Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Mehdi İnkârcıları Bilsinler Ki

<p>Mehdi-i ali Resul yani Peygamber Efendimizin (asm) neslinden gelecek ve İslam d&uuml;şmanlarına karşı m&uuml;cadele edecek zatı inkar edenler g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;oğalmıştır. Sahih hadislerde yer aldığı halde Mehdi&rsquo;yi ink&acirc;r etmekten &ccedil;ekinmeyen bu insanlara cevap verme l&uuml;zumu doğmuştur.</p> <p>Cahil insanlara laf anlatmak elbette zordur. Bu nedenle bunların sayılarını &ccedil;ok g&ouml;r&uuml;p fazla ciddiye almaya gerek de yoktur. Bunun yerine ger&ccedil;ekleri &ouml;ğrenmek hakikate pencere a&ccedil;mak i&ccedil;in bazı &ouml;nemli hususları zikretmek gerekiyor.</p> <p>&Ouml;ncelikle belirtelim ki Mehdi&rsquo;yi inkar eden dinden &ccedil;ıkmaz sadece cahil bir M&uuml;sl&uuml;man olarak kabul edilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ehli s&uuml;nnete g&ouml;re Mehdi inancı, imanın erkanlarından şartlarından değildir.</p> <p>Mehdi inkarcılarının dayandıkları en &ouml;nemli husus; Mehdi lafzının Kuran&rsquo;da ge&ccedil;mediği iddiasıdır. G&ouml;ren de diyecek ki; bu inkarcılar Kuran&rsquo;ın b&uuml;t&uuml;n&uuml;ne vakıf ve her ne yazıyor ise bilip anlayacak kapasitede insanlar. Haşa! Kendi bilgisizliklerini dayanak noktası yaparak hadisleri inkar etmek; cehaletin ve ahmaklığın ileri noktasıdır. Bu cinsten zavallılara her daim rastlamak m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r.</p> <p>Şu hususu bilmeleri gerekir ki; Kuran&rsquo;da yaş ve kuru her şey mevcuttur. Kendi kısa aklına, kasır fehmine ve boş kalbine bakıp &ldquo;Kuran&rsquo;da ge&ccedil;miyor&rdquo; diyenler, acınması gereken insanlardır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Kuran hazinelerini herkes anlayamaz. Zira daracık akılları Allah&rsquo;ın kelamı olan ezeli ve ebedi bir hakikat kaynağı idrak edemez.</p> <p>M&uuml;tevazi olan ve devamlı surette &ouml;ğrenmeye &ccedil;alışan bir insan, aklı yeterince anlamadığı zaman; &ldquo;idrak-i meali bu akla gerekmez zira akıl bu kadar sıkleti &ccedil;ekmez&rdquo; diyerek haddi tecav&uuml;z etmez.</p> <p>&ldquo;Leyselil insane illa ma&rsquo;sa&rdquo; yani &ldquo;insana ancak &ccedil;alıştığının karşılığı vardır&rdquo; buyuran Rabbimiz, diğer ilimler ile birlikte Kuran ilminin de &ccedil;alışıp &ccedil;abalayarak &ouml;ğrenilmesi gerektiğini emreder. Hazreti Muhammed (asm) ilim (hikmet) &ouml;ğrenmenin kadın erkek b&uuml;t&uuml;n m&uuml;minlere farz olduğunu bildirmiştir. Hikmet i&ccedil;in &ouml;nce Kuran&rsquo;a sonra hadislere m&uuml;racaat edilip anlamaya &ccedil;alışmak gerekir. Bilmemek değil &ouml;ğrenmemek ayıptır.&nbsp;</p> <p>Kuran&rsquo;da lafzen ifade edilmemiş olmakla birlikte hadis kitapların neredeyse tamamında &ldquo;Mehdi-i Al-i resul&rdquo; hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Rafızinin teki, hadise yanlış mana verdi diye; hadis ink&acirc;r edilir mi?</p> <p>Burada sadece en basit fikirli insanların dahi Mehdi hakikatini anlamasına yardımcı olacak &ouml;nemli hususlara yer verilecektir. Elbette akıl ve kalbi yerine materyalizmle sarhoş olup maddeye tapan inan&ccedil;sızlara anlatacak bir s&ouml;z yoktur. Onları kendi cehaletleri ile baş başa bırakarak kalbinde iman taşıyan m&uuml;&rsquo;minleri esas alıp meseleyi izah etmeye &ccedil;alışacağız.</p> <p>Evet, Mehdi vardır ve Hazreti Muhammed (asm) s&ouml;ylemişse; hakikattir. &ldquo;İn h&uuml;ve illa vahyun yuha&rdquo; yani &ldquo;o ancak kendisine vahyedileni s&ouml;yler (Necm Suresi-4) D&uuml;şmanlarının tasdikiyle dahi en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir yalanına rastlanılmayan Muhammed&uuml;l Emin&rsquo;in (asm) s&ouml;zlerini kabul etmeyenleri, ciddiye alamayız. Zira Allah&rsquo;ın en son Peygamberini tanımayanı ve hadislerine itimat etmeyenlerin s&ouml;zleri kaale alınmaz.</p> <p>Hadis kitaplarında Mehdi&rsquo;nin &ouml;zelliklerinden bahsedilmekle birlikte her asırda gelen mehdiler ile ahir zamanda gelecek B&uuml;y&uuml;k Mehdi&rsquo;nin &ouml;zellikleri &ccedil;oğu defa birbirine karıştırılmaktadır. Eğer bu hususa bir par&ccedil;a dikkat edilse bu konudaki izah konusundaki karışıklıklar kolayca giderilecektir.</p> <p>&ldquo;Mehdi&rdquo; hakikatinin anlaşılmasına &ccedil;ok &ouml;nemli ve l&uuml;zumludur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; 1450 yıldır &Uuml;mmet-i Muhammedin (asm) en &ccedil;ok ettiği dua; namazlardaki salli ve barik dualarıdır ve bu dualarla yakından alakalıdır. Allah katında bu kadar &ccedil;ok okunan duanın karşılıksız kalması d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemez. Zira bu dualar g&uuml;nde en az on defa okunmaktadır. Elbette alnı secdeye gitmeyenler bundan habersizdir. Bu namazsız zavallılara acımak gerekir.</p> <p>Ehli s&uuml;nnete g&ouml;re, Salli ve Barik duaları; b&uuml;t&uuml;n namazların son oturuşlarında Ettehiyyat&uuml;&#39;den sonra, ikindi namazının s&uuml;nneti ile Yatsının ilk s&uuml;nnetinin birinci oturuşunda Ettehiyyat&uuml;&#39;den sonra, d&ouml;rt rekatta bir sel&acirc;m verilerek kılınan Teravih namazının ikinci rek&#39;atın sonundaki oturuşta &quot;Ettehiyyat&uuml;&quot;den sonra ve cenaze namazında ikinci tekbirden sonra okunan &ccedil;ok &ouml;nemli bir duadır.</p> <p>Madem &ouml;nemlidir o halde okunuşu ve mealini de vermek l&uuml;zumu vardır. &ldquo;All&acirc;h&uuml;mme salli (diğerinde barik) al&acirc; Muhammedin ve al&acirc; &acirc;li Muhammed. Kem&acirc; salleyte (barekte) al&acirc; İbrahime ve al&acirc; &acirc;li İbrahim. İnneke hamid&uuml;n mec&icirc;d&rdquo;. Meali &ldquo;Allah&#39;ım! Muhammed&#39;e ve Muhammed&#39;in aline (nesline) rahmet eyle; şerefini y&uuml;celt (hayır ve bereket ver). İbrahim&#39;e ve İbrahim&#39;in aline rahmet ettiğin gibi. Ş&uuml;phesiz &ouml;v&uuml;lmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin&rdquo;.</p> <p>M&uuml;minler beş vakitte ve belirttiğimiz diğer namazlarda bu duaları okuyarak Hz. İbrahim&#39;in ali (evladı) gibi Hz Muhammed (asm)&#39;ın da nesline yani seyitlere salat ve bereket duası ederler. Bu kadar &ccedil;ok sıklıkla edilen ve namaz gibi makbul zamanlarda yapılan dua, elbette karşılıksız kalmaz.</p> <p>O seyyidler, Hz. İbrahim&rsquo;in soyundan gelenler gibi bir vaziyet almıştır. B&uuml;t&uuml;n hayırlı işlerin başında seyyidleri g&ouml;r&uuml;yoruz. B&uuml;t&uuml;n zaman ve asırların &ouml;nemli hadiselerine o nur&acirc;n&icirc; zatlar kumandanlık etmişlerdir. Tarih buna şahittir hatta &ouml;ylesine &ccedil;okturlar ki; o kumandanların toplamı muazzam bir ordu teşkil edebilir. Evet, bug&uuml;n tarih-i &acirc;lemde hi&ccedil;bir nesil, şecere ile senetlerle, anane ile birbirine bağlı, en y&uuml;ksek şeref ve asil neseple m&uuml;mtaz hi&ccedil;bir nesil yoktur ki; &Acirc;l-i Beyt&rsquo;ten gelen seyyidler nesli kadar kuvvetli ve ehemmiyetli bulunsun.</p> <p>Eski zamandan beri b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;man topluluklarının başında bu seyyidler vardır. Olgunluk timsali şerefli reisler; yine bu seyyidlerdendir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z de dahi sayıları tam olarak bilinmese bile milyonları ge&ccedil;en bir m&uuml;barek nesildir. Uyanmış, kalpleri imanlı, y&uuml;rekleri peygamber sevgisi ile dolu, cihan-değer şerefli intisaplarıyla başları dimdiktir!</p> <p>B&ouml;yle b&uuml;y&uuml;k bir cemaatin i&ccedil;indeki mukaddes kuvveti silkeleyip uyandıracak az&icirc;m hadiseler de v&uuml;cuda gelebilir. Elbette o b&uuml;y&uuml;k kuvvet i&ccedil;indeki y&uuml;ksek hamiyet feveran edecek ve Mehd&icirc;-i &Acirc;l-i Resul&rsquo;&uuml;n temsil ettiği manevi şahsiyet M&uuml;sl&uuml;manların başına ge&ccedil;ip, &uuml;mmeti yeniden hak yola iletecektir. B&ouml;yle olmak ve b&ouml;yle olmasını, bu kıştan sonra baharın gelmesi gibi, &acirc;detullahtan ve rahmet-i İl&acirc;hiyeden bekleriz ve beklemekte haklıyız.</p> <p>Bizi terbiye eden Rabbimiz, Al-i Muhammed&rsquo;in (asm) neslinden bazı zatları g&ouml;nderir ve insanlara rehberlik yaptırır. Aynı zamanda bu dualar, M&uuml;sl&uuml;manların en k&ouml;t&uuml; durumda dahi &uuml;mit i&ccedil;inde olmak gerektiğini hatırlatmaktadır. &ldquo;La taknet&uuml; min rahmetillah&rdquo; yani &ldquo;Benim rahmetimden &uuml;midinizi kesmeyin&rdquo; ayeti, en k&ouml;t&uuml; zamanda dahi &uuml;mitsizliğe d&uuml;şmemek gerektiğini emretmektedir.</p> <p>&ldquo;İnnema el &uuml;sri y&uuml;sra - her zorlukta bir kolaylık bulunur&rdquo; buyuran Rabbimiz, her t&uuml;rl&uuml; zorluk karşısında bir &ccedil;ıkış yolu yaratır. Eğer bunu yaratmamışsa bilmemiz gereken; sonsuz rahmetin tecelli edeceği Cennette karşılığını vermeyi murat etmiştir.</p> <p>&Uuml;mitsiz kalmak ve Allah&rsquo;a dua etmemek, m&uuml;&rsquo;mine yakışmaz.&nbsp;&ldquo;Ben kulumun g&uuml;zel zannı &uuml;zerineyim&rdquo;&nbsp;&nbsp;diye buyuran Rabbimize her daim el a&ccedil;malı ve her talebimizi ona yaparak muvaffakiyeti O&rsquo;ndan beklemeliyiz.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k Mehdi&rsquo;nin zuhuru ile ilgili olarak şu hususların da bilinmesi gereklidir: Kıyametin &ccedil;ıkmasına yakın B&uuml;y&uuml;k Deccal ve İslam Deccalı (S&uuml;fyan) zuhur edecektir. Bu dualarda ge&ccedil;en &quot;Allah&uuml;mme Salli ala Muhammedin...(barik ala Muhammedin)&quot; dualarının elbette Allah katında makbul olacağına ve olduğuna delil şudur ki; Mehdi-i Ali Resul, işte b&ouml;ylesine dehşetli bir vakitte zuhur edecek; Deccal ve S&uuml;fyanın yaptığı tahribata engel olacak, tamir edecektir.</p> <p>Fakat Mehdi&rsquo;nin en &ouml;nemli &ouml;zelliğinden bir tanesi kendisini gizlemesi olacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Mehdi&#39;nin &uuml;&ccedil; vazifesi vardır ki bunlar: iman-hayat-şeriattır. Bunlardan en &ouml;nemlisi ise imandır. İmanın zayıfladığı bir zamanda zuhur edecek ve k&uuml;fr&uuml;n belini kıracaktır.</p> <p>İnsanlar mehdi&rsquo;nin hayat ve şeriat konusundaki vazifesine odaklanmakta ve asıl &ouml;nemli işi olan imanı tahkim etme konusunu unutmaktadır. Elbette d&uuml;nya siyaseti ile boğulmuş insanlar bu en &ouml;nemli hususu bırakıp d&uuml;nya nizamına y&ouml;n vermeyi esas aldıklarından Mehdi konusunu istismar aracı olarak g&ouml;r&uuml;p kullanmak isteyeceklerdir. İşte Mehdi&rsquo;nin kendisini gizlemesinin sırrını burada aramak gereklidir.</p> <p>İstismarcıların kafasına sokacağımız en &ouml;nemli husus şudur. &ldquo;Kim kendisini Mehdi olarak ilan ediyorsa biliniz ki; o yalancıdır&rdquo;. O halde siyaset&ccedil;ilerin mehdi kavramından korkup &uuml;rkmesine ve telaş etmesine de gerek kalmamaktadır.</p> <p>Son olarak şu hususu belirtmek gerekir ki; her M&uuml;sl&uuml;manın kendi tanıdığı bir alim zatı veya irşat eden bir kişiyi, Mehdi bilmesinde; imani olarak bir mesuliyet yoktur. En fazla aşırı sevgi denilebilir ki; bunu da su&ccedil; sayamayız.</p> <p>İnsanın sevgi ve muhabbetinde bazen sınırlar aşılabilmektedir. Buna karşılık &ldquo;ni&ccedil;in bu zatı hatta Mehdi diyecek kadar seviyorsun?&rdquo; diye sorgulamak din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne aykırıdır ve kişilik haklarına saygısızlıktır, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2020 - Pazartesi

Mehdi İnkârcıları Bilsinler Ki

<p>Mehdi-i ali Resul yani Peygamber Efendimizin (asm) neslinden gelecek ve İslam d&uuml;şmanlarına karşı m&uuml;cadele edecek zatı inkar edenler g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;oğalmıştır. Sahih hadislerde yer aldığı halde Mehdi&rsquo;yi ink&acirc;r etmekten &ccedil;ekinmeyen bu insanlara cevap verme l&uuml;zumu doğmuştur.</p> <p>Cahil insanlara laf anlatmak elbette zordur. Bu nedenle bunların sayılarını &ccedil;ok g&ouml;r&uuml;p fazla ciddiye almaya gerek de yoktur. Bunun yerine ger&ccedil;ekleri &ouml;ğrenmek hakikate pencere a&ccedil;mak i&ccedil;in bazı &ouml;nemli hususları zikretmek gerekiyor.</p> <p>&Ouml;ncelikle belirtelim ki Mehdi&rsquo;yi inkar eden dinden &ccedil;ıkmaz sadece cahil bir M&uuml;sl&uuml;man olarak kabul edilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ehli s&uuml;nnete g&ouml;re Mehdi inancı, imanın erkanlarından şartlarından değildir.</p> <p>Mehdi inkarcılarının dayandıkları en &ouml;nemli husus; Mehdi lafzının Kuran&rsquo;da ge&ccedil;mediği iddiasıdır. G&ouml;ren de diyecek ki; bu inkarcılar Kuran&rsquo;ın b&uuml;t&uuml;n&uuml;ne vakıf ve her ne yazıyor ise bilip anlayacak kapasitede insanlar. Haşa! Kendi bilgisizliklerini dayanak noktası yaparak hadisleri inkar etmek; cehaletin ve ahmaklığın ileri noktasıdır. Bu cinsten zavallılara her daim rastlamak m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r.</p> <p>Şu hususu bilmeleri gerekir ki; Kuran&rsquo;da yaş ve kuru her şey mevcuttur. Kendi kısa aklına, kasır fehmine ve boş kalbine bakıp &ldquo;Kuran&rsquo;da ge&ccedil;miyor&rdquo; diyenler, acınması gereken insanlardır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Kuran hazinelerini herkes anlayamaz. Zira daracık akılları Allah&rsquo;ın kelamı olan ezeli ve ebedi bir hakikat kaynağı idrak edemez.</p> <p>M&uuml;tevazi olan ve devamlı surette &ouml;ğrenmeye &ccedil;alışan bir insan, aklı yeterince anlamadığı zaman; &ldquo;idrak-i meali bu akla gerekmez zira akıl bu kadar sıkleti &ccedil;ekmez&rdquo; diyerek haddi tecav&uuml;z etmez.</p> <p>&ldquo;Leyselil insane illa ma&rsquo;sa&rdquo; yani &ldquo;insana ancak &ccedil;alıştığının karşılığı vardır&rdquo; buyuran Rabbimiz, diğer ilimler ile birlikte Kuran ilminin de &ccedil;alışıp &ccedil;abalayarak &ouml;ğrenilmesi gerektiğini emreder. Hazreti Muhammed (asm) ilim (hikmet) &ouml;ğrenmenin kadın erkek b&uuml;t&uuml;n m&uuml;minlere farz olduğunu bildirmiştir. Hikmet i&ccedil;in &ouml;nce Kuran&rsquo;a sonra hadislere m&uuml;racaat edilip anlamaya &ccedil;alışmak gerekir. Bilmemek değil &ouml;ğrenmemek ayıptır.&nbsp;</p> <p>Kuran&rsquo;da lafzen ifade edilmemiş olmakla birlikte hadis kitapların neredeyse tamamında &ldquo;Mehdi-i Al-i resul&rdquo; hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Rafızinin teki, hadise yanlış mana verdi diye; hadis ink&acirc;r edilir mi?</p> <p>Burada sadece en basit fikirli insanların dahi Mehdi hakikatini anlamasına yardımcı olacak &ouml;nemli hususlara yer verilecektir. Elbette akıl ve kalbi yerine materyalizmle sarhoş olup maddeye tapan inan&ccedil;sızlara anlatacak bir s&ouml;z yoktur. Onları kendi cehaletleri ile baş başa bırakarak kalbinde iman taşıyan m&uuml;&rsquo;minleri esas alıp meseleyi izah etmeye &ccedil;alışacağız.</p> <p>Evet, Mehdi vardır ve Hazreti Muhammed (asm) s&ouml;ylemişse; hakikattir. &ldquo;İn h&uuml;ve illa vahyun yuha&rdquo; yani &ldquo;o ancak kendisine vahyedileni s&ouml;yler (Necm Suresi-4) D&uuml;şmanlarının tasdikiyle dahi en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir yalanına rastlanılmayan Muhammed&uuml;l Emin&rsquo;in (asm) s&ouml;zlerini kabul etmeyenleri, ciddiye alamayız. Zira Allah&rsquo;ın en son Peygamberini tanımayanı ve hadislerine itimat etmeyenlerin s&ouml;zleri kaale alınmaz.</p> <p>Hadis kitaplarında Mehdi&rsquo;nin &ouml;zelliklerinden bahsedilmekle birlikte her asırda gelen mehdiler ile ahir zamanda gelecek B&uuml;y&uuml;k Mehdi&rsquo;nin &ouml;zellikleri &ccedil;oğu defa birbirine karıştırılmaktadır. Eğer bu hususa bir par&ccedil;a dikkat edilse bu konudaki izah konusundaki karışıklıklar kolayca giderilecektir.</p> <p>&ldquo;Mehdi&rdquo; hakikatinin anlaşılmasına &ccedil;ok &ouml;nemli ve l&uuml;zumludur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; 1450 yıldır &Uuml;mmet-i Muhammedin (asm) en &ccedil;ok ettiği dua; namazlardaki salli ve barik dualarıdır ve bu dualarla yakından alakalıdır. Allah katında bu kadar &ccedil;ok okunan duanın karşılıksız kalması d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemez. Zira bu dualar g&uuml;nde en az on defa okunmaktadır. Elbette alnı secdeye gitmeyenler bundan habersizdir. Bu namazsız zavallılara acımak gerekir.</p> <p>Ehli s&uuml;nnete g&ouml;re, Salli ve Barik duaları; b&uuml;t&uuml;n namazların son oturuşlarında Ettehiyyat&uuml;&#39;den sonra, ikindi namazının s&uuml;nneti ile Yatsının ilk s&uuml;nnetinin birinci oturuşunda Ettehiyyat&uuml;&#39;den sonra, d&ouml;rt rekatta bir sel&acirc;m verilerek kılınan Teravih namazının ikinci rek&#39;atın sonundaki oturuşta &quot;Ettehiyyat&uuml;&quot;den sonra ve cenaze namazında ikinci tekbirden sonra okunan &ccedil;ok &ouml;nemli bir duadır.</p> <p>Madem &ouml;nemlidir o halde okunuşu ve mealini de vermek l&uuml;zumu vardır. &ldquo;All&acirc;h&uuml;mme salli (diğerinde barik) al&acirc; Muhammedin ve al&acirc; &acirc;li Muhammed. Kem&acirc; salleyte (barekte) al&acirc; İbrahime ve al&acirc; &acirc;li İbrahim. İnneke hamid&uuml;n mec&icirc;d&rdquo;. Meali &ldquo;Allah&#39;ım! Muhammed&#39;e ve Muhammed&#39;in aline (nesline) rahmet eyle; şerefini y&uuml;celt (hayır ve bereket ver). İbrahim&#39;e ve İbrahim&#39;in aline rahmet ettiğin gibi. Ş&uuml;phesiz &ouml;v&uuml;lmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin&rdquo;.</p> <p>M&uuml;minler beş vakitte ve belirttiğimiz diğer namazlarda bu duaları okuyarak Hz. İbrahim&#39;in ali (evladı) gibi Hz Muhammed (asm)&#39;ın da nesline yani seyitlere salat ve bereket duası ederler. Bu kadar &ccedil;ok sıklıkla edilen ve namaz gibi makbul zamanlarda yapılan dua, elbette karşılıksız kalmaz.</p> <p>O seyyidler, Hz. İbrahim&rsquo;in soyundan gelenler gibi bir vaziyet almıştır. B&uuml;t&uuml;n hayırlı işlerin başında seyyidleri g&ouml;r&uuml;yoruz. B&uuml;t&uuml;n zaman ve asırların &ouml;nemli hadiselerine o nur&acirc;n&icirc; zatlar kumandanlık etmişlerdir. Tarih buna şahittir hatta &ouml;ylesine &ccedil;okturlar ki; o kumandanların toplamı muazzam bir ordu teşkil edebilir. Evet, bug&uuml;n tarih-i &acirc;lemde hi&ccedil;bir nesil, şecere ile senetlerle, anane ile birbirine bağlı, en y&uuml;ksek şeref ve asil neseple m&uuml;mtaz hi&ccedil;bir nesil yoktur ki; &Acirc;l-i Beyt&rsquo;ten gelen seyyidler nesli kadar kuvvetli ve ehemmiyetli bulunsun.</p> <p>Eski zamandan beri b&uuml;t&uuml;n M&uuml;sl&uuml;man topluluklarının başında bu seyyidler vardır. Olgunluk timsali şerefli reisler; yine bu seyyidlerdendir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z de dahi sayıları tam olarak bilinmese bile milyonları ge&ccedil;en bir m&uuml;barek nesildir. Uyanmış, kalpleri imanlı, y&uuml;rekleri peygamber sevgisi ile dolu, cihan-değer şerefli intisaplarıyla başları dimdiktir!</p> <p>B&ouml;yle b&uuml;y&uuml;k bir cemaatin i&ccedil;indeki mukaddes kuvveti silkeleyip uyandıracak az&icirc;m hadiseler de v&uuml;cuda gelebilir. Elbette o b&uuml;y&uuml;k kuvvet i&ccedil;indeki y&uuml;ksek hamiyet feveran edecek ve Mehd&icirc;-i &Acirc;l-i Resul&rsquo;&uuml;n temsil ettiği manevi şahsiyet M&uuml;sl&uuml;manların başına ge&ccedil;ip, &uuml;mmeti yeniden hak yola iletecektir. B&ouml;yle olmak ve b&ouml;yle olmasını, bu kıştan sonra baharın gelmesi gibi, &acirc;detullahtan ve rahmet-i İl&acirc;hiyeden bekleriz ve beklemekte haklıyız.</p> <p>Bizi terbiye eden Rabbimiz, Al-i Muhammed&rsquo;in (asm) neslinden bazı zatları g&ouml;nderir ve insanlara rehberlik yaptırır. Aynı zamanda bu dualar, M&uuml;sl&uuml;manların en k&ouml;t&uuml; durumda dahi &uuml;mit i&ccedil;inde olmak gerektiğini hatırlatmaktadır. &ldquo;La taknet&uuml; min rahmetillah&rdquo; yani &ldquo;Benim rahmetimden &uuml;midinizi kesmeyin&rdquo; ayeti, en k&ouml;t&uuml; zamanda dahi &uuml;mitsizliğe d&uuml;şmemek gerektiğini emretmektedir.</p> <p>&ldquo;İnnema el &uuml;sri y&uuml;sra - her zorlukta bir kolaylık bulunur&rdquo; buyuran Rabbimiz, her t&uuml;rl&uuml; zorluk karşısında bir &ccedil;ıkış yolu yaratır. Eğer bunu yaratmamışsa bilmemiz gereken; sonsuz rahmetin tecelli edeceği Cennette karşılığını vermeyi murat etmiştir.</p> <p>&Uuml;mitsiz kalmak ve Allah&rsquo;a dua etmemek, m&uuml;&rsquo;mine yakışmaz.&nbsp;&ldquo;Ben kulumun g&uuml;zel zannı &uuml;zerineyim&rdquo;&nbsp;&nbsp;diye buyuran Rabbimize her daim el a&ccedil;malı ve her talebimizi ona yaparak muvaffakiyeti O&rsquo;ndan beklemeliyiz.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k Mehdi&rsquo;nin zuhuru ile ilgili olarak şu hususların da bilinmesi gereklidir: Kıyametin &ccedil;ıkmasına yakın B&uuml;y&uuml;k Deccal ve İslam Deccalı (S&uuml;fyan) zuhur edecektir. Bu dualarda ge&ccedil;en &quot;Allah&uuml;mme Salli ala Muhammedin...(barik ala Muhammedin)&quot; dualarının elbette Allah katında makbul olacağına ve olduğuna delil şudur ki; Mehdi-i Ali Resul, işte b&ouml;ylesine dehşetli bir vakitte zuhur edecek; Deccal ve S&uuml;fyanın yaptığı tahribata engel olacak, tamir edecektir.</p> <p>Fakat Mehdi&rsquo;nin en &ouml;nemli &ouml;zelliğinden bir tanesi kendisini gizlemesi olacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Mehdi&#39;nin &uuml;&ccedil; vazifesi vardır ki bunlar: iman-hayat-şeriattır. Bunlardan en &ouml;nemlisi ise imandır. İmanın zayıfladığı bir zamanda zuhur edecek ve k&uuml;fr&uuml;n belini kıracaktır.</p> <p>İnsanlar mehdi&rsquo;nin hayat ve şeriat konusundaki vazifesine odaklanmakta ve asıl &ouml;nemli işi olan imanı tahkim etme konusunu unutmaktadır. Elbette d&uuml;nya siyaseti ile boğulmuş insanlar bu en &ouml;nemli hususu bırakıp d&uuml;nya nizamına y&ouml;n vermeyi esas aldıklarından Mehdi konusunu istismar aracı olarak g&ouml;r&uuml;p kullanmak isteyeceklerdir. İşte Mehdi&rsquo;nin kendisini gizlemesinin sırrını burada aramak gereklidir.</p> <p>İstismarcıların kafasına sokacağımız en &ouml;nemli husus şudur. &ldquo;Kim kendisini Mehdi olarak ilan ediyorsa biliniz ki; o yalancıdır&rdquo;. O halde siyaset&ccedil;ilerin mehdi kavramından korkup &uuml;rkmesine ve telaş etmesine de gerek kalmamaktadır.</p> <p>Son olarak şu hususu belirtmek gerekir ki; her M&uuml;sl&uuml;manın kendi tanıdığı bir alim zatı veya irşat eden bir kişiyi, Mehdi bilmesinde; imani olarak bir mesuliyet yoktur. En fazla aşırı sevgi denilebilir ki; bunu da su&ccedil; sayamayız.</p> <p>İnsanın sevgi ve muhabbetinde bazen sınırlar aşılabilmektedir. Buna karşılık &ldquo;ni&ccedil;in bu zatı hatta Mehdi diyecek kadar seviyorsun?&rdquo; diye sorgulamak din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne aykırıdır ve kişilik haklarına saygısızlıktır, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.