Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

İnsana Ancak Çalıştığının Karşılığı Vardır

<p>Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bir d&ouml;nem kader arkadaşlığımız olmuştur. Aynı davada aynı saflarda ve birlikte m&uuml;cadele ettik. Bir&ccedil;ok h&uuml;z&uuml;n ve acıyı birlikte yaşadık. Fakat ne yazık ki artık kendisine ulaşamıyor derdimizi anlatamıyoruz. İnşallah bu yazı sayesinde &ccedil;ok &ouml;nemli g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m iki hususta olumlu ilerlemeler kaydedebilir. Birinci konu askeri vesayet ile ilgilidir.</p> <p>1990&rsquo;lı yılların sonuna doğru Necmettin Erbakan Başbakan olduğunda darbeci generaller k&uuml;plere binmişti. &ldquo;Bu &uuml;lkeyi Başbakan değil biz idare ediyoruz&rdquo; dercesine T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinde akla ziyan işler yapılmaya başlamışlardı. &ldquo;G&ouml;z&uuml;n&uuml;n &uuml;st&uuml;nde kaşın var&rdquo; misali &ldquo;eşinin &uuml;st&uuml;nde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; var&rdquo; denilerek binlerce askeri ordudan atmaya başlamışlardı.</p> <p>Başbakan Erbakan darbecilerin zorbalıklarından bunalarak tarihe ge&ccedil;en &ldquo;28 Şubat 1997&rdquo; kararlarını imzalamak zorunda kalmıştı. Arkasından benim de i&ccedil;inde bulunduğum binlerce asker Y&uuml;ksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ordudan atılmaya başladı.</p> <p>Daha &ouml;nce de YAŞ kararları ile ordudan atılmalar vardı. Fakat ilk kez y&uuml;zlerce dosya Şura&rsquo;nın &ouml;n&uuml;ne geliyor ve yargıya kapalı olduğu i&ccedil;in darbeci generaller her t&uuml;rl&uuml; hukuksuzluğu acımasızca yapabiliyorlardı. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; gibi tamamen &ouml;zel hukuk &ccedil;er&ccedil;evesinde ele alınması gereken ve Anayasanın tanıdığı din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; kapsamında değerlendirilmesi gereken kurallar ayaklar altına alınmıştı. G&ouml;revinde &ccedil;ok başarılı subaylar da d&acirc;hil olmak &uuml;zere kimsenin g&ouml;z&uuml;n&uuml;n yaşına bakılmadan b&uuml;y&uuml;k bir tasfiye operasyonu d&uuml;zenlenmişti.</p> <p>Başbakan Erbakan gelen tepkileri bertaraf etmek i&ccedil;in &ldquo;onlar ordudan ayırır biz belediyelerde işe alırız&rdquo; diyerek benim de i&ccedil;inde bulunduğum 30 resen emekli askeri İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesinde g&ouml;reve &ccedil;ağırmıştı.</p> <p>Bu d&ouml;nemde B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Erdoğan &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k hizmetlere adım atıyordu. Ben de M&uuml;d&uuml;r Yardımcısı olarak Belediyenin &ccedil;eşitli kurumlarında hizmet ettim. Bu durum darbeci generalleri &ccedil;ileden &ccedil;ıkarmıştı. &Ouml;yle ki ordudan resen emekli edilen bizlerin &ldquo;memur olamayacağını&rdquo; iddia ederek; medyanın da yardımı ile lin&ccedil; kampanyası d&uuml;zenlemişlerdi.</p> <p>Bu d&uuml;şmanca tutum karşılığında T&uuml;rkiye sınırları i&ccedil;erisinde hi&ccedil;bir belediye bizim gibi emekli edilen askerleri istihdam etme cesareti g&ouml;sterememişti. Bir iki tane istisna var ise de onlarda direnemeyip memurluktan ayırmak zorunda kalmışlardı. Fakat Başkan Erdoğan, ısrarla bizim g&ouml;revde kalmamızı istiyor b&uuml;t&uuml;n saldırıları g&ouml;ğ&uuml;slemeye devam ediyordu.</p> <p>Bu d&ouml;nemde İstanbul tarihinin en g&uuml;zel belediyecilik hizmetlerini g&ouml;rd&uuml;. Burada g&ouml;sterilen halka hizmet tarzı sayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan halkımızın g&uuml;venini kazanmıştı. Belki de buradaki başarılarından dolayı girdiği b&uuml;t&uuml;n se&ccedil;imleri kazanarak tarihte ender devlet adamlarına nasip olan bir noktaya ulaştı.</p> <p>Elbette darbeci generaller ve ABD&rsquo;ye uşaklık eden Siyonist guruplar, sendika, işveren, medya &ccedil;eteleri bu durumdan &ccedil;ok rahatsızdı. Sonunda ama&ccedil;larına da ulaşarak Erdoğan&rsquo;ı Başkanlıktan indirmeyi başardılar. Askeri vesayet sisteminin kendilerine sağladığı imk&acirc;nlar sayesinde Başkan Erdoğan&rsquo;ı bir şiir okudu diye hapse atılmıştı.</p> <p>Yerine gelen Ali M&uuml;fit G&uuml;rtuna isimli şahıs darbeci generallere boyun eğerek İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesinde benim gibi &ccedil;alışan 30 civarındaki arkadaşımızın işine son verdi.</p> <p>Erdoğan&rsquo;ın başına gelen kendisi i&ccedil;in aslında bir felaket değildi. Tam tersine; halkımızın Erdoğan&rsquo;ı lider olarak tanıması i&ccedil;in iyi bir fırsat olmuştu. Nitekim hapis cezasını &ccedil;ektikten sonra yeni kurulan Ak Parti&rsquo;nin Genel Başkanı oldu. Bundan sonra da &ccedil;ok az kimseye nasip olan devletin en &uuml;st kademesinde y&ouml;neticilik yapmaya başladı. Halen de bu g&ouml;revini başarı ile y&uuml;r&uuml;tmektedir.</p> <p>Bizler i&ccedil;in ise kader ağlarını bir başka şekilde &ouml;rm&uuml;şt&uuml;. Her birimiz yurdumuzun hatta d&uuml;nyanın bir tarafına dağılmış Allah&rsquo;tan rızkımızı aramaya bakıyorduk. Zira hepimizin bakmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml; olduğu bir ailesi ve yakınları vardı. Benim gibi denizci askerler gemilerde &ccedil;alışıyordu. Diğer arkadaşlarım ise ya kendiişlerini kurmaya ya da &uuml;cretli olarak &ccedil;eşitli &ouml;zel sekt&ouml;r kuruluşlarında &ccedil;alışmaya başlamışlardı.</p> <p>Bu arada hukuk m&uuml;cadelemize devam ediyorduk. Emekli edilen askerlerin memur olarak &ccedil;alışabileceğine dair mahkeme kararını &ccedil;ıkarmayı başarmıştık. Fakat daha &ouml;nemli olan Adaleti Savunanlar Derneğini (ASDER) kurarak darbeci generallerle m&uuml;cadelemizde &ouml;nemli bir adımı atmış olduk.</p> <p>Rızkı veren Allah&rsquo;tır. Bazılarının bol; bazılarının ise az yazılmıştır. Hayatın ger&ccedil;eklerini anlayan insanlar i&ccedil;in bu konu tamamen bir nasip meselesidir. İnsanlar kimsenin rızkına mani olamazlar. Fakat Allah bizden her ne şart olursa olsun &ccedil;alışmamızı istemiştir. Leyselil insane illa ma&rsquo;sa (insana ancak &ccedil;alıştığının karşılığı vardır. Necm 39) ayeti bunu emreder.</p> <p>Allah, hem bizi hem de Erdoğan&rsquo;ı bu konudaki &ccedil;alışmalarında muvaffak kıldı. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sistemine ge&ccedil;ilerek tak başına &uuml;lkeyi y&ouml;netme imk&acirc;nı buldu. Bizler ise Anayasal d&uuml;zeni silah zoruyla yıkmak isteyen ve bankaları hortumlayarak yetimin malına g&ouml;z koyan darbeci generalleri yargıya g&ouml;t&uuml;rerek; m&uuml;ebbet hapis cezası almalarını sağladık. Hatta bu kararlar &uuml;st mahkeme tarafından onaylanarak kesinleşmiş oldu.</p> <p>Kısaca s&ouml;ylemek gerekirse Allah emeğimizin karşılığını d&uuml;nyada iken dahi almayı nasip etti. Şimdi işin kolay kısmı kalmıştı. Darbeci ve y&uuml;z milyarlarca dolarlık yolsuzluk yapan hortumcu generallerin cezalarının infaz edilmesi gerekiyordu. Ayrıca mağdur ettiği &ouml;zellikle asker binlerce insana tazminatlarının verilme sorumluluğu vardı. Hatta bu konuda Kamu Denet&ccedil;iliği Kurumu dahi h&uuml;k&uuml;mete ve T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisine gerekli d&uuml;zenlemeler yapılması i&ccedil;in gerek&ccedil;eli yazılar g&ouml;ndermişti.</p> <p>İşte bu noktada sebebini anlayamadığım bir şekilde h&uuml;k&uuml;met tarafından bir &uuml;rkeklik ve acıma duygusu yaşanmaya başladı. Ne m&uuml;ebbet hapis cezası alan darbeciler hapse atılmış ne de mağdur edilen insanlara hakları geri verilmişti. &Ouml;zellikle kararname yolu ile ordudan atılan asker arkadaşlarımıza zırnık dahi verilmemişti. Biz YAŞ mağdurları ise emekli haklarımızı almakla yetinmiş bir kuruş tazminat dahi alamamıştık.</p> <p>İş Kanunu ile ilgili d&uuml;zenlemeler ve infaz kanunu; yapılmasını devletin sorumlu olduğu g&ouml;revleri yapması i&ccedil;in yeterlidir. Yeni bir yargı reformu gerekli olsa da en azından bu konularda değişiklik şart değildir.</p> <p>Zaten sosyal bilimler ve hukukta şu husus &ccedil;ok a&ccedil;ıktır. Eğer bir devlet; su&ccedil;luları hapse atıp cezalandıramıyor ve mağdur edilen vatandaşlarına haklarını veremiyorsa en &ouml;nemli vasfını yitirmiş demektir.</p> <p>Devletimizden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan&rsquo;dan bir l&uuml;tuf ve dilencilere yapılacak sadaka yardımı beklemiyoruz. Anayasa ve kanunlarda h&uuml;k&uuml;metin g&ouml;rev ve yetkileri &ccedil;ok a&ccedil;ık ve bellidir. Herkes sorumluluğunu yerine getirip g&ouml;revini yapsın. Bu bizim i&ccedil;in yeterlidir, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Ekleme Tarihi: 01 Ocak 2021 - Cuma

İnsana Ancak Çalıştığının Karşılığı Vardır

<p>Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bir d&ouml;nem kader arkadaşlığımız olmuştur. Aynı davada aynı saflarda ve birlikte m&uuml;cadele ettik. Bir&ccedil;ok h&uuml;z&uuml;n ve acıyı birlikte yaşadık. Fakat ne yazık ki artık kendisine ulaşamıyor derdimizi anlatamıyoruz. İnşallah bu yazı sayesinde &ccedil;ok &ouml;nemli g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m iki hususta olumlu ilerlemeler kaydedebilir. Birinci konu askeri vesayet ile ilgilidir.</p> <p>1990&rsquo;lı yılların sonuna doğru Necmettin Erbakan Başbakan olduğunda darbeci generaller k&uuml;plere binmişti. &ldquo;Bu &uuml;lkeyi Başbakan değil biz idare ediyoruz&rdquo; dercesine T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinde akla ziyan işler yapılmaya başlamışlardı. &ldquo;G&ouml;z&uuml;n&uuml;n &uuml;st&uuml;nde kaşın var&rdquo; misali &ldquo;eşinin &uuml;st&uuml;nde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; var&rdquo; denilerek binlerce askeri ordudan atmaya başlamışlardı.</p> <p>Başbakan Erbakan darbecilerin zorbalıklarından bunalarak tarihe ge&ccedil;en &ldquo;28 Şubat 1997&rdquo; kararlarını imzalamak zorunda kalmıştı. Arkasından benim de i&ccedil;inde bulunduğum binlerce asker Y&uuml;ksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ordudan atılmaya başladı.</p> <p>Daha &ouml;nce de YAŞ kararları ile ordudan atılmalar vardı. Fakat ilk kez y&uuml;zlerce dosya Şura&rsquo;nın &ouml;n&uuml;ne geliyor ve yargıya kapalı olduğu i&ccedil;in darbeci generaller her t&uuml;rl&uuml; hukuksuzluğu acımasızca yapabiliyorlardı. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; gibi tamamen &ouml;zel hukuk &ccedil;er&ccedil;evesinde ele alınması gereken ve Anayasanın tanıdığı din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; kapsamında değerlendirilmesi gereken kurallar ayaklar altına alınmıştı. G&ouml;revinde &ccedil;ok başarılı subaylar da d&acirc;hil olmak &uuml;zere kimsenin g&ouml;z&uuml;n&uuml;n yaşına bakılmadan b&uuml;y&uuml;k bir tasfiye operasyonu d&uuml;zenlenmişti.</p> <p>Başbakan Erbakan gelen tepkileri bertaraf etmek i&ccedil;in &ldquo;onlar ordudan ayırır biz belediyelerde işe alırız&rdquo; diyerek benim de i&ccedil;inde bulunduğum 30 resen emekli askeri İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesinde g&ouml;reve &ccedil;ağırmıştı.</p> <p>Bu d&ouml;nemde B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Erdoğan &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k hizmetlere adım atıyordu. Ben de M&uuml;d&uuml;r Yardımcısı olarak Belediyenin &ccedil;eşitli kurumlarında hizmet ettim. Bu durum darbeci generalleri &ccedil;ileden &ccedil;ıkarmıştı. &Ouml;yle ki ordudan resen emekli edilen bizlerin &ldquo;memur olamayacağını&rdquo; iddia ederek; medyanın da yardımı ile lin&ccedil; kampanyası d&uuml;zenlemişlerdi.</p> <p>Bu d&uuml;şmanca tutum karşılığında T&uuml;rkiye sınırları i&ccedil;erisinde hi&ccedil;bir belediye bizim gibi emekli edilen askerleri istihdam etme cesareti g&ouml;sterememişti. Bir iki tane istisna var ise de onlarda direnemeyip memurluktan ayırmak zorunda kalmışlardı. Fakat Başkan Erdoğan, ısrarla bizim g&ouml;revde kalmamızı istiyor b&uuml;t&uuml;n saldırıları g&ouml;ğ&uuml;slemeye devam ediyordu.</p> <p>Bu d&ouml;nemde İstanbul tarihinin en g&uuml;zel belediyecilik hizmetlerini g&ouml;rd&uuml;. Burada g&ouml;sterilen halka hizmet tarzı sayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan halkımızın g&uuml;venini kazanmıştı. Belki de buradaki başarılarından dolayı girdiği b&uuml;t&uuml;n se&ccedil;imleri kazanarak tarihte ender devlet adamlarına nasip olan bir noktaya ulaştı.</p> <p>Elbette darbeci generaller ve ABD&rsquo;ye uşaklık eden Siyonist guruplar, sendika, işveren, medya &ccedil;eteleri bu durumdan &ccedil;ok rahatsızdı. Sonunda ama&ccedil;larına da ulaşarak Erdoğan&rsquo;ı Başkanlıktan indirmeyi başardılar. Askeri vesayet sisteminin kendilerine sağladığı imk&acirc;nlar sayesinde Başkan Erdoğan&rsquo;ı bir şiir okudu diye hapse atılmıştı.</p> <p>Yerine gelen Ali M&uuml;fit G&uuml;rtuna isimli şahıs darbeci generallere boyun eğerek İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesinde benim gibi &ccedil;alışan 30 civarındaki arkadaşımızın işine son verdi.</p> <p>Erdoğan&rsquo;ın başına gelen kendisi i&ccedil;in aslında bir felaket değildi. Tam tersine; halkımızın Erdoğan&rsquo;ı lider olarak tanıması i&ccedil;in iyi bir fırsat olmuştu. Nitekim hapis cezasını &ccedil;ektikten sonra yeni kurulan Ak Parti&rsquo;nin Genel Başkanı oldu. Bundan sonra da &ccedil;ok az kimseye nasip olan devletin en &uuml;st kademesinde y&ouml;neticilik yapmaya başladı. Halen de bu g&ouml;revini başarı ile y&uuml;r&uuml;tmektedir.</p> <p>Bizler i&ccedil;in ise kader ağlarını bir başka şekilde &ouml;rm&uuml;şt&uuml;. Her birimiz yurdumuzun hatta d&uuml;nyanın bir tarafına dağılmış Allah&rsquo;tan rızkımızı aramaya bakıyorduk. Zira hepimizin bakmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml; olduğu bir ailesi ve yakınları vardı. Benim gibi denizci askerler gemilerde &ccedil;alışıyordu. Diğer arkadaşlarım ise ya kendiişlerini kurmaya ya da &uuml;cretli olarak &ccedil;eşitli &ouml;zel sekt&ouml;r kuruluşlarında &ccedil;alışmaya başlamışlardı.</p> <p>Bu arada hukuk m&uuml;cadelemize devam ediyorduk. Emekli edilen askerlerin memur olarak &ccedil;alışabileceğine dair mahkeme kararını &ccedil;ıkarmayı başarmıştık. Fakat daha &ouml;nemli olan Adaleti Savunanlar Derneğini (ASDER) kurarak darbeci generallerle m&uuml;cadelemizde &ouml;nemli bir adımı atmış olduk.</p> <p>Rızkı veren Allah&rsquo;tır. Bazılarının bol; bazılarının ise az yazılmıştır. Hayatın ger&ccedil;eklerini anlayan insanlar i&ccedil;in bu konu tamamen bir nasip meselesidir. İnsanlar kimsenin rızkına mani olamazlar. Fakat Allah bizden her ne şart olursa olsun &ccedil;alışmamızı istemiştir. Leyselil insane illa ma&rsquo;sa (insana ancak &ccedil;alıştığının karşılığı vardır. Necm 39) ayeti bunu emreder.</p> <p>Allah, hem bizi hem de Erdoğan&rsquo;ı bu konudaki &ccedil;alışmalarında muvaffak kıldı. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sistemine ge&ccedil;ilerek tak başına &uuml;lkeyi y&ouml;netme imk&acirc;nı buldu. Bizler ise Anayasal d&uuml;zeni silah zoruyla yıkmak isteyen ve bankaları hortumlayarak yetimin malına g&ouml;z koyan darbeci generalleri yargıya g&ouml;t&uuml;rerek; m&uuml;ebbet hapis cezası almalarını sağladık. Hatta bu kararlar &uuml;st mahkeme tarafından onaylanarak kesinleşmiş oldu.</p> <p>Kısaca s&ouml;ylemek gerekirse Allah emeğimizin karşılığını d&uuml;nyada iken dahi almayı nasip etti. Şimdi işin kolay kısmı kalmıştı. Darbeci ve y&uuml;z milyarlarca dolarlık yolsuzluk yapan hortumcu generallerin cezalarının infaz edilmesi gerekiyordu. Ayrıca mağdur ettiği &ouml;zellikle asker binlerce insana tazminatlarının verilme sorumluluğu vardı. Hatta bu konuda Kamu Denet&ccedil;iliği Kurumu dahi h&uuml;k&uuml;mete ve T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisine gerekli d&uuml;zenlemeler yapılması i&ccedil;in gerek&ccedil;eli yazılar g&ouml;ndermişti.</p> <p>İşte bu noktada sebebini anlayamadığım bir şekilde h&uuml;k&uuml;met tarafından bir &uuml;rkeklik ve acıma duygusu yaşanmaya başladı. Ne m&uuml;ebbet hapis cezası alan darbeciler hapse atılmış ne de mağdur edilen insanlara hakları geri verilmişti. &Ouml;zellikle kararname yolu ile ordudan atılan asker arkadaşlarımıza zırnık dahi verilmemişti. Biz YAŞ mağdurları ise emekli haklarımızı almakla yetinmiş bir kuruş tazminat dahi alamamıştık.</p> <p>İş Kanunu ile ilgili d&uuml;zenlemeler ve infaz kanunu; yapılmasını devletin sorumlu olduğu g&ouml;revleri yapması i&ccedil;in yeterlidir. Yeni bir yargı reformu gerekli olsa da en azından bu konularda değişiklik şart değildir.</p> <p>Zaten sosyal bilimler ve hukukta şu husus &ccedil;ok a&ccedil;ıktır. Eğer bir devlet; su&ccedil;luları hapse atıp cezalandıramıyor ve mağdur edilen vatandaşlarına haklarını veremiyorsa en &ouml;nemli vasfını yitirmiş demektir.</p> <p>Devletimizden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan&rsquo;dan bir l&uuml;tuf ve dilencilere yapılacak sadaka yardımı beklemiyoruz. Anayasa ve kanunlarda h&uuml;k&uuml;metin g&ouml;rev ve yetkileri &ccedil;ok a&ccedil;ık ve bellidir. Herkes sorumluluğunu yerine getirip g&ouml;revini yapsın. Bu bizim i&ccedil;in yeterlidir, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.