Ravza ZEYBEK
Köşe Yazarı
Ravza ZEYBEK
 

DİRİLİŞ ZAMANI

DİRİLİŞ ZAMANI Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…. ‘’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.’’ (Bakara 2/183) Öncelikle ömrümüzün en güzel, en eğlenceli ve manevi olarak beslendiğimiz bir zaman dilimi olan Ramazan ayını ihya ettiğimiz şu günler geçen senelerden daha da güzel ameli- salihlere vesile olmasını temenni ediyoruz. Ramazan ayının faziletlerini hepimiz kendi nasip ve idrak doğrultusunda bilip yaşamaya çalıştığımızın farkındayız. Ramazan bir ihya ayıdır. Ölü ruhların yeniden dirildiği ‘’Ölmeden önce ölünüz’’ emrinin yerine getirildiği bir zaman dilimi… Neyle ihya olur insan ya da neyle ölür? Sadece bedene yapılan yatırım ve birikim insanı iflasa götürür. Çünkü ilahi imtihanın kurallarından biri zaman karşında her şey eskimeye ve yaşlanmaya mahkûmdur. Bu gerçek Ramazan ayında tam tersine döner ki hayati önem taşıyan birçok alışkanlıklarımızı zamanlamasını değişerek insan için gerçeğin önemine dikkat çeker. Kur’an-ı Kerim’in bu ayda yeryüzüne nazil olmasının bu ayı daha bir kıymetli addetmesinin yanında Ramazan Ayında Kur’an’la ihya olan bir ruh ve manevi hayatımıza dikkat çekmektedir. Ramazan ayı bize Kur’an-ı vermeli ki hayatımıza bir anlam bir inşirah gelsin yoksa bu dünya her geçen gün insan için daha zor olmaya başladı. Peygamberlerin hayatlarına baktığımızda hepsine selam olsun Hz. Musa (a.s.) içten içe bir merak ve imrenme içindeydim. Kendisine verilen Kelimullah yani Hz.Allah ile konuşuyor olmasına haddim olmayarak ‘Ne güzel bir şey olsa gerek ‘ diye düşünürken bir anda Kur’anı Kerim’deki ayetlerin bizlerle konuştuğunu unutma gafletine düştüm. Rabbimiz bizimle her daim konuşuyor ve biz maalesef onu duymamak için dünyanın bizi aldatan yönlerine bakıp takılı kalıyoruz. Başımıza gelen sorunlara –sorulara dahi nasıl cevap vereceğimiz dahi bilmiyoruz. Kur’ansız bir hayat ölü bir hayattı ve bizi diriltecek tek nefes İlahi Kelâmdan başkası değildir. Son zamanlarda kendi kendime sorduğum bir soru var. Hz. Peygamber efendimiz şimdi ki bu zamana gelseydi ilk olarak ne yapardı? Kaç zamandır bu soruya cevaplar beynimde dönüp dururken kendimce dedim ki ‘’önce ümmet olma birlik ve kardeş olmak gibi duygularımızı canlandırırdı ‘’ dedim. Siz ne dersiniz bilmiyorum ama İslam kardeşliğinin yeniden inşası olmadan, bizde ki bu ayrılık havası esmeye devam ettiği müddetçe çektiğimiz kürekler bizi menzilimize vardırmayacağa benziyor. Kim bilir manevi dirilişimiz önce bir birimizi sevmeye birlik olmaya Allah’ın rızası için mücadele eden ümmet olmaktan geçiyor, bizler ise içimize giren ağyarın vesveselerinden muhabbeti elden kaçırıyoruz. Ne kendimize ne de başkasına derman olamıyoruz. Çok kısa olan şu dünya hayatı için elimizde kalacaklar neler olur sizce? Dünya kendi zatında fani olduğu gibi içindeki biz konukları da faniyiz. Bâkî olan Allah ile bir olanlara yok olmak uğramıyor. Binlerce yıl geçse de ölmüyorlar. Hâlâ dip diri Allah için nefesleri diriltmeye devam ediyorlar. Ramazan ayında bir iyi niyetle Kur’an’ın dirilttiği insanlardan olmaya ve bu nefesle insanların dirilen ruhlarına vesile olmaya niyet edelim. Bu Ramazanda ayı diğerlerinden daha farklı ve kazançlı olmak istiyorsak önce gönüllerimizde, yaşantımızda, niyetlerimizde Allah’ın hükmü hâkim olmalı. ‘’Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı meleklerini kitaplarını peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.’’(Nisa -136.Ayet) Hayırlı Ramazanlar… Ravza Zeybek
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2022 - Pazartesi

DİRİLİŞ ZAMANI

DİRİLİŞ ZAMANI Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…. ‘’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.’’ (Bakara 2/183) Öncelikle ömrümüzün en güzel, en eğlenceli ve manevi olarak beslendiğimiz bir zaman dilimi olan Ramazan ayını ihya ettiğimiz şu günler geçen senelerden daha da güzel ameli- salihlere vesile olmasını temenni ediyoruz. Ramazan ayının faziletlerini hepimiz kendi nasip ve idrak doğrultusunda bilip yaşamaya çalıştığımızın farkındayız. Ramazan bir ihya ayıdır. Ölü ruhların yeniden dirildiği ‘’Ölmeden önce ölünüz’’ emrinin yerine getirildiği bir zaman dilimi… Neyle ihya olur insan ya da neyle ölür? Sadece bedene yapılan yatırım ve birikim insanı iflasa götürür. Çünkü ilahi imtihanın kurallarından biri zaman karşında her şey eskimeye ve yaşlanmaya mahkûmdur. Bu gerçek Ramazan ayında tam tersine döner ki hayati önem taşıyan birçok alışkanlıklarımızı zamanlamasını değişerek insan için gerçeğin önemine dikkat çeker. Kur’an-ı Kerim’in bu ayda yeryüzüne nazil olmasının bu ayı daha bir kıymetli addetmesinin yanında Ramazan Ayında Kur’an’la ihya olan bir ruh ve manevi hayatımıza dikkat çekmektedir. Ramazan ayı bize Kur’an-ı vermeli ki hayatımıza bir anlam bir inşirah gelsin yoksa bu dünya her geçen gün insan için daha zor olmaya başladı. Peygamberlerin hayatlarına baktığımızda hepsine selam olsun Hz. Musa (a.s.) içten içe bir merak ve imrenme içindeydim. Kendisine verilen Kelimullah yani Hz.Allah ile konuşuyor olmasına haddim olmayarak ‘Ne güzel bir şey olsa gerek ‘ diye düşünürken bir anda Kur’anı Kerim’deki ayetlerin bizlerle konuştuğunu unutma gafletine düştüm. Rabbimiz bizimle her daim konuşuyor ve biz maalesef onu duymamak için dünyanın bizi aldatan yönlerine bakıp takılı kalıyoruz. Başımıza gelen sorunlara –sorulara dahi nasıl cevap vereceğimiz dahi bilmiyoruz. Kur’ansız bir hayat ölü bir hayattı ve bizi diriltecek tek nefes İlahi Kelâmdan başkası değildir. Son zamanlarda kendi kendime sorduğum bir soru var. Hz. Peygamber efendimiz şimdi ki bu zamana gelseydi ilk olarak ne yapardı? Kaç zamandır bu soruya cevaplar beynimde dönüp dururken kendimce dedim ki ‘’önce ümmet olma birlik ve kardeş olmak gibi duygularımızı canlandırırdı ‘’ dedim. Siz ne dersiniz bilmiyorum ama İslam kardeşliğinin yeniden inşası olmadan, bizde ki bu ayrılık havası esmeye devam ettiği müddetçe çektiğimiz kürekler bizi menzilimize vardırmayacağa benziyor. Kim bilir manevi dirilişimiz önce bir birimizi sevmeye birlik olmaya Allah’ın rızası için mücadele eden ümmet olmaktan geçiyor, bizler ise içimize giren ağyarın vesveselerinden muhabbeti elden kaçırıyoruz. Ne kendimize ne de başkasına derman olamıyoruz. Çok kısa olan şu dünya hayatı için elimizde kalacaklar neler olur sizce? Dünya kendi zatında fani olduğu gibi içindeki biz konukları da faniyiz. Bâkî olan Allah ile bir olanlara yok olmak uğramıyor. Binlerce yıl geçse de ölmüyorlar. Hâlâ dip diri Allah için nefesleri diriltmeye devam ediyorlar. Ramazan ayında bir iyi niyetle Kur’an’ın dirilttiği insanlardan olmaya ve bu nefesle insanların dirilen ruhlarına vesile olmaya niyet edelim. Bu Ramazanda ayı diğerlerinden daha farklı ve kazançlı olmak istiyorsak önce gönüllerimizde, yaşantımızda, niyetlerimizde Allah’ın hükmü hâkim olmalı. ‘’Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı meleklerini kitaplarını peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.’’(Nisa -136.Ayet) Hayırlı Ramazanlar… Ravza Zeybek
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.