Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

POŞETLİK BİR MAKALE(!)

<p>Kelimeler yetmiyor...<br /> Ne s&ouml;ylesem...<br /> Ne yazsam...<br /> Aşağı t&uuml;k&uuml;rsen sakal...<br /> Yukarı t&uuml;k&uuml;rsen bıyık...<br /> Şeyini şey ettiğimin şeyini&quot; diyorum Abi;<br /> O şey ne? diyorlar(!)<br /> Boşlukları siz doldurun diye yazıyorum gene de olmuyor. Zorluyorlar(!) anlıyacağınız.</p> <p>Ben de bir insanım. Duygularım, hislerim, heyecanlarım, kırgınlıklarım, h&uuml;z&uuml;nlerim oluyor. Kızgınlığım ise ...<br /> İşte o frenlerin patladığı zamanlarda dilimin de, kalemimin de devreleri yanıyor.&nbsp;</p> <p>Bu k&ouml;şede zaman zaman yazının muhtevasına g&ouml;re poşetlik(!) ifadeler kullandım. Tabiiki sitenin edit&ouml;rlerinden de anında &quot;ABİ AYIP AYIP&quot; gibi ifadelerle KIRMIZI KARTI(!) YİYİYORUZ.<br /> Hi&ccedil; &uuml;şenmedim, &quot;sadece ben mi yazıyorum, yazıyorsam ger&ccedil;ekten de bundan sonra dikkat etmem gerekir&quot; diye d&uuml;ş&uuml;nmeye başladığımda tevafuk ya arka arkaya bana g&ouml;re abilerimiz olan bu sekt&ouml;r&uuml;n duayenlerinin de kelimelerin yetersiz kaldığı noktada bu ifadeleri kullandıklarını okudum.</p> <p>İşte size misalleri:</p> <p>Vefa yok..<br /> Ne var?.<br /> Yabancı hayranlığı ve yabancı YAVŞAKLIĞI...&nbsp;<br /> (H.Uluc. 15 Ekim 2020)<br /> ..............</p> <p>&Ccedil;oğu, &quot;k&uuml;&ccedil;&uuml;l&uuml;rsek&quot; daha rahat gireriz sandı ve K&uuml;rt milliyet&ccedil;ilerini var g&uuml;c&uuml;yle desteklemeye koyuldu.<br /> &Ccedil;oğu Amerika&#39;ya ve Avrupa&#39;ya DOMALDI.<br /> (12 Ekim 2029 Engin ARDI&Ccedil;)<br /> .............</p> <p>Yakan PKK, &quot;devlet yaptı&quot; diyen HDP ve bunu haber diye veren Cumhuriyet ile Birg&uuml;n. Demirin tuncuna, insanın ...UNA kalmışız ger&ccedil;ekten!<br /> (12 Ekim2020 Hilal KAPLAN)<br /> ............</p> <p>Yetti mi...<br /> İkn&acirc; oldunuz mu?<br /> Durun hen&uuml;z &quot;tamam bilader, tamam&quot; demeden asıl makaleye gelelim.&nbsp;</p> <p>Yıllar &ouml;nce Can Y&uuml;cel, bir gazetedeki bir yazısında &ldquo;g&ouml;t&rdquo; kelimesini kullanır. Onu tanıyanlar, şiirlerini okuyanlar bilir, bu kelime sıradandır onun şiirleri, s&ouml;zleri i&ccedil;inde. Kullandığı bu kelimeye ilişkin Can Y&uuml;cel&rsquo;e bir dava a&ccedil;ılır. Sebebi: A&ccedil;ık se&ccedil;ik &ldquo;g&ouml;t&rdquo; kelimesini kullanmasıdır.</p> <p>Burada Can Y&uuml;cel durumu k&uuml;f&uuml;rle mi anlatmak istemiş onu bilemiyorum. L&acirc;kin kendi savunması olan &ldquo;valla hakim bey bizim k&ouml;yde g&ouml;te g&ouml;t derler de ondan&rdquo; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ncesinde mahkemede şu fıkrayı anlatır.</p> <p>Bir k&ouml;yde ateşli bir hasta vardır, kasabalı doktora getirir hastayı. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve k&ouml;ye d&ouml;nd&uuml;kleri gibi hastaya fitili an&uuml;sten vermelerini s&ouml;yler k&ouml;yl&uuml;lere. K&ouml;yl&uuml;ler tabi &lsquo;tamam doktor bey&rsquo; diyip k&ouml;ye giderler. K&ouml;ydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse an&uuml;s ne demektir bilemez. Bu nedenle bir t&uuml;rl&uuml; ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide k&ouml;t&uuml;leşmektedir. Bunun &uuml;zerine k&ouml;yl&uuml;, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne c&uuml;rettir ki doktoru arayacak bi k&ouml;yl&uuml;. Neyse durumun vehameti &uuml;zerine muhtar aramayı kabul eder. B&uuml;t&uuml;n k&ouml;yl&uuml; toplanır santrale, muhtar arar, &ldquo;biz ne yapacağımızı bilemedik dohtor bey&rdquo; der. Karşıdan doktor bir şeyler s&ouml;yler, muhtar arkasına d&ouml;ner ve doktorun dediklerini k&ouml;yl&uuml;lere s&ouml;yler: &ldquo;makattan verin dedi dohtor&rdquo; der.<br /> Yine t&uuml;m k&ouml;ye sorarlar, komşu k&ouml;ylere birilerini yollayıp sordururlar, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise gitti gidecek, ateşler i&ccedil;inde kıvranıyordur baya.<br /> İhtiyar meclisi toplanır, son &ccedil;are, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına ge&ccedil;er, ama bi yandan s&ouml;ylenmektedir: &ldquo;&ccedil;ok kızacak dohtor &ccedil;ok!&rdquo; diye.<br /> Sonunda telefonu a&ccedil;ar, durumu anlatır, doktor birşeyler s&ouml;yler yine. Telefondaki k&ouml;yl&uuml;, y&uuml;z&uuml; allak bullak, arkasını d&ouml;ner:<br /> &ldquo;&ccedil;ok kızacak demiştim; g&ouml;t&uuml;ne sokun dedi.&rdquo; der.</p> <p>Aslında k&ouml;yl&uuml;ler şu noktada dahi cevabı anlamamış durumdadır. En baştan doktor g&ouml;te &lsquo;&rsquo;g&ouml;t&rsquo;&rsquo; deseydi, oluşan bu vahim durum oluşmayacak, hasta tedavi edilebilecekti.</p> <p>Mahkemeye d&ouml;necek olursak, Can Y&uuml;cel &ouml;nce bu fıkrayı anlatır, sonra s&ouml;z&uuml;n&uuml; s&ouml;zler: &ldquo;Valla hakim bey bizim k&ouml;yde g&ouml;te g&ouml;t derler de ondan&rdquo;. Varın siz yorumlayın nasıl bir savunma olduğunu.(1)</p> <p>Şimdi ben ne diyeyim ki?<br /> Abiler gene kızacak ama bu sefer ben s&ouml;ylemiyor, yazmıyorum. Desenize POŞETLİK BİR MAKALE(!) oldu. Ne diyelim. Hayırlısı olsun.</p> <p>Selam ve dua ile.<br /> B&uuml;lent ERTEKİN</p> <p>(1)Doğan Aydın Nov 9, 2017</p>
Ekleme Tarihi: 16 Ekim 2020 - Cuma

POŞETLİK BİR MAKALE(!)

<p>Kelimeler yetmiyor...<br /> Ne s&ouml;ylesem...<br /> Ne yazsam...<br /> Aşağı t&uuml;k&uuml;rsen sakal...<br /> Yukarı t&uuml;k&uuml;rsen bıyık...<br /> Şeyini şey ettiğimin şeyini&quot; diyorum Abi;<br /> O şey ne? diyorlar(!)<br /> Boşlukları siz doldurun diye yazıyorum gene de olmuyor. Zorluyorlar(!) anlıyacağınız.</p> <p>Ben de bir insanım. Duygularım, hislerim, heyecanlarım, kırgınlıklarım, h&uuml;z&uuml;nlerim oluyor. Kızgınlığım ise ...<br /> İşte o frenlerin patladığı zamanlarda dilimin de, kalemimin de devreleri yanıyor.&nbsp;</p> <p>Bu k&ouml;şede zaman zaman yazının muhtevasına g&ouml;re poşetlik(!) ifadeler kullandım. Tabiiki sitenin edit&ouml;rlerinden de anında &quot;ABİ AYIP AYIP&quot; gibi ifadelerle KIRMIZI KARTI(!) YİYİYORUZ.<br /> Hi&ccedil; &uuml;şenmedim, &quot;sadece ben mi yazıyorum, yazıyorsam ger&ccedil;ekten de bundan sonra dikkat etmem gerekir&quot; diye d&uuml;ş&uuml;nmeye başladığımda tevafuk ya arka arkaya bana g&ouml;re abilerimiz olan bu sekt&ouml;r&uuml;n duayenlerinin de kelimelerin yetersiz kaldığı noktada bu ifadeleri kullandıklarını okudum.</p> <p>İşte size misalleri:</p> <p>Vefa yok..<br /> Ne var?.<br /> Yabancı hayranlığı ve yabancı YAVŞAKLIĞI...&nbsp;<br /> (H.Uluc. 15 Ekim 2020)<br /> ..............</p> <p>&Ccedil;oğu, &quot;k&uuml;&ccedil;&uuml;l&uuml;rsek&quot; daha rahat gireriz sandı ve K&uuml;rt milliyet&ccedil;ilerini var g&uuml;c&uuml;yle desteklemeye koyuldu.<br /> &Ccedil;oğu Amerika&#39;ya ve Avrupa&#39;ya DOMALDI.<br /> (12 Ekim 2029 Engin ARDI&Ccedil;)<br /> .............</p> <p>Yakan PKK, &quot;devlet yaptı&quot; diyen HDP ve bunu haber diye veren Cumhuriyet ile Birg&uuml;n. Demirin tuncuna, insanın ...UNA kalmışız ger&ccedil;ekten!<br /> (12 Ekim2020 Hilal KAPLAN)<br /> ............</p> <p>Yetti mi...<br /> İkn&acirc; oldunuz mu?<br /> Durun hen&uuml;z &quot;tamam bilader, tamam&quot; demeden asıl makaleye gelelim.&nbsp;</p> <p>Yıllar &ouml;nce Can Y&uuml;cel, bir gazetedeki bir yazısında &ldquo;g&ouml;t&rdquo; kelimesini kullanır. Onu tanıyanlar, şiirlerini okuyanlar bilir, bu kelime sıradandır onun şiirleri, s&ouml;zleri i&ccedil;inde. Kullandığı bu kelimeye ilişkin Can Y&uuml;cel&rsquo;e bir dava a&ccedil;ılır. Sebebi: A&ccedil;ık se&ccedil;ik &ldquo;g&ouml;t&rdquo; kelimesini kullanmasıdır.</p> <p>Burada Can Y&uuml;cel durumu k&uuml;f&uuml;rle mi anlatmak istemiş onu bilemiyorum. L&acirc;kin kendi savunması olan &ldquo;valla hakim bey bizim k&ouml;yde g&ouml;te g&ouml;t derler de ondan&rdquo; s&ouml;z&uuml;n&uuml;n &ouml;ncesinde mahkemede şu fıkrayı anlatır.</p> <p>Bir k&ouml;yde ateşli bir hasta vardır, kasabalı doktora getirir hastayı. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve k&ouml;ye d&ouml;nd&uuml;kleri gibi hastaya fitili an&uuml;sten vermelerini s&ouml;yler k&ouml;yl&uuml;lere. K&ouml;yl&uuml;ler tabi &lsquo;tamam doktor bey&rsquo; diyip k&ouml;ye giderler. K&ouml;ydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse an&uuml;s ne demektir bilemez. Bu nedenle bir t&uuml;rl&uuml; ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide k&ouml;t&uuml;leşmektedir. Bunun &uuml;zerine k&ouml;yl&uuml;, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne c&uuml;rettir ki doktoru arayacak bi k&ouml;yl&uuml;. Neyse durumun vehameti &uuml;zerine muhtar aramayı kabul eder. B&uuml;t&uuml;n k&ouml;yl&uuml; toplanır santrale, muhtar arar, &ldquo;biz ne yapacağımızı bilemedik dohtor bey&rdquo; der. Karşıdan doktor bir şeyler s&ouml;yler, muhtar arkasına d&ouml;ner ve doktorun dediklerini k&ouml;yl&uuml;lere s&ouml;yler: &ldquo;makattan verin dedi dohtor&rdquo; der.<br /> Yine t&uuml;m k&ouml;ye sorarlar, komşu k&ouml;ylere birilerini yollayıp sordururlar, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise gitti gidecek, ateşler i&ccedil;inde kıvranıyordur baya.<br /> İhtiyar meclisi toplanır, son &ccedil;are, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına ge&ccedil;er, ama bi yandan s&ouml;ylenmektedir: &ldquo;&ccedil;ok kızacak dohtor &ccedil;ok!&rdquo; diye.<br /> Sonunda telefonu a&ccedil;ar, durumu anlatır, doktor birşeyler s&ouml;yler yine. Telefondaki k&ouml;yl&uuml;, y&uuml;z&uuml; allak bullak, arkasını d&ouml;ner:<br /> &ldquo;&ccedil;ok kızacak demiştim; g&ouml;t&uuml;ne sokun dedi.&rdquo; der.</p> <p>Aslında k&ouml;yl&uuml;ler şu noktada dahi cevabı anlamamış durumdadır. En baştan doktor g&ouml;te &lsquo;&rsquo;g&ouml;t&rsquo;&rsquo; deseydi, oluşan bu vahim durum oluşmayacak, hasta tedavi edilebilecekti.</p> <p>Mahkemeye d&ouml;necek olursak, Can Y&uuml;cel &ouml;nce bu fıkrayı anlatır, sonra s&ouml;z&uuml;n&uuml; s&ouml;zler: &ldquo;Valla hakim bey bizim k&ouml;yde g&ouml;te g&ouml;t derler de ondan&rdquo;. Varın siz yorumlayın nasıl bir savunma olduğunu.(1)</p> <p>Şimdi ben ne diyeyim ki?<br /> Abiler gene kızacak ama bu sefer ben s&ouml;ylemiyor, yazmıyorum. Desenize POŞETLİK BİR MAKALE(!) oldu. Ne diyelim. Hayırlısı olsun.</p> <p>Selam ve dua ile.<br /> B&uuml;lent ERTEKİN</p> <p>(1)Doğan Aydın Nov 9, 2017</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.