Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

İSLÂM BİLİM ADAMLARI   YUNUS EMRE 3

İSLÂM BİLİM ADAMLARI   YUNUS EMRE 3   Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Yûnus hakkında, “İlâhî menzillerin hangisine çıktımsa bu Türkmen kocasının izini önümde buldum, onu geçemedim” dediğine kaynaklarda rastlanmaktadır.   Yûnus bir gün karşılaştığı Mevlânâ’ya, “Mes̱nevî’yi sen mi yazdın?” diye sormuş, Mevlânâ “evet” deyince Yûnus, “Uzun yazmışsın. Ben olsam, ‘Et ü kemik büründüm / Yûnus diye göründüm’ derdim” karşılığını vermiştir.   Kaynaklara göre Yûnus 3000 şiir söylemiş, daha sonra Molla Kasım adlı bir zâhid bunları şeriata aykırı bularak 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, kalan 1000 şiiri okurken, “Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir” beytine rastlayınca pişman olup tövbe etmiş ve Yûnus’un velîliğine inanmıştır.   Yunus Emre şiirlerinde isminin önüne “Âşık, Bîçâre, Koca, Tapduklu, Miskin, Derviş” gibi sıfatlar da getirmektedir.  Hacı Bektâş-ı Velî’nin “nefes”ini kabul etmeyip, Yûnus’un “Ehl ü iyâl var, nefes karın doyurmaz, bana buğday gerek” sözünden anlaşıldığına göre evlendiği ve çocukları olduğu söylenmektedir.   Yûnus’un bir şiirinde, “Bunda dahi verdin bize oğul u kız çift ü helâl / Ondan dahi geçti arzum benim âhım dîdâr için” demesi de çoluk çocuk sahibi olduğu anlamına gelmektedir.   Yunus’un bazı beyitlerine bakılarak ümmî olduğu ileri sürülmektedir. Bir şiirinde: “Ne elif okudum ne cim varlıktandır kelecim (sözüm) / Bilmeye yüz bin müneccim tâliim ne yıldızdan gelir // Yerde gökte bu aşk ile aşktan gelir bu söz dile / Bîçâre Yûnus ne bile ne kara okudu ne ak.”  söylemektedir. Başka bir şiirinde ise gönlünde “ilm-i usûl” (tefsir, hadis, fıkıh, kelâm) sevdası olup zâhirî bilgi peşinde koştuğunu söylemektedir.   Yunus Emre ilmini ilhâm-ı rabbânî ile elde etmiştir. Ona göre İlâhî aşk ve ahlâktan ibarettir.   Yûnus Emre, “yukarı iller” dediği Azerbaycan’a kadar , ilden ile yürüyüp dost sırrı aramış, Urum’da, Şam’da kendisi gibi bir garip bulamamıştır. Sonra Rum’da (Anadolu’nun bazı illerinde) kışlayıp baharda memleketine dönmüştür.   Yûnus, divanında tarikat silsilesini Tapduk Emre, Barak Baba ve Sarı Saltuk şeklinde kaydetmiştir.   Rivayetine göre Yunus 3000 şiir söylemiş, daha sonra Molla Kasım adlı bir zâhid bunları şeriata  aykırı bularak 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, kalan 1000 şiiri okurken, “Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme/Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir” beytine rastlayınca pişman olup tövbe etmiş ve Yûnus’un velîliğine inanmıştır.   Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 17.07.2021
Ekleme Tarihi: 17 Temmuz 2021 - Cumartesi

İSLÂM BİLİM ADAMLARI   YUNUS EMRE 3

İSLÂM BİLİM ADAMLARI   YUNUS EMRE 3   Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Yûnus hakkında, “İlâhî menzillerin hangisine çıktımsa bu Türkmen kocasının izini önümde buldum, onu geçemedim” dediğine kaynaklarda rastlanmaktadır.   Yûnus bir gün karşılaştığı Mevlânâ’ya, “Mes̱nevî’yi sen mi yazdın?” diye sormuş, Mevlânâ “evet” deyince Yûnus, “Uzun yazmışsın. Ben olsam, ‘Et ü kemik büründüm / Yûnus diye göründüm’ derdim” karşılığını vermiştir.   Kaynaklara göre Yûnus 3000 şiir söylemiş, daha sonra Molla Kasım adlı bir zâhid bunları şeriata aykırı bularak 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, kalan 1000 şiiri okurken, “Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir” beytine rastlayınca pişman olup tövbe etmiş ve Yûnus’un velîliğine inanmıştır.   Yunus Emre şiirlerinde isminin önüne “Âşık, Bîçâre, Koca, Tapduklu, Miskin, Derviş” gibi sıfatlar da getirmektedir.  Hacı Bektâş-ı Velî’nin “nefes”ini kabul etmeyip, Yûnus’un “Ehl ü iyâl var, nefes karın doyurmaz, bana buğday gerek” sözünden anlaşıldığına göre evlendiği ve çocukları olduğu söylenmektedir.   Yûnus’un bir şiirinde, “Bunda dahi verdin bize oğul u kız çift ü helâl / Ondan dahi geçti arzum benim âhım dîdâr için” demesi de çoluk çocuk sahibi olduğu anlamına gelmektedir.   Yunus’un bazı beyitlerine bakılarak ümmî olduğu ileri sürülmektedir. Bir şiirinde: “Ne elif okudum ne cim varlıktandır kelecim (sözüm) / Bilmeye yüz bin müneccim tâliim ne yıldızdan gelir // Yerde gökte bu aşk ile aşktan gelir bu söz dile / Bîçâre Yûnus ne bile ne kara okudu ne ak.”  söylemektedir. Başka bir şiirinde ise gönlünde “ilm-i usûl” (tefsir, hadis, fıkıh, kelâm) sevdası olup zâhirî bilgi peşinde koştuğunu söylemektedir.   Yunus Emre ilmini ilhâm-ı rabbânî ile elde etmiştir. Ona göre İlâhî aşk ve ahlâktan ibarettir.   Yûnus Emre, “yukarı iller” dediği Azerbaycan’a kadar , ilden ile yürüyüp dost sırrı aramış, Urum’da, Şam’da kendisi gibi bir garip bulamamıştır. Sonra Rum’da (Anadolu’nun bazı illerinde) kışlayıp baharda memleketine dönmüştür.   Yûnus, divanında tarikat silsilesini Tapduk Emre, Barak Baba ve Sarı Saltuk şeklinde kaydetmiştir.   Rivayetine göre Yunus 3000 şiir söylemiş, daha sonra Molla Kasım adlı bir zâhid bunları şeriata  aykırı bularak 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, kalan 1000 şiiri okurken, “Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme/Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir” beytine rastlayınca pişman olup tövbe etmiş ve Yûnus’un velîliğine inanmıştır.   Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 17.07.2021
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.