Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Ehl-i Sünnete Karşı Yapılan Saldırılar

<p>Ehli S&uuml;nnet&rsquo;e karşı yapılan saldırılar hi&ccedil;bir d&ouml;nemde olmadığı kadar artmıştır. İnanması g&uuml;&ccedil; ama &uuml;niversiteler ve ilahiyat fak&uuml;lteleri bu saldırıların merkezi haline gelmiştir. Bu konuda alınması gereken acil tedbirler vardır. Zira Diyanet İşleri Başkanlığı Ehli S&uuml;nnete karşı yapılan saldırılara karşı cevap vermekte yetersiz kalmaktadır.</p> <p>Bunun en son &ouml;rneğini Marmara &Uuml;niversitesinde hocalık yapan bir kişide g&ouml;rd&uuml;k. A&ccedil;ık&ccedil;a Kuran&rsquo;ın Allah&rsquo;ın kelamı olmadığını s&ouml;yleyebilecek kadar ileri gitmiştir. Marmara &Uuml;niversitesinde b&ouml;ylesine b&uuml;y&uuml;k bir cinayet işlenirken diğer &uuml;niversiteler farklı mıdır?</p> <p>Benim g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m kadarıyla &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml;d&uuml;r. &Ouml;zellikle İstanbul &Uuml;niversitesi aşağıda yazacağım akım ve d&uuml;ş&uuml;ncelerden aşırı derecede etkilenmiş ve ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanlığı ile meşhur saldırganların propagandasını yapan hocalarla doludur. Bu feci durum karşısında tedbir alınmak zorundayız. Aksi takdirde canımız ciğerimiz evlatlarımız eğitim alırken dahi kurda kuşa yem olmaktadır.</p> <p>&ldquo;İlahiyat fak&uuml;ltesi sayesinde dinini diyanetini &ouml;ğrensin; bu materyalist asırda dinsizler h&uuml;cum ettiğinde cevap verebilsin&rdquo; diye &uuml;niversiteye g&ouml;nderdiğimiz evlatlarımız eğer ilahiyat fak&uuml;ltesine kaydını yaptırmış ise Allah korusun bu ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı hocalar tarafından ya &ldquo;deist&rdquo; ya da &ldquo;dinsiz&rdquo; olup karşımıza &ccedil;ıkmaktadır.</p> <p>Peki, &uuml;lkemizdeki bu ehli s&uuml;nnete d&uuml;şman akımlar nelerdir? Bu konuda bir analiz yaparak Kuran ve İslam karşısında bazen dinsizlerden hatta kom&uuml;nistlerden daha &ccedil;ok h&uuml;c&uuml;m eden bu zındıka cereyanlarına karşı uyanık ve dikkatli olmaya &ccedil;alışalım:</p> <p>Bunların belli başlı guruplarına baktığımızda karşımıza ilk &ccedil;ıkanlar Şii akımlardır.</p> <p>Şii mezhebi veya diğer bir adıyla &ldquo;Şia&rdquo; y&uuml;zyıllardan beri ehli s&uuml;nnete d&uuml;şmanlık beslemiş M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak ateşinin &ccedil;ıkmasına yol a&ccedil;mıştır. Bunların b&uuml;y&uuml;k bir kısmında g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ger&ccedil;ek; Hazreti Ali sevgisi değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&ouml;yle olsa Hazreti Ali gibi bir cihan kahramanını ikiy&uuml;zl&uuml; davranmakla yani &ldquo;takıyye&rdquo; yapmakla su&ccedil;lamazlardı.</p> <p>Şia&rsquo;nın asıl amacı Pers İmparatorluğunun inan&ccedil;ları doğrultusunda yani Mecusiler gibi ateşe tapan bir medeniyetin Hazreti &Ouml;mer zamanında yıkılmasıdır. Irk&ccedil;ılık y&uuml;z&uuml;nden İslam&rsquo;a d&uuml;şman olmuşlar bunu gizlemek i&ccedil;in de; Hazreti Ali&rsquo;ye olan sevgi ve bağlılıklarını ileri s&uuml;rm&uuml;şlerdir.</p> <p>Şiileştirme adı altında yapılan propaganda faaliyetleri sadece T&uuml;rkiye&rsquo;de değil; M&uuml;sl&uuml;manların azınlıkta olduğu &uuml;lkelerde de yapılmaktadır. Ehli s&uuml;nnetin hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml; ve kucaklayıcı tavırları nedeniyle yakın zamanda T&uuml;rkiye de 1000&rsquo;e yakın Şii camisi yapılmış ve Şii vatandaşlarımızın dinsizlerin eline d&uuml;şmemesi i&ccedil;in devlet tarafından her t&uuml;rl&uuml; destek sağlanmıştır.</p> <p>Buna mukabil, bu mezhebin merkezi konumundaki İran&rsquo;da y&ouml;neticiler, ehli s&uuml;nnete iyi g&ouml;zle bakmamaktadırlar. Onlarda takıyye yani yalan s&ouml;ylemek namaz gibi zorunludur. Hatta takıyye yapmayanların dinden &ccedil;ıkmış olacağına olan inan&ccedil; nedeniyle Şia&rsquo;nın etkisi ile y&ouml;neticileri &ccedil;ok acımasızdırlar.</p> <p>Bu y&uuml;zden Şiilerle dini konuları, bilhassa ihtilaflı meseleleri a&ccedil;ık ve samimi bir şekilde konuşmak m&uuml;mk&uuml;n değildir. İran gibi Şiilerin yoğunlukta olduğu &uuml;lkelerde &ccedil;ok sayıda ehli s&uuml;nnet M&uuml;sl&uuml;manına &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k zorbalıklar yapılmaktadır. Şu hususun da altını &ccedil;izmek gerekirse: İran da en az yirmi milyon S&uuml;nni M&uuml;sl&uuml;man yaşamaktadır ve onlar din konusunda Hristiyanların uyguladığı eziyetlerden &ccedil;ok daha fazlasına maruz kalmaktadırlar.</p> <p>Tahran da 500 bin S&uuml;nni yaşamasına rağmen onlara Cuma namazını kılacakları bir S&uuml;nni camii i&ccedil;in dahi izin verilmemektedir. Şii makamlar, onların cami isteklerini mevcut Şii camilerinde yapın diyerek reddetmektedirler.</p> <p>&Uuml;lkemizde yaşayan Alevi kardeşlerimizi bu ırk&ccedil;ı ve fanatik Şia tehlikesine karşı korumak istiyor isek; &ccedil;ok gayret g&ouml;stermemiz icap ediyor. İslam&rsquo;ın temel konularında yani tevhid, n&uuml;b&uuml;vvet, haşir ve adalet konusunda ortak bir dil &uuml;retmeye &ccedil;alışmamız; gereklidir. Aksi takdirde &ouml;zellikle fıkıh konusunda ehli s&uuml;nnete karşı tecav&uuml;z vaziyetini aldıklarında aynı Pakistan da olduğu gibi kutuplaşmalar ve &ccedil;atışmalar olması tehlikesi vardır.</p> <p>Ehli s&uuml;nnete belki Şia kadar hatta daha fazla h&uuml;cumu ise kendilerine Selefi adını veren &ldquo;Vehhabiler&rdquo; yapmaktadır. Bunlar kendilerine Vehhabi isminin verilmesini istemezler. Selefi Salihin olan b&uuml;y&uuml;k İslam cemaatinin ismini &ccedil;almaya kalkışarak &ldquo;selefi&rdquo; ismini kullanmaya &ccedil;alışmaktadırlar. Aynı Şia gibi d&uuml;nyanın her yerinde ehli s&uuml;nnete karşı h&uuml;cum ve d&uuml;şmanlık i&ccedil;erisindedirler.</p> <p>Vehhabilik propagandası bazı Arap &uuml;lkelerinde yapılmakta ve petrol zenginliğinden doğan serveti, maalesef M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in kullanmaktadırlar. Osmanlı Devletinin yıkılmasında Araplar değil bu Vehhabi isyancılar rol almışlardır. Şimdi de Arab Baharı denilen &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketlerinde karışıklığı fırsat bilerek Suriye, Libya, Tunus ve daha nice &uuml;lkede, evliya t&uuml;rbelerine bitişik camileri buldozerlerle yıkmışlardır. DAEŞ Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n beslendiği ana akım işte bu Haricilerin g&uuml;n&uuml;m&uuml;z modasına uyan kesimi olan Vehhabilerdir.</p> <p>Vehhabiler ile Hariciler arasında bir &ccedil;ok ortak &ouml;zellik bulunmaktadır. Maalesef bir&ccedil;ok insan Haricilik propagandasını yaptığını bilmeden Selefi akımlara hizmet eder. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ABD&rsquo;nin en fazla yatırım yaptığı şiddet yanlısı guruplar &ccedil;oğunlukla bunlar arasından se&ccedil;ilmiştir.</p> <p>ABD bir taşla iki kuş vurmakta hem M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak &ccedil;ıkarmakta hem de M&uuml;sl&uuml;manları &ldquo;şiddet yanlısı&rdquo; gibi g&ouml;sterip İslam aleyhindeki propaganda faaliyetlerine hız vermektedirler.</p> <p>Tarihsel&ccedil;i denilen ve son zamanlarda Kuran&rsquo;a haşa! &ldquo;Allah&rsquo;ın kitabı ve s&ouml;z&uuml; değildir&rdquo; diyen iğren&ccedil; tutumlarını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z diğer bir ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup ise başka bir akımdır. Bunlar Kuran&rsquo;ın 300&rsquo;den fazla ayetinin (muhkem, kesin h&uuml;k&uuml;ml&uuml; oldukları halde) bu zamanda ge&ccedil;erli olmadığını iddia ederler.</p> <p>Aynı Şia&rsquo;daki gibi takıyye yaparak ehli s&uuml;nneti aldatmaya &ccedil;alışırlar. İsrail, Siyonizm, Vatikan, Evangelistler, kapitalist ve derin g&uuml;&ccedil;ler tarihselcileri desteklemekte ve bu sayede M&uuml;sl&uuml;manlar arasında ayrılık ve &ccedil;atışmalara gayret etmektedirler.</p> <p>Bu cereyan daha ziyade namazsız, oru&ccedil;suz, fıkıhsız, şeriatsız, kısaca ibadetsiz bir İslam istemektedir. Arkalarına aldıkları ABD ve bazı Batılı &uuml;lkeler ile adeta yeni bir din peşinde &ccedil;aba sarf etmektedirler. Fakat aklı başında doğru d&uuml;r&uuml;st birka&ccedil; M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı ise bulamamaktadırlar. Bununla birlikte en azından &ccedil;ıkardıkları fitne ve b&ouml;l&uuml;c&uuml; yaklaşımlara karşı tedbirli olmalı ve evlatlarımızı bu akımdan da korumamız gereklidir.</p> <p>İslam tarihinde ortaya &ccedil;ıkmış kısaca &ldquo;Mezhepsizler&rdquo; adını verdiğimiz bir başka ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup daha vardır. Bunlar fıkıh mezheplerini kabul etmezler. Halbuki fıkıh mezhepleri dini emir ve esaslarda birdirler. Yani Hanefi, Şafi, Hanbeli ve Maliki mezhebine g&ouml;re Allah&rsquo;ın varlığı, birliği, peygamberlik, kutsal kitaplar ve ahiret inancında farklılık yoktur. Fark sadece abdest ve namaz kılarken bazı k&uuml;&ccedil;&uuml;k ayrıntılardadır. Hi&ccedil; birisinde namaz kılmanın veya oru&ccedil; tutmanın farz olduğu konusunda bir ş&uuml;phe olmaz. Keza s&uuml;nnet konusunda da &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k ayrıntılar dışında tamamen birlik beraberlik i&ccedil;indedirler.</p> <p>Lakin tarih boyunca olagelmiş Şii, Vehhabi, Mutezile, Harici, M&uuml;rcie ve kaderi inkar eden fırkaları birleştirerek g&uuml;ya yetmiş &uuml;&ccedil; mezhebin Kur an etrafında birleştirdiklerini s&ouml;yleyerek bambaşka bir mezhep &ccedil;ıkarmışlardır. Peygamber Efendimizin (asm) &ldquo;Fırkayı Naciye benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir&rdquo; sahih hadisini inkar edenler işte tam da bunlar olup su&ccedil;&uuml;st&uuml; yakalanmışlardır.</p> <p>Bu mezhepsizler adını vereceğimiz ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurupların i&ccedil;inde s&uuml;nneti b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle ink&acirc;r edenler olduğu gibi, İslam ın bu ikinci kaynağı olan hadis-i şerifleri hafife alanlar hatta kabul etmeyenler de vardır. İşte İlahiyat fak&uuml;lteleri bunlarla dolu olup devletimiz ve Diyanet İşleri Başkanlığı bunlara alabildiğine fırsat vererek ehli s&uuml;nnete yapılan saldırılarına g&ouml;z yummaktadır.</p> <p>Bir başka ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup ise feministlerdir. Son yıllarda &ouml;zellikle iktidar partileri i&ccedil;ine yerleşen &ldquo;papatyalar&rdquo; veya &ldquo;pembe cami kadınları&rdquo; adını alan &ldquo;feminist&rdquo; guruplar; AB fonlarından b&uuml;y&uuml;k yardımlar alarak aile yapımızı katletmeye &ccedil;alışmaktadır. İstanbul S&ouml;zleşmesi adı verilen eşcinselliği meşrulaştırmak i&ccedil;in yapılmış iğren&ccedil; s&ouml;zleşme bunların al&ccedil;ak&ccedil;a yapılmış icraatlarından sadece bir tanesidir.</p> <p>Bu feminist guruplar hadlerini bilmeden sahih hadislerin; AB ve Batı medeniyeti normlarına uygun olması i&ccedil;in &ccedil;alışmaktadırlar. Hadis kitaplarının ayıklanmasını ve kendi keyiflerine g&ouml;re yorumlanmasını isteyen bu guruplar ile ne yazık ki kimse doğru d&uuml;r&uuml;st m&uuml;cadele edememektedir. Yavrularımızı, kızlarımızı bu &ccedil;irkin feministlerin h&uuml;cumundan kurtarmak bu zamanda &ccedil;ok &ouml;nemlidir.</p> <p>Ehl-i s&uuml;nnet M&uuml;sl&uuml;manlığı ile Feminist ideolojinin bağdaşması ve uyuşması m&uuml;mk&uuml;n değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı kadroları ne yazık ki bunlarla doldurulmuştur. &Ouml;yle bir noktaya gelmişlerdir ki; bir Ramazan gecesi Ankara Hacı Bayram Camii ne teravih namazı kılmak i&ccedil;in gelen erkekleri sokmayacak kadar ileri gidebilmişlerdir.</p> <p>Yapılan organizasyon ile otob&uuml;s ve minib&uuml;slerle taşıdıkları kadınları camiye doldurmuşlardır. Bu konuda Almanya&rsquo;nın Sesi adlı medya gurubu &ldquo;Pembe Camiler&rdquo;başlıklı yazımdan dolayı benimle rop&ouml;rtaj bile yapmıştı. G&uuml;ya ben camilere kadınların girmemesi gerektiğini s&ouml;ylemişim.</p> <p>Kadın gazeteciye S&uuml;leymaniye Camisinde r&ouml;portaj verdim. Hadi bak bakalım kadınlara cami yasak mı diye bizzat caminin avlusundan g&ouml;sterdim. Mahcup ve &uuml;zg&uuml;n olduğunu s&ouml;yledi. Bu konuda mesele şudur: Cuma namazı h&uuml;r erkeklere farzdır. Kadınlara değildir. Erkekler ne yazık ki bazı b&uuml;y&uuml;k şehirlerde cami yokluğundan dolayı neredeyse &uuml;st &uuml;ste Cuma namazı kılmaktadır. Şimdi b&ouml;ylesine yer darlığı olan bir yerde kadınların &ldquo;bizde Cuma namazı kılacağız&rdquo; demesi ne derece edepli, duyarlı ve saygılı bir davranıştır?</p> <p>Her neyse&hellip; Ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı &ccedil;ok sayıda gurup saldırılarını yoğunlaştırmış iken maalesef M&uuml;sl&uuml;manlar birlik ve beraberlik i&ccedil;inde g&uuml;&ccedil; birliği yaparak bunlara karşı gelememektedirler. Ehli s&uuml;nnet vel cemaat, kavga etmeyi bırakıp kendisine saldıran bu dehşetli d&uuml;şmanlara karşı ortak hareket etmek zorundadır, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA</p> <p>&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 08 Ocak 2021 - Cuma

Ehl-i Sünnete Karşı Yapılan Saldırılar

<p>Ehli S&uuml;nnet&rsquo;e karşı yapılan saldırılar hi&ccedil;bir d&ouml;nemde olmadığı kadar artmıştır. İnanması g&uuml;&ccedil; ama &uuml;niversiteler ve ilahiyat fak&uuml;lteleri bu saldırıların merkezi haline gelmiştir. Bu konuda alınması gereken acil tedbirler vardır. Zira Diyanet İşleri Başkanlığı Ehli S&uuml;nnete karşı yapılan saldırılara karşı cevap vermekte yetersiz kalmaktadır.</p> <p>Bunun en son &ouml;rneğini Marmara &Uuml;niversitesinde hocalık yapan bir kişide g&ouml;rd&uuml;k. A&ccedil;ık&ccedil;a Kuran&rsquo;ın Allah&rsquo;ın kelamı olmadığını s&ouml;yleyebilecek kadar ileri gitmiştir. Marmara &Uuml;niversitesinde b&ouml;ylesine b&uuml;y&uuml;k bir cinayet işlenirken diğer &uuml;niversiteler farklı mıdır?</p> <p>Benim g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m kadarıyla &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml;d&uuml;r. &Ouml;zellikle İstanbul &Uuml;niversitesi aşağıda yazacağım akım ve d&uuml;ş&uuml;ncelerden aşırı derecede etkilenmiş ve ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanlığı ile meşhur saldırganların propagandasını yapan hocalarla doludur. Bu feci durum karşısında tedbir alınmak zorundayız. Aksi takdirde canımız ciğerimiz evlatlarımız eğitim alırken dahi kurda kuşa yem olmaktadır.</p> <p>&ldquo;İlahiyat fak&uuml;ltesi sayesinde dinini diyanetini &ouml;ğrensin; bu materyalist asırda dinsizler h&uuml;cum ettiğinde cevap verebilsin&rdquo; diye &uuml;niversiteye g&ouml;nderdiğimiz evlatlarımız eğer ilahiyat fak&uuml;ltesine kaydını yaptırmış ise Allah korusun bu ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı hocalar tarafından ya &ldquo;deist&rdquo; ya da &ldquo;dinsiz&rdquo; olup karşımıza &ccedil;ıkmaktadır.</p> <p>Peki, &uuml;lkemizdeki bu ehli s&uuml;nnete d&uuml;şman akımlar nelerdir? Bu konuda bir analiz yaparak Kuran ve İslam karşısında bazen dinsizlerden hatta kom&uuml;nistlerden daha &ccedil;ok h&uuml;c&uuml;m eden bu zındıka cereyanlarına karşı uyanık ve dikkatli olmaya &ccedil;alışalım:</p> <p>Bunların belli başlı guruplarına baktığımızda karşımıza ilk &ccedil;ıkanlar Şii akımlardır.</p> <p>Şii mezhebi veya diğer bir adıyla &ldquo;Şia&rdquo; y&uuml;zyıllardan beri ehli s&uuml;nnete d&uuml;şmanlık beslemiş M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak ateşinin &ccedil;ıkmasına yol a&ccedil;mıştır. Bunların b&uuml;y&uuml;k bir kısmında g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ger&ccedil;ek; Hazreti Ali sevgisi değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&ouml;yle olsa Hazreti Ali gibi bir cihan kahramanını ikiy&uuml;zl&uuml; davranmakla yani &ldquo;takıyye&rdquo; yapmakla su&ccedil;lamazlardı.</p> <p>Şia&rsquo;nın asıl amacı Pers İmparatorluğunun inan&ccedil;ları doğrultusunda yani Mecusiler gibi ateşe tapan bir medeniyetin Hazreti &Ouml;mer zamanında yıkılmasıdır. Irk&ccedil;ılık y&uuml;z&uuml;nden İslam&rsquo;a d&uuml;şman olmuşlar bunu gizlemek i&ccedil;in de; Hazreti Ali&rsquo;ye olan sevgi ve bağlılıklarını ileri s&uuml;rm&uuml;şlerdir.</p> <p>Şiileştirme adı altında yapılan propaganda faaliyetleri sadece T&uuml;rkiye&rsquo;de değil; M&uuml;sl&uuml;manların azınlıkta olduğu &uuml;lkelerde de yapılmaktadır. Ehli s&uuml;nnetin hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml; ve kucaklayıcı tavırları nedeniyle yakın zamanda T&uuml;rkiye de 1000&rsquo;e yakın Şii camisi yapılmış ve Şii vatandaşlarımızın dinsizlerin eline d&uuml;şmemesi i&ccedil;in devlet tarafından her t&uuml;rl&uuml; destek sağlanmıştır.</p> <p>Buna mukabil, bu mezhebin merkezi konumundaki İran&rsquo;da y&ouml;neticiler, ehli s&uuml;nnete iyi g&ouml;zle bakmamaktadırlar. Onlarda takıyye yani yalan s&ouml;ylemek namaz gibi zorunludur. Hatta takıyye yapmayanların dinden &ccedil;ıkmış olacağına olan inan&ccedil; nedeniyle Şia&rsquo;nın etkisi ile y&ouml;neticileri &ccedil;ok acımasızdırlar.</p> <p>Bu y&uuml;zden Şiilerle dini konuları, bilhassa ihtilaflı meseleleri a&ccedil;ık ve samimi bir şekilde konuşmak m&uuml;mk&uuml;n değildir. İran gibi Şiilerin yoğunlukta olduğu &uuml;lkelerde &ccedil;ok sayıda ehli s&uuml;nnet M&uuml;sl&uuml;manına &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k zorbalıklar yapılmaktadır. Şu hususun da altını &ccedil;izmek gerekirse: İran da en az yirmi milyon S&uuml;nni M&uuml;sl&uuml;man yaşamaktadır ve onlar din konusunda Hristiyanların uyguladığı eziyetlerden &ccedil;ok daha fazlasına maruz kalmaktadırlar.</p> <p>Tahran da 500 bin S&uuml;nni yaşamasına rağmen onlara Cuma namazını kılacakları bir S&uuml;nni camii i&ccedil;in dahi izin verilmemektedir. Şii makamlar, onların cami isteklerini mevcut Şii camilerinde yapın diyerek reddetmektedirler.</p> <p>&Uuml;lkemizde yaşayan Alevi kardeşlerimizi bu ırk&ccedil;ı ve fanatik Şia tehlikesine karşı korumak istiyor isek; &ccedil;ok gayret g&ouml;stermemiz icap ediyor. İslam&rsquo;ın temel konularında yani tevhid, n&uuml;b&uuml;vvet, haşir ve adalet konusunda ortak bir dil &uuml;retmeye &ccedil;alışmamız; gereklidir. Aksi takdirde &ouml;zellikle fıkıh konusunda ehli s&uuml;nnete karşı tecav&uuml;z vaziyetini aldıklarında aynı Pakistan da olduğu gibi kutuplaşmalar ve &ccedil;atışmalar olması tehlikesi vardır.</p> <p>Ehli s&uuml;nnete belki Şia kadar hatta daha fazla h&uuml;cumu ise kendilerine Selefi adını veren &ldquo;Vehhabiler&rdquo; yapmaktadır. Bunlar kendilerine Vehhabi isminin verilmesini istemezler. Selefi Salihin olan b&uuml;y&uuml;k İslam cemaatinin ismini &ccedil;almaya kalkışarak &ldquo;selefi&rdquo; ismini kullanmaya &ccedil;alışmaktadırlar. Aynı Şia gibi d&uuml;nyanın her yerinde ehli s&uuml;nnete karşı h&uuml;cum ve d&uuml;şmanlık i&ccedil;erisindedirler.</p> <p>Vehhabilik propagandası bazı Arap &uuml;lkelerinde yapılmakta ve petrol zenginliğinden doğan serveti, maalesef M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in kullanmaktadırlar. Osmanlı Devletinin yıkılmasında Araplar değil bu Vehhabi isyancılar rol almışlardır. Şimdi de Arab Baharı denilen &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k hareketlerinde karışıklığı fırsat bilerek Suriye, Libya, Tunus ve daha nice &uuml;lkede, evliya t&uuml;rbelerine bitişik camileri buldozerlerle yıkmışlardır. DAEŞ Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n beslendiği ana akım işte bu Haricilerin g&uuml;n&uuml;m&uuml;z modasına uyan kesimi olan Vehhabilerdir.</p> <p>Vehhabiler ile Hariciler arasında bir &ccedil;ok ortak &ouml;zellik bulunmaktadır. Maalesef bir&ccedil;ok insan Haricilik propagandasını yaptığını bilmeden Selefi akımlara hizmet eder. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ABD&rsquo;nin en fazla yatırım yaptığı şiddet yanlısı guruplar &ccedil;oğunlukla bunlar arasından se&ccedil;ilmiştir.</p> <p>ABD bir taşla iki kuş vurmakta hem M&uuml;sl&uuml;manlar arasında nifak &ccedil;ıkarmakta hem de M&uuml;sl&uuml;manları &ldquo;şiddet yanlısı&rdquo; gibi g&ouml;sterip İslam aleyhindeki propaganda faaliyetlerine hız vermektedirler.</p> <p>Tarihsel&ccedil;i denilen ve son zamanlarda Kuran&rsquo;a haşa! &ldquo;Allah&rsquo;ın kitabı ve s&ouml;z&uuml; değildir&rdquo; diyen iğren&ccedil; tutumlarını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z diğer bir ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup ise başka bir akımdır. Bunlar Kuran&rsquo;ın 300&rsquo;den fazla ayetinin (muhkem, kesin h&uuml;k&uuml;ml&uuml; oldukları halde) bu zamanda ge&ccedil;erli olmadığını iddia ederler.</p> <p>Aynı Şia&rsquo;daki gibi takıyye yaparak ehli s&uuml;nneti aldatmaya &ccedil;alışırlar. İsrail, Siyonizm, Vatikan, Evangelistler, kapitalist ve derin g&uuml;&ccedil;ler tarihselcileri desteklemekte ve bu sayede M&uuml;sl&uuml;manlar arasında ayrılık ve &ccedil;atışmalara gayret etmektedirler.</p> <p>Bu cereyan daha ziyade namazsız, oru&ccedil;suz, fıkıhsız, şeriatsız, kısaca ibadetsiz bir İslam istemektedir. Arkalarına aldıkları ABD ve bazı Batılı &uuml;lkeler ile adeta yeni bir din peşinde &ccedil;aba sarf etmektedirler. Fakat aklı başında doğru d&uuml;r&uuml;st birka&ccedil; M&uuml;sl&uuml;man&rsquo;ı ise bulamamaktadırlar. Bununla birlikte en azından &ccedil;ıkardıkları fitne ve b&ouml;l&uuml;c&uuml; yaklaşımlara karşı tedbirli olmalı ve evlatlarımızı bu akımdan da korumamız gereklidir.</p> <p>İslam tarihinde ortaya &ccedil;ıkmış kısaca &ldquo;Mezhepsizler&rdquo; adını verdiğimiz bir başka ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup daha vardır. Bunlar fıkıh mezheplerini kabul etmezler. Halbuki fıkıh mezhepleri dini emir ve esaslarda birdirler. Yani Hanefi, Şafi, Hanbeli ve Maliki mezhebine g&ouml;re Allah&rsquo;ın varlığı, birliği, peygamberlik, kutsal kitaplar ve ahiret inancında farklılık yoktur. Fark sadece abdest ve namaz kılarken bazı k&uuml;&ccedil;&uuml;k ayrıntılardadır. Hi&ccedil; birisinde namaz kılmanın veya oru&ccedil; tutmanın farz olduğu konusunda bir ş&uuml;phe olmaz. Keza s&uuml;nnet konusunda da &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k ayrıntılar dışında tamamen birlik beraberlik i&ccedil;indedirler.</p> <p>Lakin tarih boyunca olagelmiş Şii, Vehhabi, Mutezile, Harici, M&uuml;rcie ve kaderi inkar eden fırkaları birleştirerek g&uuml;ya yetmiş &uuml;&ccedil; mezhebin Kur an etrafında birleştirdiklerini s&ouml;yleyerek bambaşka bir mezhep &ccedil;ıkarmışlardır. Peygamber Efendimizin (asm) &ldquo;Fırkayı Naciye benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir&rdquo; sahih hadisini inkar edenler işte tam da bunlar olup su&ccedil;&uuml;st&uuml; yakalanmışlardır.</p> <p>Bu mezhepsizler adını vereceğimiz ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurupların i&ccedil;inde s&uuml;nneti b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle ink&acirc;r edenler olduğu gibi, İslam ın bu ikinci kaynağı olan hadis-i şerifleri hafife alanlar hatta kabul etmeyenler de vardır. İşte İlahiyat fak&uuml;lteleri bunlarla dolu olup devletimiz ve Diyanet İşleri Başkanlığı bunlara alabildiğine fırsat vererek ehli s&uuml;nnete yapılan saldırılarına g&ouml;z yummaktadır.</p> <p>Bir başka ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı gurup ise feministlerdir. Son yıllarda &ouml;zellikle iktidar partileri i&ccedil;ine yerleşen &ldquo;papatyalar&rdquo; veya &ldquo;pembe cami kadınları&rdquo; adını alan &ldquo;feminist&rdquo; guruplar; AB fonlarından b&uuml;y&uuml;k yardımlar alarak aile yapımızı katletmeye &ccedil;alışmaktadır. İstanbul S&ouml;zleşmesi adı verilen eşcinselliği meşrulaştırmak i&ccedil;in yapılmış iğren&ccedil; s&ouml;zleşme bunların al&ccedil;ak&ccedil;a yapılmış icraatlarından sadece bir tanesidir.</p> <p>Bu feminist guruplar hadlerini bilmeden sahih hadislerin; AB ve Batı medeniyeti normlarına uygun olması i&ccedil;in &ccedil;alışmaktadırlar. Hadis kitaplarının ayıklanmasını ve kendi keyiflerine g&ouml;re yorumlanmasını isteyen bu guruplar ile ne yazık ki kimse doğru d&uuml;r&uuml;st m&uuml;cadele edememektedir. Yavrularımızı, kızlarımızı bu &ccedil;irkin feministlerin h&uuml;cumundan kurtarmak bu zamanda &ccedil;ok &ouml;nemlidir.</p> <p>Ehl-i s&uuml;nnet M&uuml;sl&uuml;manlığı ile Feminist ideolojinin bağdaşması ve uyuşması m&uuml;mk&uuml;n değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı kadroları ne yazık ki bunlarla doldurulmuştur. &Ouml;yle bir noktaya gelmişlerdir ki; bir Ramazan gecesi Ankara Hacı Bayram Camii ne teravih namazı kılmak i&ccedil;in gelen erkekleri sokmayacak kadar ileri gidebilmişlerdir.</p> <p>Yapılan organizasyon ile otob&uuml;s ve minib&uuml;slerle taşıdıkları kadınları camiye doldurmuşlardır. Bu konuda Almanya&rsquo;nın Sesi adlı medya gurubu &ldquo;Pembe Camiler&rdquo;başlıklı yazımdan dolayı benimle rop&ouml;rtaj bile yapmıştı. G&uuml;ya ben camilere kadınların girmemesi gerektiğini s&ouml;ylemişim.</p> <p>Kadın gazeteciye S&uuml;leymaniye Camisinde r&ouml;portaj verdim. Hadi bak bakalım kadınlara cami yasak mı diye bizzat caminin avlusundan g&ouml;sterdim. Mahcup ve &uuml;zg&uuml;n olduğunu s&ouml;yledi. Bu konuda mesele şudur: Cuma namazı h&uuml;r erkeklere farzdır. Kadınlara değildir. Erkekler ne yazık ki bazı b&uuml;y&uuml;k şehirlerde cami yokluğundan dolayı neredeyse &uuml;st &uuml;ste Cuma namazı kılmaktadır. Şimdi b&ouml;ylesine yer darlığı olan bir yerde kadınların &ldquo;bizde Cuma namazı kılacağız&rdquo; demesi ne derece edepli, duyarlı ve saygılı bir davranıştır?</p> <p>Her neyse&hellip; Ehli s&uuml;nnet d&uuml;şmanı &ccedil;ok sayıda gurup saldırılarını yoğunlaştırmış iken maalesef M&uuml;sl&uuml;manlar birlik ve beraberlik i&ccedil;inde g&uuml;&ccedil; birliği yaparak bunlara karşı gelememektedirler. Ehli s&uuml;nnet vel cemaat, kavga etmeyi bırakıp kendisine saldıran bu dehşetli d&uuml;şmanlara karşı ortak hareket etmek zorundadır, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA</p> <p>&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.