Mesut BALYEMEZ
Köşe Yazarı
Mesut BALYEMEZ
 

FETÖ AKADEMİDEN TEMİZLENMELİDİR. Z'ye

FETÖ AKADEMİDEN TEMİZLENMELİDİR. Askeriyede, emniyette yargıda ve mülkiyede yapılan pek çok operasyonlara rağmen maalesef fetö ile mücadelede istenilen seviyeye gelinmemiştir. Yükseköğretim Kurulunda ve üniversitelerde başlatılan operasyonlar için çok geç kalınmıştır. Darbeden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen, kamu kurumlarından atılan yüz binlerce fetö'cü elemanlara rağmen, operasyonların en son YÖK ve üniversitelere yapılması kanımca büyük hata olmuştur . Türkiye'de 207 üniversite ve yaklaşık 170-180 bin öğretim üyesi var. Bunların en az 80’i 15 Temmuz öncesinde de üniversitelerde görev yapıyorlardı. Fetö’nün E emniyet ve adaletten önce üniversitelerde yapılanmaya başladığını bilmeyen yoktur. 15 Temmuz sonrasında Fetö iltisağı gerekçesi ile üniversitelerde ihraç oranı ise sadece 3 civarındadır. Bu oran gerçekten devede kulak denilebilecek bir orandır. Fetö'nün, Türkiye içindeki ve dünyanın her tarafında açılan yurt dışı üniversitelerinin baş imamı, baş yöneticisi ise Fatih Üniversitesinin kurucu Rektörü Şerif Ali TEKALAN’dır. Kendisi şu anda ABD’de Teksas Üniversitesindedir. Fetö’nün YÖK’teki 2 numaralı adamı Mustafa SARSILMAZ’dır. Bu Mustafa SARSILMAZ, 1986 yılında Burdur, Isparta arasında Fethullah Gülen ile aynı minübüste yakalanan 13 kişiden biridir ve o zamanlar henüz teğmendir. Mustafa SARSILMAZ aynı zamanda Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL’ın öldüğü gece GATA’da nöbetçi olan ve zehir enjekte ettiği söylenen şahıstır. Kanımca üniversiteler de Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’ın yetiştirdiği, akademiye aldığı veya referans olduğu pek çok öğretim elamanı vardır. Peki bunlar iyice incelendi mi? İnceleme neticesinde sakıncalı çıkanlar temizlendi mi? Zannetmiyorum. Kim bilir belki de Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’ın yetiştirdiği onlarca öğretim üyesi, hali hazırda üniversitelerde çok etkili ve yetkili makamlardadır Muhtemeldir ki Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ 15 Temmuz öncesinde YÖK ve üniversiteler üzerindeki etkilerini, kullanarak birçok rektör ve dekan atatmış, adrese teslim ilanlar ve kayırmalar ile akademik kadroları fetöcülerle doldurmuşlardır. YÖK ve universitelere yapılan bu operasyonlar geç kalınmış olmasına rağmen yine de sevindiricidir. Üniversitelerdeki akademik ve idari personelin tümü fetömetreden geçirilerek üniversiteler temizlenmelidir. Aksi halde bedeli çok ağır olacaktır. Fetö konusunda kamuoyunu endişeye sokan bir diğer hususta fetö’den işlem görenlerin şu anki durumudur. Fetö'den yargılananların oluşturduğu dosya sayısı bir buçuk milyonu geçmiş.! Denetimli serbestliğin 3 yıla çıkarılması ve üç yıla yakındır süren korona izni sebebiyle, 7 sene 6 ay ve daha altında ceza alan bütün fetö'cülerin hepsi yılbaşından itibaren cezalarını çekmiş, dışarı çıkmışlardır. Tahliye olan kişi sayısının yaklaşık 30 bin olduğu söyleniyor. Ne garip bir kanun ve uygulamadır ki, kırmızı kitaba girmiş olan örgüt; maalesef pişmanlık yasası ve itirafçılık yasası gibi ucubelerle pek çoğu serbest bırakılmış ve yurt dışına kaçmalarının önü açılmıştır. Dünyada böyle bir yasanın acaba bir benzeri var mıdır? Zannetmiyorum. Tabii hapisten çıkanların faaliyetlerine daha hınçlı bir şekilde devam etmeleri kimseyi şaşırtmaz. Hijyen evleri ve kamufle edilmiş ışık evlerinde, deşifre edilmemiş yeni elemanlar bütün kamu kurumlarına, askeriyeye veya adrese teslim açılan kadrolar doldurulmuş olabilir mi? Neden olmasın. Kanımca bu kadar yapılan operasyonlara rağmen fetö örgütünün sadece sakalı tıraş edilmiştir. Dolayısı ile daha kuvvetli bir profesyonellikle kamu kurumları yeni elemanlarla doldurulmuş olabilir. Neticede yüzyılın terör örgütünden bahsediyoruz. Bütün üniversiteler de yeni devşirilen elemanlar, deşifre olmadığı için, daha tehlikeli ve sinsi bir yapılanmanın eliyle hükümet ve devlet kurumları bu hayalet yapılanmanın eline düşürülmüş olabilir. Her ne kadar AK Parti hükümeti darbeden sonra önemli operasyonlar yapmış olsa da; her gün medyada kamu kurumlarındaki memurlar, muvazzaf subaylar ve emniyet personeline yapılan operasyonları okuyoruz. Yakalananlar listesinde olanlar gösteriyor ki; Fetö örgütlenmesi maalesef kökten kurutulamamıştır . Her ne kadar mücadele ediliyorsa da yetersiz kaldığını görüyoruz. Tabii bizim görüşümüz bu ama birde “Devlet Aklı” var Bizim bilmediklerimiz, göremediklerimiz var. Benim garibime giden başka bir husus da; Muhalefetin konuya bakışı. 6'lı masa ve ana muhalefet ise fetö mücadelesinden hiç bahsetmemekte. Hatta iktidara gelirsek, KHK lılara af çıkartacağız demekte. Hoş, her bulduğu fırsatta “Siyasi İktidar Hukuka müdahale ediyor” diye feryadı figan eden Ana muhalefet lideri geçtiğimiz günlerde Van’da yaptığı konuşmada “Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız bize oy verin” diyor. Ne kadar komik değil mi? Siyasi iktidarı hukuka müdahale etmekle suçlayanlar, açık açık “Biz iktidara gelirsek hukuka müdahale edeceğiz” diyor. O yüzden fetöcülere af da çıkartırlar şaşırmam. Hatta son zamanlarda onlardan medet umar bir tarzda tavizkar davranışlar sergilemekteler. Sağlıcakla.. Mesut BALYEMEZ mesutb44@gmail.com
Ekleme Tarihi: 17 Haziran 2022 - Cuma

FETÖ AKADEMİDEN TEMİZLENMELİDİR. Z'ye

FETÖ AKADEMİDEN TEMİZLENMELİDİR. Askeriyede, emniyette yargıda ve mülkiyede yapılan pek çok operasyonlara rağmen maalesef fetö ile mücadelede istenilen seviyeye gelinmemiştir. Yükseköğretim Kurulunda ve üniversitelerde başlatılan operasyonlar için çok geç kalınmıştır. Darbeden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen, kamu kurumlarından atılan yüz binlerce fetö'cü elemanlara rağmen, operasyonların en son YÖK ve üniversitelere yapılması kanımca büyük hata olmuştur . Türkiye'de 207 üniversite ve yaklaşık 170-180 bin öğretim üyesi var. Bunların en az 80’i 15 Temmuz öncesinde de üniversitelerde görev yapıyorlardı. Fetö’nün E emniyet ve adaletten önce üniversitelerde yapılanmaya başladığını bilmeyen yoktur. 15 Temmuz sonrasında Fetö iltisağı gerekçesi ile üniversitelerde ihraç oranı ise sadece 3 civarındadır. Bu oran gerçekten devede kulak denilebilecek bir orandır. Fetö'nün, Türkiye içindeki ve dünyanın her tarafında açılan yurt dışı üniversitelerinin baş imamı, baş yöneticisi ise Fatih Üniversitesinin kurucu Rektörü Şerif Ali TEKALAN’dır. Kendisi şu anda ABD’de Teksas Üniversitesindedir. Fetö’nün YÖK’teki 2 numaralı adamı Mustafa SARSILMAZ’dır. Bu Mustafa SARSILMAZ, 1986 yılında Burdur, Isparta arasında Fethullah Gülen ile aynı minübüste yakalanan 13 kişiden biridir ve o zamanlar henüz teğmendir. Mustafa SARSILMAZ aynı zamanda Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL’ın öldüğü gece GATA’da nöbetçi olan ve zehir enjekte ettiği söylenen şahıstır. Kanımca üniversiteler de Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’ın yetiştirdiği, akademiye aldığı veya referans olduğu pek çok öğretim elamanı vardır. Peki bunlar iyice incelendi mi? İnceleme neticesinde sakıncalı çıkanlar temizlendi mi? Zannetmiyorum. Kim bilir belki de Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’ın yetiştirdiği onlarca öğretim üyesi, hali hazırda üniversitelerde çok etkili ve yetkili makamlardadır Muhtemeldir ki Şerif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ 15 Temmuz öncesinde YÖK ve üniversiteler üzerindeki etkilerini, kullanarak birçok rektör ve dekan atatmış, adrese teslim ilanlar ve kayırmalar ile akademik kadroları fetöcülerle doldurmuşlardır. YÖK ve universitelere yapılan bu operasyonlar geç kalınmış olmasına rağmen yine de sevindiricidir. Üniversitelerdeki akademik ve idari personelin tümü fetömetreden geçirilerek üniversiteler temizlenmelidir. Aksi halde bedeli çok ağır olacaktır. Fetö konusunda kamuoyunu endişeye sokan bir diğer hususta fetö’den işlem görenlerin şu anki durumudur. Fetö'den yargılananların oluşturduğu dosya sayısı bir buçuk milyonu geçmiş.! Denetimli serbestliğin 3 yıla çıkarılması ve üç yıla yakındır süren korona izni sebebiyle, 7 sene 6 ay ve daha altında ceza alan bütün fetö'cülerin hepsi yılbaşından itibaren cezalarını çekmiş, dışarı çıkmışlardır. Tahliye olan kişi sayısının yaklaşık 30 bin olduğu söyleniyor. Ne garip bir kanun ve uygulamadır ki, kırmızı kitaba girmiş olan örgüt; maalesef pişmanlık yasası ve itirafçılık yasası gibi ucubelerle pek çoğu serbest bırakılmış ve yurt dışına kaçmalarının önü açılmıştır. Dünyada böyle bir yasanın acaba bir benzeri var mıdır? Zannetmiyorum. Tabii hapisten çıkanların faaliyetlerine daha hınçlı bir şekilde devam etmeleri kimseyi şaşırtmaz. Hijyen evleri ve kamufle edilmiş ışık evlerinde, deşifre edilmemiş yeni elemanlar bütün kamu kurumlarına, askeriyeye veya adrese teslim açılan kadrolar doldurulmuş olabilir mi? Neden olmasın. Kanımca bu kadar yapılan operasyonlara rağmen fetö örgütünün sadece sakalı tıraş edilmiştir. Dolayısı ile daha kuvvetli bir profesyonellikle kamu kurumları yeni elemanlarla doldurulmuş olabilir. Neticede yüzyılın terör örgütünden bahsediyoruz. Bütün üniversiteler de yeni devşirilen elemanlar, deşifre olmadığı için, daha tehlikeli ve sinsi bir yapılanmanın eliyle hükümet ve devlet kurumları bu hayalet yapılanmanın eline düşürülmüş olabilir. Her ne kadar AK Parti hükümeti darbeden sonra önemli operasyonlar yapmış olsa da; her gün medyada kamu kurumlarındaki memurlar, muvazzaf subaylar ve emniyet personeline yapılan operasyonları okuyoruz. Yakalananlar listesinde olanlar gösteriyor ki; Fetö örgütlenmesi maalesef kökten kurutulamamıştır . Her ne kadar mücadele ediliyorsa da yetersiz kaldığını görüyoruz. Tabii bizim görüşümüz bu ama birde “Devlet Aklı” var Bizim bilmediklerimiz, göremediklerimiz var. Benim garibime giden başka bir husus da; Muhalefetin konuya bakışı. 6'lı masa ve ana muhalefet ise fetö mücadelesinden hiç bahsetmemekte. Hatta iktidara gelirsek, KHK lılara af çıkartacağız demekte. Hoş, her bulduğu fırsatta “Siyasi İktidar Hukuka müdahale ediyor” diye feryadı figan eden Ana muhalefet lideri geçtiğimiz günlerde Van’da yaptığı konuşmada “Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız bize oy verin” diyor. Ne kadar komik değil mi? Siyasi iktidarı hukuka müdahale etmekle suçlayanlar, açık açık “Biz iktidara gelirsek hukuka müdahale edeceğiz” diyor. O yüzden fetöcülere af da çıkartırlar şaşırmam. Hatta son zamanlarda onlardan medet umar bir tarzda tavizkar davranışlar sergilemekteler. Sağlıcakla.. Mesut BALYEMEZ mesutb44@gmail.com
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.