Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Hastalıkların Hikmeti Hakkında

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bu hafta sonu değerli amcam Faik Kara&rsquo;nın vefatı haberi ile uyandım. Allah makamını cennet eylesin. Cenaze namazından sonra okunan Kuran tilavetleri ve duaları, &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eği ile bir kere daha y&uuml;zleşmemi sağladı. Hayatın ve &ouml;l&uuml;m&uuml;n mahiyetini d&uuml;ş&uuml;nmeye başladım. Bu vesile ile şimdilerde herkesin dilinden d&uuml;ş&uuml;rmediği hatta paranoyak derecesinde illete tutulduğu Korona vir&uuml;s&uuml; konusunda da bazı d&uuml;ş&uuml;ncelerimi paylaşmak isterim.<br /> &Ccedil;in&rsquo;de başlayıp b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya yayılan korona vir&uuml;s&uuml;, &ccedil;oğu insanda psikolojik bir travmaya d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş durumdadır. Bu korku ve dehşetin temel kaynağı ise; vir&uuml;s&uuml;n bazen &ouml;l&uuml;me vesile olmasıdır. H&acirc;lbuki &ouml;l&uuml;m &ouml;yle zannedildiği gibi dehşetli ve korkun&ccedil; değildir. Eğer &ouml;l&uuml;m&uuml;n hikmeti anlaşılırsa bunun bir yok oluş değil bilakis sonsuz bir hayata a&ccedil;ılan bir pencere olduğu ger&ccedil;eği idrak edilebilecektir.<br /> Bu konuda hayale, h&uuml;z&uuml;ne kapılmadan &ouml;l&uuml;m hakikatine ger&ccedil;ek&ccedil;i bir bakış a&ccedil;ısı ile bakmak gereklidir. &Ouml;ncelikle şu husus bilinmeli ve iman edilmelidir ki; &ldquo;Ecel birdir değişmez&rdquo;. Bazen ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanların &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; ve o ağır hastaların şifa bulup yaşadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. O halde hastalık kapıya geldiğinde veya bizzat v&uuml;cudumuzda etki etmeye başladığında telaş edip titremeye gerek yoktur.<br /> Diyelim ki olan oldu ve &ouml;l&uuml;m başa geldi. Azrail meleği, ruhumuzu muhafaza etmek &uuml;zere kabz eyledi. Yine, telaş etmeye gerek yoktur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;l&uuml;m, &ouml;yle g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; gibi dehşetli değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her konuda rehberimiz olan Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;in verdiği mesaja g&ouml;re &ouml;l&uuml;m; Allah&rsquo;a inananlar i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m hayat vazifesinden bir &ccedil;eşit terhis edilmek, imtihan olan d&uuml;nya meydanındaki talim, eğitim olan Allah&rsquo;a ibadetin sona ermesidir. Namaz, oru&ccedil; gibi vazifeler &ouml;l&uuml;mle birlikte sona erecek nimet ve m&uuml;kafat verilmeye başlayacaktır.<br /> Diğer yandan ahirete g&ouml;&ccedil;m&uuml;ş anne ve babamız gibi b&uuml;t&uuml;n sevdiklerimizle kavuşmak i&ccedil;in bir vesiledir. Asli vatanımız olan ebedi saadet yeri olan Cennete bir davettir. Merhametlilerin en merhametlisi ve c&ouml;mertlerin en c&ouml;merdi olan Allah&rsquo;ın, kendi fazlından vereceği nimetlere kavuşmaktır. Madem &ouml;l&uuml;m&uuml;n ger&ccedil;ek manası imanlı insanlar i&ccedil;in b&ouml;yledir o halde bazen &ouml;l&uuml;me sebebiyet veren hastalıklara da bu şekilde bakmak gerekir.<br /> Bazı dindar insanların &ouml;l&uuml;mden korkması, &ouml;l&uuml;m&uuml;n dehşetinden değil;&nbsp; daha fazla hayır kazanacağım diye hayat vazifesinin sona erecek olmasından dolayıdır.<br /> İşte imanlı olan insan i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m bir rahmet kapısı olduğu gibi maalesef Allah&rsquo;a inanmayan ve Hazreti Muhammed Aleyhissalat&uuml; vesselama iman etmeyenler i&ccedil;in de karanlıklı bir kuyu ve yok olmak gibi &ccedil;ok acı veren duygudan başka bir şey değildir.<br /> İşte hastalıklara karşı şik&acirc;yet etmek yerine hastalığı ve &ouml;l&uuml;m&uuml; yaratan Allah&rsquo;a iman etmeli ve namaz ve oru&ccedil; gibi ibadetlerimizle O&rsquo;na el a&ccedil;malıyız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hastalık sayesinde insanın g&ouml;z&uuml; a&ccedil;ılır, hayatın ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmeye başlar. &Ouml;l&uuml;m&uuml; hatırlar. O &ccedil;ok meftun olduğu makam, mevki ve para gibi ge&ccedil;ici heveslere kapılmaz. Tam tersine eline verilmiş olan bu imk&acirc;nları yerli yerinde ve Allah&rsquo;ın rızasına uygun bir şekilde kullanmayı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r.<br /> Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki; ecel vakti belli değildir. Allah, insanı korku ile &uuml;mit arasında bulunmak, d&uuml;nyasını ve sonsuz bir &ouml;m&uuml;r olan ahretini kurtarmak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m&uuml;n vaktini gizlemiştir. &Ouml;l&uuml;m; her an insanın kapısını &ccedil;alabilir. Allah korusun bir gaflet anında bizi yakalar ise sonsuz hayatımızın mahvına dahi yol a&ccedil;abilir. H&acirc;lbuki hastalıklar sayesinde gafil olmaktan kurtulur ahireti d&uuml;ş&uuml;nebilir ve ona g&ouml;re hazırlığımızı yapabiliriz.<br /> Son bir s&ouml;z&uuml;m şudur ki; bu yazı sonunda hastalığın hikmetlerini tam olarak anlayamadım diye d&uuml;ş&uuml;nebilirsiniz. Zaten b&ouml;yle bir iddiam da yoktur. Fakat Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin &ldquo;Hastalar Risalesi&rdquo; kitabı, hastalığın hikmetini anlamaya yarayacak bir re&ccedil;ete gibidir. 25 adet ilacı olan bu eseri okuyarak hastalıkların anlamını idrak etmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2020 - Salı

Hastalıkların Hikmeti Hakkında

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bu hafta sonu değerli amcam Faik Kara&rsquo;nın vefatı haberi ile uyandım. Allah makamını cennet eylesin. Cenaze namazından sonra okunan Kuran tilavetleri ve duaları, &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eği ile bir kere daha y&uuml;zleşmemi sağladı. Hayatın ve &ouml;l&uuml;m&uuml;n mahiyetini d&uuml;ş&uuml;nmeye başladım. Bu vesile ile şimdilerde herkesin dilinden d&uuml;ş&uuml;rmediği hatta paranoyak derecesinde illete tutulduğu Korona vir&uuml;s&uuml; konusunda da bazı d&uuml;ş&uuml;ncelerimi paylaşmak isterim.<br /> &Ccedil;in&rsquo;de başlayıp b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya yayılan korona vir&uuml;s&uuml;, &ccedil;oğu insanda psikolojik bir travmaya d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş durumdadır. Bu korku ve dehşetin temel kaynağı ise; vir&uuml;s&uuml;n bazen &ouml;l&uuml;me vesile olmasıdır. H&acirc;lbuki &ouml;l&uuml;m &ouml;yle zannedildiği gibi dehşetli ve korkun&ccedil; değildir. Eğer &ouml;l&uuml;m&uuml;n hikmeti anlaşılırsa bunun bir yok oluş değil bilakis sonsuz bir hayata a&ccedil;ılan bir pencere olduğu ger&ccedil;eği idrak edilebilecektir.<br /> Bu konuda hayale, h&uuml;z&uuml;ne kapılmadan &ouml;l&uuml;m hakikatine ger&ccedil;ek&ccedil;i bir bakış a&ccedil;ısı ile bakmak gereklidir. &Ouml;ncelikle şu husus bilinmeli ve iman edilmelidir ki; &ldquo;Ecel birdir değişmez&rdquo;. Bazen ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanların &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; ve o ağır hastaların şifa bulup yaşadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. O halde hastalık kapıya geldiğinde veya bizzat v&uuml;cudumuzda etki etmeye başladığında telaş edip titremeye gerek yoktur.<br /> Diyelim ki olan oldu ve &ouml;l&uuml;m başa geldi. Azrail meleği, ruhumuzu muhafaza etmek &uuml;zere kabz eyledi. Yine, telaş etmeye gerek yoktur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;l&uuml;m, &ouml;yle g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; gibi dehşetli değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her konuda rehberimiz olan Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;in verdiği mesaja g&ouml;re &ouml;l&uuml;m; Allah&rsquo;a inananlar i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m hayat vazifesinden bir &ccedil;eşit terhis edilmek, imtihan olan d&uuml;nya meydanındaki talim, eğitim olan Allah&rsquo;a ibadetin sona ermesidir. Namaz, oru&ccedil; gibi vazifeler &ouml;l&uuml;mle birlikte sona erecek nimet ve m&uuml;kafat verilmeye başlayacaktır.<br /> Diğer yandan ahirete g&ouml;&ccedil;m&uuml;ş anne ve babamız gibi b&uuml;t&uuml;n sevdiklerimizle kavuşmak i&ccedil;in bir vesiledir. Asli vatanımız olan ebedi saadet yeri olan Cennete bir davettir. Merhametlilerin en merhametlisi ve c&ouml;mertlerin en c&ouml;merdi olan Allah&rsquo;ın, kendi fazlından vereceği nimetlere kavuşmaktır. Madem &ouml;l&uuml;m&uuml;n ger&ccedil;ek manası imanlı insanlar i&ccedil;in b&ouml;yledir o halde bazen &ouml;l&uuml;me sebebiyet veren hastalıklara da bu şekilde bakmak gerekir.<br /> Bazı dindar insanların &ouml;l&uuml;mden korkması, &ouml;l&uuml;m&uuml;n dehşetinden değil;&nbsp; daha fazla hayır kazanacağım diye hayat vazifesinin sona erecek olmasından dolayıdır.<br /> İşte imanlı olan insan i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m bir rahmet kapısı olduğu gibi maalesef Allah&rsquo;a inanmayan ve Hazreti Muhammed Aleyhissalat&uuml; vesselama iman etmeyenler i&ccedil;in de karanlıklı bir kuyu ve yok olmak gibi &ccedil;ok acı veren duygudan başka bir şey değildir.<br /> İşte hastalıklara karşı şik&acirc;yet etmek yerine hastalığı ve &ouml;l&uuml;m&uuml; yaratan Allah&rsquo;a iman etmeli ve namaz ve oru&ccedil; gibi ibadetlerimizle O&rsquo;na el a&ccedil;malıyız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hastalık sayesinde insanın g&ouml;z&uuml; a&ccedil;ılır, hayatın ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmeye başlar. &Ouml;l&uuml;m&uuml; hatırlar. O &ccedil;ok meftun olduğu makam, mevki ve para gibi ge&ccedil;ici heveslere kapılmaz. Tam tersine eline verilmiş olan bu imk&acirc;nları yerli yerinde ve Allah&rsquo;ın rızasına uygun bir şekilde kullanmayı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r.<br /> Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki; ecel vakti belli değildir. Allah, insanı korku ile &uuml;mit arasında bulunmak, d&uuml;nyasını ve sonsuz bir &ouml;m&uuml;r olan ahretini kurtarmak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m&uuml;n vaktini gizlemiştir. &Ouml;l&uuml;m; her an insanın kapısını &ccedil;alabilir. Allah korusun bir gaflet anında bizi yakalar ise sonsuz hayatımızın mahvına dahi yol a&ccedil;abilir. H&acirc;lbuki hastalıklar sayesinde gafil olmaktan kurtulur ahireti d&uuml;ş&uuml;nebilir ve ona g&ouml;re hazırlığımızı yapabiliriz.<br /> Son bir s&ouml;z&uuml;m şudur ki; bu yazı sonunda hastalığın hikmetlerini tam olarak anlayamadım diye d&uuml;ş&uuml;nebilirsiniz. Zaten b&ouml;yle bir iddiam da yoktur. Fakat Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin &ldquo;Hastalar Risalesi&rdquo; kitabı, hastalığın hikmetini anlamaya yarayacak bir re&ccedil;ete gibidir. 25 adet ilacı olan bu eseri okuyarak hastalıkların anlamını idrak etmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.