İSLAM BİLİM ADAMLARI
<p>CÂBİR<br />
</p>
<p>Câbir bin Hayyân suni yolla canlı üretme fikrini de ortaya attığı iddia edilmektedir. Câbir, canlıların oluşumunda; Allah ilk önce dört unsuru yani hava, su, ateş ve toprağı yarattığını, sonra da onlardan maden, bitki, hayvan ve insan vb. varlıkların meydana gelmesini ve çoğalmasını "irade" ettiğini savunmaktadır.</p>
<p>Câbir, ilâhî yaratma fikrini kabul etmektedir. Ancak ona göre minerallerin, bitkilerin, hayvanların ve insanların suni olarak laboratuvarda üretilebileceğini iddiasında bulunduğu da literatürde yer almaktadır. </p>
<p>Cabir, bitki ve hayvan türlerinin, hatta ilk insanın yaratılışının, sebepsiz vücut bulduğunu yoktan var edildiğini söylemektedir. Bunu için de ilahi yaratma fikrini kevn ve halk terimleriyle açıklamıştır. Kendiliğinden oluşun tevlid (doğurma) ve tevellud (doğma), suni oluşumu da tevalud ve tekvin terimleri ile açıklamaktadır.<br />
<br />
Cabir, simya gibi kimyayı da bir bakıma bâtınî-sırrî bir ilim kabul etmiş, ihtiyaten veya bulduğu formüllerin başkalarının eline geçmemesi için bu alandaki çalışmalarını gizlilik içinde sürdürmüş olabileceği düşünülmektedir. Ya da hocasını taklid ederek zâhidâne (dünyayı önemsemiyen) bir hayat yaşamasından dolayı çalışmalarına önem vermediği çıkarılabilir.<br />
<br />
Hayatının önemli bir kısmını Kûfe’de geçiren Câbir, burada Ca‘fer es-Sâdık’tan faydalanma imkânı bulmuş, ayrıca şehrin havası kimya araştırmalarına elverişli olduğu için bu şehirde oturmayı tercih etmiştir. <br />
<br />
Câbir bin Hayyân’ın çalışmaları daha çok tıp üzerine olup, astronomi, matematik, felsefe ve dönemin diğer ilim alanlarına da zaman ayırmıştır. </p>
<p>Câbir bin Hayyân’ı birinci derecede bir kimyacı olarak kabul eden, onun kimya tarihindeki seçkin yerini ilk tesbit eden ve kimyayı sistemli deneysel bilim haline getirdiğini ilk gören E. J. Holmyard’dır. </p>
<p>Araştırmacı Holmyard, ilimler tarihinde Câbir’in yalnız kimyacı değil ayrıca tabip, filozof ve astronomi bilgini sıfatlarıyla da özel bir yere sahip olduğu görüşündedir.<br />
<br />
Kâinatta maden, bitki ve hayvan şeklinde sıralanan varlık mertebeleri içinde madenler serisinin Câbir bin Hayyân’ın eserlerinde özel bir yeri vardır. Câbir bin Hayyân madenleri yalnızca oluşumları açısından değil, diğer taraftan da dönüşümleri açısından ele almıştır.<br />
<br />
Câbir’in kimyasına göre bütün madenler; kükürt ve cıvanın farklı oranlar ve özel semavî etkiler altında birleşmesinin sonucunda oluşmuştur. </p>
<p>Burada madenlerin oluşma ve dönüşme süreçlerinde esas olan civa ve kükürd elementlerini, erkek ve dişi prensipleri gibi birer oluş prensibi şeklinde anlatmıştır. </p>
<p>Câbir bin Hayyân’a göre madenler asılları itibariyle gezegenlerin yeryüzündeki nişanlarıdır. Bu yönleriyle yalnızca yeryüzüne ait olmayan birer cevherdirler. </p>
<p> <br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
10.02.2021</p>
Ekleme
Tarihi: 10 February 2021 - Wednesday
İSLAM BİLİM ADAMLARI
<p>CÂBİR<br />
</p>
<p>Câbir bin Hayyân suni yolla canlı üretme fikrini de ortaya attığı iddia edilmektedir. Câbir, canlıların oluşumunda; Allah ilk önce dört unsuru yani hava, su, ateş ve toprağı yarattığını, sonra da onlardan maden, bitki, hayvan ve insan vb. varlıkların meydana gelmesini ve çoğalmasını "irade" ettiğini savunmaktadır.</p>
<p>Câbir, ilâhî yaratma fikrini kabul etmektedir. Ancak ona göre minerallerin, bitkilerin, hayvanların ve insanların suni olarak laboratuvarda üretilebileceğini iddiasında bulunduğu da literatürde yer almaktadır. </p>
<p>Cabir, bitki ve hayvan türlerinin, hatta ilk insanın yaratılışının, sebepsiz vücut bulduğunu yoktan var edildiğini söylemektedir. Bunu için de ilahi yaratma fikrini kevn ve halk terimleriyle açıklamıştır. Kendiliğinden oluşun tevlid (doğurma) ve tevellud (doğma), suni oluşumu da tevalud ve tekvin terimleri ile açıklamaktadır.<br />
<br />
Cabir, simya gibi kimyayı da bir bakıma bâtınî-sırrî bir ilim kabul etmiş, ihtiyaten veya bulduğu formüllerin başkalarının eline geçmemesi için bu alandaki çalışmalarını gizlilik içinde sürdürmüş olabileceği düşünülmektedir. Ya da hocasını taklid ederek zâhidâne (dünyayı önemsemiyen) bir hayat yaşamasından dolayı çalışmalarına önem vermediği çıkarılabilir.<br />
<br />
Hayatının önemli bir kısmını Kûfe’de geçiren Câbir, burada Ca‘fer es-Sâdık’tan faydalanma imkânı bulmuş, ayrıca şehrin havası kimya araştırmalarına elverişli olduğu için bu şehirde oturmayı tercih etmiştir. <br />
<br />
Câbir bin Hayyân’ın çalışmaları daha çok tıp üzerine olup, astronomi, matematik, felsefe ve dönemin diğer ilim alanlarına da zaman ayırmıştır. </p>
<p>Câbir bin Hayyân’ı birinci derecede bir kimyacı olarak kabul eden, onun kimya tarihindeki seçkin yerini ilk tesbit eden ve kimyayı sistemli deneysel bilim haline getirdiğini ilk gören E. J. Holmyard’dır. </p>
<p>Araştırmacı Holmyard, ilimler tarihinde Câbir’in yalnız kimyacı değil ayrıca tabip, filozof ve astronomi bilgini sıfatlarıyla da özel bir yere sahip olduğu görüşündedir.<br />
<br />
Kâinatta maden, bitki ve hayvan şeklinde sıralanan varlık mertebeleri içinde madenler serisinin Câbir bin Hayyân’ın eserlerinde özel bir yeri vardır. Câbir bin Hayyân madenleri yalnızca oluşumları açısından değil, diğer taraftan da dönüşümleri açısından ele almıştır.<br />
<br />
Câbir’in kimyasına göre bütün madenler; kükürt ve cıvanın farklı oranlar ve özel semavî etkiler altında birleşmesinin sonucunda oluşmuştur. </p>
<p>Burada madenlerin oluşma ve dönüşme süreçlerinde esas olan civa ve kükürd elementlerini, erkek ve dişi prensipleri gibi birer oluş prensibi şeklinde anlatmıştır. </p>
<p>Câbir bin Hayyân’a göre madenler asılları itibariyle gezegenlerin yeryüzündeki nişanlarıdır. Bu yönleriyle yalnızca yeryüzüne ait olmayan birer cevherdirler. </p>
<p> <br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
10.02.2021</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.