Emine AYDEMİR
Köşe Yazarı
Emine AYDEMİR
 

NEBEVİ TIP YAZILARI: KEDİ TERAPİ

NEBEVİ TIP YAZILARI: KEDİ TERAPİ Merhametliler merhametlisi Hz.Peygamber Efendimiz s.a.v ‘in siyah beyaz bir habeş kedisine “müezza” ismi koyduğu ve kucağında müezza uyurken kalkması gerektiğinde, uyuyan sevimli varlığı uyandırmamak için elbisesinin kedi altında kalan kısmını kesip yavaşça kalktığı rivayetlerde ifade edilmektedir. Bu nedenle kedi beslemek sünnettir. Sahabelerin ve Allah dostlarının da hayatlarına bakıldığında kedileri çok sevdikleri ve besledikleri görülür. Türbelere gittiğimizde de bu şirin hayvanları bolca görmekteyiz. Bir rivayette de Efendimiz s.a.v abdest almak için su kabına doğru gittiğinde müezza’nın su içtiğini görür ve bekler, kedi su içmesini tamamlayıp ayrılınca aynı kaptaki kalan sudan abdestini alır. Bunun üzerine bazı sahabiler “durun Ya Rasulallah o kaptan kedi su içti” dediklerinde, Efendimiz s.a.v “onlar en temiz ağıza sahiptirler” buyurur. O günden sonra sahabeler bir sünneti daha yerine getirebilmek için zaman zaman abdest alacakları suyu kedinin su içebileceği yere koyarlar ve bu su ile abdest alırlar. Günümüzde de yapılan incelemeler gösteriyor ki; kedilerin tükürük salgıları antibakteriyel özelliktedir. Yalama sırasında mikrop ve bakterileri yok ederler. Her gün kendilerini temizlemek için saatlerce vakit geçirirler. Efendimiz s.a.v: “Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurmuştur. Kedi mırıltısı insanların her zaman dikkatini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. 20-146 hz aralığında bir frekansa sahip olan mırıltılar hem kedinin kendi sağlığı, hem de yanında bulunan canlıların sağlığı üzerinde muazzam etkiler göstermektedir. Tendon hasarı, sinir hasarı, enfeksiyon ve ödem üzerinde onarıcı iyileştirici etkileri tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda kedi sahibi olan insanlarda kalp krizi riski yüzde 40 daha azdır. Kedinin yumuşacık tüylerine dokunmak, mırıltılarını dinlemek kan basıncını düşürür, stres azaltır, endorfin ve seretonin hormonlarının salgılanmasını artırarak kişiyi rahatlatır. “Göklerde olan ve yerde bulunanlar, Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden), Kuddüs (bütün noksanlıklardan münezzeh olan), Aziz (kudreti daima üstün gelen), Hakim (her işi hikmetli olan)Allah’ı tesbih eder.” (Cuma suresi 1. Ayet) Bediüzzaman Hz. demiştir ki: “Kedilerin mır mır larını dikkatle dinlesen; Ya Rahim Ya Rahim çektiklerini anlarsın.” (1). Ve yine bazı kedilerin Ezanı Muhammediyi istekli ve insan gibi dinlediklerini de keşfedip nazara veriyor.(2) Kedi beslemek çocuklarda da terapi yerine geçiyor. Warwick Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunu açıklayan Dr. June McNicholas, evinde hayvan beslenen çocukların beslemeyenlere oranla her öğrenim yılında okula ortalama 18 gün daha fazla gittiğinin tespit edildiğini bildirdi. Araştırmaya göre; çocukların yüzde 30’u korktuğu zamanlar hayvanlarıyla oynayarak sakinleşiyor. Yüzde 28’i de aile üyeleriyle yaşadıkları anlaşmazlıklardan sonra besledikleri hayvanın şefkatinde teselli buluyorlar. Ayrıca evde kedisi olan çocuklarda astım ve alerjik hastalıklar görülme riski daha düşüktür. Ev kedisi, alerji geliştirmemiş olanlarda “aşı” fonksiyonu görmektedir. (3) Sırlarla dolu olan kediler, size yaklaşıp sürtünüyorlarsa aç olmalarından ziyade size vermek istedikleri pozitif enerjileri olduğunu düşünebilirsiniz. Duyguları ve hastalıkları çok iyi anlayan kediler, insanlara hizmette ve yardımda çok cömerttirler. Bol kedili sağlıklı günler dilerim Emine Aydemir (1) Şualar 492-493 (2) Kastamonu lahikası. S 247 (3) Kaynak: Dr. Mustafa Reyhanlı
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2022 - Pazartesi

NEBEVİ TIP YAZILARI: KEDİ TERAPİ

NEBEVİ TIP YAZILARI: KEDİ TERAPİ Merhametliler merhametlisi Hz.Peygamber Efendimiz s.a.v ‘in siyah beyaz bir habeş kedisine “müezza” ismi koyduğu ve kucağında müezza uyurken kalkması gerektiğinde, uyuyan sevimli varlığı uyandırmamak için elbisesinin kedi altında kalan kısmını kesip yavaşça kalktığı rivayetlerde ifade edilmektedir. Bu nedenle kedi beslemek sünnettir. Sahabelerin ve Allah dostlarının da hayatlarına bakıldığında kedileri çok sevdikleri ve besledikleri görülür. Türbelere gittiğimizde de bu şirin hayvanları bolca görmekteyiz. Bir rivayette de Efendimiz s.a.v abdest almak için su kabına doğru gittiğinde müezza’nın su içtiğini görür ve bekler, kedi su içmesini tamamlayıp ayrılınca aynı kaptaki kalan sudan abdestini alır. Bunun üzerine bazı sahabiler “durun Ya Rasulallah o kaptan kedi su içti” dediklerinde, Efendimiz s.a.v “onlar en temiz ağıza sahiptirler” buyurur. O günden sonra sahabeler bir sünneti daha yerine getirebilmek için zaman zaman abdest alacakları suyu kedinin su içebileceği yere koyarlar ve bu su ile abdest alırlar. Günümüzde de yapılan incelemeler gösteriyor ki; kedilerin tükürük salgıları antibakteriyel özelliktedir. Yalama sırasında mikrop ve bakterileri yok ederler. Her gün kendilerini temizlemek için saatlerce vakit geçirirler. Efendimiz s.a.v: “Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurmuştur. Kedi mırıltısı insanların her zaman dikkatini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. 20-146 hz aralığında bir frekansa sahip olan mırıltılar hem kedinin kendi sağlığı, hem de yanında bulunan canlıların sağlığı üzerinde muazzam etkiler göstermektedir. Tendon hasarı, sinir hasarı, enfeksiyon ve ödem üzerinde onarıcı iyileştirici etkileri tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda kedi sahibi olan insanlarda kalp krizi riski yüzde 40 daha azdır. Kedinin yumuşacık tüylerine dokunmak, mırıltılarını dinlemek kan basıncını düşürür, stres azaltır, endorfin ve seretonin hormonlarının salgılanmasını artırarak kişiyi rahatlatır. “Göklerde olan ve yerde bulunanlar, Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden), Kuddüs (bütün noksanlıklardan münezzeh olan), Aziz (kudreti daima üstün gelen), Hakim (her işi hikmetli olan)Allah’ı tesbih eder.” (Cuma suresi 1. Ayet) Bediüzzaman Hz. demiştir ki: “Kedilerin mır mır larını dikkatle dinlesen; Ya Rahim Ya Rahim çektiklerini anlarsın.” (1). Ve yine bazı kedilerin Ezanı Muhammediyi istekli ve insan gibi dinlediklerini de keşfedip nazara veriyor.(2) Kedi beslemek çocuklarda da terapi yerine geçiyor. Warwick Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunu açıklayan Dr. June McNicholas, evinde hayvan beslenen çocukların beslemeyenlere oranla her öğrenim yılında okula ortalama 18 gün daha fazla gittiğinin tespit edildiğini bildirdi. Araştırmaya göre; çocukların yüzde 30’u korktuğu zamanlar hayvanlarıyla oynayarak sakinleşiyor. Yüzde 28’i de aile üyeleriyle yaşadıkları anlaşmazlıklardan sonra besledikleri hayvanın şefkatinde teselli buluyorlar. Ayrıca evde kedisi olan çocuklarda astım ve alerjik hastalıklar görülme riski daha düşüktür. Ev kedisi, alerji geliştirmemiş olanlarda “aşı” fonksiyonu görmektedir. (3) Sırlarla dolu olan kediler, size yaklaşıp sürtünüyorlarsa aç olmalarından ziyade size vermek istedikleri pozitif enerjileri olduğunu düşünebilirsiniz. Duyguları ve hastalıkları çok iyi anlayan kediler, insanlara hizmette ve yardımda çok cömerttirler. Bol kedili sağlıklı günler dilerim Emine Aydemir (1) Şualar 492-493 (2) Kastamonu lahikası. S 247 (3) Kaynak: Dr. Mustafa Reyhanlı
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.