Kürşat Şahin YILDIRIMER
Köşe Yazarı
Kürşat Şahin YILDIRIMER
 

Aile düzenli olduğunda, insanoğlunun bütün sosyal ilişkileri düzenli olacaktır.(Ching)

Aile düzenli olduğunda, insanoğlunun bütün sosyal ilişkileri düzenli olacaktır.(Ching) Hepimiz zaman zaman, üzüntü veren, hoş olmayan, acı veren olaylarla karşılaşırız. Kimileri bunları doğal olarak karşılarken kimileri de bunların etkisinden kolay kurtulamaz. İnsanların problemlere yaklaşma ve çözme biçimleri genetik faktörlerle, yetiştiriliş tarzıyla ve aldıkları eğitimle yakından ilgilidir. Küçük yaşlardan itibaren problem çözme yöntemleri öğretilen, acı ve üzüntü veren olayları oldukları gibi kabul edip, bununla baş etme yöntemleri konusunda başarılı örneklerle karşılaşan bireylerin, sorun karşısında tutumları ve tepkileri daha dengeli olabilmektedir. Bazı aileler, çocuklar üzülmesin, sıkılmasın, mutsuz olmasın diye onları, acı veren yaşantılardan uzak tutmaya, cam bir fanusun içinde yaşatmaya ve yaşamları boyunca kötü bir olayla hiç karşılaşmayacaklarmış gibi davranmaya çalışır. Hayatta sanki savaş, ölüm, yoksulluk, şiddet yokmuş gibi bunları gizleme eğilimine girer. Ancak bu çocuklar, hayatın içine atıldıkları zaman sorunlarla baş edebilme becerileri yetersiz olduğu için ne yapacaklarını bilemez duruma gelir ve daha çok ruhsal problemler yaşayabilir. Bu nedenle çocuklara yaşlarına uygun bir dille, onları korkutmayacak ve kaygı düzeylerini yükseltmeyecek şekilde çeşitli bilgiler verebilir. Örneğin bir yakınını kaybetmiş çocuktan bu durum saklanmamalı, çocuğun anlayacağı bir dille ölüm gerçeği açıklanmalı, çocuğun cenaze törenlerine katılımına yanında güvendiği biriyle birlikte izin verilmelidir. Ruh sağlığı yönünden insanları normal ve anormal şeklinde kategorilere ayırmak her zaman doğru değildir. Çünkü her insan, birtakım sorunlar, kaygı ve sıkıntılar yaşadığı çeşitli yaşam olaylarıyla karşılaşır. Hepimiz psikolojik yükler taşırız. Mesele bu yükleri olabildiğince hafifletmektir. Ruh sağlığı, zamanında çözülememiş ve ertelenmiş, hoş olmayan, üzücü, rahatsız edici olayların bıraktığı izlerin bir birikimi sonucu tehdit altına girer. Ruh sağlığı birden bire bozulmaz. Yaşananların kişinin, dayanabileceğinin üstünde bir güç oluşturmasıyla başlar. Suyu yavaş yavaş bardağa boşaltırsınız, bardak alabileceği kadar suyu alır, kapasitesinin üzerinde su eklediğinizde taşmaya başlar. Aynı durum, ruh sağlığı için de geçerlidir. İnsanlar taşıyacakları yükü taşır, üzerine gelen her şey kişilerde ruh sağlığını bozucu etki yapar. Bizi rahatsız ve tedirgin eden birikimleri boşaltmak, insanı rahatlatan bir durumdur. Bu boşaltımı yapmak,zaman zaman tek başına imkansız olabilmektedir. Bu nedenle baş etmekte zorlandığımız, bizi yoran, duygu, düşünce ve yaşam olayları karşısında profesyonel yardım almak ruh sağlığını korumanın en etkili yollarından biridir. Bazen dostlarımıza, ailemize anlatamayacağımız durumlar olabilir. Böyle durumlarda kimse kötü niyetli değildir. Ancak, doğru yönlendirme ve doğru yardım alabilmek, sorunları paylaşacağımız kişilerin de doğru seçilmesine bağlıdır. Bazen üçüncü kişiler, sorunu daha derin hale getirebilmektedir. Ruh sağlığıyla ilgili önlemler ne kadar erken alınırsa, davranışların kötüye gitmesi ve ruh sağlığının bozulması da o derece önlenmiş olur. Balıkçıların hayatlarının yarısını karada geçirmesinin sebebi ağ temizlemesidir. Nereye atılırsa atılsınlar, ağ gözlerini tıkayan her türlü atık, döküntü ve balçık toplanır ve deniz yosunları ağ iplerinin her yanına dolanır. Bunlar zamanla ağı aşındırarak delikler ve sızıntıya neden olan açıklıkları oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde, çok geçmeden tüm ağ kullanılmaz hale gelir. Beyin de akson ve sinapslardan oluşmuş bir ağdır ve düşünce okyanusuna atıldıkça ne yazık ki hasar ve aşınmaya maruz kalır. Üzerini örttüğümüz her şeyin altında kalırız. Doç.Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2022 - Pazartesi

Aile düzenli olduğunda, insanoğlunun bütün sosyal ilişkileri düzenli olacaktır.(Ching)

Aile düzenli olduğunda, insanoğlunun bütün sosyal ilişkileri düzenli olacaktır.(Ching) Hepimiz zaman zaman, üzüntü veren, hoş olmayan, acı veren olaylarla karşılaşırız. Kimileri bunları doğal olarak karşılarken kimileri de bunların etkisinden kolay kurtulamaz. İnsanların problemlere yaklaşma ve çözme biçimleri genetik faktörlerle, yetiştiriliş tarzıyla ve aldıkları eğitimle yakından ilgilidir. Küçük yaşlardan itibaren problem çözme yöntemleri öğretilen, acı ve üzüntü veren olayları oldukları gibi kabul edip, bununla baş etme yöntemleri konusunda başarılı örneklerle karşılaşan bireylerin, sorun karşısında tutumları ve tepkileri daha dengeli olabilmektedir. Bazı aileler, çocuklar üzülmesin, sıkılmasın, mutsuz olmasın diye onları, acı veren yaşantılardan uzak tutmaya, cam bir fanusun içinde yaşatmaya ve yaşamları boyunca kötü bir olayla hiç karşılaşmayacaklarmış gibi davranmaya çalışır. Hayatta sanki savaş, ölüm, yoksulluk, şiddet yokmuş gibi bunları gizleme eğilimine girer. Ancak bu çocuklar, hayatın içine atıldıkları zaman sorunlarla baş edebilme becerileri yetersiz olduğu için ne yapacaklarını bilemez duruma gelir ve daha çok ruhsal problemler yaşayabilir. Bu nedenle çocuklara yaşlarına uygun bir dille, onları korkutmayacak ve kaygı düzeylerini yükseltmeyecek şekilde çeşitli bilgiler verebilir. Örneğin bir yakınını kaybetmiş çocuktan bu durum saklanmamalı, çocuğun anlayacağı bir dille ölüm gerçeği açıklanmalı, çocuğun cenaze törenlerine katılımına yanında güvendiği biriyle birlikte izin verilmelidir. Ruh sağlığı yönünden insanları normal ve anormal şeklinde kategorilere ayırmak her zaman doğru değildir. Çünkü her insan, birtakım sorunlar, kaygı ve sıkıntılar yaşadığı çeşitli yaşam olaylarıyla karşılaşır. Hepimiz psikolojik yükler taşırız. Mesele bu yükleri olabildiğince hafifletmektir. Ruh sağlığı, zamanında çözülememiş ve ertelenmiş, hoş olmayan, üzücü, rahatsız edici olayların bıraktığı izlerin bir birikimi sonucu tehdit altına girer. Ruh sağlığı birden bire bozulmaz. Yaşananların kişinin, dayanabileceğinin üstünde bir güç oluşturmasıyla başlar. Suyu yavaş yavaş bardağa boşaltırsınız, bardak alabileceği kadar suyu alır, kapasitesinin üzerinde su eklediğinizde taşmaya başlar. Aynı durum, ruh sağlığı için de geçerlidir. İnsanlar taşıyacakları yükü taşır, üzerine gelen her şey kişilerde ruh sağlığını bozucu etki yapar. Bizi rahatsız ve tedirgin eden birikimleri boşaltmak, insanı rahatlatan bir durumdur. Bu boşaltımı yapmak,zaman zaman tek başına imkansız olabilmektedir. Bu nedenle baş etmekte zorlandığımız, bizi yoran, duygu, düşünce ve yaşam olayları karşısında profesyonel yardım almak ruh sağlığını korumanın en etkili yollarından biridir. Bazen dostlarımıza, ailemize anlatamayacağımız durumlar olabilir. Böyle durumlarda kimse kötü niyetli değildir. Ancak, doğru yönlendirme ve doğru yardım alabilmek, sorunları paylaşacağımız kişilerin de doğru seçilmesine bağlıdır. Bazen üçüncü kişiler, sorunu daha derin hale getirebilmektedir. Ruh sağlığıyla ilgili önlemler ne kadar erken alınırsa, davranışların kötüye gitmesi ve ruh sağlığının bozulması da o derece önlenmiş olur. Balıkçıların hayatlarının yarısını karada geçirmesinin sebebi ağ temizlemesidir. Nereye atılırsa atılsınlar, ağ gözlerini tıkayan her türlü atık, döküntü ve balçık toplanır ve deniz yosunları ağ iplerinin her yanına dolanır. Bunlar zamanla ağı aşındırarak delikler ve sızıntıya neden olan açıklıkları oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde, çok geçmeden tüm ağ kullanılmaz hale gelir. Beyin de akson ve sinapslardan oluşmuş bir ağdır ve düşünce okyanusuna atıldıkça ne yazık ki hasar ve aşınmaya maruz kalır. Üzerini örttüğümüz her şeyin altında kalırız. Doç.Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.