Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

İnsanlarla Dalga Geçiyorlar

<div> <p>D&uuml;nya &uuml;zerinde uydurma Korona salgını adıyla b&uuml;y&uuml;k bir testten ge&ccedil;irildik. Fakat daha &ccedil;ekeceğimiz var anlaşılan; &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ldquo;ikinci dalga&rdquo; ve &ldquo;&uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; dalga&rdquo; salgın denilerek resmen insanoğlu ile dalga ge&ccedil;iyorlar.</p> <p>İnsanlığın yaşadığı bu acı deneyin mahiyetini anlamak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eğini anlamak gerekiyor. Medya ara&ccedil;ları ile &ouml;ylesine yoğun bir beyin yıkama olayı ger&ccedil;ekleştiriliyor ki bunun dışında kalmak ger&ccedil;ekten g&uuml;&ccedil; bir iştir.</p> <p>Y&uuml;zyıllarca &ouml;nce ger&ccedil;ekleşen &ldquo;kara &ouml;l&uuml;m&rdquo; denilen veba gibi bir salgın hastalıkla karşı karşıya olduğumuz s&ouml;zleri; aldatmacadan başka bir şey değildir. Orta&ccedil;ağda yaşanan bu hastalık sonrasında Avrupa n&uuml;fusunun yaklaşık &uuml;&ccedil;te biri &ouml;lm&uuml;şt&uuml;. Fakat Korona vir&uuml;s&uuml; nedeni ile &ouml;len insan sayısı son 6 aylık rakamlara g&ouml;re sadece 300 bin dir.</p> <p>Bu rakam ile Korona&rsquo;dan dolayı &ouml;l&uuml;m oranının 26 binde bir olduğu anlaşılmaktadır ki ortada salgın hastalığı olduğuna dair bir rakam yoktur. Eğer veba gibi insanlar arasında 3 milyar kişi bu hastalıktan &ouml;lseydi işte o zaman ben de panik olup hastalıktan korunmanın &ccedil;arelerini aramaya başlardım.</p> <p>Veya 1918 yılında yaşanmış olan İspanyol nezlesi ki; 50 milyondan fazla insan hayatını kaybetmişti. Bunun yarısı kadar bile &ouml;l&uuml;m olayı olsa yine &ldquo;korkulacak bir şey var&rdquo; diyebilirdim. Fakat a&ccedil;ıklanan rakamlar son derece d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r. Ortada Veba veya İspanyol Gribi benzeri bir salgın yoktur. Korona denilen hastalık; her yıl en az iki defa yakalandığımız nezle vir&uuml;s&uuml;nden başka bir şey değildir.</p> <p>İnsanlık &uuml;zerinde oynanan oyunu anlamak i&ccedil;in bu salgın paniğini karikat&uuml;rize ederek boyutlarını g&ouml;stermeye &ccedil;alışalım:</p> <p>D&uuml;nya sağlık &ouml;rg&uuml;t&uuml; ve tıp &ccedil;alışanlarının konuşmalarına bakınca insan ş&ouml;yle bir aldatmacanın i&ccedil;ine yuvarlanıyor. Efendim; bu doktorlar var ya! Aslında &ouml;l&uuml;me de &ccedil;are buldular. Lakin bazı hastalıklar var; Korona Vir&uuml;s&uuml; gibi. İşte bunun gibi hastalıkların &uuml;stesinden gelmek biraz zaman alıyor. İla&ccedil;, aşı vesaire bunları da geliştirdikten sonra ortada &ouml;l&uuml;m vesaire hi&ccedil;bir şey kalmayacak!</p> <p>Lafonten veya bizim 1001 gece masalları gibi &ccedil;ocukları kandırıyorlar sanki. B&uuml;t&uuml;n insanları gaflet uykusuna yatırmışlar &ouml;l&uuml;m korkusu paniği ile her t&uuml;rl&uuml; kandırmaca yapılıyor. O halde bizde insanları bu masalların verdiği uykudan uyandırmaya &ccedil;alışalım:</p> <p>Evet, &ouml;nce matematik konuşsun. Son bir yılda yaklaşık 50 milyon insan &ouml;lm&uuml;şt&uuml;r. D&uuml;nyada tutulan istatistiki kayıtlara g&ouml;re ise son 24 saat i&ccedil;inde 150 bin kişi &ouml;ld&uuml;. İstanbul hududu i&ccedil;inde Mezarlıklar M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n kayıtlarına g&ouml;re her g&uuml;n toplam 300 mezar kazılıyor. Keza İzmit B&uuml;y&uuml;kşehir belediyesi sınırlarında da 30 mezar kazılmış ve buraya vefat eden insanlar defnedilmiştir.</p> <p>Sakın! Bu rakamları uydurma Korona salgını sonrasında meydana gelmiş zannetmeyin. Bu rakamlar salgından &ouml;ncede b&ouml;yleydi; şimdi de aynıdır. Sadece şu rakamlar dahi nasıl bir aldatmaca i&ccedil;ine sokulduğumuzu g&ouml;steriyor. Dedim ya! g&ouml;ren de diyecek ki &ouml;l&uuml;me &ccedil;are bulunmuş. Az kaldı! bu Korona&rsquo;ya da &ccedil;are bulunacak. Biraz dişinizi sıkın. Hastalığa yakalanmayın ha!</p> <p>H&acirc;lbuki Ayette ge&ccedil;tiği gibi &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eği değişmez; &ldquo;sen de &ouml;leceksin, onlarda &ouml;lecekler&rdquo;. İşte resmen bu şekilde Kuran&rsquo;dan y&uuml;z &ccedil;evirerek; aldatılıyoruz&hellip;</p> <p>Şu soruları hi&ccedil; kendinize sordunuz mu? D&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz, M&uuml;sl&uuml;manları Cuma namazından alıkoymak i&ccedil;in başka hangi yol denenseydi başarılı olurdu? Veya d&uuml;nyanın en g&uuml;&ccedil;l&uuml; kişisi cemaatle namaz kılınmayacak dese; kim bunu uygulayabilirdi?</p> <p>Fakat insanın en zayıf taraflarından birisi hastalıktır. Hastalık bahanesi ile hepimizi hekimlerin karşısında k&ouml;le ve tutsak yapıyorlar. Şunu yapacaksın, bunu i&ccedil;eceksin, evinden &ccedil;ıkmayacaksın diyerek her t&uuml;rl&uuml; naneyi yediriyorlar.</p> <p>Peki, sen nasıl oluyor da b&uuml;t&uuml;n insanların d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; bu tuzağa d&uuml;şm&uuml;yorsun? Diye bir soru aklınıza gelebilir. Cevabı basittir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ben devamlı olarak Kuran ve tefsirlerini okuyarak kainatın Yaratıcısı olan Rabbimin ezeli kelamını anlamaya &ccedil;alışıyorum. Siyaset&ccedil;ilerin ve tıp uzmanlarının s&ouml;zleri, bana ikinci ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; derecede etki yapıyor.</p> <p>Bazı insanlar diyebilir ki; ne malum senin yanılmadığın? Cevabım yine kolay. Rakamlar değişmedi ki. Ge&ccedil;en yıl &ouml;l&uuml;m olayları ne kadar ise bu yıl da aynı. Ortada &ldquo;salgın hastalığı var bu nedenle &ouml;l&uuml;m olayları y&uuml;z kat arttı&rdquo; diye bir istatistiki kayıt yok.</p> <p>Sağlık Bakanımız eksik olmasın her g&uuml;n rakamlar yayınlıyor. Şu kadar kişi hastalığa yakalandı, şu kadar kişi &ouml;ld&uuml; diye&hellip; İyi de bu rakamlar yıllar &ouml;nce de neredeyse aynı idi. &Uuml;st solunum enfeksiyonu nedeni ile &ouml;lenler de bu kadardı zaten. Ortada anormal bir artış yok ki&hellip;</p> <p>Fakat m&uuml;thiş bir &ldquo;&ouml;l&uuml;m korkusu paniği&rdquo; var. Bu telaş i&ccedil;inde insanlar kafasını kaldırıp ger&ccedil;ekleri g&ouml;remiyor. Yahu! Korona olmasa da&nbsp;<strong>hepimiz bir g&uuml;n muhakkak &ouml;leceğiz</strong>. Bunun i&ccedil;in gen&ccedil; veya yaşlı olmak fark etmez. Ecel kapıya dayandığı an hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; buna engel olamaz. D&uuml;nya sağlık &ouml;rg&uuml;t&uuml; de en bilgili doktor da; &ccedil;aresizdir.</p> <p>Eğer Azrail kapıya dayanmamış ise bu sefer insanı hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; &ouml;ld&uuml;remez. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hayatı veren de Allah&rsquo;tır alan da&hellip;</p> <p>O halde medya ara&ccedil;larında yayınlanan propaganda yayınlarını bir tarafa bırakıp asıl ger&ccedil;eklerle y&uuml;zleşmeye bakalım. Erkek gibi &ouml;l&uuml;m&uuml;n y&uuml;z&uuml;ne bakıp bize hangi mesajı veriyor bunu anlamaya &ccedil;alışalım&hellip;</p> <p>Bu korku ve dehşetin temel kaynağı; hastalıkların bazen &ouml;l&uuml;me vesile olmasıdır. H&acirc;lbuki &ouml;l&uuml;m &ouml;yle zannedildiği gibi dehşetli ve korkun&ccedil; değildir. Eğer &ouml;l&uuml;m&uuml;n hikmeti anlaşılırsa bunun bir yok oluş değil bilakis sonsuz bir hayata a&ccedil;ılan bir pencere olduğu ger&ccedil;eği idrak edilebilecektir.</p> <p>Bu konuda hayale, h&uuml;z&uuml;ne kapılmadan &ouml;l&uuml;m hakikatine ger&ccedil;ek&ccedil;i bir bakış a&ccedil;ısı ile bakmak gereklidir. &Ouml;ncelikle şu husus bilinmeli ve iman edilmelidir ki; &ldquo;Ecel birdir değişmez&rdquo;. Bazen ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanların &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; ve o ağır hastaların şifa bulup yaşadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. O halde hastalık kapıya geldiğinde veya bizzat v&uuml;cudumuzda etki etmeye başladığında telaş edip titremeye gerek yoktur.</p> <p>Diyelim ki olan oldu ve &ouml;l&uuml;m başa geldi. Azrail meleği, ruhumuzu muhafaza etmek &uuml;zere kabz eyledi. Yine, telaş etmeye gerek yoktur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;l&uuml;m, &ouml;yle g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; gibi dehşetli değildir.</p> <p>&Ccedil;&uuml;nk&uuml; her konuda rehberimiz olan Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;in verdiği mesaja g&ouml;re &ouml;l&uuml;m; Allah&rsquo;a inananlar i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m hayat vazifesinden bir &ccedil;eşit terhis edilmek, imtihan olan d&uuml;nya meydanındaki talim, eğitim olan Allah&rsquo;a ibadetin sona ermesidir. Namaz, oru&ccedil; gibi vazifeler &ouml;l&uuml;mle birlikte sona erecek nimet ve m&uuml;kafat verilmeye başlayacaktır.</p> <p>Diğer yandan ahirete g&ouml;&ccedil;m&uuml;ş anne ve babamız gibi b&uuml;t&uuml;n sevdiklerimizle kavuşmak i&ccedil;in bir vesiledir. Asli vatanımız olan ebedi saadet yeri olan Cennete bir davettir. Merhametlilerin en merhametlisi ve c&ouml;mertlerin en c&ouml;merdi olan Allah&rsquo;ın, kendi fazlından vereceği nimetlere kavuşmaktır. Madem &ouml;l&uuml;m&uuml;n ger&ccedil;ek manası imanlı insanlar i&ccedil;in b&ouml;yledir o halde bazen &ouml;l&uuml;me sebebiyet veren hastalıklara da bu şekilde bakmak gerekir.</p> <p>Bazı dindar insanların &ouml;l&uuml;mden korkması, &ouml;l&uuml;m&uuml;n dehşetinden değil; daha fazla hayır kazanacağım diye hayat vazifesinin sona erecek olmasından dolayıdır.</p> <p>İşte imanlı olan insan i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m bir rahmet kapısı olduğu gibi maalesef Allah&rsquo;a inanmayan ve Hazreti Muhammed Aleyhissalat&uuml; vesselama iman etmeyenler i&ccedil;in de karanlıklı bir kuyu ve yok olmak gibi &ccedil;ok acı veren duygudan başka bir şey değildir.</p> <p>İşte hastalıklara karşı şik&acirc;yet etmek yerine hastalığı ve &ouml;l&uuml;m&uuml; yaratan Allah&rsquo;a iman etmeli ve namaz ve oru&ccedil; gibi ibadetlerimizle O&rsquo;na el a&ccedil;malıyız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hastalık sayesinde insanın g&ouml;z&uuml; a&ccedil;ılır, hayatın ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmeye başlar. &Ouml;l&uuml;m&uuml; hatırlar. O &ccedil;ok meftun olduğu makam, mevki ve para gibi ge&ccedil;ici heveslere kapılmaz. Tam tersine eline verilmiş olan bu imk&acirc;nları yerli yerinde ve Allah&rsquo;ın rızasına uygun bir şekilde kullanmayı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r.</p> <p>Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki; ecel vakti belli değildir. Allah, insanı korku ile &uuml;mit arasında bulunmak, d&uuml;nyasını ve sonsuz bir &ouml;m&uuml;r olan ahretini kurtarmak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m&uuml;n vaktini gizlemiştir. &Ouml;l&uuml;m; her an insanın kapısını &ccedil;alabilir. Allah korusun bir gaflet anında bizi yakalar ise sonsuz hayatımızın mahvına dahi yol a&ccedil;abilir. H&acirc;lbuki hastalıklar sayesinde gafil olmaktan kurtulur ahireti d&uuml;ş&uuml;nebilir ve ona g&ouml;re hazırlığımızı yapabiliriz.</p> <p>Eğer hastalığın hikmetlerini tam olarak anlamak istiyor iseniz Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin &ldquo;Hastalar Risalesi&rdquo; kitabı, hastalığın hikmetini anlamaya yarayacak bir re&ccedil;ete gibidir. 25 adet ilacı olan bu eseri okuyarak hastalıkların anlamını idrak etmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA&nbsp;</p> <div>&nbsp;</div> </div>
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2020 - Cumartesi

İnsanlarla Dalga Geçiyorlar

<div> <p>D&uuml;nya &uuml;zerinde uydurma Korona salgını adıyla b&uuml;y&uuml;k bir testten ge&ccedil;irildik. Fakat daha &ccedil;ekeceğimiz var anlaşılan; &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ldquo;ikinci dalga&rdquo; ve &ldquo;&uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; dalga&rdquo; salgın denilerek resmen insanoğlu ile dalga ge&ccedil;iyorlar.</p> <p>İnsanlığın yaşadığı bu acı deneyin mahiyetini anlamak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eğini anlamak gerekiyor. Medya ara&ccedil;ları ile &ouml;ylesine yoğun bir beyin yıkama olayı ger&ccedil;ekleştiriliyor ki bunun dışında kalmak ger&ccedil;ekten g&uuml;&ccedil; bir iştir.</p> <p>Y&uuml;zyıllarca &ouml;nce ger&ccedil;ekleşen &ldquo;kara &ouml;l&uuml;m&rdquo; denilen veba gibi bir salgın hastalıkla karşı karşıya olduğumuz s&ouml;zleri; aldatmacadan başka bir şey değildir. Orta&ccedil;ağda yaşanan bu hastalık sonrasında Avrupa n&uuml;fusunun yaklaşık &uuml;&ccedil;te biri &ouml;lm&uuml;şt&uuml;. Fakat Korona vir&uuml;s&uuml; nedeni ile &ouml;len insan sayısı son 6 aylık rakamlara g&ouml;re sadece 300 bin dir.</p> <p>Bu rakam ile Korona&rsquo;dan dolayı &ouml;l&uuml;m oranının 26 binde bir olduğu anlaşılmaktadır ki ortada salgın hastalığı olduğuna dair bir rakam yoktur. Eğer veba gibi insanlar arasında 3 milyar kişi bu hastalıktan &ouml;lseydi işte o zaman ben de panik olup hastalıktan korunmanın &ccedil;arelerini aramaya başlardım.</p> <p>Veya 1918 yılında yaşanmış olan İspanyol nezlesi ki; 50 milyondan fazla insan hayatını kaybetmişti. Bunun yarısı kadar bile &ouml;l&uuml;m olayı olsa yine &ldquo;korkulacak bir şey var&rdquo; diyebilirdim. Fakat a&ccedil;ıklanan rakamlar son derece d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r. Ortada Veba veya İspanyol Gribi benzeri bir salgın yoktur. Korona denilen hastalık; her yıl en az iki defa yakalandığımız nezle vir&uuml;s&uuml;nden başka bir şey değildir.</p> <p>İnsanlık &uuml;zerinde oynanan oyunu anlamak i&ccedil;in bu salgın paniğini karikat&uuml;rize ederek boyutlarını g&ouml;stermeye &ccedil;alışalım:</p> <p>D&uuml;nya sağlık &ouml;rg&uuml;t&uuml; ve tıp &ccedil;alışanlarının konuşmalarına bakınca insan ş&ouml;yle bir aldatmacanın i&ccedil;ine yuvarlanıyor. Efendim; bu doktorlar var ya! Aslında &ouml;l&uuml;me de &ccedil;are buldular. Lakin bazı hastalıklar var; Korona Vir&uuml;s&uuml; gibi. İşte bunun gibi hastalıkların &uuml;stesinden gelmek biraz zaman alıyor. İla&ccedil;, aşı vesaire bunları da geliştirdikten sonra ortada &ouml;l&uuml;m vesaire hi&ccedil;bir şey kalmayacak!</p> <p>Lafonten veya bizim 1001 gece masalları gibi &ccedil;ocukları kandırıyorlar sanki. B&uuml;t&uuml;n insanları gaflet uykusuna yatırmışlar &ouml;l&uuml;m korkusu paniği ile her t&uuml;rl&uuml; kandırmaca yapılıyor. O halde bizde insanları bu masalların verdiği uykudan uyandırmaya &ccedil;alışalım:</p> <p>Evet, &ouml;nce matematik konuşsun. Son bir yılda yaklaşık 50 milyon insan &ouml;lm&uuml;şt&uuml;r. D&uuml;nyada tutulan istatistiki kayıtlara g&ouml;re ise son 24 saat i&ccedil;inde 150 bin kişi &ouml;ld&uuml;. İstanbul hududu i&ccedil;inde Mezarlıklar M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n kayıtlarına g&ouml;re her g&uuml;n toplam 300 mezar kazılıyor. Keza İzmit B&uuml;y&uuml;kşehir belediyesi sınırlarında da 30 mezar kazılmış ve buraya vefat eden insanlar defnedilmiştir.</p> <p>Sakın! Bu rakamları uydurma Korona salgını sonrasında meydana gelmiş zannetmeyin. Bu rakamlar salgından &ouml;ncede b&ouml;yleydi; şimdi de aynıdır. Sadece şu rakamlar dahi nasıl bir aldatmaca i&ccedil;ine sokulduğumuzu g&ouml;steriyor. Dedim ya! g&ouml;ren de diyecek ki &ouml;l&uuml;me &ccedil;are bulunmuş. Az kaldı! bu Korona&rsquo;ya da &ccedil;are bulunacak. Biraz dişinizi sıkın. Hastalığa yakalanmayın ha!</p> <p>H&acirc;lbuki Ayette ge&ccedil;tiği gibi &ouml;l&uuml;m ger&ccedil;eği değişmez; &ldquo;sen de &ouml;leceksin, onlarda &ouml;lecekler&rdquo;. İşte resmen bu şekilde Kuran&rsquo;dan y&uuml;z &ccedil;evirerek; aldatılıyoruz&hellip;</p> <p>Şu soruları hi&ccedil; kendinize sordunuz mu? D&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz, M&uuml;sl&uuml;manları Cuma namazından alıkoymak i&ccedil;in başka hangi yol denenseydi başarılı olurdu? Veya d&uuml;nyanın en g&uuml;&ccedil;l&uuml; kişisi cemaatle namaz kılınmayacak dese; kim bunu uygulayabilirdi?</p> <p>Fakat insanın en zayıf taraflarından birisi hastalıktır. Hastalık bahanesi ile hepimizi hekimlerin karşısında k&ouml;le ve tutsak yapıyorlar. Şunu yapacaksın, bunu i&ccedil;eceksin, evinden &ccedil;ıkmayacaksın diyerek her t&uuml;rl&uuml; naneyi yediriyorlar.</p> <p>Peki, sen nasıl oluyor da b&uuml;t&uuml;n insanların d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; bu tuzağa d&uuml;şm&uuml;yorsun? Diye bir soru aklınıza gelebilir. Cevabı basittir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ben devamlı olarak Kuran ve tefsirlerini okuyarak kainatın Yaratıcısı olan Rabbimin ezeli kelamını anlamaya &ccedil;alışıyorum. Siyaset&ccedil;ilerin ve tıp uzmanlarının s&ouml;zleri, bana ikinci ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; derecede etki yapıyor.</p> <p>Bazı insanlar diyebilir ki; ne malum senin yanılmadığın? Cevabım yine kolay. Rakamlar değişmedi ki. Ge&ccedil;en yıl &ouml;l&uuml;m olayları ne kadar ise bu yıl da aynı. Ortada &ldquo;salgın hastalığı var bu nedenle &ouml;l&uuml;m olayları y&uuml;z kat arttı&rdquo; diye bir istatistiki kayıt yok.</p> <p>Sağlık Bakanımız eksik olmasın her g&uuml;n rakamlar yayınlıyor. Şu kadar kişi hastalığa yakalandı, şu kadar kişi &ouml;ld&uuml; diye&hellip; İyi de bu rakamlar yıllar &ouml;nce de neredeyse aynı idi. &Uuml;st solunum enfeksiyonu nedeni ile &ouml;lenler de bu kadardı zaten. Ortada anormal bir artış yok ki&hellip;</p> <p>Fakat m&uuml;thiş bir &ldquo;&ouml;l&uuml;m korkusu paniği&rdquo; var. Bu telaş i&ccedil;inde insanlar kafasını kaldırıp ger&ccedil;ekleri g&ouml;remiyor. Yahu! Korona olmasa da&nbsp;<strong>hepimiz bir g&uuml;n muhakkak &ouml;leceğiz</strong>. Bunun i&ccedil;in gen&ccedil; veya yaşlı olmak fark etmez. Ecel kapıya dayandığı an hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; buna engel olamaz. D&uuml;nya sağlık &ouml;rg&uuml;t&uuml; de en bilgili doktor da; &ccedil;aresizdir.</p> <p>Eğer Azrail kapıya dayanmamış ise bu sefer insanı hi&ccedil;bir g&uuml;&ccedil; &ouml;ld&uuml;remez. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hayatı veren de Allah&rsquo;tır alan da&hellip;</p> <p>O halde medya ara&ccedil;larında yayınlanan propaganda yayınlarını bir tarafa bırakıp asıl ger&ccedil;eklerle y&uuml;zleşmeye bakalım. Erkek gibi &ouml;l&uuml;m&uuml;n y&uuml;z&uuml;ne bakıp bize hangi mesajı veriyor bunu anlamaya &ccedil;alışalım&hellip;</p> <p>Bu korku ve dehşetin temel kaynağı; hastalıkların bazen &ouml;l&uuml;me vesile olmasıdır. H&acirc;lbuki &ouml;l&uuml;m &ouml;yle zannedildiği gibi dehşetli ve korkun&ccedil; değildir. Eğer &ouml;l&uuml;m&uuml;n hikmeti anlaşılırsa bunun bir yok oluş değil bilakis sonsuz bir hayata a&ccedil;ılan bir pencere olduğu ger&ccedil;eği idrak edilebilecektir.</p> <p>Bu konuda hayale, h&uuml;z&uuml;ne kapılmadan &ouml;l&uuml;m hakikatine ger&ccedil;ek&ccedil;i bir bakış a&ccedil;ısı ile bakmak gereklidir. &Ouml;ncelikle şu husus bilinmeli ve iman edilmelidir ki; &ldquo;Ecel birdir değişmez&rdquo;. Bazen ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanların &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; ve o ağır hastaların şifa bulup yaşadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. O halde hastalık kapıya geldiğinde veya bizzat v&uuml;cudumuzda etki etmeye başladığında telaş edip titremeye gerek yoktur.</p> <p>Diyelim ki olan oldu ve &ouml;l&uuml;m başa geldi. Azrail meleği, ruhumuzu muhafaza etmek &uuml;zere kabz eyledi. Yine, telaş etmeye gerek yoktur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;l&uuml;m, &ouml;yle g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; gibi dehşetli değildir.</p> <p>&Ccedil;&uuml;nk&uuml; her konuda rehberimiz olan Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;in verdiği mesaja g&ouml;re &ouml;l&uuml;m; Allah&rsquo;a inananlar i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m hayat vazifesinden bir &ccedil;eşit terhis edilmek, imtihan olan d&uuml;nya meydanındaki talim, eğitim olan Allah&rsquo;a ibadetin sona ermesidir. Namaz, oru&ccedil; gibi vazifeler &ouml;l&uuml;mle birlikte sona erecek nimet ve m&uuml;kafat verilmeye başlayacaktır.</p> <p>Diğer yandan ahirete g&ouml;&ccedil;m&uuml;ş anne ve babamız gibi b&uuml;t&uuml;n sevdiklerimizle kavuşmak i&ccedil;in bir vesiledir. Asli vatanımız olan ebedi saadet yeri olan Cennete bir davettir. Merhametlilerin en merhametlisi ve c&ouml;mertlerin en c&ouml;merdi olan Allah&rsquo;ın, kendi fazlından vereceği nimetlere kavuşmaktır. Madem &ouml;l&uuml;m&uuml;n ger&ccedil;ek manası imanlı insanlar i&ccedil;in b&ouml;yledir o halde bazen &ouml;l&uuml;me sebebiyet veren hastalıklara da bu şekilde bakmak gerekir.</p> <p>Bazı dindar insanların &ouml;l&uuml;mden korkması, &ouml;l&uuml;m&uuml;n dehşetinden değil; daha fazla hayır kazanacağım diye hayat vazifesinin sona erecek olmasından dolayıdır.</p> <p>İşte imanlı olan insan i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m bir rahmet kapısı olduğu gibi maalesef Allah&rsquo;a inanmayan ve Hazreti Muhammed Aleyhissalat&uuml; vesselama iman etmeyenler i&ccedil;in de karanlıklı bir kuyu ve yok olmak gibi &ccedil;ok acı veren duygudan başka bir şey değildir.</p> <p>İşte hastalıklara karşı şik&acirc;yet etmek yerine hastalığı ve &ouml;l&uuml;m&uuml; yaratan Allah&rsquo;a iman etmeli ve namaz ve oru&ccedil; gibi ibadetlerimizle O&rsquo;na el a&ccedil;malıyız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hastalık sayesinde insanın g&ouml;z&uuml; a&ccedil;ılır, hayatın ger&ccedil;ek y&uuml;z&uuml;n&uuml; g&ouml;rmeye başlar. &Ouml;l&uuml;m&uuml; hatırlar. O &ccedil;ok meftun olduğu makam, mevki ve para gibi ge&ccedil;ici heveslere kapılmaz. Tam tersine eline verilmiş olan bu imk&acirc;nları yerli yerinde ve Allah&rsquo;ın rızasına uygun bir şekilde kullanmayı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r.</p> <p>Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki; ecel vakti belli değildir. Allah, insanı korku ile &uuml;mit arasında bulunmak, d&uuml;nyasını ve sonsuz bir &ouml;m&uuml;r olan ahretini kurtarmak i&ccedil;in &ouml;l&uuml;m&uuml;n vaktini gizlemiştir. &Ouml;l&uuml;m; her an insanın kapısını &ccedil;alabilir. Allah korusun bir gaflet anında bizi yakalar ise sonsuz hayatımızın mahvına dahi yol a&ccedil;abilir. H&acirc;lbuki hastalıklar sayesinde gafil olmaktan kurtulur ahireti d&uuml;ş&uuml;nebilir ve ona g&ouml;re hazırlığımızı yapabiliriz.</p> <p>Eğer hastalığın hikmetlerini tam olarak anlamak istiyor iseniz Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin &ldquo;Hastalar Risalesi&rdquo; kitabı, hastalığın hikmetini anlamaya yarayacak bir re&ccedil;ete gibidir. 25 adet ilacı olan bu eseri okuyarak hastalıkların anlamını idrak etmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r, vesselam&hellip;</p> <p>Dr. Vehbi KARA&nbsp;</p> <div>&nbsp;</div> </div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.