Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ..

AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ.. Ekonomik sıkıntılar... Yaşanan sosyal erezyonlar... Elimizden kayıp giden değerlerimiz olurken yüzümüzü güldüren nice hadiselerde olmuyor değil. Normal yurdum insanının gazete manşetlerine hatta TV lere kadar giren görüntülerini görünce gülmekten kendimizi alamıyoruz. "Heeeeeyt be. Yaparsa benim insanım yapar" demekten çok hemde çooook memnun oluyorum. 23 Kasım 2021 ulusal gazetelerin birinde çıkan bir haber oldu. Bursa’nın İznik ilçesinde ormanda ayı saldırısına uğrayan genç adam hastanelik olur. Tedavisi tamamlanan yaralı orman işçisi, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün. Ben işinde gücünde biriyim. Ayıya hakkımı helal etmiyorum" dedi. Helalleşmek olacaksa platonik olmamalı, öyle değil mi? Bizim ayıya yâda ayılara da sormalı. Ne hâle geldiğini bilmediğimiz (!) ayı acaba hakkını helal edecek mi? Hey güzel Allah'ım gelde gülme. Başka bir haber aynı günde, aynı gazetenin iç sayfalarında. Olay, 22 Kasım öğle saatlerinde Beykoz Anadolu Kavağı'ndaki Yoros Kalesi'nde meydana geliyor. Beykoz'daki tarihi kaleye çıkan bir grup genç, alanı gezmeye gelen vatandaşların şaşkın bakışları arasında yüksek ses müzik açıp, mangal yakıyor. Bizans'ın babürleri bitti zannederken bir de bakmışsınız ki, surlarda bizim kopiller. Ellerinde de kılınç kalkan yok haaa. Manzara şöyle. Alpler den bir tanesi mangalı yakıyor, diğeri etleri, ciğerleri, tavukları şişe diziyor. Bir diğeri de; dombıra'yı çalıyor.(!) Aşağıda ise mangallar dan çıkacak şahane ızgaraları bekleyen alplerin balaları var. Heeyt be manzaranın güzelliğine bakar mısınız. Olursa da dünyada sadece benim güzel ülkemde olur. Ulen babürler... Ulen kopiller... Ulen gahbecigleeee... Bir yanda ayıya elense atıp, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün." diyen normal yurdum insanı. Bir diğer yanda elin gavuru dünyanın bir ucundan kalkıp atalarının meşe veya camgöz büyüklüğündeki eserlerini görmek için onlarca yolu katederken, bizim kopiller ve onların balaları mangal yakıp halay çekiyorlar. Rabbim den bizim kıt aklımıza mukayyet olmayı nasip ve müyesser eyle. Güler misiiiiiin... Ağlar mısın. Varın gari siz düşünün. Haaa bu arada bu AYILARA bizde HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ. Bu da biline. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin                      AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ.. Ekonomik sıkıntılar... Yaşanan sosyal erezyonlar... Elimizden kayıp giden değerlerimiz olurken yüzümüzü güldüren nice hadiselerde olmuyor değil. Normal yurdum insanının gazete manşetlerine hatta TV lere kadar giren görüntülerini görünce gülmekten kendimizi alamıyoruz. "Heeeeeyt be. Yaparsa benim insanım yapar" demekten çok hemde çooook memnun oluyorum. 23 Kasım 2021 ulusal gazetelerin birinde çıkan bir haber oldu. Bursa’nın İznik ilçesinde ormanda ayı saldırısına uğrayan genç adam hastanelik olur. Tedavisi tamamlanan yaralı orman işçisi, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün. Ben işinde gücünde biriyim. Ayıya hakkımı helal etmiyorum" dedi. Helalleşmek olacaksa platonik olmamalı, öyle değil mi? Bizim ayıya yâda ayılara da sormalı. Ne hâle geldiğini bilmediğimiz (!) ayı acaba hakkını helal edecek mi? Hey güzel Allah'ım gelde gülme. Başka bir haber aynı günde, aynı gazetenin iç sayfalarında. Olay, 22 Kasım öğle saatlerinde Beykoz Anadolu Kavağı'ndaki Yoros Kalesi'nde meydana geliyor. Beykoz'daki tarihi kaleye çıkan bir grup genç, alanı gezmeye gelen vatandaşların şaşkın bakışları arasında yüksek ses müzik açıp, mangal yakıyor. Bizans'ın babürleri bitti zannederken bir de bakmışsınız ki, surlarda bizim kopiller. Ellerinde de kılınç kalkan yok haaa. Manzara şöyle. Alpler den bir tanesi mangalı yakıyor, diğeri etleri, ciğerleri, tavukları şişe diziyor. Bir diğeri de; dombıra'yı çalıyor.(!) Aşağıda ise mangallar dan çıkacak şahane ızgaraları bekleyen alplerin balaları var. Heeyt be manzaranın güzelliğine bakar mısınız. Olursa da dünyada sadece benim güzel ülkemde olur. Ulen babürler... Ulen kopiller... Ulen gahbecigleeee... Bir yanda ayıya elense atıp, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün." diyen normal yurdum insanı. Bir diğer yanda elin gavuru dünyanın bir ucundan kalkıp atalarının meşe veya camgöz büyüklüğündeki eserlerini görmek için onlarca yolu katederken, bizim kopiller ve onların balaları mangal yakıp halay çekiyorlar. Rabbim den bizim kıt aklımıza mukayyet olmayı nasip ve müyesser eyle. Güler misiiiiiin... Ağlar mısın. Varın gari siz düşünün. Haaa bu arada bu AYILARA bizde HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ. Bu da biline. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin                                                          
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2021 - Perşembe

AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ..

AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ.. Ekonomik sıkıntılar... Yaşanan sosyal erezyonlar... Elimizden kayıp giden değerlerimiz olurken yüzümüzü güldüren nice hadiselerde olmuyor değil. Normal yurdum insanının gazete manşetlerine hatta TV lere kadar giren görüntülerini görünce gülmekten kendimizi alamıyoruz. "Heeeeeyt be. Yaparsa benim insanım yapar" demekten çok hemde çooook memnun oluyorum. 23 Kasım 2021 ulusal gazetelerin birinde çıkan bir haber oldu. Bursa’nın İznik ilçesinde ormanda ayı saldırısına uğrayan genç adam hastanelik olur. Tedavisi tamamlanan yaralı orman işçisi, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün. Ben işinde gücünde biriyim. Ayıya hakkımı helal etmiyorum" dedi. Helalleşmek olacaksa platonik olmamalı, öyle değil mi? Bizim ayıya yâda ayılara da sormalı. Ne hâle geldiğini bilmediğimiz (!) ayı acaba hakkını helal edecek mi? Hey güzel Allah'ım gelde gülme. Başka bir haber aynı günde, aynı gazetenin iç sayfalarında. Olay, 22 Kasım öğle saatlerinde Beykoz Anadolu Kavağı'ndaki Yoros Kalesi'nde meydana geliyor. Beykoz'daki tarihi kaleye çıkan bir grup genç, alanı gezmeye gelen vatandaşların şaşkın bakışları arasında yüksek ses müzik açıp, mangal yakıyor. Bizans'ın babürleri bitti zannederken bir de bakmışsınız ki, surlarda bizim kopiller. Ellerinde de kılınç kalkan yok haaa. Manzara şöyle. Alpler den bir tanesi mangalı yakıyor, diğeri etleri, ciğerleri, tavukları şişe diziyor. Bir diğeri de; dombıra'yı çalıyor.(!) Aşağıda ise mangallar dan çıkacak şahane ızgaraları bekleyen alplerin balaları var. Heeyt be manzaranın güzelliğine bakar mısınız. Olursa da dünyada sadece benim güzel ülkemde olur. Ulen babürler... Ulen kopiller... Ulen gahbecigleeee... Bir yanda ayıya elense atıp, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün." diyen normal yurdum insanı. Bir diğer yanda elin gavuru dünyanın bir ucundan kalkıp atalarının meşe veya camgöz büyüklüğündeki eserlerini görmek için onlarca yolu katederken, bizim kopiller ve onların balaları mangal yakıp halay çekiyorlar. Rabbim den bizim kıt aklımıza mukayyet olmayı nasip ve müyesser eyle. Güler misiiiiiin... Ağlar mısın. Varın gari siz düşünün. Haaa bu arada bu AYILARA bizde HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ. Bu da biline. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin                      AYILARA BİZLER DE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ.. Ekonomik sıkıntılar... Yaşanan sosyal erezyonlar... Elimizden kayıp giden değerlerimiz olurken yüzümüzü güldüren nice hadiselerde olmuyor değil. Normal yurdum insanının gazete manşetlerine hatta TV lere kadar giren görüntülerini görünce gülmekten kendimizi alamıyoruz. "Heeeeeyt be. Yaparsa benim insanım yapar" demekten çok hemde çooook memnun oluyorum. 23 Kasım 2021 ulusal gazetelerin birinde çıkan bir haber oldu. Bursa’nın İznik ilçesinde ormanda ayı saldırısına uğrayan genç adam hastanelik olur. Tedavisi tamamlanan yaralı orman işçisi, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün. Ben işinde gücünde biriyim. Ayıya hakkımı helal etmiyorum" dedi. Helalleşmek olacaksa platonik olmamalı, öyle değil mi? Bizim ayıya yâda ayılara da sormalı. Ne hâle geldiğini bilmediğimiz (!) ayı acaba hakkını helal edecek mi? Hey güzel Allah'ım gelde gülme. Başka bir haber aynı günde, aynı gazetenin iç sayfalarında. Olay, 22 Kasım öğle saatlerinde Beykoz Anadolu Kavağı'ndaki Yoros Kalesi'nde meydana geliyor. Beykoz'daki tarihi kaleye çıkan bir grup genç, alanı gezmeye gelen vatandaşların şaşkın bakışları arasında yüksek ses müzik açıp, mangal yakıyor. Bizans'ın babürleri bitti zannederken bir de bakmışsınız ki, surlarda bizim kopiller. Ellerinde de kılınç kalkan yok haaa. Manzara şöyle. Alpler den bir tanesi mangalı yakıyor, diğeri etleri, ciğerleri, tavukları şişe diziyor. Bir diğeri de; dombıra'yı çalıyor.(!) Aşağıda ise mangallar dan çıkacak şahane ızgaraları bekleyen alplerin balaları var. Heeyt be manzaranın güzelliğine bakar mısınız. Olursa da dünyada sadece benim güzel ülkemde olur. Ulen babürler... Ulen kopiller... Ulen gahbecigleeee... Bir yanda ayıya elense atıp, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün." diyen normal yurdum insanı. Bir diğer yanda elin gavuru dünyanın bir ucundan kalkıp atalarının meşe veya camgöz büyüklüğündeki eserlerini görmek için onlarca yolu katederken, bizim kopiller ve onların balaları mangal yakıp halay çekiyorlar. Rabbim den bizim kıt aklımıza mukayyet olmayı nasip ve müyesser eyle. Güler misiiiiiin... Ağlar mısın. Varın gari siz düşünün. Haaa bu arada bu AYILARA bizde HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ. Bu da biline. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin                                                          
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.