Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

ABD Açıkça Düşmanca Davranıyor

<p>Şu yalın ger&ccedil;eği kabul ettiğimiz takdirde &uuml;lkemizin menfaatlerini daha iyi koruyabileceğimize inanıyorum.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin son 60 yıldaki en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanı ABD&rsquo;dir.</p> <p>Bu s&ouml;z kuru kuruya iddia edilmiş veya ortaya atılmış değildir. Bu konuda onlarca makale yazıp neşrettim. İsteyenler Yeni Akit&rsquo;in internet arşivine girerek bunları okuyabilir. Burada bir &ouml;zet sunarak okuyucularımı bu zahmetten kurtarayım.</p> <p>ABD&rsquo;nin &uuml;lkemize karşı işlediği en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanlığı; halkın oyları ile se&ccedil;ilmiş devlet y&ouml;neticilerinin askeri darbelerle y&ouml;netimden indirmesidir. &Ouml;yle ki Adnan Menderes gibi naif ve son derece kibar bir Başbakan&rsquo;ı dahi idam ettirecek kadar g&ouml;z&uuml; d&ouml;nm&uuml;ş ABD&rsquo;li y&ouml;neticiler ve onlara uşaklık eden kişiler vardır.</p> <p>ABD y&ouml;neticileri eğer isteseydi bir telefon ile 27 Mayıs 1960&rsquo;ta yapılan darbe sonrasındaki idamların &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ebilirlerdi. Nitekim 12 Eyl&uuml;l 1980 sonrasında Kenan Evren&rsquo;e ABD Genelkurmay Başkanı Alexandre Haig bir telefon a&ccedil;mış sonrasında Yunanistan; hi&ccedil;bir bedel &ouml;demeden NATO&rsquo;ya geri d&ouml;nm&uuml;şt&uuml;r.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;de kurulan b&uuml;t&uuml;n h&uuml;k&uuml;metler ABD&rsquo;de yetişip ordumuz i&ccedil;inde general r&uuml;tbesine y&uuml;kselmiş paşalardan korkup &ccedil;ekinmişlerdir. Zira her 8-10 senede bir darbe yapılmış &uuml;lkede hortumculuk başta olmak &uuml;zere her t&uuml;rl&uuml; haksız ve hukuksuz icraatlar yapılmıştır. Bunun bedelini hala &ouml;demeye devam ediyoruz.</p> <p>15 Temmuz 2016 darbesinde de &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde ABD&rsquo;nin m&uuml;dahalesini g&ouml;rd&uuml;k. &Ouml;yle ki darbeyi ger&ccedil;ekleştiren ekibin başındaki Feto ve y&ouml;neticileri hala ABD tarafından korunmakta ve T&uuml;rkiye&rsquo;de m&uuml;ebbet hapisle yargılandığı halde iade edilmemektedir.</p> <p>İşin daha acı tarafı ise şudur. Yine bir ABD tarafından tezg&acirc;hlanan fakat tarihe &ldquo;post modern darbe&rdquo; adıyla ge&ccedil;en 28 Şubat 1997 s&uuml;reci sonunda m&uuml;ebbet hapis cezası alan 21 general ve amiral; &uuml;stelik Yargıtay tarafından cezaları tescil edildiği halde hala hapse konulamamıştır. Bu durum askeri vesayet unsurlarının ve ABD&rsquo;nin &uuml;lkemizde hala ne derece g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğunun bir kanıtıdır.</p> <p>Peki, ABD sadece y&ouml;neticilerimizi iktidardan d&uuml;ş&uuml;rerek mi d&uuml;şmanlık yapmıştır?</p> <p>Elbette hayır. T&uuml;rl&uuml; t&uuml;rli desise ve iğren&ccedil; oyunları vardır. Daha ge&ccedil;en hafta bir skandal kararı daha g&ouml;rd&uuml;k. ABD, T&uuml;rkiye&rsquo;ye CAATSA yaptırımlarını a&ccedil;ıkladı.</p> <p>ABD, Rusya&#39;dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle T&uuml;rkiye&#39;ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı. Bu yaptırımlarının arasında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB), Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ve Başkanlık yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gen&ccedil;oğlu ve Faruk Yiğit&#39;in bulunduğu a&ccedil;ıklandı.&nbsp;</p> <p>ABD resmen &ldquo;&uuml;lkeni savunmak i&ccedil;in silah alamazsın, eğer bunu benden istersen o anki keyfime g&ouml;re d&uuml;ş&uuml;n&uuml;p ister veririm ister vermem&rdquo; diyecek kadar k&uuml;stah&ccedil;a kararlar alabilmektedir. Onları bu derece şımartan husus ise ge&ccedil;mişte yaşadığımız acı olaylardır.</p> <p>ABD&rsquo;nin nasıl kalleş ve haydut bir &uuml;lke olduğunu &quot;Bahriyede 15 Yıl isimli&quot; kitabımla anlatmıştım. Yıllar &ouml;nce Muavenet&rsquo;imizi vurduğunda da ses &ccedil;ıkaramamıştık. Adeta bize tokat vurduk&ccedil;a diğer yanağımızı uzatmıştık. O halde bu acı olayı hatırlamakta yarar vardır. Zira o d&ouml;nemde Donanma Komutanlığına bağlı savaş gemilerinde Atış İdare Subayı olarak g&ouml;rev yapıyordum. ABD&rsquo;ye karşı bir eylem yapılmaması i&ccedil;in emir &uuml;st&uuml;ne emir yağıyordu.</p> <p>NATO tatbikatında Muavenet isimli muhribimizin, ABD&rsquo;nin Saratoga gemisinden atılan iki g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermi ile vurulmasının kaza olmadığını KDY Yayınlarında hala satılmakta olan bu kitabımdan detayları ile birlikte okuyabilirsiniz. Bu durumu bir&ccedil;ok silah uzmanı teyit etmiştir. Kaza s&uuml;s&uuml; verilmiş bu acı olayın aslında bir &ldquo;g&ouml;zdağı&rdquo; olduğunda herkes mutabıktır. Yediğimiz darbenin acısını her T&uuml;rk vatandaşı yaşamıştır. Bir donanma subayı olarak benim daha fazla yaşamam &ccedil;ok doğaldır. Gemi komutanı dahil olmak &uuml;zere 5 askerimiz şehit olmuştu.</p> <p>Neden b&ouml;yle bir g&ouml;zdağı verildiğini a&ccedil;ıklamak gerekirse o d&ouml;nemde yaşanan siyas&icirc; olaylara bakmak l&acirc;zımdır. Ger&ccedil;ekten de her d&ouml;nemde olduğu gibi ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye &uuml;zerinde bir baskı kurmaya &ccedil;alıştığını g&ouml;r&uuml;yoruz. O tarihlerde de T&uuml;rkiye&rsquo;nin par&ccedil;alanabilmesi i&ccedil;in Kuzey Irak&rsquo;ta ABD tarafından bir K&uuml;rt devleti oluşturulmaya &ccedil;alışılıyordu.</p> <p>Kuzey Irak&rsquo;ta bir devlet kurulması i&ccedil;in bir&ccedil;ok insan Amerika&rsquo;ya g&ouml;t&uuml;r&uuml;ld&uuml;, eğitildi. Daha sonra İkinci K&ouml;rfez harek&acirc;tından sonra da buraya getirilip yerleştirilerek yarı bağımsız bir b&ouml;lge ve devlet meydana geldi. Birka&ccedil; yıl &ouml;nce bağımsızlık i&ccedil;in kimsenin tanımadığı referandumu da yaptılar. T&uuml;rkiye&rsquo;nin girişimi ile bir m&uuml;ddet bu fiili durum engellendi ise de ABD&rsquo;nin &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde d&uuml;şmanca tutumu hala devam etmektedir.</p> <p>Bu maksatla kurulan &ldquo;&Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil;&rdquo; Irak&rsquo;ta ABD&rsquo;nin ihtiya&ccedil; duyduğu diğer bir asker&icirc; yapı idi. T&uuml;rkiye ile &Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil; arasında yaşanan sorunlar, genelde h&uuml;k&uuml;metlerin g&ouml;rmezden gelmesi ile hep ertelendi. Ve sonu&ccedil;ta Muavenet benzeri bir olaydan korkulduğu i&ccedil;in h&uuml;k&uuml;metler pısırık davrandılar.</p> <p>1990&rsquo;ların başında Baba Bush y&ouml;netimindeki ABD, Saddam y&ouml;netimindeki Irak&rsquo;ın Kuveyt&rsquo;e girmesini bahane ederek Irak&rsquo;a savaş a&ccedil;mıştı. Sonu&ccedil;ta Irak&rsquo;ın Basra K&ouml;rfezi&rsquo;ndeki ve &uuml;lkenin g&uuml;neyindeki g&uuml;c&uuml; kırılmış, zengin petrol yataklarının bulunduğu Irak&rsquo;ın Kuzeyi i&ccedil;in de yeni planlar yapmıştı.</p> <p>ABD, bu plan &ccedil;er&ccedil;evesinde Irak topraklarının kuzeyini kendi denetimine almayı başarmıştı. 36 paralelin kuzeyini denetlemek &uuml;zere &Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil; adında bir asker&icirc; mekanizma kurdu. Bu mekanizmayı da maalesef T&uuml;rkiye &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;tt&uuml;. Kuzey Irak&rsquo;ı T&uuml;rkiye&rsquo;den hem denetledi hem de PKK&rsquo;yı semirtip b&uuml;y&uuml;tt&uuml;.</p> <p>D&ouml;nemin Cumhurbaşkanı &Ouml;zal, misak-ı milli sınırları i&ccedil;indeki Musul ve Kerk&uuml;k&#39;&uuml; kurtarmak i&ccedil;in savaşa katılmak istiyordu. Fakat Genelkurmay Başkanı Torumtay&rsquo;ın istifası ve savaştan ka&ccedil;an generallerin diretmesi ile bu fırsatı ka&ccedil;ırmış olduk. Bu acınacak duruma ABD&rsquo;de yetişmiş generallerin b&uuml;y&uuml;k rol&uuml; vardır.</p> <p>Asker 50 yıl beslenir; sadece bir g&uuml;n i&ccedil;in. İşte o g&uuml;n savaşa girmek gerekmiş fakat maneviyattan yoksun darbeci generaller y&uuml;z&uuml;nden ayağımıza kadar gelen fırsatı yine ka&ccedil;ırmıştık.</p> <p>İşte tam bu sırada bir NATO tatbikatı sırasında 2 Ekim 1992&rsquo;de T&uuml;rk Deniz Kuvvetlerine ait TCG Muavenet muhribi, ABD&rsquo;nin Saratoga gemisinden atılan iki Sea Sparrow g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermileriyle vuruldu. Gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret G&uuml;ng&ouml;r ve 5 denizcimiz şehit oldu. &Ccedil;ok sayıda da askerimiz yaralandı. Bunun arkasından d&ouml;nemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis&rsquo;in u&ccedil;ağı ş&uuml;pheli bir şekilde d&uuml;şt&uuml; ve Bitlis şehit oldu.</p> <p>Yaklaşık 30 sene &ouml;nce ger&ccedil;ekleşen bu acı olaylar ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı nasıl bir d&uuml;şmanca tutum i&ccedil;inde olduğunu &ccedil;ok net olarak g&ouml;stermektedir. Bu olayın ardından T&uuml;rkiye, şanlı tarihinde g&ouml;r&uuml;lmemiş bir tarzda ABD politikalarına boyun eğmeye devam etmişti.</p> <p>Ardından gelen Başkan Clinton d&ouml;nemi kısmen sorunsuz devam etse de 8 yılın ardından bu sefer Oğul Bush Amerika&rsquo;ya başkan oldu. Onun 8 yıllık d&ouml;nemi hem T&uuml;rkiye, hem de d&uuml;nya a&ccedil;ısından k&acirc;bus gibi ge&ccedil;ti.</p> <p>Bu olaylar, belli bir s&uuml;re&ccedil; sonrasında da ABD&rsquo;nin planlandığı gibi ger&ccedil;ekleşti. H&uuml;k&uuml;metler bilerek veya bilmeyerek, tedbir almadığı ve gereken karşılığı vermediği i&ccedil;in iş daha k&ouml;t&uuml; bir noktaya kadar geldi.</p> <p>Sonrasında Irak&rsquo;ın kuzeyinde S&uuml;leymaniye&rsquo;deki T&uuml;rk asker&icirc; birliğinde askerlerin başına &ccedil;uval ge&ccedil;irme hadisesi de yaşanmıştı. Amerikalılar yine haydutluk yaparak oradaki askerlerimizi tutukladılar başlarına &ccedil;uval ge&ccedil;irdiler. Aslında bu olayın, yani geminin vurulması olayına Amerikalıların T&uuml;rk denizcilerinin başına &ccedil;uval ge&ccedil;irme olayı desek; m&uuml;bal&acirc;ğa olmaz.</p> <p>Biraz da bu d&uuml;şmanlığın temel nedenine bakalım. Kısaca s&ouml;ylemek gerekirse bu &ccedil;irkin tutumun ardında yatan en &ouml;nemli ger&ccedil;ek &ldquo;efendi-uşak&rdquo; ilişkisinin devam ettirilme isteğidir. Ne zaman T&uuml;rkiye başını doğrultsa ekonomisini yoluna koyup &ldquo;ben senin k&ouml;len veya uşağın değilim&rdquo; dese işte askeri darbelerle hizaya getirilmek istenmiştir.</p> <p>ABD&rsquo;nin son 60 yılda yaptığı k&ouml;t&uuml;l&uuml;kler saymakla bitmez. Fakat ABD&rsquo;ye sadece bir defa etkili bir karşılık g&ouml;sterdik. Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı alınan &ldquo;ambargo&rdquo; kararına ABD &uuml;slerinin kapatılması ile cevap vermiştik. Bu konuda Milliyet&ccedil;i Cephe H&uuml;k&uuml;meti yani Adalet, Milli Selamet ve Milliyet&ccedil;i Hareket Partisi y&ouml;neticileri ortak karar almışlardı. Yoksa Başbakan Demirel, ABD&rsquo;ye karşı &ccedil;ıkacak bir siyaset&ccedil;i değildi. Zira Başbakan Demirel, Muavenetimizin vurulmasından sonra ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;stermiş ABD&rsquo;den bu&rdquo; kaza&rdquo; s&uuml;s&uuml;yle işlenmiş cinayet karşılığında hi&ccedil; olmazsa tazminat almayı dahi becerememişti.</p> <p>&Uuml;lkemizi temsil etme sorumluluğu taşıyan diğer insanlar, siyaset&ccedil;iler, b&uuml;rokratlar hatta muhalefet y&ouml;neticileri de ne yazık ki etkili bir s&ouml;z s&ouml;yleyemediler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanımız olan ABD&rsquo;den &ccedil;ok korkuyorlardı.</p> <p>Muavenet adlı gemimizin vurulmasının ardından Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis&rsquo;in u&ccedil;ağının d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi ve faali me&ccedil;hul cinayetler d&ouml;nemi başladı. Bunların hepsinde ABD&#39;nin parmağı olduğu kesindir. Eşref Bitlis Paşa&rsquo;nın &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmesi olayında da kaza olmayacak şekilde &ouml;nemli iddialar vardır. Orada şehit olan bir orgeneraldir. Fakat farklı bir paşadır zira ABD&rsquo;nin planlarına vakıftı. Yoksa şehit edilmezdi.</p> <p>Eşref Bitlis Paşa şehit edildiğinde medyanın ni&ccedil;in suskun kaldığını ABD&rsquo;nin basındaki tetik&ccedil;ileri sayesinde anlayabiliriz. Burada bahsettiğimiz birka&ccedil; konu, kesinlikle komplo teorisiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, T&uuml;rk dış politika ve asker&icirc; politika sahasındaki acı verici, unutulmaz olaylardır. Bilmediğimiz olaylar ise &ccedil;ok fazladır.</p> <p>Sonu&ccedil;ta ortada şehit olan askerler vardır. Birisi Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ve biri Muhrip komutanıdır. Maalesef bu insanlar Amerika&rsquo;nın kirli politikaları sonucu şehit edilmiş insanlardır. Ne yazık ki, bu acı cinayetler, &ouml;rt bas edilmiştir. İşin k&ouml;t&uuml;s&uuml; ABD, istediği hedeflere ulaşmış kaza sonucu bize eski buharlı gemileri vermiştir.</p> <p>Daha &ouml;nce almak istemediğimiz dokuz adet &quot;Knox&quot; sınıfı gemiyi alarak milyonlarca dolar &ouml;dedik. Ki bunların teknolojisi eskiydi. Biz dizel tahrikli &quot;Perry&quot; Klas gemilerden almak istiyorduk. İşte ABD silah sanayisinin oyunlarına kurban edilmiştik.</p> <p>ABD&rsquo;ye gemi alımıyla ilgili olarak giden T&uuml;rk heyeti d&ouml;ner d&ouml;nmez gemimiz vuruldu. Yani &quot;Sen kim oluyorsun. Sen benim verdiğimi ancak alabilirsin. Senin s&ouml;z hakkın yok&rdquo; anlamına gelen bir baskı, bir g&ouml;zdağı olayıdır. Muavenet ve Eşref Bitlis cinayetleri aynı ABD&rsquo;li haydutlar tarafından yapılmıştır. Bu konunun &uuml;zerindeki &ouml;rt&uuml;n&uuml;n &ccedil;ekilip a&ccedil;ılması g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde meydana gelen olayları anlayabilmek i&ccedil;in bir fırsattır.</p> <p>Peki, Amerikan h&uuml;k&uuml;meti Muavenet&rsquo;in vurulması sonrasında sebep g&ouml;sterilen askerlere ne yaptı?</p> <p>Olayda yaralanan ve tazminat i&ccedil;in mahkemeye başvuran subaylardan bir tanesinin verdiği bilgiye g&ouml;re mahkemeden, Amerikalı subayların kariyerlerini meslek&icirc; y&ouml;nden etkilemeyen sonu&ccedil; &ccedil;ıkmıştır. USS Saratoga&rsquo;nın Komutanı Albay James M. Drager ile saldırıdan sorumlu yedi subay mahkemeye sevk edilmeyerek sadece &ldquo;disiplin cezası&rdquo; almıştır.&nbsp;</p> <p>Kısaca devlet olarak, millet olarak, iktidarda kim olursa olsun g&ouml;sterilmesi gerekli olan tepki g&ouml;sterilmedi. Bunun &uuml;zerine g&ouml;zdağı verme olayı aşama kaydederek &ccedil;uval ge&ccedil;irme olayına d&ouml;n&uuml;şt&uuml; ve bug&uuml;nlere geldik.</p> <p>Şimdi ise &ouml;n&uuml;m&uuml;zde tarihi bir fırsat ge&ccedil;miştir. ABD&rsquo;ye 60 yıldır yaptığı k&ouml;t&uuml;l&uuml;klerin karşılığı verilmelidir. Ne yapacağız savaş mı ilan edeceğiz?</p> <p>Evet, ekonomik savaş ilan edeceğiz. ABD ile yapılmış anlaşmaları tekrar g&ouml;zden ge&ccedil;irip karşılığında vermiş olduğumuz askeri &uuml;sleri kapatmak ve ikili anlaşmalardan doğan haklarımızı talep etmek zorundayız. Ayrıca F-35 meselesinde olduğu gibi ticari anlaşmaları keyfine g&ouml;re yırtıp atmanın bir parasal bedeli vardır. Bunu kuruşuna kadar &ouml;detmek zorundayız.</p> <p>B&uuml;t&uuml;n bu işlemler esnasında NATO&rsquo;dan &ccedil;ıkmamıza gerek yoktur. &Uuml;lkemizin menfaatleri gereğince adım atmalıyız. Fakat T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı g&ouml;sterilen d&uuml;şmanca ve kalleş&ccedil;e tutumların bir karşılığı olmalıdır.</p> <p>Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki &ldquo;a&ccedil; canavara sevgi ile yaklaşmak onun iştahını a&ccedil;ar&rdquo;. ABD&rsquo;ye karşı onurlu ve haysiyetli bir karşı duruş g&ouml;stermezseniz &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml; sonu&ccedil;lara zemin hazırlamış olursunuz. Kritik aşama olan savunma sanayini g&uuml;&ccedil;lendirmek ve ABD&rsquo;ye olan bağımlılıktan kurtulmayıb&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de aşmış durumdayız.</p> <p>Son tahlilde ABD&rsquo;ye haddini bildirecek tek &uuml;lke T&uuml;rkiye&rsquo;dir. &ldquo;D&uuml;nya beşten b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r diyerek&rdquo; kafa tutan Cumhurbaşkanımızı bu konuda da desteklememiz gerekiyor. Tarihte yaşadığımız acı olaylardan ders alarak ABD ile ilgili politikalarımızı g&ouml;zden ge&ccedil;irmek zorundayız, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Ekleme Tarihi: 22 Aralık 2020 - Salı

ABD Açıkça Düşmanca Davranıyor

<p>Şu yalın ger&ccedil;eği kabul ettiğimiz takdirde &uuml;lkemizin menfaatlerini daha iyi koruyabileceğimize inanıyorum.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin son 60 yıldaki en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanı ABD&rsquo;dir.</p> <p>Bu s&ouml;z kuru kuruya iddia edilmiş veya ortaya atılmış değildir. Bu konuda onlarca makale yazıp neşrettim. İsteyenler Yeni Akit&rsquo;in internet arşivine girerek bunları okuyabilir. Burada bir &ouml;zet sunarak okuyucularımı bu zahmetten kurtarayım.</p> <p>ABD&rsquo;nin &uuml;lkemize karşı işlediği en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanlığı; halkın oyları ile se&ccedil;ilmiş devlet y&ouml;neticilerinin askeri darbelerle y&ouml;netimden indirmesidir. &Ouml;yle ki Adnan Menderes gibi naif ve son derece kibar bir Başbakan&rsquo;ı dahi idam ettirecek kadar g&ouml;z&uuml; d&ouml;nm&uuml;ş ABD&rsquo;li y&ouml;neticiler ve onlara uşaklık eden kişiler vardır.</p> <p>ABD y&ouml;neticileri eğer isteseydi bir telefon ile 27 Mayıs 1960&rsquo;ta yapılan darbe sonrasındaki idamların &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ebilirlerdi. Nitekim 12 Eyl&uuml;l 1980 sonrasında Kenan Evren&rsquo;e ABD Genelkurmay Başkanı Alexandre Haig bir telefon a&ccedil;mış sonrasında Yunanistan; hi&ccedil;bir bedel &ouml;demeden NATO&rsquo;ya geri d&ouml;nm&uuml;şt&uuml;r.</p> <p>T&uuml;rkiye&rsquo;de kurulan b&uuml;t&uuml;n h&uuml;k&uuml;metler ABD&rsquo;de yetişip ordumuz i&ccedil;inde general r&uuml;tbesine y&uuml;kselmiş paşalardan korkup &ccedil;ekinmişlerdir. Zira her 8-10 senede bir darbe yapılmış &uuml;lkede hortumculuk başta olmak &uuml;zere her t&uuml;rl&uuml; haksız ve hukuksuz icraatlar yapılmıştır. Bunun bedelini hala &ouml;demeye devam ediyoruz.</p> <p>15 Temmuz 2016 darbesinde de &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde ABD&rsquo;nin m&uuml;dahalesini g&ouml;rd&uuml;k. &Ouml;yle ki darbeyi ger&ccedil;ekleştiren ekibin başındaki Feto ve y&ouml;neticileri hala ABD tarafından korunmakta ve T&uuml;rkiye&rsquo;de m&uuml;ebbet hapisle yargılandığı halde iade edilmemektedir.</p> <p>İşin daha acı tarafı ise şudur. Yine bir ABD tarafından tezg&acirc;hlanan fakat tarihe &ldquo;post modern darbe&rdquo; adıyla ge&ccedil;en 28 Şubat 1997 s&uuml;reci sonunda m&uuml;ebbet hapis cezası alan 21 general ve amiral; &uuml;stelik Yargıtay tarafından cezaları tescil edildiği halde hala hapse konulamamıştır. Bu durum askeri vesayet unsurlarının ve ABD&rsquo;nin &uuml;lkemizde hala ne derece g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğunun bir kanıtıdır.</p> <p>Peki, ABD sadece y&ouml;neticilerimizi iktidardan d&uuml;ş&uuml;rerek mi d&uuml;şmanlık yapmıştır?</p> <p>Elbette hayır. T&uuml;rl&uuml; t&uuml;rli desise ve iğren&ccedil; oyunları vardır. Daha ge&ccedil;en hafta bir skandal kararı daha g&ouml;rd&uuml;k. ABD, T&uuml;rkiye&rsquo;ye CAATSA yaptırımlarını a&ccedil;ıkladı.</p> <p>ABD, Rusya&#39;dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle T&uuml;rkiye&#39;ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı. Bu yaptırımlarının arasında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB), Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ve Başkanlık yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gen&ccedil;oğlu ve Faruk Yiğit&#39;in bulunduğu a&ccedil;ıklandı.&nbsp;</p> <p>ABD resmen &ldquo;&uuml;lkeni savunmak i&ccedil;in silah alamazsın, eğer bunu benden istersen o anki keyfime g&ouml;re d&uuml;ş&uuml;n&uuml;p ister veririm ister vermem&rdquo; diyecek kadar k&uuml;stah&ccedil;a kararlar alabilmektedir. Onları bu derece şımartan husus ise ge&ccedil;mişte yaşadığımız acı olaylardır.</p> <p>ABD&rsquo;nin nasıl kalleş ve haydut bir &uuml;lke olduğunu &quot;Bahriyede 15 Yıl isimli&quot; kitabımla anlatmıştım. Yıllar &ouml;nce Muavenet&rsquo;imizi vurduğunda da ses &ccedil;ıkaramamıştık. Adeta bize tokat vurduk&ccedil;a diğer yanağımızı uzatmıştık. O halde bu acı olayı hatırlamakta yarar vardır. Zira o d&ouml;nemde Donanma Komutanlığına bağlı savaş gemilerinde Atış İdare Subayı olarak g&ouml;rev yapıyordum. ABD&rsquo;ye karşı bir eylem yapılmaması i&ccedil;in emir &uuml;st&uuml;ne emir yağıyordu.</p> <p>NATO tatbikatında Muavenet isimli muhribimizin, ABD&rsquo;nin Saratoga gemisinden atılan iki g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermi ile vurulmasının kaza olmadığını KDY Yayınlarında hala satılmakta olan bu kitabımdan detayları ile birlikte okuyabilirsiniz. Bu durumu bir&ccedil;ok silah uzmanı teyit etmiştir. Kaza s&uuml;s&uuml; verilmiş bu acı olayın aslında bir &ldquo;g&ouml;zdağı&rdquo; olduğunda herkes mutabıktır. Yediğimiz darbenin acısını her T&uuml;rk vatandaşı yaşamıştır. Bir donanma subayı olarak benim daha fazla yaşamam &ccedil;ok doğaldır. Gemi komutanı dahil olmak &uuml;zere 5 askerimiz şehit olmuştu.</p> <p>Neden b&ouml;yle bir g&ouml;zdağı verildiğini a&ccedil;ıklamak gerekirse o d&ouml;nemde yaşanan siyas&icirc; olaylara bakmak l&acirc;zımdır. Ger&ccedil;ekten de her d&ouml;nemde olduğu gibi ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye &uuml;zerinde bir baskı kurmaya &ccedil;alıştığını g&ouml;r&uuml;yoruz. O tarihlerde de T&uuml;rkiye&rsquo;nin par&ccedil;alanabilmesi i&ccedil;in Kuzey Irak&rsquo;ta ABD tarafından bir K&uuml;rt devleti oluşturulmaya &ccedil;alışılıyordu.</p> <p>Kuzey Irak&rsquo;ta bir devlet kurulması i&ccedil;in bir&ccedil;ok insan Amerika&rsquo;ya g&ouml;t&uuml;r&uuml;ld&uuml;, eğitildi. Daha sonra İkinci K&ouml;rfez harek&acirc;tından sonra da buraya getirilip yerleştirilerek yarı bağımsız bir b&ouml;lge ve devlet meydana geldi. Birka&ccedil; yıl &ouml;nce bağımsızlık i&ccedil;in kimsenin tanımadığı referandumu da yaptılar. T&uuml;rkiye&rsquo;nin girişimi ile bir m&uuml;ddet bu fiili durum engellendi ise de ABD&rsquo;nin &ccedil;ok a&ccedil;ık bir şekilde d&uuml;şmanca tutumu hala devam etmektedir.</p> <p>Bu maksatla kurulan &ldquo;&Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil;&rdquo; Irak&rsquo;ta ABD&rsquo;nin ihtiya&ccedil; duyduğu diğer bir asker&icirc; yapı idi. T&uuml;rkiye ile &Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil; arasında yaşanan sorunlar, genelde h&uuml;k&uuml;metlerin g&ouml;rmezden gelmesi ile hep ertelendi. Ve sonu&ccedil;ta Muavenet benzeri bir olaydan korkulduğu i&ccedil;in h&uuml;k&uuml;metler pısırık davrandılar.</p> <p>1990&rsquo;ların başında Baba Bush y&ouml;netimindeki ABD, Saddam y&ouml;netimindeki Irak&rsquo;ın Kuveyt&rsquo;e girmesini bahane ederek Irak&rsquo;a savaş a&ccedil;mıştı. Sonu&ccedil;ta Irak&rsquo;ın Basra K&ouml;rfezi&rsquo;ndeki ve &uuml;lkenin g&uuml;neyindeki g&uuml;c&uuml; kırılmış, zengin petrol yataklarının bulunduğu Irak&rsquo;ın Kuzeyi i&ccedil;in de yeni planlar yapmıştı.</p> <p>ABD, bu plan &ccedil;er&ccedil;evesinde Irak topraklarının kuzeyini kendi denetimine almayı başarmıştı. 36 paralelin kuzeyini denetlemek &uuml;zere &Ccedil;eki&ccedil; G&uuml;&ccedil; adında bir asker&icirc; mekanizma kurdu. Bu mekanizmayı da maalesef T&uuml;rkiye &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;tt&uuml;. Kuzey Irak&rsquo;ı T&uuml;rkiye&rsquo;den hem denetledi hem de PKK&rsquo;yı semirtip b&uuml;y&uuml;tt&uuml;.</p> <p>D&ouml;nemin Cumhurbaşkanı &Ouml;zal, misak-ı milli sınırları i&ccedil;indeki Musul ve Kerk&uuml;k&#39;&uuml; kurtarmak i&ccedil;in savaşa katılmak istiyordu. Fakat Genelkurmay Başkanı Torumtay&rsquo;ın istifası ve savaştan ka&ccedil;an generallerin diretmesi ile bu fırsatı ka&ccedil;ırmış olduk. Bu acınacak duruma ABD&rsquo;de yetişmiş generallerin b&uuml;y&uuml;k rol&uuml; vardır.</p> <p>Asker 50 yıl beslenir; sadece bir g&uuml;n i&ccedil;in. İşte o g&uuml;n savaşa girmek gerekmiş fakat maneviyattan yoksun darbeci generaller y&uuml;z&uuml;nden ayağımıza kadar gelen fırsatı yine ka&ccedil;ırmıştık.</p> <p>İşte tam bu sırada bir NATO tatbikatı sırasında 2 Ekim 1992&rsquo;de T&uuml;rk Deniz Kuvvetlerine ait TCG Muavenet muhribi, ABD&rsquo;nin Saratoga gemisinden atılan iki Sea Sparrow g&uuml;d&uuml;ml&uuml; mermileriyle vuruldu. Gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret G&uuml;ng&ouml;r ve 5 denizcimiz şehit oldu. &Ccedil;ok sayıda da askerimiz yaralandı. Bunun arkasından d&ouml;nemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis&rsquo;in u&ccedil;ağı ş&uuml;pheli bir şekilde d&uuml;şt&uuml; ve Bitlis şehit oldu.</p> <p>Yaklaşık 30 sene &ouml;nce ger&ccedil;ekleşen bu acı olaylar ABD&rsquo;nin T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı nasıl bir d&uuml;şmanca tutum i&ccedil;inde olduğunu &ccedil;ok net olarak g&ouml;stermektedir. Bu olayın ardından T&uuml;rkiye, şanlı tarihinde g&ouml;r&uuml;lmemiş bir tarzda ABD politikalarına boyun eğmeye devam etmişti.</p> <p>Ardından gelen Başkan Clinton d&ouml;nemi kısmen sorunsuz devam etse de 8 yılın ardından bu sefer Oğul Bush Amerika&rsquo;ya başkan oldu. Onun 8 yıllık d&ouml;nemi hem T&uuml;rkiye, hem de d&uuml;nya a&ccedil;ısından k&acirc;bus gibi ge&ccedil;ti.</p> <p>Bu olaylar, belli bir s&uuml;re&ccedil; sonrasında da ABD&rsquo;nin planlandığı gibi ger&ccedil;ekleşti. H&uuml;k&uuml;metler bilerek veya bilmeyerek, tedbir almadığı ve gereken karşılığı vermediği i&ccedil;in iş daha k&ouml;t&uuml; bir noktaya kadar geldi.</p> <p>Sonrasında Irak&rsquo;ın kuzeyinde S&uuml;leymaniye&rsquo;deki T&uuml;rk asker&icirc; birliğinde askerlerin başına &ccedil;uval ge&ccedil;irme hadisesi de yaşanmıştı. Amerikalılar yine haydutluk yaparak oradaki askerlerimizi tutukladılar başlarına &ccedil;uval ge&ccedil;irdiler. Aslında bu olayın, yani geminin vurulması olayına Amerikalıların T&uuml;rk denizcilerinin başına &ccedil;uval ge&ccedil;irme olayı desek; m&uuml;bal&acirc;ğa olmaz.</p> <p>Biraz da bu d&uuml;şmanlığın temel nedenine bakalım. Kısaca s&ouml;ylemek gerekirse bu &ccedil;irkin tutumun ardında yatan en &ouml;nemli ger&ccedil;ek &ldquo;efendi-uşak&rdquo; ilişkisinin devam ettirilme isteğidir. Ne zaman T&uuml;rkiye başını doğrultsa ekonomisini yoluna koyup &ldquo;ben senin k&ouml;len veya uşağın değilim&rdquo; dese işte askeri darbelerle hizaya getirilmek istenmiştir.</p> <p>ABD&rsquo;nin son 60 yılda yaptığı k&ouml;t&uuml;l&uuml;kler saymakla bitmez. Fakat ABD&rsquo;ye sadece bir defa etkili bir karşılık g&ouml;sterdik. Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı alınan &ldquo;ambargo&rdquo; kararına ABD &uuml;slerinin kapatılması ile cevap vermiştik. Bu konuda Milliyet&ccedil;i Cephe H&uuml;k&uuml;meti yani Adalet, Milli Selamet ve Milliyet&ccedil;i Hareket Partisi y&ouml;neticileri ortak karar almışlardı. Yoksa Başbakan Demirel, ABD&rsquo;ye karşı &ccedil;ıkacak bir siyaset&ccedil;i değildi. Zira Başbakan Demirel, Muavenetimizin vurulmasından sonra ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;stermiş ABD&rsquo;den bu&rdquo; kaza&rdquo; s&uuml;s&uuml;yle işlenmiş cinayet karşılığında hi&ccedil; olmazsa tazminat almayı dahi becerememişti.</p> <p>&Uuml;lkemizi temsil etme sorumluluğu taşıyan diğer insanlar, siyaset&ccedil;iler, b&uuml;rokratlar hatta muhalefet y&ouml;neticileri de ne yazık ki etkili bir s&ouml;z s&ouml;yleyemediler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; en b&uuml;y&uuml;k d&uuml;şmanımız olan ABD&rsquo;den &ccedil;ok korkuyorlardı.</p> <p>Muavenet adlı gemimizin vurulmasının ardından Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis&rsquo;in u&ccedil;ağının d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi ve faali me&ccedil;hul cinayetler d&ouml;nemi başladı. Bunların hepsinde ABD&#39;nin parmağı olduğu kesindir. Eşref Bitlis Paşa&rsquo;nın &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmesi olayında da kaza olmayacak şekilde &ouml;nemli iddialar vardır. Orada şehit olan bir orgeneraldir. Fakat farklı bir paşadır zira ABD&rsquo;nin planlarına vakıftı. Yoksa şehit edilmezdi.</p> <p>Eşref Bitlis Paşa şehit edildiğinde medyanın ni&ccedil;in suskun kaldığını ABD&rsquo;nin basındaki tetik&ccedil;ileri sayesinde anlayabiliriz. Burada bahsettiğimiz birka&ccedil; konu, kesinlikle komplo teorisiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, T&uuml;rk dış politika ve asker&icirc; politika sahasındaki acı verici, unutulmaz olaylardır. Bilmediğimiz olaylar ise &ccedil;ok fazladır.</p> <p>Sonu&ccedil;ta ortada şehit olan askerler vardır. Birisi Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ve biri Muhrip komutanıdır. Maalesef bu insanlar Amerika&rsquo;nın kirli politikaları sonucu şehit edilmiş insanlardır. Ne yazık ki, bu acı cinayetler, &ouml;rt bas edilmiştir. İşin k&ouml;t&uuml;s&uuml; ABD, istediği hedeflere ulaşmış kaza sonucu bize eski buharlı gemileri vermiştir.</p> <p>Daha &ouml;nce almak istemediğimiz dokuz adet &quot;Knox&quot; sınıfı gemiyi alarak milyonlarca dolar &ouml;dedik. Ki bunların teknolojisi eskiydi. Biz dizel tahrikli &quot;Perry&quot; Klas gemilerden almak istiyorduk. İşte ABD silah sanayisinin oyunlarına kurban edilmiştik.</p> <p>ABD&rsquo;ye gemi alımıyla ilgili olarak giden T&uuml;rk heyeti d&ouml;ner d&ouml;nmez gemimiz vuruldu. Yani &quot;Sen kim oluyorsun. Sen benim verdiğimi ancak alabilirsin. Senin s&ouml;z hakkın yok&rdquo; anlamına gelen bir baskı, bir g&ouml;zdağı olayıdır. Muavenet ve Eşref Bitlis cinayetleri aynı ABD&rsquo;li haydutlar tarafından yapılmıştır. Bu konunun &uuml;zerindeki &ouml;rt&uuml;n&uuml;n &ccedil;ekilip a&ccedil;ılması g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde meydana gelen olayları anlayabilmek i&ccedil;in bir fırsattır.</p> <p>Peki, Amerikan h&uuml;k&uuml;meti Muavenet&rsquo;in vurulması sonrasında sebep g&ouml;sterilen askerlere ne yaptı?</p> <p>Olayda yaralanan ve tazminat i&ccedil;in mahkemeye başvuran subaylardan bir tanesinin verdiği bilgiye g&ouml;re mahkemeden, Amerikalı subayların kariyerlerini meslek&icirc; y&ouml;nden etkilemeyen sonu&ccedil; &ccedil;ıkmıştır. USS Saratoga&rsquo;nın Komutanı Albay James M. Drager ile saldırıdan sorumlu yedi subay mahkemeye sevk edilmeyerek sadece &ldquo;disiplin cezası&rdquo; almıştır.&nbsp;</p> <p>Kısaca devlet olarak, millet olarak, iktidarda kim olursa olsun g&ouml;sterilmesi gerekli olan tepki g&ouml;sterilmedi. Bunun &uuml;zerine g&ouml;zdağı verme olayı aşama kaydederek &ccedil;uval ge&ccedil;irme olayına d&ouml;n&uuml;şt&uuml; ve bug&uuml;nlere geldik.</p> <p>Şimdi ise &ouml;n&uuml;m&uuml;zde tarihi bir fırsat ge&ccedil;miştir. ABD&rsquo;ye 60 yıldır yaptığı k&ouml;t&uuml;l&uuml;klerin karşılığı verilmelidir. Ne yapacağız savaş mı ilan edeceğiz?</p> <p>Evet, ekonomik savaş ilan edeceğiz. ABD ile yapılmış anlaşmaları tekrar g&ouml;zden ge&ccedil;irip karşılığında vermiş olduğumuz askeri &uuml;sleri kapatmak ve ikili anlaşmalardan doğan haklarımızı talep etmek zorundayız. Ayrıca F-35 meselesinde olduğu gibi ticari anlaşmaları keyfine g&ouml;re yırtıp atmanın bir parasal bedeli vardır. Bunu kuruşuna kadar &ouml;detmek zorundayız.</p> <p>B&uuml;t&uuml;n bu işlemler esnasında NATO&rsquo;dan &ccedil;ıkmamıza gerek yoktur. &Uuml;lkemizin menfaatleri gereğince adım atmalıyız. Fakat T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı g&ouml;sterilen d&uuml;şmanca ve kalleş&ccedil;e tutumların bir karşılığı olmalıdır.</p> <p>Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki &ldquo;a&ccedil; canavara sevgi ile yaklaşmak onun iştahını a&ccedil;ar&rdquo;. ABD&rsquo;ye karşı onurlu ve haysiyetli bir karşı duruş g&ouml;stermezseniz &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml; sonu&ccedil;lara zemin hazırlamış olursunuz. Kritik aşama olan savunma sanayini g&uuml;&ccedil;lendirmek ve ABD&rsquo;ye olan bağımlılıktan kurtulmayıb&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de aşmış durumdayız.</p> <p>Son tahlilde ABD&rsquo;ye haddini bildirecek tek &uuml;lke T&uuml;rkiye&rsquo;dir. &ldquo;D&uuml;nya beşten b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r diyerek&rdquo; kafa tutan Cumhurbaşkanımızı bu konuda da desteklememiz gerekiyor. Tarihte yaşadığımız acı olaylardan ders alarak ABD ile ilgili politikalarımızı g&ouml;zden ge&ccedil;irmek zorundayız, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.