MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

Gençlik Nereye Gidiyor?

Gençlik Nereye Gidiyor? Son günlerde birçok köşe yazarları köşelerinde “Gençlik Nereye Gidiyor?” diyerek yakınmalarını dile getiriyorlar. Evet, maalesef haklılık payları bulunuyor. Sevgili okurlarım! Özünde gençlerimiz pırıl pırıl, tertemiz. Ama biz yetişkinler çok çabuk olarak hemen gençlerimizi suçluyoruz. Birçok köşe yazarlarının veya gençleri suçlayanları dinlediğimde kendimce yanlış ve haksız bulduğum çok yönlerini görüyorum. Aslında gençliğin bu duruma gelmesinde bizlerin hiçmi etkisi yok? Tam tersi tek sebep bizleriz diye düşünüyorum. Anne, baba ve çevrenin etkisi çok büyük sevgili okuyucularım. Birlikte oturduğum sitemizin bir okuyucusu olan kardeşimiz, “Abi bütün kıymetli yazarlar, genelde dikkat ettim, bizlerden yani gençlerden şikayetçiler.” Bu kardeşimizin bu tür şikayeti, beni kendi dünyamda uzun bir düşünceye sevketti. Düşündüm, herkesin sorunlarından biri, dışarıda kimle görüşseniz, sizlere hemen “Ne olacak bu gençliğin hali?”, Seneler öncesinden günümüze kadar aynı şikayetler. Birçoğumuz evlatlarımızın bize benzemesini isteriz. Bize itaatkar olsunlar, sözümüze hiç itiraz etmesin ve en önemlisi ise, bizim yaptığımız hataları yapmasınlar diye düşünürüz ve onları bu konuda ikna etmeye çalışırız. Daha da ileri gidelim dostlar, bizden daha iyi olsunlar. Bizden daha fazla kazansınlar, bizden daha iyi yerde otursunlar diye anne ve baba olarak daima onları düşünürüz. Peki sevgili okuyucularım, bu sizce mümkün mü? Etrafımızda birçok edebiyatçının, işadamlarının, hatta alim zatların evlatlarını görmüşsünüzdür. Veya çoğumuzun bildiği siyasetçilerin evlatları. Sonuç? Sevgili dostlarım içinizden duymayanınız yoktur zannediyorum. Birçok amcalarımı, ağabeylerimi dinlediğimde, veya tecrübe sahibi olduğuna inandığım birçok dostlarım, tüm konuşmalarının sonunda bana şunu söylemişlerdir: “Keşke çocuklarıma çok vakit ayırsaydım. İş ve güçten, ihmalkarlıktan çocuklarıma yeterince zaman ayıramadım” İnanın bu cümleleri duyuyorum ve sizlerde duymuşsunuzdur diye düşünüyorum. Kendimize soralım hemen şimdi, bizler annemiz veya babamız, dedemiz gibi miyiz? Onlara benziyor muyuz? Onlara benzemek için çaba sarfediyor muyuz? İşin aslı, gençlerimiz geleceğimizdir. Yani, istikbal kelimesinin karşılığıdır. Yani gençliği yapıcı şekilde eleştirenleri, bu meseleye mesuliyet duygusuyla yaklaşanlara söyleyecek hiçbir kelamım olamaz., Bu tür düşünceye sahip olan dostlarımın veya arkadaşlarımın samimiyetinden zerre şüphem olmaz ve olamaz. Ama, “Bu gençlik ıslah olmaz, Ne oldu bu gençliğe?” diyerek nara atan bazı kimseleride iyi tanıyoruz. Bu tip gençlerden şikayetçi olanlara bir bakınız, Kaç gencin elinden tutmuşlar?, Hangi başarılı ve kabiliyetli gencin yolunu açmışlar? Genel itibari ile sürekli şikayette bulunurlar. Allahın izni ile sancağı devralacak, emaneti koruyacak gençler vardır ve her daim varolacaklardır. Sancağı devralacak, emaneti koruyacak gençler mutlaka çıkıyor ve çıkacaktır. Aslında sevgili dostlar, başlığımız ne idi “Gençlik Nereye Gidiyor?” Sadece gençlik değil, hepimiz gidiyoruz. Zaman ilerliyor, yolculuk hızla devam ediyor. Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere, Sağlıcakla kalın. Ercan KUTLU
Ekleme Tarihi: 08 Haziran 2022 - Çarşamba

Gençlik Nereye Gidiyor?

Gençlik Nereye Gidiyor? Son günlerde birçok köşe yazarları köşelerinde “Gençlik Nereye Gidiyor?” diyerek yakınmalarını dile getiriyorlar. Evet, maalesef haklılık payları bulunuyor. Sevgili okurlarım! Özünde gençlerimiz pırıl pırıl, tertemiz. Ama biz yetişkinler çok çabuk olarak hemen gençlerimizi suçluyoruz. Birçok köşe yazarlarının veya gençleri suçlayanları dinlediğimde kendimce yanlış ve haksız bulduğum çok yönlerini görüyorum. Aslında gençliğin bu duruma gelmesinde bizlerin hiçmi etkisi yok? Tam tersi tek sebep bizleriz diye düşünüyorum. Anne, baba ve çevrenin etkisi çok büyük sevgili okuyucularım. Birlikte oturduğum sitemizin bir okuyucusu olan kardeşimiz, “Abi bütün kıymetli yazarlar, genelde dikkat ettim, bizlerden yani gençlerden şikayetçiler.” Bu kardeşimizin bu tür şikayeti, beni kendi dünyamda uzun bir düşünceye sevketti. Düşündüm, herkesin sorunlarından biri, dışarıda kimle görüşseniz, sizlere hemen “Ne olacak bu gençliğin hali?”, Seneler öncesinden günümüze kadar aynı şikayetler. Birçoğumuz evlatlarımızın bize benzemesini isteriz. Bize itaatkar olsunlar, sözümüze hiç itiraz etmesin ve en önemlisi ise, bizim yaptığımız hataları yapmasınlar diye düşünürüz ve onları bu konuda ikna etmeye çalışırız. Daha da ileri gidelim dostlar, bizden daha iyi olsunlar. Bizden daha fazla kazansınlar, bizden daha iyi yerde otursunlar diye anne ve baba olarak daima onları düşünürüz. Peki sevgili okuyucularım, bu sizce mümkün mü? Etrafımızda birçok edebiyatçının, işadamlarının, hatta alim zatların evlatlarını görmüşsünüzdür. Veya çoğumuzun bildiği siyasetçilerin evlatları. Sonuç? Sevgili dostlarım içinizden duymayanınız yoktur zannediyorum. Birçok amcalarımı, ağabeylerimi dinlediğimde, veya tecrübe sahibi olduğuna inandığım birçok dostlarım, tüm konuşmalarının sonunda bana şunu söylemişlerdir: “Keşke çocuklarıma çok vakit ayırsaydım. İş ve güçten, ihmalkarlıktan çocuklarıma yeterince zaman ayıramadım” İnanın bu cümleleri duyuyorum ve sizlerde duymuşsunuzdur diye düşünüyorum. Kendimize soralım hemen şimdi, bizler annemiz veya babamız, dedemiz gibi miyiz? Onlara benziyor muyuz? Onlara benzemek için çaba sarfediyor muyuz? İşin aslı, gençlerimiz geleceğimizdir. Yani, istikbal kelimesinin karşılığıdır. Yani gençliği yapıcı şekilde eleştirenleri, bu meseleye mesuliyet duygusuyla yaklaşanlara söyleyecek hiçbir kelamım olamaz., Bu tür düşünceye sahip olan dostlarımın veya arkadaşlarımın samimiyetinden zerre şüphem olmaz ve olamaz. Ama, “Bu gençlik ıslah olmaz, Ne oldu bu gençliğe?” diyerek nara atan bazı kimseleride iyi tanıyoruz. Bu tip gençlerden şikayetçi olanlara bir bakınız, Kaç gencin elinden tutmuşlar?, Hangi başarılı ve kabiliyetli gencin yolunu açmışlar? Genel itibari ile sürekli şikayette bulunurlar. Allahın izni ile sancağı devralacak, emaneti koruyacak gençler vardır ve her daim varolacaklardır. Sancağı devralacak, emaneti koruyacak gençler mutlaka çıkıyor ve çıkacaktır. Aslında sevgili dostlar, başlığımız ne idi “Gençlik Nereye Gidiyor?” Sadece gençlik değil, hepimiz gidiyoruz. Zaman ilerliyor, yolculuk hızla devam ediyor. Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere, Sağlıcakla kalın. Ercan KUTLU
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.