Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE GİZLİDİR. -2-

HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE GİZLİDİR. -2- "Hayır belki şerrin içinde gizlidir" diye bir makale yayınlamış idik. Makale şahsıma ait bir makale değildi. Zaten bunu da belirtmek adına makalenin altında "alıntı" ibaresini koyarak yiğidin hakkını yiğide vermiş olduk. Makalenin yazılmasından sonra okuyucu kardeşlerimizden çok güzel geriye dönüşler oldu. "Kalemine sağlık üstadım, duygulandırdın bizi. Rabbim imtihanlarımızda mü'mince duruş lutfetsin" diyen kardeşimiz gibi beş dakikalık bir sesli mesaj gönderen yüreği güzel başka bir kardeşimizinde ibretlik konuşması beni derinden teessüre gark etti. Evet, imtihan dünyasındayız. Hepimizin bir imtihanı var. Bunu yaşayarak görüyoruz. Rabbim, yaşamakta olduğumuz bu imtihanları sabır, tevekkül ve istikamet dairesinde geçirmeyi ve yüzümüzün akı ile bitirmeyi nasip eylesin. İsmi bende saklı olan kardeşimin göndermiş olduğu sesli mesajı sizler için ufak tefek rütuşlar ile paylaşmak istiyorum. Zira her satırında bir ibret, her paragrafında hepimize bir mesaji var. ....................... Çok güzel yaşanmış ibrete şayan bir menkibe Enes Bin Malik Hazretlerinin hayatı. Tabii ki onların her biri gökteki yıldızlar gibiydi. Elbette onlar gibi annelerimiz de öyleydi. Hatun annelerimiz maşallah, sübhanallah onlar da aynıydı. Aynı eşlerinin imanında, Allah'ım onlardan razı olsun. Onlar İslam'ın çilesini çektiler. Bugünlere gelsin diye. Ama bizler bu İslam dinin kadrini kıymetini maalesef onlar kadar bilemiyoruz. Heyhat. En ufacık bir şeyde birbirimizi üzüyor ve kırıyoruz. Bir şeyler yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz belki lâkin neyi, neden ve niçinleri ibret almadan, sormadan. Düşünsenize annemizi, 20 yıl gibi bir zamanda eşini hiçbir şekilde çocuğuna kötülememiş, hiçbir şekilde kötü bir davranışta bulunmamış. Şikayet etmemiş, sitem etmemiş, beddua etmemiş. İşte bir Müslümanın, bir Müslüman kadının yapacağı örnek bir davranış. Şimdinin evlilikleri, dostlukları, arkadaşlıkları pamuk ipliğine bağlı. Öyle değil mi? Üzülüyoruz, hemde ziyadesi ile üzülüyoruz. Lâkin yapacak bir şey yok. Dediğin gibi "Her şerrin içinde bir hayır gizlidir" biz bunları bilemeyiz. Rabbil'alemin daha iyisini bilendir. En iyisini bilendir. Yaradan, Mevlam neyler, neylerse güzel eyler, diyelim. Böyle kıssadan hisselerden kendimize, kendi nefsimize düşen payı almamız lazımdı. Ahmet abim geldi, konuştuk biraz dertleştik, birazda hüzünlendik. O da bazı konulardan dolayı muzdarip Ahmet'im "gelen var mı, giden var mı?" diye sordu. Allah biliyor ya kalbimi; ben de düşünüyor kendi kendime bu soruyu neden ve niçinleri ile kendime soruyordum. Ahmet abime de söyledim. "Sen kötü duruma düştüğün zaman, bu kim olursa olsun senin yanına uğrayıp hâl hatır sormuyor. Senin için değil menfaati için, kendi cemaati, kendi tarikatı, kendi derneği, elhasıl kendi cemiyeti için geliyor. Mesela; gelip, geçerken uğrayıpta "ya halin nedir, işlerin kötü gidiyormuş elimizden gelen birşeyler var mı, bak sen bize zamanında yardım ettin, bize sponsor oldun ve hatta geldik alışveriş yaptık paramız yoktu borca verdin." deyipte ne arayan var nede soran var Yok işte güzel abim. Yooook, yok. Konu, komşudan dahi bir arkadaş gelipte ne hale düştünüz, ne oldunuz, ne ettiniz soran yok. Ondan sonra ne bileyim başka şeylerden kanallardan söyleyeyim. Açık ve net konuşayım. İnsanın işi olabilir, sıkıntıları, üzüntüleri de olabilir, eğer bizim dostluğumuz arkadaşlığımız sadece menfaat üzerine mi ki? Bilmiyorum, bilemiyorum güzel abim. Her ne olursa olsun böyle olmamalı, bence böyle olmaması lazım. Bizler birbirimizi her daim aramamız lazım, dostluğumuz sadece ticaret ile veyahutta sadece birbirimize işimiz düştüğünde veya da menfaatimiz olduğunda veyahutta bilmem ne olduğunda olmaması lazım Sahabenin ahlakı ile ahlaklanır isek biz bu güzel işlemi yaparız. Yoksa "ya niye böyle oldu, niye böyle etti" diye böyle kendi kendimizi bitirdiğimiz gibi toplumun birlik, beraberlik, kardeşlik, muhabbet, saygı gibi güzel erdemlerini de bizzat bizler kendi ellerimiz ile tarumar etmiş oluruz. Yaşadığım için söylüyorum. Kimseyi kötülemek için söylemiyorum. Herkesin kendine göre derdi ve işi vardır, dediğin gibi ama bu kıssadan hisseler de hepimize ki hepimiz buradan bir pay ve hisse çıkarmamız lazım. Hastaysak gelip ziyaret etmemiz lazım, halini hatırını sormamız lazım, ona moraller vermemiz lazım. İşi kötüyse işi için gelip morellendirmek lazım. Eşiyle sorunu varsa eşiyle sorunu gidermek lazım. Çoluk çocuğu ile problemi varsa elimizden geldiğince yardımcı olmalıyız. İşte bu kıssadan hisse hepimize, kendimize. Buradan bir nebze bir şey almamız lazım. İnşallah, Allah bizi iyilerden eder. Bütün Ümmeti Muhammed'in Allah, gönlüne göre versin. Selamünaleyküm. Allah'ım yazın içinde razı olsun. Çok güzeldi, çok duygulandım. Allah razı olsun abim. Ben de çok teşekkür ediyorum. İstifadeye mazhar olması ve bir kez daha manevi değerlerimizden uzaklaştığımızı bu nezih ifadelerinden sonra bizleri hatırlattığı için Allah razı olsun. Rabbim sıkıntılarınızı en kısa zamanda feraha erdirsin. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2021 - Cumartesi

HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE GİZLİDİR. -2-

HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE GİZLİDİR. -2- "Hayır belki şerrin içinde gizlidir" diye bir makale yayınlamış idik. Makale şahsıma ait bir makale değildi. Zaten bunu da belirtmek adına makalenin altında "alıntı" ibaresini koyarak yiğidin hakkını yiğide vermiş olduk. Makalenin yazılmasından sonra okuyucu kardeşlerimizden çok güzel geriye dönüşler oldu. "Kalemine sağlık üstadım, duygulandırdın bizi. Rabbim imtihanlarımızda mü'mince duruş lutfetsin" diyen kardeşimiz gibi beş dakikalık bir sesli mesaj gönderen yüreği güzel başka bir kardeşimizinde ibretlik konuşması beni derinden teessüre gark etti. Evet, imtihan dünyasındayız. Hepimizin bir imtihanı var. Bunu yaşayarak görüyoruz. Rabbim, yaşamakta olduğumuz bu imtihanları sabır, tevekkül ve istikamet dairesinde geçirmeyi ve yüzümüzün akı ile bitirmeyi nasip eylesin. İsmi bende saklı olan kardeşimin göndermiş olduğu sesli mesajı sizler için ufak tefek rütuşlar ile paylaşmak istiyorum. Zira her satırında bir ibret, her paragrafında hepimize bir mesaji var. ....................... Çok güzel yaşanmış ibrete şayan bir menkibe Enes Bin Malik Hazretlerinin hayatı. Tabii ki onların her biri gökteki yıldızlar gibiydi. Elbette onlar gibi annelerimiz de öyleydi. Hatun annelerimiz maşallah, sübhanallah onlar da aynıydı. Aynı eşlerinin imanında, Allah'ım onlardan razı olsun. Onlar İslam'ın çilesini çektiler. Bugünlere gelsin diye. Ama bizler bu İslam dinin kadrini kıymetini maalesef onlar kadar bilemiyoruz. Heyhat. En ufacık bir şeyde birbirimizi üzüyor ve kırıyoruz. Bir şeyler yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz belki lâkin neyi, neden ve niçinleri ibret almadan, sormadan. Düşünsenize annemizi, 20 yıl gibi bir zamanda eşini hiçbir şekilde çocuğuna kötülememiş, hiçbir şekilde kötü bir davranışta bulunmamış. Şikayet etmemiş, sitem etmemiş, beddua etmemiş. İşte bir Müslümanın, bir Müslüman kadının yapacağı örnek bir davranış. Şimdinin evlilikleri, dostlukları, arkadaşlıkları pamuk ipliğine bağlı. Öyle değil mi? Üzülüyoruz, hemde ziyadesi ile üzülüyoruz. Lâkin yapacak bir şey yok. Dediğin gibi "Her şerrin içinde bir hayır gizlidir" biz bunları bilemeyiz. Rabbil'alemin daha iyisini bilendir. En iyisini bilendir. Yaradan, Mevlam neyler, neylerse güzel eyler, diyelim. Böyle kıssadan hisselerden kendimize, kendi nefsimize düşen payı almamız lazımdı. Ahmet abim geldi, konuştuk biraz dertleştik, birazda hüzünlendik. O da bazı konulardan dolayı muzdarip Ahmet'im "gelen var mı, giden var mı?" diye sordu. Allah biliyor ya kalbimi; ben de düşünüyor kendi kendime bu soruyu neden ve niçinleri ile kendime soruyordum. Ahmet abime de söyledim. "Sen kötü duruma düştüğün zaman, bu kim olursa olsun senin yanına uğrayıp hâl hatır sormuyor. Senin için değil menfaati için, kendi cemaati, kendi tarikatı, kendi derneği, elhasıl kendi cemiyeti için geliyor. Mesela; gelip, geçerken uğrayıpta "ya halin nedir, işlerin kötü gidiyormuş elimizden gelen birşeyler var mı, bak sen bize zamanında yardım ettin, bize sponsor oldun ve hatta geldik alışveriş yaptık paramız yoktu borca verdin." deyipte ne arayan var nede soran var Yok işte güzel abim. Yooook, yok. Konu, komşudan dahi bir arkadaş gelipte ne hale düştünüz, ne oldunuz, ne ettiniz soran yok. Ondan sonra ne bileyim başka şeylerden kanallardan söyleyeyim. Açık ve net konuşayım. İnsanın işi olabilir, sıkıntıları, üzüntüleri de olabilir, eğer bizim dostluğumuz arkadaşlığımız sadece menfaat üzerine mi ki? Bilmiyorum, bilemiyorum güzel abim. Her ne olursa olsun böyle olmamalı, bence böyle olmaması lazım. Bizler birbirimizi her daim aramamız lazım, dostluğumuz sadece ticaret ile veyahutta sadece birbirimize işimiz düştüğünde veya da menfaatimiz olduğunda veyahutta bilmem ne olduğunda olmaması lazım Sahabenin ahlakı ile ahlaklanır isek biz bu güzel işlemi yaparız. Yoksa "ya niye böyle oldu, niye böyle etti" diye böyle kendi kendimizi bitirdiğimiz gibi toplumun birlik, beraberlik, kardeşlik, muhabbet, saygı gibi güzel erdemlerini de bizzat bizler kendi ellerimiz ile tarumar etmiş oluruz. Yaşadığım için söylüyorum. Kimseyi kötülemek için söylemiyorum. Herkesin kendine göre derdi ve işi vardır, dediğin gibi ama bu kıssadan hisseler de hepimize ki hepimiz buradan bir pay ve hisse çıkarmamız lazım. Hastaysak gelip ziyaret etmemiz lazım, halini hatırını sormamız lazım, ona moraller vermemiz lazım. İşi kötüyse işi için gelip morellendirmek lazım. Eşiyle sorunu varsa eşiyle sorunu gidermek lazım. Çoluk çocuğu ile problemi varsa elimizden geldiğince yardımcı olmalıyız. İşte bu kıssadan hisse hepimize, kendimize. Buradan bir nebze bir şey almamız lazım. İnşallah, Allah bizi iyilerden eder. Bütün Ümmeti Muhammed'in Allah, gönlüne göre versin. Selamünaleyküm. Allah'ım yazın içinde razı olsun. Çok güzeldi, çok duygulandım. Allah razı olsun abim. Ben de çok teşekkür ediyorum. İstifadeye mazhar olması ve bir kez daha manevi değerlerimizden uzaklaştığımızı bu nezih ifadelerinden sonra bizleri hatırlattığı için Allah razı olsun. Rabbim sıkıntılarınızı en kısa zamanda feraha erdirsin. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.