Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

KESİN DAVET’

‘KESİN DAVET’ Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin (RA) de Vekil ve Varislerindendir. Kalpten kalbe yol vardır derler. Ben de onu izhar ediyorum. Nur talebelerine muhabbetimiz müfritane ama saff-ı evvel olan Ağabeylerimiz bir başka. Yoğun bakıma girmeden iki gün önceydi geçmiş olsun diye aradım. Telefonları meşguldü ama hemen döndüler. Hastaneye yatırılma sebebini bir iki cümleyle anlattıktan sonra, hemen hizmetleri anlatmaya başladılar. Kardeşlerimiz arasındaki müfritane irtibat ve muhabbetin öneminden bahsettiler. Kendilerini 1979 yılında, Merhum Bayram Yüksel Ağabeyimizin isteği üzerine Karabük Demir Çelik Fabrikasında ziyaret etmiştim. O günden beri de elhamdulillah irtibatımız devam etmekteydi. Zulüm ve baskıların zirve yaptığı bir dönemde o yaşlarda, Üstadımızın yanında olmaları ve Nurlarla meşguliyetleri, kolay bir şey değildir. ‘Bir kesin davetle’ karşı karşıyayız, geldiği zaman hiç kimsenin, hiçbir yerde ve hiçbir zaman red edemiyeceği bir gerçek. Üstadımızın bütün Varisleri ve Vekilleri bu davete hazırlıklıydılar, bekliyorlardı, icabet ettiler ve bir aradalar. Şimdi de Hüsnü Ağabeyimize hoşamedi yapacaklar. Ne mutlu bu Ağabeyimize ki çok büyük bir mükafat ile ve çok feyizli ve kazançlı bir ayda icabet ettiler. Burada hepimiz bir kere daha gördük ki Risale-i Nur talebelerinin bu yakınlıklığı, akrabalıktan da ileride mümin kardeşliğinin ihlasla yoğrulmuş bir halidir. Bu anlatılmaz yaşanır. İşte Nur kardeşler bütün dünyada bunun yani ihlasla yoğrulmuş uhuvvet halinin numunesini bir kere daha hatimlerle, salavatlarla, evrad ve ezkarla sergilemektedirler. Bu tesanütün, uhuvvetin, muhabbetin, sadakatin sebebi, maddi ve dünyevi çıkarlara bağlı olmayışıdır, Livechillah’dır. Hüsnü Ağabeyimizin sergilediği ve bizden beklediği de işte buydu. Şahıslar Vatan-ı Asli’lerine gitse de, kıyamete kadar devam edecek, şahıslara bağlı olmayan, Risale-i Nur’larla iştigal edenlerin devam ettirdikleri bir iman davası vardır. Devam etmektedir ve hatta daha da hız kazanacaktır. Çünkü ‘Kesin Davet’le karşı karşıyayız. Hepimizin bildiği şeyleri tekrar etsem de benim buna ihtiyacım var. Resulullah ASV buyuruyorlar ki; “Rabbim bir kulunu severse, onu hastalık ve musibetlerle günahlarından temizlemedikçe huzuruna almaz.” İşte Hüsnü Ağabeyimizi buna mazhar oldu. İnşaallah Manevi Şehid olarak ebedi aleme yürüdüler. Her nefis ölümü tadacaktır. Bu nöbeti yaşayacaktır. Hüsnü Ağabeyimiz de o nöbeti tamamladı. Sıra bizlerdedir. Bu ‘Kesin Davet’in ne zaman geleceğini, davet sahibi Rabbim biliyor. Biz Nurlardan öğrendik ve bu davetin mahiyetini biliyoruz, bir de burada tekrar edelim, ölüm nedir? Hazreti Yusuf Aleyhisselamı iyi tanıyoruz, Peygamber; annesinden babasından ayrılmış, çeşitli iftiralara uğramış, zindanlara atılmış, sonra Mısır’a Aziz olmuş. Annesine babasına, kardeşlerine kavuşmuş ve tam bu sürürlu, huzurlu, bahtiyar ve mesut anda Allah’tan CC ne istemiş biliyor musunuz? Ölümünü dilemiş. Neden çünkü vefat bir vuslattır. Vefat bir kavuşmaktır. Vefat dünya kazuratından bir temizlenmektir. Hatta vefat doğumdan daha mükemmeldir, ondan önce gelmektedir. Elbette dokuz ay anne rahminde gelişen insan 90 yıl dünya hayatına mazhar olursa; tabii ki 90 yıl dünya rahminde imanla bir hayat geçiren insana da ancak inşaallah Ebedi Cennet layıktır. Vefat eden vuslata eriyor da aslında biz çok muzdarip ve mağdur durumdayız. Çünkü biz gerçek hayattan ayrı düştük ve dünya misafirhanesindeyiz. Bir yere misafir giden, kendini ev sahibi kabul eder mi? Fani hayatın aldatıcı entrikaları ebedi hayatımızın sermayesi olamıyor. İşte... bizler de o yolun yolcusuyuz. İnşallah bizi de bir mükâfatla Rabbim huzuruna alır, aldırır. İnşallah son nefeste Kelime-i Şahadeti de hatırlatır. Allah Hüsnü Ağabeyimize ve bütün vefat eden kardeşlerimize rahmet etsin. “إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ” 19.04.2021 Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Ekleme Tarihi: 19 Nisan 2021 - Pazartesi

KESİN DAVET’

‘KESİN DAVET’ Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin (RA) de Vekil ve Varislerindendir. Kalpten kalbe yol vardır derler. Ben de onu izhar ediyorum. Nur talebelerine muhabbetimiz müfritane ama saff-ı evvel olan Ağabeylerimiz bir başka. Yoğun bakıma girmeden iki gün önceydi geçmiş olsun diye aradım. Telefonları meşguldü ama hemen döndüler. Hastaneye yatırılma sebebini bir iki cümleyle anlattıktan sonra, hemen hizmetleri anlatmaya başladılar. Kardeşlerimiz arasındaki müfritane irtibat ve muhabbetin öneminden bahsettiler. Kendilerini 1979 yılında, Merhum Bayram Yüksel Ağabeyimizin isteği üzerine Karabük Demir Çelik Fabrikasında ziyaret etmiştim. O günden beri de elhamdulillah irtibatımız devam etmekteydi. Zulüm ve baskıların zirve yaptığı bir dönemde o yaşlarda, Üstadımızın yanında olmaları ve Nurlarla meşguliyetleri, kolay bir şey değildir. ‘Bir kesin davetle’ karşı karşıyayız, geldiği zaman hiç kimsenin, hiçbir yerde ve hiçbir zaman red edemiyeceği bir gerçek. Üstadımızın bütün Varisleri ve Vekilleri bu davete hazırlıklıydılar, bekliyorlardı, icabet ettiler ve bir aradalar. Şimdi de Hüsnü Ağabeyimize hoşamedi yapacaklar. Ne mutlu bu Ağabeyimize ki çok büyük bir mükafat ile ve çok feyizli ve kazançlı bir ayda icabet ettiler. Burada hepimiz bir kere daha gördük ki Risale-i Nur talebelerinin bu yakınlıklığı, akrabalıktan da ileride mümin kardeşliğinin ihlasla yoğrulmuş bir halidir. Bu anlatılmaz yaşanır. İşte Nur kardeşler bütün dünyada bunun yani ihlasla yoğrulmuş uhuvvet halinin numunesini bir kere daha hatimlerle, salavatlarla, evrad ve ezkarla sergilemektedirler. Bu tesanütün, uhuvvetin, muhabbetin, sadakatin sebebi, maddi ve dünyevi çıkarlara bağlı olmayışıdır, Livechillah’dır. Hüsnü Ağabeyimizin sergilediği ve bizden beklediği de işte buydu. Şahıslar Vatan-ı Asli’lerine gitse de, kıyamete kadar devam edecek, şahıslara bağlı olmayan, Risale-i Nur’larla iştigal edenlerin devam ettirdikleri bir iman davası vardır. Devam etmektedir ve hatta daha da hız kazanacaktır. Çünkü ‘Kesin Davet’le karşı karşıyayız. Hepimizin bildiği şeyleri tekrar etsem de benim buna ihtiyacım var. Resulullah ASV buyuruyorlar ki; “Rabbim bir kulunu severse, onu hastalık ve musibetlerle günahlarından temizlemedikçe huzuruna almaz.” İşte Hüsnü Ağabeyimizi buna mazhar oldu. İnşaallah Manevi Şehid olarak ebedi aleme yürüdüler. Her nefis ölümü tadacaktır. Bu nöbeti yaşayacaktır. Hüsnü Ağabeyimiz de o nöbeti tamamladı. Sıra bizlerdedir. Bu ‘Kesin Davet’in ne zaman geleceğini, davet sahibi Rabbim biliyor. Biz Nurlardan öğrendik ve bu davetin mahiyetini biliyoruz, bir de burada tekrar edelim, ölüm nedir? Hazreti Yusuf Aleyhisselamı iyi tanıyoruz, Peygamber; annesinden babasından ayrılmış, çeşitli iftiralara uğramış, zindanlara atılmış, sonra Mısır’a Aziz olmuş. Annesine babasına, kardeşlerine kavuşmuş ve tam bu sürürlu, huzurlu, bahtiyar ve mesut anda Allah’tan CC ne istemiş biliyor musunuz? Ölümünü dilemiş. Neden çünkü vefat bir vuslattır. Vefat bir kavuşmaktır. Vefat dünya kazuratından bir temizlenmektir. Hatta vefat doğumdan daha mükemmeldir, ondan önce gelmektedir. Elbette dokuz ay anne rahminde gelişen insan 90 yıl dünya hayatına mazhar olursa; tabii ki 90 yıl dünya rahminde imanla bir hayat geçiren insana da ancak inşaallah Ebedi Cennet layıktır. Vefat eden vuslata eriyor da aslında biz çok muzdarip ve mağdur durumdayız. Çünkü biz gerçek hayattan ayrı düştük ve dünya misafirhanesindeyiz. Bir yere misafir giden, kendini ev sahibi kabul eder mi? Fani hayatın aldatıcı entrikaları ebedi hayatımızın sermayesi olamıyor. İşte... bizler de o yolun yolcusuyuz. İnşallah bizi de bir mükâfatla Rabbim huzuruna alır, aldırır. İnşallah son nefeste Kelime-i Şahadeti de hatırlatır. Allah Hüsnü Ağabeyimize ve bütün vefat eden kardeşlerimize rahmet etsin. “إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ” 19.04.2021 Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.