Ravza ZEYBEK
Köşe Yazarı
Ravza ZEYBEK
 

BU İŞİN VEBALİ ÇOK

                                               BU İŞİN VEBALİ ÇOK Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... 1.Asra yemin olsun ki, 2.İnsan muhakkak ziyandadır. 3.Ancak iman edenler, Salih amel(iyi işler) yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. (Asır Suresi)   Kur’an-ı Kerim’in 114 Suresinin içinde sadece üç ayetten oluşan Asır Suresini hayatımıza tatbik etsek kurtuluşa erenlerden oluruz inşallah.  Zor zamanda yaşıyoruz her geçen gün daha bir zorlaşan insanlarla muhatap oluyoruz. Haklıyız, çaresiz kalıyoruz, endişelerimiz bizi esir alırken bu ayet derde derman oluyor. Peki bizlerin başına gelen bir çok olaylar birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmediğimiz için geliyor olmasın?    Yakın zamanda  Ayasofya-i Kebir Camii Baş İmam Hatibi sayın Mehmet Boynukalın’ın  kendi hesabından toplumsal sorunlarla ilgili paylaşımları oldu. Çok da güzel oldu! Camii İmam Hatibi sadece camii içinde vakit namazlarını kıldırmaktan öteye gitmeyen Müslümanların ya da içinde bulundukları toplumun sorunlarını hiçe sayan, görmezden gelen bir vazife olmaması gerektiğini gösterdi.   İki haftadır televizyonlarda gündüz kuşağını bilerek takip ettim. Birçoklarımızın eğreti gözlerle baktığımız insanlar bizim insanımız. Bu programlar bu insanlara çare olmaya çalıştıklarını söylüyor. Çünkü medyanın azımsanmayacak bir gücü var ve hem bu programa katılanlar olsun ya da bu programları yapanlar olsun bunun bilincinde. Reyting vs. bunları katmıyorum bile.  Hiç kimseyi ne hatasından dolayı nede yaptığından dolayı kınayacak değiliz. Benim değinmek istediğim toplum öyle bir hale evriliyor ki korkarım özünü kimliğini,  tamamen kaybedecek. Bu programların birinde  program içinde ki bir avukat ,  karşı muhataplarının minareyi çalan kılıfını hazırlar kabilinden; kendi aralarında yaptıkları dini nikah için ‘bu kadın bir başka adamla evliyken ve kaldı ki boşandıktan sonra  belli bir süre beklenmesi (İddet Süresini)gerekirken siz yeni bir nikah kıyamazsınız’ diyor.  Herkesin dini nikâh kıymanın şartlarını bildiğini zannedip boşanmanın hukukunu bilmemesi de ayrı bir sıkıntı Yani eskiden bizim annelerimizin babalarımızın küçükken Camilere gittiklerinde öğrendikleri 32 Farz, 54 Farz ilerleyen yaşlarına rağmen sayarlardı. Belki  kamil bir ahlak için yeterli olmasa da hayatlarının merkezine haram ve helal şuurunu koyarlardı. Bu şuuru onların belleğine ve kalbine yerleştirenlerde o Camide ki imamlardı.  On bir ayın sultanı olan Ramazan ayına şunun şurasında sayılı günler kaldı. Ramazan ayı yeniden gönüllerimizin inşirahı için, manevi olarak   yeniden yenilenmek için, kendimiz alemiz için çok büyük bir fırsattır. Manevi olarak kalbimizin sığınağı olan Rabbimizin sözlerini hayatımızın merkezine koyup sorunlarımıza çareyi yine Kutsal Kitabımızda arayalım. ‘Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır’(Kâf Suresi 37)   Tüm Camii İmam Hatiplerimizin toplumsal olaylara  kayıtsız kalmadan ellerini taşın altına koyma zamanı geldi de geçiyor. Asır suresinde Rabbimizin dediği gibi iman etmek, kişinin kurtuluşu  içindir, ‘Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek’ ise hepimizin ve toplumumuzun kurtuluşu için elzemdir. Özellikle yaptıkları işin manevi vebalinde olan  Camii İmam ve Hatiplerimize çok  büyük iş düşüyor.   Ayasofya-i Kebir Camii İmam Hatibi Hocamız bu bağlamda bir örnek olmuştur. Televizyon kanallarının  aleni biçimde çarpık ilişkileri ve tarafları  konu alan programlarında bile dini hükümleri öğretmeye çalışıyorlarsa asıl bu vazifenin muhatapları bir şeyler yapması lazımdır.  Aldatmanın, ahlaksızlığın, düzenbazlığın dini olmaz! Televizyon bu kadar etkiliyken keşke bu programların  tam tersi, ahlakı, sevgiyi, sadakati önceleyen örneklerde gösterilse diyoruz. Ravza Zeybek    
Ekleme Tarihi: 09 Nisan 2021 - Cuma

BU İŞİN VEBALİ ÇOK

                                               BU İŞİN VEBALİ ÇOK Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... 1.Asra yemin olsun ki, 2.İnsan muhakkak ziyandadır. 3.Ancak iman edenler, Salih amel(iyi işler) yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. (Asır Suresi)   Kur’an-ı Kerim’in 114 Suresinin içinde sadece üç ayetten oluşan Asır Suresini hayatımıza tatbik etsek kurtuluşa erenlerden oluruz inşallah.  Zor zamanda yaşıyoruz her geçen gün daha bir zorlaşan insanlarla muhatap oluyoruz. Haklıyız, çaresiz kalıyoruz, endişelerimiz bizi esir alırken bu ayet derde derman oluyor. Peki bizlerin başına gelen bir çok olaylar birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmediğimiz için geliyor olmasın?    Yakın zamanda  Ayasofya-i Kebir Camii Baş İmam Hatibi sayın Mehmet Boynukalın’ın  kendi hesabından toplumsal sorunlarla ilgili paylaşımları oldu. Çok da güzel oldu! Camii İmam Hatibi sadece camii içinde vakit namazlarını kıldırmaktan öteye gitmeyen Müslümanların ya da içinde bulundukları toplumun sorunlarını hiçe sayan, görmezden gelen bir vazife olmaması gerektiğini gösterdi.   İki haftadır televizyonlarda gündüz kuşağını bilerek takip ettim. Birçoklarımızın eğreti gözlerle baktığımız insanlar bizim insanımız. Bu programlar bu insanlara çare olmaya çalıştıklarını söylüyor. Çünkü medyanın azımsanmayacak bir gücü var ve hem bu programa katılanlar olsun ya da bu programları yapanlar olsun bunun bilincinde. Reyting vs. bunları katmıyorum bile.  Hiç kimseyi ne hatasından dolayı nede yaptığından dolayı kınayacak değiliz. Benim değinmek istediğim toplum öyle bir hale evriliyor ki korkarım özünü kimliğini,  tamamen kaybedecek. Bu programların birinde  program içinde ki bir avukat ,  karşı muhataplarının minareyi çalan kılıfını hazırlar kabilinden; kendi aralarında yaptıkları dini nikah için ‘bu kadın bir başka adamla evliyken ve kaldı ki boşandıktan sonra  belli bir süre beklenmesi (İddet Süresini)gerekirken siz yeni bir nikah kıyamazsınız’ diyor.  Herkesin dini nikâh kıymanın şartlarını bildiğini zannedip boşanmanın hukukunu bilmemesi de ayrı bir sıkıntı Yani eskiden bizim annelerimizin babalarımızın küçükken Camilere gittiklerinde öğrendikleri 32 Farz, 54 Farz ilerleyen yaşlarına rağmen sayarlardı. Belki  kamil bir ahlak için yeterli olmasa da hayatlarının merkezine haram ve helal şuurunu koyarlardı. Bu şuuru onların belleğine ve kalbine yerleştirenlerde o Camide ki imamlardı.  On bir ayın sultanı olan Ramazan ayına şunun şurasında sayılı günler kaldı. Ramazan ayı yeniden gönüllerimizin inşirahı için, manevi olarak   yeniden yenilenmek için, kendimiz alemiz için çok büyük bir fırsattır. Manevi olarak kalbimizin sığınağı olan Rabbimizin sözlerini hayatımızın merkezine koyup sorunlarımıza çareyi yine Kutsal Kitabımızda arayalım. ‘Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır’(Kâf Suresi 37)   Tüm Camii İmam Hatiplerimizin toplumsal olaylara  kayıtsız kalmadan ellerini taşın altına koyma zamanı geldi de geçiyor. Asır suresinde Rabbimizin dediği gibi iman etmek, kişinin kurtuluşu  içindir, ‘Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek’ ise hepimizin ve toplumumuzun kurtuluşu için elzemdir. Özellikle yaptıkları işin manevi vebalinde olan  Camii İmam ve Hatiplerimize çok  büyük iş düşüyor.   Ayasofya-i Kebir Camii İmam Hatibi Hocamız bu bağlamda bir örnek olmuştur. Televizyon kanallarının  aleni biçimde çarpık ilişkileri ve tarafları  konu alan programlarında bile dini hükümleri öğretmeye çalışıyorlarsa asıl bu vazifenin muhatapları bir şeyler yapması lazımdır.  Aldatmanın, ahlaksızlığın, düzenbazlığın dini olmaz! Televizyon bu kadar etkiliyken keşke bu programların  tam tersi, ahlakı, sevgiyi, sadakati önceleyen örneklerde gösterilse diyoruz. Ravza Zeybek    
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.