MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

BİR ULUSUN ÇÖKÜŞÜ NASIL OLUR

BİR ULUSUN ÇÖKÜŞÜ NASIL OLUR Ulus kelimesi Türkçe'de "kağan ailesinin her bir üyesine tahsis edilen ülke, devlet, pay" anlamına gelir. Bir topluluğun ulus olabilmesi için ; -Öncelikle ortak bir dilin konuşulması, -Tarihsel geçmişe sahip olması, -Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması, -Bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması, Ve bunun gibi bir çok ortak özelliklerin birlik, beraberlik ve hoşgörü içinde yaşamasıdır. Geçen gün internetde gezinirken karşıma böyle bir yazı çıktı. Bunu hem paylaşmak istedim. Hem de ülkemizin içinde bulunduğu durumla bağdaşdığını gördüm. Cümle şöyle başlıyordu; ''Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun mesafeli füzelere ihtiyaç yoktur. Bunun için eğitim seviyesini düşürmek ve kopya çekilmesine müsaade etmek yeterlidir.'' Bu cümle üzerine konuşulacak o kadar çok şey var ki, gerçekten çok etkileyici ve çok derin anlamlar ifade eden bir söz. Bu cümlenin altında yatan ve içinde çok büyük derin bir mesaj var. Ben bu cümlede şunu görüyorum; Eğer bilinçsiz ve liyakatsız bir eğitim olur ise; - Hastalar, doktorların elinde can verir. - Binalar, mühendislerin elinde çöker. - Para, ekonomistler elinde kaybolur. - Adalet, hakimlerin elinde yok olur demek istemiş. Bir eğitimin çökmesi demek Bir ulusun da çökmesi bu olsa gerek. Ne yazık ki ülkemizde geldiğimiz nokta tam da budur. Gelin bu cümleyi biraz irdeleyelim, gerçekten böyle midir acaba? “Eğitimin Çökmesi Bir Ulusun Çöküşüdür” bu tez doğrumudur. Buna bakalım Eğitim ve öğretim bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır... Ülkende bir eğitim sistemi oturmamışsa, ve her iktidar olan parti yeni bir sistem dener ise, eğitim sitemini deneme tahtasına çevirir ise o okullardan mezun olan öğrencilerde içinden çıktıkları toplumlara faydalı olamazlar. Bu yazıdan çok etkilendim ve Avrupa eğitim sitemini araştırdım. Çok detaya girmeden şunu söyleyim size; Avrupa da eğitim sistemin de öğrencilere yapılan sınavlarda çoğu zaman öğretmenler soruları verip sınav salonundan çıkarlar ve hiçbir öğrenci kopya çekmeye yeltenmez. Çok şaşırdınız değil mi? Bende ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Gelin bunun nedenine bakalım; Avrupada herhangi bir kişi kopya çekmeye kalktığı zaman arkadaşları tarafından sert bir şekilde uyarılır ve eleştiriliyor... “Ve Avrupa özel okullarda (kolejlerde) okuyanlara devlet okularında okuyan öğrenciler ve öğretmenler “kolejlilere “başarısız öğrenciler gözü ile bakarlar", nedeni ise "Bir başarı elde edemeyip devlet okulunda okuyacak bir diploma ortalaması yaklayaman öğreciler derler” Bir ülkenin eğitim seviyesi düştüğü zaman, vahim sonuçlarını toplumun her evresinde ve her yerinde görebilirsiniz... Önce; -Sevgi, saygı, hoşgörü yok olur. Sonra sırası ile, -İnsan ilişkileri tekdüze hale gelir ve kalıplaşmış davranışların dışına çıkamaz o toplumun insanları... -Biat kültürü alıp başını gider... -Anarşi ve isyan topluma bulaşıcı bir hastalık gibi sarmaya başlar Geçenlerde hatırlarsanız bir üniversitede yaşanan hazin olay hepimizi derinden üzmüş ve derinden yaralamıştır... Hukuk Fakültesi'nde kopya çeken öğrencinin kağıdını alan öğretim görevlisi, öğrencisi tarafından katledilmişti. Ne acıdır değil mi? Bir de bu kopya çekenlerin mezun olduğunu düşününüz , ne kadar vahim ve bir o kadarda acınacak bir durumdur. Bence ve özellikle de üniversitelerde kopya çekenler asla affedilmemeli ki; yarın doktor, hakim, inşaat mühendisi, eczacı, asker olduklarında insanların hayatları ile oynanmasın... Okullarda kopya çekenlere göz yumanların vebali kopya çekenlere müsade edenlerin üzerinde olacaktır.. Hepimiz defalarca izlemişizdir. Üzerinden çok yıllar geçse de 15-20 yıl önce belki daha fazla yıllar önce çekilen Hababam Sınıfının seri halinde filmleri var herkes en az 8-10 defa izlemiştir. Her defasında bizleri güldürse de, aslında eğitim sistemimizin içler acısı durumda olduğunu gözler önüne sermektedir... Ülkemizde kakara ve kikiri ile geçirilen eğitim hayatının öğrencilerimize çocuklarımıza katacağı bir şey olmadığını yıllar sonra bir meslek edinmeye veya bir iş sahibi olmaya geldiğinde o gerçek ile yüzleşmiş oluyoruz, olacağızda. Ülkemizde, devlet ve özel üniversiteler olarak, yüzlerce üniversite var, ancak her üniversite de aynı eğitim kalitesini yakalamak biraz zor tabi ki... Özel kolej olsun, üniversite olsun paralı eğitim eşitsizliğin bir göstergesidir. Özele yönelmek yerine milli eğitim sonuna kadar desteklenmeli liyakat sahibi kişiler bu kutsal makama getirilmeli ve o kişide topluma faydalı bireylerin yetişmesi için gayret gösterilmelidir. Bu olmadığı sürece ülkemiz çook ağır bedeller ödemeye devam edecektir. Yoksa ağır bedeller ödeyeceğimiz gün gibi aşikardır... Bir an önce bu eğitim sistemine liyakat sahibi insanlar getirilmelidir. Eğitim sistemini ciddiye almalıdır. Saygılar..... Bora İZKUBARLAS
Ekleme Tarihi: 29 Aralık 2021 - Çarşamba

BİR ULUSUN ÇÖKÜŞÜ NASIL OLUR

BİR ULUSUN ÇÖKÜŞÜ NASIL OLUR Ulus kelimesi Türkçe'de "kağan ailesinin her bir üyesine tahsis edilen ülke, devlet, pay" anlamına gelir. Bir topluluğun ulus olabilmesi için ; -Öncelikle ortak bir dilin konuşulması, -Tarihsel geçmişe sahip olması, -Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması, -Bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması, Ve bunun gibi bir çok ortak özelliklerin birlik, beraberlik ve hoşgörü içinde yaşamasıdır. Geçen gün internetde gezinirken karşıma böyle bir yazı çıktı. Bunu hem paylaşmak istedim. Hem de ülkemizin içinde bulunduğu durumla bağdaşdığını gördüm. Cümle şöyle başlıyordu; ''Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun mesafeli füzelere ihtiyaç yoktur. Bunun için eğitim seviyesini düşürmek ve kopya çekilmesine müsaade etmek yeterlidir.'' Bu cümle üzerine konuşulacak o kadar çok şey var ki, gerçekten çok etkileyici ve çok derin anlamlar ifade eden bir söz. Bu cümlenin altında yatan ve içinde çok büyük derin bir mesaj var. Ben bu cümlede şunu görüyorum; Eğer bilinçsiz ve liyakatsız bir eğitim olur ise; - Hastalar, doktorların elinde can verir. - Binalar, mühendislerin elinde çöker. - Para, ekonomistler elinde kaybolur. - Adalet, hakimlerin elinde yok olur demek istemiş. Bir eğitimin çökmesi demek Bir ulusun da çökmesi bu olsa gerek. Ne yazık ki ülkemizde geldiğimiz nokta tam da budur. Gelin bu cümleyi biraz irdeleyelim, gerçekten böyle midir acaba? “Eğitimin Çökmesi Bir Ulusun Çöküşüdür” bu tez doğrumudur. Buna bakalım Eğitim ve öğretim bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır... Ülkende bir eğitim sistemi oturmamışsa, ve her iktidar olan parti yeni bir sistem dener ise, eğitim sitemini deneme tahtasına çevirir ise o okullardan mezun olan öğrencilerde içinden çıktıkları toplumlara faydalı olamazlar. Bu yazıdan çok etkilendim ve Avrupa eğitim sitemini araştırdım. Çok detaya girmeden şunu söyleyim size; Avrupa da eğitim sistemin de öğrencilere yapılan sınavlarda çoğu zaman öğretmenler soruları verip sınav salonundan çıkarlar ve hiçbir öğrenci kopya çekmeye yeltenmez. Çok şaşırdınız değil mi? Bende ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Gelin bunun nedenine bakalım; Avrupada herhangi bir kişi kopya çekmeye kalktığı zaman arkadaşları tarafından sert bir şekilde uyarılır ve eleştiriliyor... “Ve Avrupa özel okullarda (kolejlerde) okuyanlara devlet okularında okuyan öğrenciler ve öğretmenler “kolejlilere “başarısız öğrenciler gözü ile bakarlar", nedeni ise "Bir başarı elde edemeyip devlet okulunda okuyacak bir diploma ortalaması yaklayaman öğreciler derler” Bir ülkenin eğitim seviyesi düştüğü zaman, vahim sonuçlarını toplumun her evresinde ve her yerinde görebilirsiniz... Önce; -Sevgi, saygı, hoşgörü yok olur. Sonra sırası ile, -İnsan ilişkileri tekdüze hale gelir ve kalıplaşmış davranışların dışına çıkamaz o toplumun insanları... -Biat kültürü alıp başını gider... -Anarşi ve isyan topluma bulaşıcı bir hastalık gibi sarmaya başlar Geçenlerde hatırlarsanız bir üniversitede yaşanan hazin olay hepimizi derinden üzmüş ve derinden yaralamıştır... Hukuk Fakültesi'nde kopya çeken öğrencinin kağıdını alan öğretim görevlisi, öğrencisi tarafından katledilmişti. Ne acıdır değil mi? Bir de bu kopya çekenlerin mezun olduğunu düşününüz , ne kadar vahim ve bir o kadarda acınacak bir durumdur. Bence ve özellikle de üniversitelerde kopya çekenler asla affedilmemeli ki; yarın doktor, hakim, inşaat mühendisi, eczacı, asker olduklarında insanların hayatları ile oynanmasın... Okullarda kopya çekenlere göz yumanların vebali kopya çekenlere müsade edenlerin üzerinde olacaktır.. Hepimiz defalarca izlemişizdir. Üzerinden çok yıllar geçse de 15-20 yıl önce belki daha fazla yıllar önce çekilen Hababam Sınıfının seri halinde filmleri var herkes en az 8-10 defa izlemiştir. Her defasında bizleri güldürse de, aslında eğitim sistemimizin içler acısı durumda olduğunu gözler önüne sermektedir... Ülkemizde kakara ve kikiri ile geçirilen eğitim hayatının öğrencilerimize çocuklarımıza katacağı bir şey olmadığını yıllar sonra bir meslek edinmeye veya bir iş sahibi olmaya geldiğinde o gerçek ile yüzleşmiş oluyoruz, olacağızda. Ülkemizde, devlet ve özel üniversiteler olarak, yüzlerce üniversite var, ancak her üniversite de aynı eğitim kalitesini yakalamak biraz zor tabi ki... Özel kolej olsun, üniversite olsun paralı eğitim eşitsizliğin bir göstergesidir. Özele yönelmek yerine milli eğitim sonuna kadar desteklenmeli liyakat sahibi kişiler bu kutsal makama getirilmeli ve o kişide topluma faydalı bireylerin yetişmesi için gayret gösterilmelidir. Bu olmadığı sürece ülkemiz çook ağır bedeller ödemeye devam edecektir. Yoksa ağır bedeller ödeyeceğimiz gün gibi aşikardır... Bir an önce bu eğitim sistemine liyakat sahibi insanlar getirilmelidir. Eğitim sistemini ciddiye almalıdır. Saygılar..... Bora İZKUBARLAS
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.