TÜLAY GÜREL
Köşe Yazarı
TÜLAY GÜREL
 

KENDİMİZİ RESETLEMEZ İSEK BÜYÜK RESET OYUNCULARININ OYUNCAĞI OLURUZ.

KENDİMİZİ RESETLEMEZ İSEK BÜYÜK RESET OYUNCULARININ OYUNCAĞI OLURUZ. Reset ne demektir? Sıfırlamak... Oturtmak... Bilmek... Ayarlamak demektir. Kendimi ayarlamaz, bilmez, oturtmaz yani neyi niye yaptığımı bilmeden, "hadi" dedikçe yeşillik burada diye gidenlerden olursak eldeki samandan oluruz da, saman bitince halimiz ne olur? Bir kısım insan sabit düzeni bozmadan, sistemini kurmuş yaşıyor ancak onun sabit düzeni bozacak sistem kuranlar da var, habersiz. Bir kısım ise bahsettiğimiz sistem, düzen kuranlar yani sıfırlayacak olanlar. Bir kısım ise, tam bilmeden, bilgi sahibi olup düzen kuracak, oturtacak güce sahip değilken, "Kervanı yolda tamamlarız" ile yola çıkıp yol yürürken yorulup, sürünen ama ölmeyenlerden. "Akl et, akl etmez misin ey insanoğlu" demez mi ayetler? Der elbette. Ayet akla uy, uyduğunu uygula mı diyor? Tamam akıl edemeyebiliriz, akl edenin ardından gidebiliriz ancak akl edip sistem kuranın akl ettiği kime fayda, kime zarar verir onu araştırmadan ardına düşmek, fayda verenlerin duasını almaya, zarara uğraştıklarının ise hakkına girmiş olmak ve bedduasını yada ahını almakla yük yüklendiğimizi unutmamamız gerekir. Ah almak ise bana zarar vermese de, atadan aktarım ile soyuma zarar veren, günahsız olan çocuğumu yada torunlarımın geleceğini bugünkü yanlışlarımızla inşa etmiş oluruz. Reset, sıfırlama, arınma, ayıklama, durdurma gerekli hayatlarımızda. Bugün neye bakarsak hatalar ile dolu olan bir yaşam var. İnsanın günlük hayatı barınma, beslenme, yeme içme, giyinme, çalışma ve gezme ile tamamlanır. Barınmada reset gerekli. Neden? Çünkü; başta doğal afetlere karşı hazır mı sorusu gelir, değil ise, resetle. Çıkıp ve güvenli alana gitmek akıl işi değil mi? Yine barınma alanı, kalabalık, kimin ne yaptığı, nasıl yaşadığını bilmediğimiz alanlarda yaşıyoruz. Bunun zararı ne olabilir? Kişiye ve ailesine göre değişen cevabı vardır vereceği zararın. Mesela tek yaşayan biri, yaşadığı yerde hiç kimseyi, komşusunu dâhi tanımıyor. Ve gece gündüz bir hastalık, ölüm gelse, uzaktaki aile dahi olsa yetişene kadar zaman kaybı ile hasta ise vefata... Vefat ise, cesedi kokana kadar farkına varılmadığını yurttaşı başta olmak üzere ülkemizde de örnekleri yaşanmakta. Yine barınma alanında aile bireyleri ile yaşarken çevredeki kişileri tanımamamız, eş ve evlatlar için çok büyük sıkıntı. Sağlıksız (akıl sağlığı var gibi görünse de, nefsine hükmedemeyen )takip altına alan, aklını çelen, gönlüne girenler ile aile bağlarımız yıkılır oldu. Daha birçok örnek var. Birde barınma alanı temizliği ile resetlenmek gerekli. Evler nuhtan kalma eşyalar ile dolu desek yeridir. Kullanılmayan eşya fazlalığı, çiçekler, biblolar, tablolar, giyilmeyen kıyafet, kullanılmayan kap kaçak. Acaba lazım olur mu? diye biriktirdiklerimiz ile yaşam alanlarımız daralıyor ve sonra temizliğine yetişemez oluyoruz yâda temizlik için harcadığımız zamanla ömür tükeniyor. Oysa, eşya bana hizmet etmeli, kullanımı kolay olmalı, bedenimi ve zihnimi temizliği bakımı ile sürekli meşgul etmemeli. Kadınlarımız sürekli şikayet ile temizlik yaparken el , kol, bel, boyun hastalıklarına kapılıyor, sonra da ailesi için kendini süpürge ettiği ile başa kalkmalar. Buzdolabı ve gardıropların da neler var unutanlar var. Azaltalım, resetleyelim, sadeleşelim, barınma alanlarında da. Beslenme de çeşitliliğin zararı ile yediği içtiğininin nasıl yapıldığını bilmeden tükettiğinin zararı bedene, akla, ruha azab verirken, BİRDE GIDA ÜRETİCİLERİMİZİN ZARARLARI VAR KENDİLERİNE VE BİZLERE VERDİĞİ ZARARLAR. Ben üretici isem, insanın sağlığına zararlı olduğunu bilip, bile isteye o ürünü üretiyor ve tüketiciye ulaştırıyor isem, RESET, DUR DEMELİYİM KENDİME. Belki ata mesleği, belki iyi kazandırıyor ancak bunlar bu dünya cennetine ulaşmayı sağlar iken ahir hayatı, cehennemini inşa etmek için sebebdir. Diyelim ki bir okulda kantin işletmecisiyim. Bir çok çocuk var. Sattığım kalitesiz ürünleri alamayanlar da var, bağışıklığı gelişmemiş, kendi çocuğuma ve kendimin yemediği yiyeceklerde var. Ve bunların satışından kazanç elde ediyor hayatımı idam ettirirken, aileme gelecek inşa ediyorum. Zararı ne olur bu işimin kazancımın diye düşündüm de akla, bedene, ruha sağlıksızlık derim. Bedenime yükler geliyor, hastalıklar geliyor diye şikayet eden yaş almış olan insanlara yaptığınız işlerden gelen ahlar olabilir mi? sorusunu sormak ve sebeblerini açıklamakla da, doğru işler yapanlar yükümlü. Ağır metal ihtiva eden, koruyucu ve raf ömrü uzatan gıdalar üretiyor yâda satıyor isek RESET, RESETLEMELİYİZ KENDİMİZİ. Köylerde yaşayan binlerce insan var ülkemizde (yok zannettiğimiz) onlar hâlen kendi ürettikleri ile besleniyor, kendileri de ve insanlığa zararsızlar. Gelelim giyim kuşamda RESETE. Onlarca yüzlerce kıyafete sahip olup, mevsimine ve ortama göre giyinmeyip kendimize verdiğimiz zarar. Kalitesiz kumaş, polyesterler, naylonlar ve kalitesiz ayakkabılar ile fizik bedenimizi mahveder olduk. Ayağım rahat değil ama görsel, başkasının görmesi için giydiğimiz yâda bedenimin eğilmesine, belimin ağrımasına sebeb olacak kıyafet, ayakkabıları da RESETLEYELİM. ÇOKLUKTAKI KALİTESİZLİK YERİNE AZ VE ÖZ KALİTEYİ TERCİH ETMEYİ AKLETMELİ VE UYGULAMALIYIZ. Hastalıklarımıza kendimiz sahip oluyoruz, iyi beslenmeyi, iyi giyinmeyi, kendimizi korumayı bilmeyip, hoo ve yeşillik. Ben değerliyim, ben kişisel bakımıma önem veririm diyenlerin ağız, diş sağlıklarına bakıyoruz, dış görünüş mankenlerle yarış içinde özü, azı, dişi Allah'a emanet. Çiğnemeden yutmalar, hızlı yemek yemeler, ne yediğini, nasıl piştiğini bilmeden tüketmeler, su içsem yarıyor, bedeni şişiriyor diye YARADAN'IN en kıymetli hazinesi suya suç bulmalar ile sonuçlanıyor... kontrol elimizde beynimiz olan yaşamak hayat yaşamaktır. Bilginin de fazlası çöp, ilginin de. Bilgilendiklerimizden de sorumluyuz, ilgilenip, zamanımızı uykumuzdan, ötelediğimiz ailemizden ve görevlerimizi eksik yapmaktan dolayı zarar verdiklerimizden de sorumluyuz. Benim iyi olmam, ailemin, işimin, sosyal yaşamdaki çevremin iyi olması için gereklidir bilinci ile bilinçlenip, resetleyip yeniden çoğaltmalı ancak kontrol elden gidecekse kontrolü başaramayacak isem, aklımın ve gücümün yettiği ile yaşamalıyı mı tercih etmeliyim ki, başkalarına zarar vererek gelecek neslimi ata aktarımı ile yüklemeyim diyerek bol analizli, suratlar ile sırat köprüsü hesabı ile yaşamak ümidi ile... Hoşça ve bolca fayda ile güzel yarınlara. Tülay Gürel Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Başkanı
Ekleme Tarihi: 23 Nisan 2024 - Salı

KENDİMİZİ RESETLEMEZ İSEK BÜYÜK RESET OYUNCULARININ OYUNCAĞI OLURUZ.

KENDİMİZİ RESETLEMEZ İSEK BÜYÜK RESET OYUNCULARININ OYUNCAĞI OLURUZ. Reset ne demektir? Sıfırlamak... Oturtmak... Bilmek... Ayarlamak demektir. Kendimi ayarlamaz, bilmez, oturtmaz yani neyi niye yaptığımı bilmeden, "hadi" dedikçe yeşillik burada diye gidenlerden olursak eldeki samandan oluruz da, saman bitince halimiz ne olur? Bir kısım insan sabit düzeni bozmadan, sistemini kurmuş yaşıyor ancak onun sabit düzeni bozacak sistem kuranlar da var, habersiz. Bir kısım ise bahsettiğimiz sistem, düzen kuranlar yani sıfırlayacak olanlar. Bir kısım ise, tam bilmeden, bilgi sahibi olup düzen kuracak, oturtacak güce sahip değilken, "Kervanı yolda tamamlarız" ile yola çıkıp yol yürürken yorulup, sürünen ama ölmeyenlerden. "Akl et, akl etmez misin ey insanoğlu" demez mi ayetler? Der elbette. Ayet akla uy, uyduğunu uygula mı diyor? Tamam akıl edemeyebiliriz, akl edenin ardından gidebiliriz ancak akl edip sistem kuranın akl ettiği kime fayda, kime zarar verir onu araştırmadan ardına düşmek, fayda verenlerin duasını almaya, zarara uğraştıklarının ise hakkına girmiş olmak ve bedduasını yada ahını almakla yük yüklendiğimizi unutmamamız gerekir. Ah almak ise bana zarar vermese de, atadan aktarım ile soyuma zarar veren, günahsız olan çocuğumu yada torunlarımın geleceğini bugünkü yanlışlarımızla inşa etmiş oluruz. Reset, sıfırlama, arınma, ayıklama, durdurma gerekli hayatlarımızda. Bugün neye bakarsak hatalar ile dolu olan bir yaşam var. İnsanın günlük hayatı barınma, beslenme, yeme içme, giyinme, çalışma ve gezme ile tamamlanır. Barınmada reset gerekli. Neden? Çünkü; başta doğal afetlere karşı hazır mı sorusu gelir, değil ise, resetle. Çıkıp ve güvenli alana gitmek akıl işi değil mi? Yine barınma alanı, kalabalık, kimin ne yaptığı, nasıl yaşadığını bilmediğimiz alanlarda yaşıyoruz. Bunun zararı ne olabilir? Kişiye ve ailesine göre değişen cevabı vardır vereceği zararın. Mesela tek yaşayan biri, yaşadığı yerde hiç kimseyi, komşusunu dâhi tanımıyor. Ve gece gündüz bir hastalık, ölüm gelse, uzaktaki aile dahi olsa yetişene kadar zaman kaybı ile hasta ise vefata... Vefat ise, cesedi kokana kadar farkına varılmadığını yurttaşı başta olmak üzere ülkemizde de örnekleri yaşanmakta. Yine barınma alanında aile bireyleri ile yaşarken çevredeki kişileri tanımamamız, eş ve evlatlar için çok büyük sıkıntı. Sağlıksız (akıl sağlığı var gibi görünse de, nefsine hükmedemeyen )takip altına alan, aklını çelen, gönlüne girenler ile aile bağlarımız yıkılır oldu. Daha birçok örnek var. Birde barınma alanı temizliği ile resetlenmek gerekli. Evler nuhtan kalma eşyalar ile dolu desek yeridir. Kullanılmayan eşya fazlalığı, çiçekler, biblolar, tablolar, giyilmeyen kıyafet, kullanılmayan kap kaçak. Acaba lazım olur mu? diye biriktirdiklerimiz ile yaşam alanlarımız daralıyor ve sonra temizliğine yetişemez oluyoruz yâda temizlik için harcadığımız zamanla ömür tükeniyor. Oysa, eşya bana hizmet etmeli, kullanımı kolay olmalı, bedenimi ve zihnimi temizliği bakımı ile sürekli meşgul etmemeli. Kadınlarımız sürekli şikayet ile temizlik yaparken el , kol, bel, boyun hastalıklarına kapılıyor, sonra da ailesi için kendini süpürge ettiği ile başa kalkmalar. Buzdolabı ve gardıropların da neler var unutanlar var. Azaltalım, resetleyelim, sadeleşelim, barınma alanlarında da. Beslenme de çeşitliliğin zararı ile yediği içtiğininin nasıl yapıldığını bilmeden tükettiğinin zararı bedene, akla, ruha azab verirken, BİRDE GIDA ÜRETİCİLERİMİZİN ZARARLARI VAR KENDİLERİNE VE BİZLERE VERDİĞİ ZARARLAR. Ben üretici isem, insanın sağlığına zararlı olduğunu bilip, bile isteye o ürünü üretiyor ve tüketiciye ulaştırıyor isem, RESET, DUR DEMELİYİM KENDİME. Belki ata mesleği, belki iyi kazandırıyor ancak bunlar bu dünya cennetine ulaşmayı sağlar iken ahir hayatı, cehennemini inşa etmek için sebebdir. Diyelim ki bir okulda kantin işletmecisiyim. Bir çok çocuk var. Sattığım kalitesiz ürünleri alamayanlar da var, bağışıklığı gelişmemiş, kendi çocuğuma ve kendimin yemediği yiyeceklerde var. Ve bunların satışından kazanç elde ediyor hayatımı idam ettirirken, aileme gelecek inşa ediyorum. Zararı ne olur bu işimin kazancımın diye düşündüm de akla, bedene, ruha sağlıksızlık derim. Bedenime yükler geliyor, hastalıklar geliyor diye şikayet eden yaş almış olan insanlara yaptığınız işlerden gelen ahlar olabilir mi? sorusunu sormak ve sebeblerini açıklamakla da, doğru işler yapanlar yükümlü. Ağır metal ihtiva eden, koruyucu ve raf ömrü uzatan gıdalar üretiyor yâda satıyor isek RESET, RESETLEMELİYİZ KENDİMİZİ. Köylerde yaşayan binlerce insan var ülkemizde (yok zannettiğimiz) onlar hâlen kendi ürettikleri ile besleniyor, kendileri de ve insanlığa zararsızlar. Gelelim giyim kuşamda RESETE. Onlarca yüzlerce kıyafete sahip olup, mevsimine ve ortama göre giyinmeyip kendimize verdiğimiz zarar. Kalitesiz kumaş, polyesterler, naylonlar ve kalitesiz ayakkabılar ile fizik bedenimizi mahveder olduk. Ayağım rahat değil ama görsel, başkasının görmesi için giydiğimiz yâda bedenimin eğilmesine, belimin ağrımasına sebeb olacak kıyafet, ayakkabıları da RESETLEYELİM. ÇOKLUKTAKI KALİTESİZLİK YERİNE AZ VE ÖZ KALİTEYİ TERCİH ETMEYİ AKLETMELİ VE UYGULAMALIYIZ. Hastalıklarımıza kendimiz sahip oluyoruz, iyi beslenmeyi, iyi giyinmeyi, kendimizi korumayı bilmeyip, hoo ve yeşillik. Ben değerliyim, ben kişisel bakımıma önem veririm diyenlerin ağız, diş sağlıklarına bakıyoruz, dış görünüş mankenlerle yarış içinde özü, azı, dişi Allah'a emanet. Çiğnemeden yutmalar, hızlı yemek yemeler, ne yediğini, nasıl piştiğini bilmeden tüketmeler, su içsem yarıyor, bedeni şişiriyor diye YARADAN'IN en kıymetli hazinesi suya suç bulmalar ile sonuçlanıyor... kontrol elimizde beynimiz olan yaşamak hayat yaşamaktır. Bilginin de fazlası çöp, ilginin de. Bilgilendiklerimizden de sorumluyuz, ilgilenip, zamanımızı uykumuzdan, ötelediğimiz ailemizden ve görevlerimizi eksik yapmaktan dolayı zarar verdiklerimizden de sorumluyuz. Benim iyi olmam, ailemin, işimin, sosyal yaşamdaki çevremin iyi olması için gereklidir bilinci ile bilinçlenip, resetleyip yeniden çoğaltmalı ancak kontrol elden gidecekse kontrolü başaramayacak isem, aklımın ve gücümün yettiği ile yaşamalıyı mı tercih etmeliyim ki, başkalarına zarar vererek gelecek neslimi ata aktarımı ile yüklemeyim diyerek bol analizli, suratlar ile sırat köprüsü hesabı ile yaşamak ümidi ile... Hoşça ve bolca fayda ile güzel yarınlara. Tülay Gürel Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Başkanı
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.