NÛR, NÛN, KALEM, İNSAN

NÛR, NÛN, KALEM, İNSAN “Yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak (mürekkep) olsa yine de Allah’ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz ki Allah güçlüdür, doğru hüküm verendir.” (31/27) Nûrdan nûn denizine dökülür, Nûn denizinden kaleme, kalemden kağıda anlam yüklenir insan. Kalem nasıl ki o mürekkep nûnundan bir damla ile harflere aracılık ediyor nasıl mürekkep onunla harflere dönüşüyor ve bembeyaz kağıtlarda hayat buluyorsa Resûller de O bilgi okyanusundan bir damla bilgi alır ve onu insanlığa aktarırlar. İnsanlar da Resûlden gelen bilgi ile hayat bulur, bir kimliğe bürünür, birlikte bir anlam oluştururlar. Okur- yazar olmasa bile her insan aslında bir kitabın yazarıdır. O kitap onun kendi kitabıdır. Din gününde eline verilecek olan kitaptır o. Bu nedenle her insan da tıpkı Resûlleri gibi birer kalemdir. Resûllerin bilgi membaından aldıkları vahiy denizinde yıkanır ondan içer, hayat bulurlar. Resûllerin örnekliğinde kendi kitaplarını o gün ellerine verilecek olan kitaplarını yazarlar. Hepsi kendi yaşamlarının kahramanlarıdırlar. Yazdıklarından yani yaptıklarından sorumludurlar. Her hareketleri tıpkı Kur’an’ın her harfi gibi kayıt altındadır. İnsan nûrdan nûna, nûndan damlaya, damladan kaleme, kalemden satıra sızan bir anlam olmadıkça yalnızca bir istatistik sayısı olmaya mahkûmdur. Bu nedenle herkes kitabını nasıl doldurduğuna baksın! Önden verilecek bir kitap mı, sağdan verilecek bir kitap mı dolduruyor? Yoksa, Allah korusun, soldan verilen ya da yüzüne bile bakılamayacak kadar kötü; arkadan verilen bir kitap mı yazıyor? Dönüp de bir baksın geride ne bırakıyor nasıl bir yaşam çizmiş! Kitabın o ağır kapağı üzerine kapanmadan harika bir sonla kitabı tamamlamaya baksın! Hikayeyi toparlayan, okuyanı heyecanlandıran muhteşem bir sonla kitabını noktalayanlardan başkalarının hayatına anlam katarak yaşamını bitirenlerden olsun. Yoksa o kalabalıklardan, o istatistik sayılarından herhangi biri gibi o gün yok olmayı dileyenlerden biri olarak uyananlardan olmasın! Maazallah! 04.01.2022 Betül Özer Bölük