YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her yerde duymaya ve duydukça normalleşen bir sözcük oldu ‘Şiddet’…İşlenen cinayet eğer bir kadına ait ise ‘Kadın cinayeti’ erkeğe ait ise ‘cinayet’ olarak tanımlanan sözcükler girdi hayatımıza. Geçmişe bir bakıyoruz günümüzde ki kadar ‘Şiddet’ hiçbir zaman topluma öğretilmemişti. Gündüz kuşağında kaybolma, cinayet, kaçırılma ve cinayetleri en az olay yeri incelemeler kadar derinlemesine yorumlayan ve tüm bunlar yapılırken izleyicilerin alt belleklerine tüm bu detayları yerleştiren programlar ne kadar masum!</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Toplumu adeta bir cinnet hali sarmış gibi! Herkes bir birine şüphe ile bakar oldu. Ülkemin yüzde doksanı Müslüman! Kimdi Müslüman? Peygamberimizin ifadesiyle: ’Müslüman elinden, dilinden emin olunan insan’ demekti. Önce yalanın beyazını pembesini çıkardılar. Ardından yalanı normalleştirip insanların bir birlerine olan güvenini kırıp, sözün kuvveti kesildi. Sözün itibarını iki paralık edenler değerlerimizle alay edip, birbirine güvenen insanları ‘Saf’ diye niteledi.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Peygamber olmadan önce dahi hiç yalan söylememiş olan, yaşadığı toplumda ‘El-Emin’ olarak anılan bir peygamberin yalana hiç korkmadan sarılan ümmeti olduk! Sonra ne oldu? Bu yalanlar öyle büyüdü öyle büyüdü ki insanlar arasında güvensizlik kuyuları açtı. Söylenen sözün doğruluğu sorgulandıkça kalplerimiz de birbirimize karşı savaş açtı. Bu sözlü savaş ellerimize sirayet etti…Allah’a güvenmeyen Müslümanlara da güvenmedi. Toplumunda en iğrenç, en kötü en akla hale gelmeyen kötülükler eşten, akrabadan, komşudan gelmeye başladı…! Kim öğretti bize bu kadar kötü olmayı ? Evet Hz. Adem’in çocuklarından biri olan Kabil kardeşi Habil’i kıskanmasından dolayı yeryüzünde ilk kanı dökmüştü…Suçlu o muydu? Herkes içinde ki Kabil’i çıkardı da Habil olmak önemsenmedi..!</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her şey dönüp dolaşıp Allah’a kulluğa ve O’nu tanımaya geliyor. Allah’a iman edenlerin merhametli olmalarından bahseden yüce kitabımızda Şeytanın yolundan gidenlerinde şeytanın vesveselerine kulak asanların nasıl hüsrana uğradıklarından bahseder ve haber verir. Günümüz bilim insanları bunların adlarına bir sürü şeyler söyler ama biz buna inanç ya da inançsızlık diyoruz. Dünyada yaratılma amacını bilmezse bir insan Ahiret inancından yoksun ise, Allah ve Rasulü’nün hayatını bilmezse şeytanın elinde bir maşa olmaktan kurtulamaz. İnsanı insan yapan kutsal değerler, insanı da yüceltir veya hayvanlardan daha aşağı bir duruma itebilir.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Haberlerde kocası tarafından ve ya karısı tarafından öldürülen cinayet haberleri toplumun birbirine olan güveni ve toplumsal huzuru yok etmektedir. İslam Tarihinde cahiliye dönemi dediğimiz dönemde kadınlar insan yerine konulmaz, bir eşya gibi değiş tokuş yapılabilir hatta satılabilirdi. İslam kadına hak ettiği hak ve hürriyetleri vermiş onu korumaya almıştır. Allah katında üstünlüğün sadece ‘Takvada’ olduğunu vurgulamıştır. Kadına bakışın cinsiyet üzerinden değil şahsiyeti üzerinden bakılmasını ve toplumsal ilişkilerde koyduğu sınırların ihlâlinde kadın ve erkeğin zarar görebileceğini savunmuştur.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Cinsiyetler üzerinden oynanan oyunlardan biri iki cinsi birbirine düşman etmektir. Otuz senedir planlanan ve başarıyla uygulanan toplumsal cinsiyetsizlik toplumun iliklerine işlendi. İkincisi, iki cinsi bir birine düşman eden, kadın ve erkek, fıtratın bazı gereksinimlerini duygusal veya cinsellikle hemcinslerinden medet umar hale getirdiler. Tüm dünya genelinde eşcinselliği toplumun her kesimine işlediler…</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İslam dinin, her bir Müslümanın üzerine farz-ı ayın olarak omuzlarına vebal olan Emri-bil maruf-nehyi anil münkeri bıraktıkça daha çok belâ musibetler bizleri bekliyor. Müslümanlar olarak silkelenmeli ve üzerimizde ki şu ölü toprağından kurtulmamız lazım. Dünyalık kazanımlarımızın, evlerimizin, tatillerimizin bize bir hayrı olmadığı bir zamanda Ümmete ve çocuklarımıza sahip çıkmanın gururunu yaşatsın Rabbim…Yarın çok geç olabilir…</span></p>
Ekleme
Tarihi: 28 Kasım 2019 - Perşembe
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her yerde duymaya ve duydukça normalleşen bir sözcük oldu ‘Şiddet’…İşlenen cinayet eğer bir kadına ait ise ‘Kadın cinayeti’ erkeğe ait ise ‘cinayet’ olarak tanımlanan sözcükler girdi hayatımıza. Geçmişe bir bakıyoruz günümüzde ki kadar ‘Şiddet’ hiçbir zaman topluma öğretilmemişti. Gündüz kuşağında kaybolma, cinayet, kaçırılma ve cinayetleri en az olay yeri incelemeler kadar derinlemesine yorumlayan ve tüm bunlar yapılırken izleyicilerin alt belleklerine tüm bu detayları yerleştiren programlar ne kadar masum!</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Toplumu adeta bir cinnet hali sarmış gibi! Herkes bir birine şüphe ile bakar oldu. Ülkemin yüzde doksanı Müslüman! Kimdi Müslüman? Peygamberimizin ifadesiyle: ’Müslüman elinden, dilinden emin olunan insan’ demekti. Önce yalanın beyazını pembesini çıkardılar. Ardından yalanı normalleştirip insanların bir birlerine olan güvenini kırıp, sözün kuvveti kesildi. Sözün itibarını iki paralık edenler değerlerimizle alay edip, birbirine güvenen insanları ‘Saf’ diye niteledi.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Peygamber olmadan önce dahi hiç yalan söylememiş olan, yaşadığı toplumda ‘El-Emin’ olarak anılan bir peygamberin yalana hiç korkmadan sarılan ümmeti olduk! Sonra ne oldu? Bu yalanlar öyle büyüdü öyle büyüdü ki insanlar arasında güvensizlik kuyuları açtı. Söylenen sözün doğruluğu sorgulandıkça kalplerimiz de birbirimize karşı savaş açtı. Bu sözlü savaş ellerimize sirayet etti…Allah’a güvenmeyen Müslümanlara da güvenmedi. Toplumunda en iğrenç, en kötü en akla hale gelmeyen kötülükler eşten, akrabadan, komşudan gelmeye başladı…! Kim öğretti bize bu kadar kötü olmayı ? Evet Hz. Adem’in çocuklarından biri olan Kabil kardeşi Habil’i kıskanmasından dolayı yeryüzünde ilk kanı dökmüştü…Suçlu o muydu? Herkes içinde ki Kabil’i çıkardı da Habil olmak önemsenmedi..!</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her şey dönüp dolaşıp Allah’a kulluğa ve O’nu tanımaya geliyor. Allah’a iman edenlerin merhametli olmalarından bahseden yüce kitabımızda Şeytanın yolundan gidenlerinde şeytanın vesveselerine kulak asanların nasıl hüsrana uğradıklarından bahseder ve haber verir. Günümüz bilim insanları bunların adlarına bir sürü şeyler söyler ama biz buna inanç ya da inançsızlık diyoruz. Dünyada yaratılma amacını bilmezse bir insan Ahiret inancından yoksun ise, Allah ve Rasulü’nün hayatını bilmezse şeytanın elinde bir maşa olmaktan kurtulamaz. İnsanı insan yapan kutsal değerler, insanı da yüceltir veya hayvanlardan daha aşağı bir duruma itebilir.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Haberlerde kocası tarafından ve ya karısı tarafından öldürülen cinayet haberleri toplumun birbirine olan güveni ve toplumsal huzuru yok etmektedir. İslam Tarihinde cahiliye dönemi dediğimiz dönemde kadınlar insan yerine konulmaz, bir eşya gibi değiş tokuş yapılabilir hatta satılabilirdi. İslam kadına hak ettiği hak ve hürriyetleri vermiş onu korumaya almıştır. Allah katında üstünlüğün sadece ‘Takvada’ olduğunu vurgulamıştır. Kadına bakışın cinsiyet üzerinden değil şahsiyeti üzerinden bakılmasını ve toplumsal ilişkilerde koyduğu sınırların ihlâlinde kadın ve erkeğin zarar görebileceğini savunmuştur.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Cinsiyetler üzerinden oynanan oyunlardan biri iki cinsi birbirine düşman etmektir. Otuz senedir planlanan ve başarıyla uygulanan toplumsal cinsiyetsizlik toplumun iliklerine işlendi. İkincisi, iki cinsi bir birine düşman eden, kadın ve erkek, fıtratın bazı gereksinimlerini duygusal veya cinsellikle hemcinslerinden medet umar hale getirdiler. Tüm dünya genelinde eşcinselliği toplumun her kesimine işlediler…</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İslam dinin, her bir Müslümanın üzerine farz-ı ayın olarak omuzlarına vebal olan Emri-bil maruf-nehyi anil münkeri bıraktıkça daha çok belâ musibetler bizleri bekliyor. Müslümanlar olarak silkelenmeli ve üzerimizde ki şu ölü toprağından kurtulmamız lazım. Dünyalık kazanımlarımızın, evlerimizin, tatillerimizin bize bir hayrı olmadığı bir zamanda Ümmete ve çocuklarımıza sahip çıkmanın gururunu yaşatsın Rabbim…Yarın çok geç olabilir…</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.