Emine AYDEMİR
Köşe Yazarı
Emine AYDEMİR
 

ALTERNATİF TIP YAZILARI: TIBBİ SÜLÜK TEDAVİSİ (HİRUDOTERAPİ)

ALTERNATİF TIP YAZILARI: TIBBİ SÜLÜK TEDAVİSİ (HİRUDOTERAPİ) Sülük, bir tatlı su amfibi solucanıdır. Genellikle siyah veya kahve renklidir. Nehirler, göller ve yüzeysel bitki bulunan havuz, hafif akmakta olan çayların kenarını yaşamak için tercih etmektedirler. Tıbbî sülüğün tedavi amaçlı kullanımı çok eski çağlara kadar uzanmaktadır. Milattan önce 14. yüzyıldan kalma duvar resimlerinde tıbbî sülük kullanımı tasvir edilmiştir. Osmanlılar tarafından da sülük yaygın olarak tedavide kullanılmıştır. Hirudo medicinalis terimini ilk defa İsveçli bilim adamı Linnaeus, 1758 yılında, sülüğün tıbbî kullanımına dikkat çekmek için kullanmıştır. 18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da sülük kullanımı çok yaygınlaşmış; 19. yüzyılda sülük nesli Avrupa’da tükenme noktasına gelmiştir. Türkiye, dünyaya sülük ihraç eden ülkelerin başında gelmektedir. Yapılan çalışmalarda sülük salgısında 106 farklı kimyasal bileşen tespit edilmiştir. Tıbbî sülüğün antibakteriyel, analjezik, antiromatizmal, antihipertansif, antidepresan, antioksidan, myorelaksan, nörotrofik etkisi gösterilmiştir. Araştırmalarla etkililiği ortaya konulan Tıbbî sülük günümüzde Avrupa, Amerika, Avustralya ve Türkiye’deki birçok merkezde aşağıdaki hastalıklarda sıklıkla kullanılmaktadır: • Kanser ağrılarının dindirilmesi • Diz ve diğer eklem osteoartropatileri • Varis tedavisi ve varis ameliyatları sonrası gelişen ödem tedavisi • Hipertansiyon ve iskemik kalp hastalıkları • Göz hastalıkları: Behçet hastalığı, üveit, glokom, makulopati, sarı nokta hastalığı, diyabetik retinopati, retinitispigmentoza ve optik atrofi • Varis, hemoroit ve venöz kan damarı yetmezlikleri • Romatoid artrit ve diğer romatizmal hastalıklar • Artroz ve eklem kireçlenmeleri • Plastik ve rekonstrüktif cerrahi sonrası oluşan komplikasyonlar • El cerrahisi ve uzuv kayıpları • Migren ve gerilim baş ağrıları • Baş dönmesi, kulak çınlamaları ve menier hastalığı • Her türlü kas ağrıları, fibromyalji ve huzursuz bacak sendromu • Boyun fıtığı ve bel fıtığı, tendinit ve tendosinovit • Dejeneratif sinir sistemi hastalıkları (MS, ALS, Parkinson hastalığı ve felçler) • Sedef, egzama, ürtiker, kronik deri hastalıkları, mantar hastalıkları ve akne • Kronik hepatit ve karaciğer hastalıkları • Bağışıklık sistemini güçlendirme • Depresyon • Kronik yorgunluk sendromu • İşitme kayıpları • Cilt kırışıklıklarının giderilmesi gibi kozmetik sebepler Sülük, kandaki pıhtılaşmayı azaltan, oluşan pıhtıyı çözme özelliğine sahip, kan kolesterol ve şeker seviyesini düşüren, inflamasyonu azaltan, ağrı kesici özelliği olan, tansiyonu düşüren, vücuttaki ödemi azaltarak mikrosirkülasyonu iyileştiren şifa kaynaklarından biridir. “Sülük bir şifa kaynağıdır” şeklinde rivayet edilen bir mürsel hadis de çeşitli kaynaklarda zikredilmektedir (Ebu Davud, Merasil s.182; Harbi 3/1217, 1221). Sülük tedavisi esnasında, ilk ısırıkta hafif ağrı hissedilir ve daha sonra sülük salgısı anestezik içerdiğinden dolayı uygulama boyunca ağrı hissedilmez. Sülük tutunduğu bölgeden 5 ile 15 ml kan emmektedir. Tedavinin etkinliği, sülüğün emdiği kandan ziyade daha çok salgıladığı biyoaktif madde miktarı ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi ortalama 20 ile 60 dakika kadar sürmektedir. Sülükler, kimyasal madde içeren (parfüm, kolonya, cilt kremi, makyaj malzemesi vb.) yüzeylere tutunmazlar. Bu sebeple, sülük tutturulacak bölge ılık bir su ve pamuk yardımı ile silinmelidir. Sülük tutunduğu bölgeden ayrıldıktan sonra salgısında bulunan biyoaktif maddelerin etkisinden dolayı kanama 4‐48 saat devam edebilir. Isırık alanı, fizyolojik su batırılmış gazlı bez ile temizlenir, kanamanın önlenebilmesi için de sıkı bir tamponla kapatılır. Her bir sülük tek kullanımlıktır. Hastalar öncelikle sağlık durumu için detaylı bir muayene edilmelidir. Hirudoterapi aşağıdaki koşullarda uygulanmamalıdır: • Mutlak hemofili • Anemi • Lösemi • Hipotoni • Hamilelik • Sülük salgısının aktif içeriğine allerjisi olanlarda • İmmün supresyon varlığında Uyarı: Kan sulandırıcı ilaç kullananlar sülük tedavisinden önce bu ilaca uzman doktor kontrolünde ara vermelidir. Kiraz, vişne ve limon kan sulandırdığı için 2-3 gün öncesinden itibaren yememek gerekir. Adet dönemindeki bayanlara, organ nakli yapılanlara, diyaliz hastalarına sülük konmamalıdır. Sülük terapisinin aç karna ve abdestli olarak yapılması İslam alimlerinin tavsiyesidir. Tedavi sırasındaki sülük sayısı ve seans sıklığı hastanın kan değerlerine göre ayarlanır. Sağlıkla kalın.. Emine Aydemir Kaynaklar: Tıbbî sülük tedavisi (hirudoterapi) ve Hacamat (Yrd. Doç. Dr. Memet Işık - Dr. Fatma Nihal Aksoy) Tıbbi Sülük Tedavisi: Hirudoterapi (Hüseyin Ayhan, Salih Mollahaliloğlu) Gerçek Tıp (Aidin Salih)
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2021 - Çarşamba

ALTERNATİF TIP YAZILARI: TIBBİ SÜLÜK TEDAVİSİ (HİRUDOTERAPİ)

ALTERNATİF TIP YAZILARI: TIBBİ SÜLÜK TEDAVİSİ (HİRUDOTERAPİ) Sülük, bir tatlı su amfibi solucanıdır. Genellikle siyah veya kahve renklidir. Nehirler, göller ve yüzeysel bitki bulunan havuz, hafif akmakta olan çayların kenarını yaşamak için tercih etmektedirler. Tıbbî sülüğün tedavi amaçlı kullanımı çok eski çağlara kadar uzanmaktadır. Milattan önce 14. yüzyıldan kalma duvar resimlerinde tıbbî sülük kullanımı tasvir edilmiştir. Osmanlılar tarafından da sülük yaygın olarak tedavide kullanılmıştır. Hirudo medicinalis terimini ilk defa İsveçli bilim adamı Linnaeus, 1758 yılında, sülüğün tıbbî kullanımına dikkat çekmek için kullanmıştır. 18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da sülük kullanımı çok yaygınlaşmış; 19. yüzyılda sülük nesli Avrupa’da tükenme noktasına gelmiştir. Türkiye, dünyaya sülük ihraç eden ülkelerin başında gelmektedir. Yapılan çalışmalarda sülük salgısında 106 farklı kimyasal bileşen tespit edilmiştir. Tıbbî sülüğün antibakteriyel, analjezik, antiromatizmal, antihipertansif, antidepresan, antioksidan, myorelaksan, nörotrofik etkisi gösterilmiştir. Araştırmalarla etkililiği ortaya konulan Tıbbî sülük günümüzde Avrupa, Amerika, Avustralya ve Türkiye’deki birçok merkezde aşağıdaki hastalıklarda sıklıkla kullanılmaktadır: • Kanser ağrılarının dindirilmesi • Diz ve diğer eklem osteoartropatileri • Varis tedavisi ve varis ameliyatları sonrası gelişen ödem tedavisi • Hipertansiyon ve iskemik kalp hastalıkları • Göz hastalıkları: Behçet hastalığı, üveit, glokom, makulopati, sarı nokta hastalığı, diyabetik retinopati, retinitispigmentoza ve optik atrofi • Varis, hemoroit ve venöz kan damarı yetmezlikleri • Romatoid artrit ve diğer romatizmal hastalıklar • Artroz ve eklem kireçlenmeleri • Plastik ve rekonstrüktif cerrahi sonrası oluşan komplikasyonlar • El cerrahisi ve uzuv kayıpları • Migren ve gerilim baş ağrıları • Baş dönmesi, kulak çınlamaları ve menier hastalığı • Her türlü kas ağrıları, fibromyalji ve huzursuz bacak sendromu • Boyun fıtığı ve bel fıtığı, tendinit ve tendosinovit • Dejeneratif sinir sistemi hastalıkları (MS, ALS, Parkinson hastalığı ve felçler) • Sedef, egzama, ürtiker, kronik deri hastalıkları, mantar hastalıkları ve akne • Kronik hepatit ve karaciğer hastalıkları • Bağışıklık sistemini güçlendirme • Depresyon • Kronik yorgunluk sendromu • İşitme kayıpları • Cilt kırışıklıklarının giderilmesi gibi kozmetik sebepler Sülük, kandaki pıhtılaşmayı azaltan, oluşan pıhtıyı çözme özelliğine sahip, kan kolesterol ve şeker seviyesini düşüren, inflamasyonu azaltan, ağrı kesici özelliği olan, tansiyonu düşüren, vücuttaki ödemi azaltarak mikrosirkülasyonu iyileştiren şifa kaynaklarından biridir. “Sülük bir şifa kaynağıdır” şeklinde rivayet edilen bir mürsel hadis de çeşitli kaynaklarda zikredilmektedir (Ebu Davud, Merasil s.182; Harbi 3/1217, 1221). Sülük tedavisi esnasında, ilk ısırıkta hafif ağrı hissedilir ve daha sonra sülük salgısı anestezik içerdiğinden dolayı uygulama boyunca ağrı hissedilmez. Sülük tutunduğu bölgeden 5 ile 15 ml kan emmektedir. Tedavinin etkinliği, sülüğün emdiği kandan ziyade daha çok salgıladığı biyoaktif madde miktarı ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi ortalama 20 ile 60 dakika kadar sürmektedir. Sülükler, kimyasal madde içeren (parfüm, kolonya, cilt kremi, makyaj malzemesi vb.) yüzeylere tutunmazlar. Bu sebeple, sülük tutturulacak bölge ılık bir su ve pamuk yardımı ile silinmelidir. Sülük tutunduğu bölgeden ayrıldıktan sonra salgısında bulunan biyoaktif maddelerin etkisinden dolayı kanama 4‐48 saat devam edebilir. Isırık alanı, fizyolojik su batırılmış gazlı bez ile temizlenir, kanamanın önlenebilmesi için de sıkı bir tamponla kapatılır. Her bir sülük tek kullanımlıktır. Hastalar öncelikle sağlık durumu için detaylı bir muayene edilmelidir. Hirudoterapi aşağıdaki koşullarda uygulanmamalıdır: • Mutlak hemofili • Anemi • Lösemi • Hipotoni • Hamilelik • Sülük salgısının aktif içeriğine allerjisi olanlarda • İmmün supresyon varlığında Uyarı: Kan sulandırıcı ilaç kullananlar sülük tedavisinden önce bu ilaca uzman doktor kontrolünde ara vermelidir. Kiraz, vişne ve limon kan sulandırdığı için 2-3 gün öncesinden itibaren yememek gerekir. Adet dönemindeki bayanlara, organ nakli yapılanlara, diyaliz hastalarına sülük konmamalıdır. Sülük terapisinin aç karna ve abdestli olarak yapılması İslam alimlerinin tavsiyesidir. Tedavi sırasındaki sülük sayısı ve seans sıklığı hastanın kan değerlerine göre ayarlanır. Sağlıkla kalın.. Emine Aydemir Kaynaklar: Tıbbî sülük tedavisi (hirudoterapi) ve Hacamat (Yrd. Doç. Dr. Memet Işık - Dr. Fatma Nihal Aksoy) Tıbbi Sülük Tedavisi: Hirudoterapi (Hüseyin Ayhan, Salih Mollahaliloğlu) Gerçek Tıp (Aidin Salih)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.