Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy

KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy Gurbet ellerde vatan sevdası ile yanıp tutuşan bir şair. Adı: Mehmet Akif Ersoy Siz O'nu "İstiklal Marşı para ile yazılmaz" deyip devletin yarışmaya mükafat olarak koyduğu parayı elinin tersi ile iten iman dolu, aslan yürekli, yiğit üstü yiğit olarak bilirsiniz. Veya; kimsesiz bir insan gibi bir at arabasının üzerinde üstü dahi örtülmeden acel acele namazı kıldırılıp kimsesizler mezarlığına gönderilmek istenilenirken, imanlı, vatanperver üniversiteli bir genç tarafından tanınması ve bir anda üniversitede Mehmet Akif Ersoy'un öldüğü ilanı yapılınca onbinlerin elleri üstünde o çok sevdiği al bayrak ve kabe örtüsü ve tekbirlerle defn edilen milli mücadelenin teşkilatı mahsusa üyesi, cephede mehmetlere maneviyat, minber de umutsuzluğu ve korkuyu def eden bir kahraman olarak bilirsiniz. Peki, ikinci meclisin ilanı ve Cumhuriyetin ilanından sonra Vatan Haini damgası yiyen ve bu nedenle de istihbarat tarafından sürekli takip edilen ve hakkında raporlar tutulan biri olarak tanıyormusunuz, biliyormuydunuz? Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Mısır'a hicret ettikten sonra da takibattan kurtulamamıştır. Şejlik Rejimi, Mehmet Akif Ersoy her nereye gitmiş ise izini sürmüş ve onunla ilgili yazışmalarını "İRTİCA 906" kodlu dosyada biriktirmişti.(a.g.e sayfa 45) Akif'i yad ederken sadece ve sadece İstiklal Marşı'ndan bahsederek mübarek ve pak ruhuna Fatiha'lar, Yasinler gönderirken aziz yurdunda nasıl parya olduğunu, rejimin nasıl hem gurbet illerde hem de ülkesine geri döndükten sonra takip edildiğini ve kendisi adına açılan irtica/906 dosya ile eziyetler, zulümler çektiğini de anlatmak yazmak gerekmez mi? Akif, yurda döndükten sonra dönemin iktidarı, yazmış olduğu Safahat için 1936 yılında İçişleri bakanlığı tarafından imha edilmesi emrini dahi çıkaracaktı. İstihbaratın, 30.08 1936 tarihli tutmuş olduğu belgede der ki: Şair Mehmet Akif'e ait Safahat kitabının Matbuat kanununun 5.'nci maddesine dayanılarak müsaderesi (el konulması) ile on tanesinin Vekalete yollanması, diğerlerini usulen imhası ve sonunun bildirilmesini rica. Görüldüğü ve anlaşılacağı gibi Mehmet Akif daha hayatta ve yaşar iken İstiklal Marşında, asla kabul edemeyeceğini belirttiği " "VATANINDA CÜDA" durumuna getirilmişti. Gençler ve bilhassa tarihe sevdalı olan nesiller, tarihinizi araştırın , okuyun ve bir kez daha düşünün. Yalan ve iftira üzerine kurulu yayınlar ile değil, bizzat resmi belgeler ile yazılan gerçek tarihi araştırın okuyun. Mehmet Akif Ersoy'un 1.'nci Meclis'ten sonraki hayatını devletin resmi istihbaratı tarafından nasıl "İRTİCA 906" Kod numarası ile fişlendiğini, istihbarat tarafından nasıl adım adım takip edildiğini ve öz yurdunda nasıl yalnız, kimsesiz, parasız ve pulsuz bırakıldığını araştırın, okuyun. " Gün oldu ki Akif'i sevmek bile "Cesaretti. Dostları bile bazen O'nu gizli sevdiler. (Mithat Cemal Kuntay-1939) Ona bu zulmü yapanların yanında, bugün bu milletin yüreğinden söküp koparacak hiç bir şey yok. Bugün genci, ihtiyarı, kadını, erkeği, okumuşu ve dahi cahili büyük bir aşk ve şevkle yad etmekte ve hayır duaları ile kalblerimizdeki yeri daha da perçinlenmiştir. Ruhun şad, makamın Cennet olsun. Asımın Nesli, seni ne unutur nede unutturur. KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy Selâm ve dua ile Bülent Ertekin
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2022 - Pazartesi

KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy

KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy Gurbet ellerde vatan sevdası ile yanıp tutuşan bir şair. Adı: Mehmet Akif Ersoy Siz O'nu "İstiklal Marşı para ile yazılmaz" deyip devletin yarışmaya mükafat olarak koyduğu parayı elinin tersi ile iten iman dolu, aslan yürekli, yiğit üstü yiğit olarak bilirsiniz. Veya; kimsesiz bir insan gibi bir at arabasının üzerinde üstü dahi örtülmeden acel acele namazı kıldırılıp kimsesizler mezarlığına gönderilmek istenilenirken, imanlı, vatanperver üniversiteli bir genç tarafından tanınması ve bir anda üniversitede Mehmet Akif Ersoy'un öldüğü ilanı yapılınca onbinlerin elleri üstünde o çok sevdiği al bayrak ve kabe örtüsü ve tekbirlerle defn edilen milli mücadelenin teşkilatı mahsusa üyesi, cephede mehmetlere maneviyat, minber de umutsuzluğu ve korkuyu def eden bir kahraman olarak bilirsiniz. Peki, ikinci meclisin ilanı ve Cumhuriyetin ilanından sonra Vatan Haini damgası yiyen ve bu nedenle de istihbarat tarafından sürekli takip edilen ve hakkında raporlar tutulan biri olarak tanıyormusunuz, biliyormuydunuz? Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Mısır'a hicret ettikten sonra da takibattan kurtulamamıştır. Şejlik Rejimi, Mehmet Akif Ersoy her nereye gitmiş ise izini sürmüş ve onunla ilgili yazışmalarını "İRTİCA 906" kodlu dosyada biriktirmişti.(a.g.e sayfa 45) Akif'i yad ederken sadece ve sadece İstiklal Marşı'ndan bahsederek mübarek ve pak ruhuna Fatiha'lar, Yasinler gönderirken aziz yurdunda nasıl parya olduğunu, rejimin nasıl hem gurbet illerde hem de ülkesine geri döndükten sonra takip edildiğini ve kendisi adına açılan irtica/906 dosya ile eziyetler, zulümler çektiğini de anlatmak yazmak gerekmez mi? Akif, yurda döndükten sonra dönemin iktidarı, yazmış olduğu Safahat için 1936 yılında İçişleri bakanlığı tarafından imha edilmesi emrini dahi çıkaracaktı. İstihbaratın, 30.08 1936 tarihli tutmuş olduğu belgede der ki: Şair Mehmet Akif'e ait Safahat kitabının Matbuat kanununun 5.'nci maddesine dayanılarak müsaderesi (el konulması) ile on tanesinin Vekalete yollanması, diğerlerini usulen imhası ve sonunun bildirilmesini rica. Görüldüğü ve anlaşılacağı gibi Mehmet Akif daha hayatta ve yaşar iken İstiklal Marşında, asla kabul edemeyeceğini belirttiği " "VATANINDA CÜDA" durumuna getirilmişti. Gençler ve bilhassa tarihe sevdalı olan nesiller, tarihinizi araştırın , okuyun ve bir kez daha düşünün. Yalan ve iftira üzerine kurulu yayınlar ile değil, bizzat resmi belgeler ile yazılan gerçek tarihi araştırın okuyun. Mehmet Akif Ersoy'un 1.'nci Meclis'ten sonraki hayatını devletin resmi istihbaratı tarafından nasıl "İRTİCA 906" Kod numarası ile fişlendiğini, istihbarat tarafından nasıl adım adım takip edildiğini ve öz yurdunda nasıl yalnız, kimsesiz, parasız ve pulsuz bırakıldığını araştırın, okuyun. " Gün oldu ki Akif'i sevmek bile "Cesaretti. Dostları bile bazen O'nu gizli sevdiler. (Mithat Cemal Kuntay-1939) Ona bu zulmü yapanların yanında, bugün bu milletin yüreğinden söküp koparacak hiç bir şey yok. Bugün genci, ihtiyarı, kadını, erkeği, okumuşu ve dahi cahili büyük bir aşk ve şevkle yad etmekte ve hayır duaları ile kalblerimizdeki yeri daha da perçinlenmiştir. Ruhun şad, makamın Cennet olsun. Asımın Nesli, seni ne unutur nede unutturur. KOD ADI: İRTİCA-906 Veya Mehmet Akif Ersoy Selâm ve dua ile Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.