MEDYA TROLLERİ İKTİDARA VURUYOR
MEDYA TROLLERİ İKTİDARA VURUYOR
Avrupa’da Benzin ve Motorin almak için bir Avrupalı asgari ücretle 10 depo benzin doldurabiliyor, Türkiye’de ise asgari ücretle ancak 2 depo benzin doldurabiliyorsunuz.
Oradaki asgari ücret TL ile kıyaslandığında Ülkemizdeki asgari ücretin en az dört katı denilerek ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıya adeta yangına benzinle gitmeyi tercih ediyorlar.
Tek elle tutulur yanı Yakıt alımında asgari ücret olarak aldıkları paraya göre bizden daha çok yakıt almaları gösterilmeye çalışılsa-da aslında durum hiç öyle değil.
Avrupa’da 2,15 Euro olan yakıt Türkiye’de 30 TL. Sonuçta yine 2,15 Euro’dan az olsa da işlerine Avrupalıların aldıkları asgari ücretle kıyaslayarak daha çok yakıt alabildiklerini öne sürerek sosyal medyada algı yaratmaya çalışmaları, buna inanan bir takım insanların olması ise algının yerini bulduğunu gösteriyor.
Kimse Avrupa’da bir ekmeğin 2 Euro’ya satıldığını konuşup nasıl ekmek 35 Lira olur demiyor. 10 Adet yumurtaya 2 Euro ödeyen Avrupalılar için 10 Yumurta nasıl 35 Lira olur demiyor. 1 Adet Margarin yağ bizde 10 TL iken Avrupalıların 1, 20 Euro’ya aldığını kimse sorgulamıyor.
Şimdi soralım 2,5 Kilo patates için Avrupalı 3 Euro öderken yaklaşık 55 TL Türkiye’de 2,5 Kilo Patatese 55 TL ödeyen oldu mu?
Şimdi sormak istiyorum sosyal medyada kıyameti koparmaya çalışan trollere Avrupalı aldığı asgari ücretle kaç kilo patates alabilir? Türkiye’de asgari ücret alan bir kişi kaç kilo patates alabilir?
Gelin biraz detaylandıralım.
Güncel rakamlar:
Avrupa’da Karpuz Kg. 1 Euro 18 TL
Türkiye’de Karpuz Kg. 4.50 TL
Avrupa’da Beyaz Peynir Kg 12 Euro 200 TL
Türkiye’de Beyaz Peynir. 75- 100 TL
Bu durumda Avrupalı insanların aldıkları asgari ücretlerinin diğer ürünlere göre alım gücünü neden kimse gündeme getirmemektedir? Bunu anlamak mümkün değil.
Şimdi ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara karşı en güzel yapılacak şey inanmamalı, kanmamalı, aldanmamalı.
Ekonomik krizin ülkemizde ve bütün dünyada olduğu gerçeğiyle hareket ederek iktidarı ve muhalefeti ortak çözüm yolu aramalıdır.
Vatandaşlara düşen ise sosyal medya algılarından uzak durarak Devletine, Milletine, seçimle gelmiş olan Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine güvenmelidir.
İktidarı yalan, yanlış, maksatlı çıkarılan haberlerle eleştirmek yerine bireysel olarak artık küçülen dünyada bilgiye her an ulaşılan günümüzde araştırarak sorgulayarak gerçeği bulup ona göre hareket etmelidirler.
Kaşını, gözünü beğenmediği iktidarı seçimlerde sandıkta kullanacağı oyla belirlemelidir. sosyal medyanın sahte trol hesaplarıyla adeta mikser gibi karıştırarak üretilen yalan haberlere kanarak, aldanarak tutum ve davranış sergilemek başta kendimiz olmak üzere, ne millete, ne devlete zerre fayda getirmeyecektir.
Son dönemlerde Yunanistan ve Bulgaristan sınır kapılarından Edirne ilimizin günlük pazar alış verişi için tercih edilmesinin nedeni Avrupa’daki pahalılıktan değil de keyfi bir ticaret olduğunu düşünmek doğru olur mu?
Buna takılan kulp ise onların parasına göre ucuz olduğu için Edirne’ye geldikleri.
1992 Bulgaristan ekonomisinde Edirneliler Bulgaristan’a geçip pazar alış verişi yapmıyordu?
O dönemde vize problemi yaşamayan Edirne halkı daha ucuz olduğu için paramızın Bulgar Levasından alım gücü çok fazla olduğu halde neden biz pazar alış verişi için Bulgaristan’ı seçmiyorduk sorusunu kendimize sormamız gerek.
Gerçek olan Avrupalılarında ekonomik sıkıntı çektiğidir.
Daha dün Yunanistan’ı ekonomik krizden çıkarmak için bütün Avrupa’nın seferber olduğunu ne çabuk unuttuk.
Kalın sağlıcakla.
Halil İbrahim Erdem
Ekleme
Tarihi: 23 Haziran 2022 - Perşembe
MEDYA TROLLERİ İKTİDARA VURUYOR
MEDYA TROLLERİ İKTİDARA VURUYOR
Avrupa’da Benzin ve Motorin almak için bir Avrupalı asgari ücretle 10 depo benzin doldurabiliyor, Türkiye’de ise asgari ücretle ancak 2 depo benzin doldurabiliyorsunuz.
Oradaki asgari ücret TL ile kıyaslandığında Ülkemizdeki asgari ücretin en az dört katı denilerek ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıya adeta yangına benzinle gitmeyi tercih ediyorlar.
Tek elle tutulur yanı Yakıt alımında asgari ücret olarak aldıkları paraya göre bizden daha çok yakıt almaları gösterilmeye çalışılsa-da aslında durum hiç öyle değil.
Avrupa’da 2,15 Euro olan yakıt Türkiye’de 30 TL. Sonuçta yine 2,15 Euro’dan az olsa da işlerine Avrupalıların aldıkları asgari ücretle kıyaslayarak daha çok yakıt alabildiklerini öne sürerek sosyal medyada algı yaratmaya çalışmaları, buna inanan bir takım insanların olması ise algının yerini bulduğunu gösteriyor.
Kimse Avrupa’da bir ekmeğin 2 Euro’ya satıldığını konuşup nasıl ekmek 35 Lira olur demiyor. 10 Adet yumurtaya 2 Euro ödeyen Avrupalılar için 10 Yumurta nasıl 35 Lira olur demiyor. 1 Adet Margarin yağ bizde 10 TL iken Avrupalıların 1, 20 Euro’ya aldığını kimse sorgulamıyor.
Şimdi soralım 2,5 Kilo patates için Avrupalı 3 Euro öderken yaklaşık 55 TL Türkiye’de 2,5 Kilo Patatese 55 TL ödeyen oldu mu?
Şimdi sormak istiyorum sosyal medyada kıyameti koparmaya çalışan trollere Avrupalı aldığı asgari ücretle kaç kilo patates alabilir? Türkiye’de asgari ücret alan bir kişi kaç kilo patates alabilir?
Gelin biraz detaylandıralım.
Güncel rakamlar:
Avrupa’da Karpuz Kg. 1 Euro 18 TL
Türkiye’de Karpuz Kg. 4.50 TL
Avrupa’da Beyaz Peynir Kg 12 Euro 200 TL
Türkiye’de Beyaz Peynir. 75- 100 TL
Bu durumda Avrupalı insanların aldıkları asgari ücretlerinin diğer ürünlere göre alım gücünü neden kimse gündeme getirmemektedir? Bunu anlamak mümkün değil.
Şimdi ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara karşı en güzel yapılacak şey inanmamalı, kanmamalı, aldanmamalı.
Ekonomik krizin ülkemizde ve bütün dünyada olduğu gerçeğiyle hareket ederek iktidarı ve muhalefeti ortak çözüm yolu aramalıdır.
Vatandaşlara düşen ise sosyal medya algılarından uzak durarak Devletine, Milletine, seçimle gelmiş olan Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine güvenmelidir.
İktidarı yalan, yanlış, maksatlı çıkarılan haberlerle eleştirmek yerine bireysel olarak artık küçülen dünyada bilgiye her an ulaşılan günümüzde araştırarak sorgulayarak gerçeği bulup ona göre hareket etmelidirler.
Kaşını, gözünü beğenmediği iktidarı seçimlerde sandıkta kullanacağı oyla belirlemelidir. sosyal medyanın sahte trol hesaplarıyla adeta mikser gibi karıştırarak üretilen yalan haberlere kanarak, aldanarak tutum ve davranış sergilemek başta kendimiz olmak üzere, ne millete, ne devlete zerre fayda getirmeyecektir.
Son dönemlerde Yunanistan ve Bulgaristan sınır kapılarından Edirne ilimizin günlük pazar alış verişi için tercih edilmesinin nedeni Avrupa’daki pahalılıktan değil de keyfi bir ticaret olduğunu düşünmek doğru olur mu?
Buna takılan kulp ise onların parasına göre ucuz olduğu için Edirne’ye geldikleri.
1992 Bulgaristan ekonomisinde Edirneliler Bulgaristan’a geçip pazar alış verişi yapmıyordu?
O dönemde vize problemi yaşamayan Edirne halkı daha ucuz olduğu için paramızın Bulgar Levasından alım gücü çok fazla olduğu halde neden biz pazar alış verişi için Bulgaristan’ı seçmiyorduk sorusunu kendimize sormamız gerek.
Gerçek olan Avrupalılarında ekonomik sıkıntı çektiğidir.
Daha dün Yunanistan’ı ekonomik krizden çıkarmak için bütün Avrupa’nın seferber olduğunu ne çabuk unuttuk.
Kalın sağlıcakla.
Halil İbrahim Erdem
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.