MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

Denizi Sevmek, Onu Yaşamak

Denizi Sevmek, Onu Yaşamak Güzel olan her şeyi kirletmek zorundaymışız gibi.. Ne kelimeler yeter seni anlatmaya ne de kalemimiz yeter senin güzelliğini anlatmaya. Kimileri için coşku, kimileri için dert ortağı, kimileri için sırdaş, ama herkesin içinde yaşayan kocaman bir kahramansın koca deniz. İnsan sana baktığın da , ne gamı kalır, ne de kederi, bir kere görsek seni yeter. Deniz deniz.. Herkes kendinden bir şey bulur sende. Bazen kaybettiği umudu, bazen hatırlamak istediği çocukluğunu ama herkes sende bir şey bulur, Sevgiyi, güzelliği, yaşama umudunu, yalnızlığının sırdaşını herkese açtığın kocaman yüreğinle sen hep kucağını bize açtın. Kimilerine geçim kaynağı, kimilerine yalnızlığın ilacı ama herkesin ilacı oldun sen deniz. Bütün güzelliğin ile temizliğin ile bize öyle geldin ki, o kadar uyumluydun ki doğayla. Gökyüzü neye bürünürse sen ona bürünürdün. Bazen masmavi oldun, bazen kıpkızıl oldun ama sen hep güzel ve umut dolu olurdun. Bizim bütün kirlenmişliğimize inat mı bu kadar güzel temiz bize geldin. Biz sana elimiz deki, kalbimiz deki biriktirdiğimiz kirlenmişliğimiz ile geldik. Biz sana senin bize geldiğin gibi gelemedik. Sen siz yaşayamayız dediğimize hiç inanma biz böyle severiz sevdiklerimizi senin bizi sevdiğin gibi masumca değil kendimize benzetene kadar, kirletene kadar, yok edene kadar severiz biz işte böyle severiz ve tüm sevdiklerimizi… Hani hep deriz ya biz denizsiz yaşayamayız çünkü deniz biz, biz ise deniz olmuşuzdur. O kadar severiz ki seni, hani küçükken gelirdik ya rengârenk taşlarını bize dalganla birlikte hediye edercesine fırlatırdın ya bizde sana geldiğimiz de bizi karşılaman için onu sana tekrar atardık ya, artık büyüdük sana senin oyununla gelmiyoruz. Artık daha büyük oyuncaklarımız var bizim, daha büyük sevdalarımız var. Seni bile alet ettik tüm kirlenmişliğimize küçük oyunlarımıza tüm kirlenmişliğimize. Bir gün çiğdem ve yiyecek çöplerimizi seni izlerken sana attık. Bir gün üzerine koca taşları yığarak seni ve için yaşattığın güzellikleri, canlıları nefessiz bıraktık. Ama biz yine her zaman ki gibi kendimizi kandırdık. Nefessiz kalan yine biz olmayacak mıyız? Yok, olan biz olmayacak mıyız? Üzerine yığdımız taşların altın da kalacak olan biz olmayacak mıyız? Pınar Öter
Ekleme Tarihi: 29 Ağustos 2023 - Salı

Denizi Sevmek, Onu Yaşamak

Denizi Sevmek, Onu Yaşamak Güzel olan her şeyi kirletmek zorundaymışız gibi.. Ne kelimeler yeter seni anlatmaya ne de kalemimiz yeter senin güzelliğini anlatmaya. Kimileri için coşku, kimileri için dert ortağı, kimileri için sırdaş, ama herkesin içinde yaşayan kocaman bir kahramansın koca deniz. İnsan sana baktığın da , ne gamı kalır, ne de kederi, bir kere görsek seni yeter. Deniz deniz.. Herkes kendinden bir şey bulur sende. Bazen kaybettiği umudu, bazen hatırlamak istediği çocukluğunu ama herkes sende bir şey bulur, Sevgiyi, güzelliği, yaşama umudunu, yalnızlığının sırdaşını herkese açtığın kocaman yüreğinle sen hep kucağını bize açtın. Kimilerine geçim kaynağı, kimilerine yalnızlığın ilacı ama herkesin ilacı oldun sen deniz. Bütün güzelliğin ile temizliğin ile bize öyle geldin ki, o kadar uyumluydun ki doğayla. Gökyüzü neye bürünürse sen ona bürünürdün. Bazen masmavi oldun, bazen kıpkızıl oldun ama sen hep güzel ve umut dolu olurdun. Bizim bütün kirlenmişliğimize inat mı bu kadar güzel temiz bize geldin. Biz sana elimiz deki, kalbimiz deki biriktirdiğimiz kirlenmişliğimiz ile geldik. Biz sana senin bize geldiğin gibi gelemedik. Sen siz yaşayamayız dediğimize hiç inanma biz böyle severiz sevdiklerimizi senin bizi sevdiğin gibi masumca değil kendimize benzetene kadar, kirletene kadar, yok edene kadar severiz biz işte böyle severiz ve tüm sevdiklerimizi… Hani hep deriz ya biz denizsiz yaşayamayız çünkü deniz biz, biz ise deniz olmuşuzdur. O kadar severiz ki seni, hani küçükken gelirdik ya rengârenk taşlarını bize dalganla birlikte hediye edercesine fırlatırdın ya bizde sana geldiğimiz de bizi karşılaman için onu sana tekrar atardık ya, artık büyüdük sana senin oyununla gelmiyoruz. Artık daha büyük oyuncaklarımız var bizim, daha büyük sevdalarımız var. Seni bile alet ettik tüm kirlenmişliğimize küçük oyunlarımıza tüm kirlenmişliğimize. Bir gün çiğdem ve yiyecek çöplerimizi seni izlerken sana attık. Bir gün üzerine koca taşları yığarak seni ve için yaşattığın güzellikleri, canlıları nefessiz bıraktık. Ama biz yine her zaman ki gibi kendimizi kandırdık. Nefessiz kalan yine biz olmayacak mıyız? Yok, olan biz olmayacak mıyız? Üzerine yığdımız taşların altın da kalacak olan biz olmayacak mıyız? Pınar Öter
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.