Murat GÜLŞAN
Köşe Yazarı
Murat GÜLŞAN
 

CAMİ İÇLERİNDE DEĞİŞEN ADETLERİMİZ.

CAMİ İÇLERİNDE DEĞİŞEN ADETLERİMİZ. İslam dini içinde usule uygun hâl ve hareketler vardır. Adap, edep vardır bunlarla birleşecek ki müslümanlık kişinin sıfatına tam oturmuş olsun. Allah'ın evi olarak bildiğimiz kutsal ibadethanelerimiz camilerimiz içinde malesef son zamanlarda artarak İslama uygun olmayan hâl ve hareketler yapılmaktadır. Nedir bunlar dediğimizde örnek olarak arap ülkelerinde yaygın olarak cami içinde boylu boyunca yatmak, uyumak. Artık bizlerin camilerinin içinde de görmeye başladım. Öğlen veya ikindi vakti cami içinde adamlar resmen uzanmış uyuyorlar. Yok böyle birşey kardeşim orası ibadethane, uyuma yeri değil. Kiminin uyurken göbeği açılmış, kimi horluyor, kimi yelleniyor. Başta imam efendiler olmak üzere müezzin ve dernek yetkilileri bu yatma işine müsade etmemeleri gerekmektedir. Bu davranış Müslümanlığa uygun bir davranış değildir. Boylu boyunca uyuma işi benim hayli canımı sıkıyor, yakışıksız bu durumu ortadan kaldırmalıyız. İkinci durum ise, hocalar vaaz verirken cemaatten bazı kardeşlerin cep telefonlarından oyun oynadıklarına şahit oldum. Bazıları mesajlaşıyor, bazıları sayfa sayfa geziniyor bazılarının seside açık tin ton diye ikaz sesleriyle çınlıyor caminin içi. Hele hele Cuma namazlarında namaz vaktinde saf saf telefonlar çalıyor değişik melodilerde. Kapat kardeşim şu telefonunu ibadetle meşgulsun bundan daha ne önemli olabilir. Hani bir söz var ya Hak ile meşgul iken Halk ile irtibatı kes. Camilerimizde tabureler ve sandalyeler çoğaldı hatta bunlar için özel yerler mekanlar da yapılmaya başlandı. Şimdi herkes için geçerli değil ama bundada bir ölçü var. "Bir insan eğer oturamıyorsa, eğilemiyorsa sadece ayakta durarak ibadetini yerine getirebilecek durumda ise o kimseler ayakta iken namaza başlarlar ve devamındaki rüku ve secdeleri de yapabiliyorlarsa vücutlarının eğimiyle biz ona ima diyoruz veya başlarının hareketiyle yaparlar." Diz sorunu gibi sağlık problemi olanlar oturarak namaz kılabilir ancak bunun da kuralları var; "Böyle bir durumda ise kişi ayakta namazına başlar. Sonra ilkesel olarak yere zemine oturur. Bu oturmayı nasıl yapabiliyorsa öyle yapar yani takatı neye yetiyorsa, diz çökerek oturmak esastır ama bunu yapamıyorsa bağdaş kurabilir bunu da yapamıyorsa ayaklarını kıbleye doğru uzatarak namazını kılar." Mü’min her iki şekilde de namazını eda edemiyorsa son çare tabureye ya da sandalyeye başvurmak… Ben o taburada kılanların son çare olarak kıldıklarına inanmıyorum bazı camilerde sıra bile yapılmıştı hatırlarsanız iş zıvanadan çıkmıştı gidişat kiliseye dönmeye doğru gidiyordu. Hocalarımız özellikle hutbede sürekli para yardımı istiyor eskiden bu yardım vaazlarda istenirdi. Hutbelerde maneviyat içerikli yüreğe hitap eden sözler olacağı yerde dünyalık isteniliyor buda değişen adetlerden yazık oluyor dinimize. Madem bu kadar para isteniliyor her cami yapılırken altı dükkan yapılsın kirası ve dernek aidatı ve devlet yardımıyla bu değirmen döner diye düşünüyorum. Camiye gelme amacımız dünya işlerinden sıyrılıp maneviyat iklimine girmek o havayı teneffüs etmek ama orada dünyalık konuşulunca kalbe etki etmeyen sohbet olmayınca insan üzülmüyor değil. Asıl en bomba cami önlerinde, hatta iç kapıya kadar dayandılar kadrolu aynı dilenciler. Ağızlarında dualar, Allah zikirleri ama hiç biri camide yok. Müslüman bir günlük yiyeceğini çıkardığı zaman dilenmez, diğeri haram olur Müslümanı aldatmaya girer. Ha bu kadrolu dilencilerin kucaklarında bebekler, sağında ve solunda erkek veya kız çocukları poşet açmış aynı yöntemle “Allah kabul etsin bir ekmek parası” diyerek dileniyorlar. Cami önlerinde bunlar hergün yaşanıyor ne bir zabıta ne bir polis gelipte ceza yazmıyor bu işte zıvanadan çıkmış be bunlara 50 kuruş dahi vermeyin diyenlerdenim çünkü bunlar şirket aldatıyorlar ağızlarındaki dualarla ve Allah adıyla. Camilerimizin o eski kalbi sohbetler yapılaması, maneviyat kokması, siyaset yapılmaması dileklerimle saygılarımı sunuyorum. Murat Gülşan
Ekleme Tarihi: 21 Nisan 2022 - Perşembe

CAMİ İÇLERİNDE DEĞİŞEN ADETLERİMİZ.

CAMİ İÇLERİNDE DEĞİŞEN ADETLERİMİZ. İslam dini içinde usule uygun hâl ve hareketler vardır. Adap, edep vardır bunlarla birleşecek ki müslümanlık kişinin sıfatına tam oturmuş olsun. Allah'ın evi olarak bildiğimiz kutsal ibadethanelerimiz camilerimiz içinde malesef son zamanlarda artarak İslama uygun olmayan hâl ve hareketler yapılmaktadır. Nedir bunlar dediğimizde örnek olarak arap ülkelerinde yaygın olarak cami içinde boylu boyunca yatmak, uyumak. Artık bizlerin camilerinin içinde de görmeye başladım. Öğlen veya ikindi vakti cami içinde adamlar resmen uzanmış uyuyorlar. Yok böyle birşey kardeşim orası ibadethane, uyuma yeri değil. Kiminin uyurken göbeği açılmış, kimi horluyor, kimi yelleniyor. Başta imam efendiler olmak üzere müezzin ve dernek yetkilileri bu yatma işine müsade etmemeleri gerekmektedir. Bu davranış Müslümanlığa uygun bir davranış değildir. Boylu boyunca uyuma işi benim hayli canımı sıkıyor, yakışıksız bu durumu ortadan kaldırmalıyız. İkinci durum ise, hocalar vaaz verirken cemaatten bazı kardeşlerin cep telefonlarından oyun oynadıklarına şahit oldum. Bazıları mesajlaşıyor, bazıları sayfa sayfa geziniyor bazılarının seside açık tin ton diye ikaz sesleriyle çınlıyor caminin içi. Hele hele Cuma namazlarında namaz vaktinde saf saf telefonlar çalıyor değişik melodilerde. Kapat kardeşim şu telefonunu ibadetle meşgulsun bundan daha ne önemli olabilir. Hani bir söz var ya Hak ile meşgul iken Halk ile irtibatı kes. Camilerimizde tabureler ve sandalyeler çoğaldı hatta bunlar için özel yerler mekanlar da yapılmaya başlandı. Şimdi herkes için geçerli değil ama bundada bir ölçü var. "Bir insan eğer oturamıyorsa, eğilemiyorsa sadece ayakta durarak ibadetini yerine getirebilecek durumda ise o kimseler ayakta iken namaza başlarlar ve devamındaki rüku ve secdeleri de yapabiliyorlarsa vücutlarının eğimiyle biz ona ima diyoruz veya başlarının hareketiyle yaparlar." Diz sorunu gibi sağlık problemi olanlar oturarak namaz kılabilir ancak bunun da kuralları var; "Böyle bir durumda ise kişi ayakta namazına başlar. Sonra ilkesel olarak yere zemine oturur. Bu oturmayı nasıl yapabiliyorsa öyle yapar yani takatı neye yetiyorsa, diz çökerek oturmak esastır ama bunu yapamıyorsa bağdaş kurabilir bunu da yapamıyorsa ayaklarını kıbleye doğru uzatarak namazını kılar." Mü’min her iki şekilde de namazını eda edemiyorsa son çare tabureye ya da sandalyeye başvurmak… Ben o taburada kılanların son çare olarak kıldıklarına inanmıyorum bazı camilerde sıra bile yapılmıştı hatırlarsanız iş zıvanadan çıkmıştı gidişat kiliseye dönmeye doğru gidiyordu. Hocalarımız özellikle hutbede sürekli para yardımı istiyor eskiden bu yardım vaazlarda istenirdi. Hutbelerde maneviyat içerikli yüreğe hitap eden sözler olacağı yerde dünyalık isteniliyor buda değişen adetlerden yazık oluyor dinimize. Madem bu kadar para isteniliyor her cami yapılırken altı dükkan yapılsın kirası ve dernek aidatı ve devlet yardımıyla bu değirmen döner diye düşünüyorum. Camiye gelme amacımız dünya işlerinden sıyrılıp maneviyat iklimine girmek o havayı teneffüs etmek ama orada dünyalık konuşulunca kalbe etki etmeyen sohbet olmayınca insan üzülmüyor değil. Asıl en bomba cami önlerinde, hatta iç kapıya kadar dayandılar kadrolu aynı dilenciler. Ağızlarında dualar, Allah zikirleri ama hiç biri camide yok. Müslüman bir günlük yiyeceğini çıkardığı zaman dilenmez, diğeri haram olur Müslümanı aldatmaya girer. Ha bu kadrolu dilencilerin kucaklarında bebekler, sağında ve solunda erkek veya kız çocukları poşet açmış aynı yöntemle “Allah kabul etsin bir ekmek parası” diyerek dileniyorlar. Cami önlerinde bunlar hergün yaşanıyor ne bir zabıta ne bir polis gelipte ceza yazmıyor bu işte zıvanadan çıkmış be bunlara 50 kuruş dahi vermeyin diyenlerdenim çünkü bunlar şirket aldatıyorlar ağızlarındaki dualarla ve Allah adıyla. Camilerimizin o eski kalbi sohbetler yapılaması, maneviyat kokması, siyaset yapılmaması dileklerimle saygılarımı sunuyorum. Murat Gülşan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.