Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

Dünkü Ağaç, Bugünkü Fidan -1

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;D&uuml;n, ne matemdeydi alem! Yer hazin, g&ouml;kler hazin;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sur-ı fıtrattır bug&uuml;n : Fıtrat bug&uuml;n, sahra-g&uuml;zin!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşlemiş kırlarda yer yer kudretin feyyaz eli,</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ouml;yle yapraklar ki sun&rsquo;undan; gidip bir g&ouml;rmeli.&rdquo; mısralarına bir defa daha g&ouml;z atarken, bir baharın &ccedil;ok &ouml;telerinde ihtizazlarla &uuml;rperen i&ccedil;im, ani bir bedahet hissinin ağmasına izin verince, karşımda yemyeşil giysileriyle salınan &uuml;&ccedil; salkıms&ouml;ğ&uuml;d&uuml;n davetine kulak tuttum.</span><br /> <br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Irmaktan kalkan rutubet t&uuml;lleriyle sarılıvermiş gibiydi ağa&ccedil;lar; &ldquo;&uuml;&ccedil; elif&rdquo;in beraberliği misali , sırt sırta duran kenetli yapıya koru ya da meşelik diyemezdim ama, b&uuml;t&uuml;n&uuml;n par&ccedil;adaki hasiyeti silemeyeceği hikmetiyle aynı zaviyeden bakan ruhum, belki de onları &ldquo;yegan yegan&rdquo; g&ouml;rmeyi daha &ccedil;ok seviyordu. Zihnimizden ge&ccedil;iveren;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ne ne alımlı ve &ccedil;alımlı bir ağa&ccedil;tır o&hellip;&rdquo; ifadesiyle fikri bir cenge tutulmuş iradem, ge&ccedil;miş g&uuml;nlerin bah&ccedil;elerinden birinde serpilmeye y&uuml;z tutmuş, yanında vazifelendirilmeden az &ouml;nce yer y&uuml;z&uuml;nden bir mevzi kapmış bahtiyar ellerce dikilmiş bir diğer salkıms&ouml;ğ&uuml;d&uuml; telmih etmedeydi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;10. 01. 1984- Şaphane:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu notlara başlamak, epey s&uuml;ren şahsi tecr&uuml;belerimiz arasından bitivermiş tek t&uuml;k zaman diliminin dostluğunda oldu. Ş&ouml;yle bir hesaplayınca, son iki haftadır hi&ccedil; bir d&uuml;ş&uuml;nce kırıntısı aktarmadığımı fark ediverdim .</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne ona, ne buna; sadece kendimize eseflendik. Belki de &lsquo; bir imtihan salonu&rsquo; kadar ancak değer verilmesi gerekirken, haddindan fazla eğindiğimiz d&uuml;nyalıklar bizi b&ouml;yle bir ihmale atmıştır...</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İlk satırlarıma bakma zaruretim biraz da bundan doğdu; daha &ouml;ncekilere g&ouml;z atmamın temel saiki, en başta meraktı. Kendimizi nasıl bir y&uuml;k&uuml;n altına bırakıverdiğimizi anlayarak, y&uuml;reğimizi kavuran pişmanlığın i&ccedil; &ccedil;ekişiyle dışa vurmuştuk.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Akşamın ilk saatlerinde postanede, Birecik&rsquo;e yazdırdığım telefonun bağlanmasını beklerken, memurun gazetesine ş&ouml;yle bir bakınca oradaki bir değerlendirme alakamı &ccedil;ekti . Demokratik Parti macerası ile sonraki zamanlarda asıl maksadı anlaşılabilecek bir demokratlaşma davasını g&uuml;den siyasi ekibi birbirine benzetiyordu. Hani &ccedil;ok g&uuml;zel bir deyim vardır T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;de; &ldquo;Sa&ccedil;ı nasılsa &ouml;n&uuml;ne d&uuml;şecek; ak mı, kara mı o zaman belli olur.&rdquo; ; yazarlarımız &ccedil;ok mevzuda haddinden fazla sabırsızlar gibimize gelir; tabii eğer kalemlerinin altında halkı aydınlatmanın, &lsquo;efkar-ı umumiyenin terc&uuml;manı&rsquo; gibi bir sıfatı kazanmanın dışında &ccedil;ok daha ayrı bir maksatları yoksa tabii&hellip; Eğer bir kısım temennilerini, &ldquo;fikir libası&rdquo; giydirerek halka sunma ve onları ajite etme niyetle bereli iseler, dikkate bile alınmaya değmezler sanırım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&quot;Han&ccedil;er olup maziden bağımızı kestiniz</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir kasırga oldunuz, hoyrat hoyrat estiniz.&rdquo; ( Dr. Verdi KANKILI&Ccedil;) mısralarıyla dile getirilen hakikata mahkumiyetimiz -hamdolsun-&nbsp; tırtıklanmaya başlandığına g&ouml;re, bir b&uuml;y&uuml;k ittifakın temelleri de atılıyor demektir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir yığın tenkitle bıkıp usanmadan k&uuml;&ccedil;&uuml;ltmeye &ccedil;alıştığımız kısır d&ouml;ng&uuml;l&uuml; ve kelimenin tam manasıyla &lsquo; m&uuml;rteci&rsquo; zihniyet dahi, &ouml;zlediği, varmak istediği, dayatma niyetini taşıdığı baskıcı sistemi, suret-i haktan g&ouml;r&uuml;nerek &ouml;n&uuml;m&uuml;ze altın kaplar i&ccedil;inde sunmaya devam ettiğine g&ouml;re, &lsquo;bizdenmiş&rsquo; g&ouml;r&uuml;nen ve t&uuml;rl&uuml; bahaneyi y&uuml;z&uuml;ne gererek dağınıklığımızı s&uuml;rd&uuml;rten kimselere ne oluyor ki asıl alternatifi ortaya koymada &ndash; gecikme bir yana &ndash; yayan kalıyorlar.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Adamların belki de &ouml;yle bir &lsquo;alternatif sunma&rsquo; gibi meseleleri yok da, sadece ormana dağılan avlarını tekrar bir araya Utoplamak i&ccedil;in &lsquo;yem borusu&rsquo; &ccedil;alıyorlar; bizim de &ouml;yle d&uuml;ş&uuml;nmek i&ccedil;imizden gelmiyor belki&hellip; Bir toz talaz i&ccedil;inde debelenip duruyoruz. Elin adamı kalkıp da bize ahkam kesmeye yetkili g&ouml;r&uuml;yor kendini,&nbsp; fırsatı biz tanıyoruz ona...</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Vahid-i sahih&rsquo; misali, ger&ccedil;i &ccedil;ok &ccedil;ok ayrı bir meseleye verilmiştir ama, ahalinin bu perişanlığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce, insan hatırlamadan da edemiyor.Hi&ccedil; bir m&uuml;şterek değeri bizzat kendi g&ouml;n&uuml;ll&uuml;l&uuml;ğ&uuml;yle ortadan silinivermiş insan yığınına antitez olmayıp, b&uuml;t&uuml;n havsalalardan &ccedil;ıkmış antitezleri &ccedil;&uuml;r&uuml;ten &ldquo;&uuml;st&uuml;n fikri&rdquo; nasıl anlatıp da, kabul ettireceksin; adamın anlayıp dinlemeye g&ouml;nl&uuml; olmadıktan sonra?..</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Za&rsquo;af-ı diyanet&rdquo; hastalığıyla, &lsquo;cehalet&rsquo; ve &lsquo;zekavet-i betra&rsquo;ya defalarca dikkat &ccedil;ekilmesi, hi&ccedil; bir zaman boşuna değildir herhal. İş yine &lsquo;vakt-i merhun&rsquo;u beklerken, yapılabilecek &lsquo;m&uuml;sbet&rsquo; (olması gereken, sabitleşmiş, m&uuml;stakim &ccedil;alışmalara kalıyor; gerisi laf &uuml; g&uuml;zaf. &ldquo;K&uuml;ll&uuml; elde edemeyen, c&uuml;z&rsquo;&uuml; de bırakamaz&rsquo; manasındaki kıyas, burada da ge&ccedil;erlidir.</span></p>
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2019 - Pazartesi

Dünkü Ağaç, Bugünkü Fidan -1

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;D&uuml;n, ne matemdeydi alem! Yer hazin, g&ouml;kler hazin;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sur-ı fıtrattır bug&uuml;n : Fıtrat bug&uuml;n, sahra-g&uuml;zin!</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşlemiş kırlarda yer yer kudretin feyyaz eli,</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ouml;yle yapraklar ki sun&rsquo;undan; gidip bir g&ouml;rmeli.&rdquo; mısralarına bir defa daha g&ouml;z atarken, bir baharın &ccedil;ok &ouml;telerinde ihtizazlarla &uuml;rperen i&ccedil;im, ani bir bedahet hissinin ağmasına izin verince, karşımda yemyeşil giysileriyle salınan &uuml;&ccedil; salkıms&ouml;ğ&uuml;d&uuml;n davetine kulak tuttum.</span><br /> <br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Irmaktan kalkan rutubet t&uuml;lleriyle sarılıvermiş gibiydi ağa&ccedil;lar; &ldquo;&uuml;&ccedil; elif&rdquo;in beraberliği misali , sırt sırta duran kenetli yapıya koru ya da meşelik diyemezdim ama, b&uuml;t&uuml;n&uuml;n par&ccedil;adaki hasiyeti silemeyeceği hikmetiyle aynı zaviyeden bakan ruhum, belki de onları &ldquo;yegan yegan&rdquo; g&ouml;rmeyi daha &ccedil;ok seviyordu. Zihnimizden ge&ccedil;iveren;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Ne ne alımlı ve &ccedil;alımlı bir ağa&ccedil;tır o&hellip;&rdquo; ifadesiyle fikri bir cenge tutulmuş iradem, ge&ccedil;miş g&uuml;nlerin bah&ccedil;elerinden birinde serpilmeye y&uuml;z tutmuş, yanında vazifelendirilmeden az &ouml;nce yer y&uuml;z&uuml;nden bir mevzi kapmış bahtiyar ellerce dikilmiş bir diğer salkıms&ouml;ğ&uuml;d&uuml; telmih etmedeydi.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;10. 01. 1984- Şaphane:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu notlara başlamak, epey s&uuml;ren şahsi tecr&uuml;belerimiz arasından bitivermiş tek t&uuml;k zaman diliminin dostluğunda oldu. Ş&ouml;yle bir hesaplayınca, son iki haftadır hi&ccedil; bir d&uuml;ş&uuml;nce kırıntısı aktarmadığımı fark ediverdim .</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne ona, ne buna; sadece kendimize eseflendik. Belki de &lsquo; bir imtihan salonu&rsquo; kadar ancak değer verilmesi gerekirken, haddindan fazla eğindiğimiz d&uuml;nyalıklar bizi b&ouml;yle bir ihmale atmıştır...</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İlk satırlarıma bakma zaruretim biraz da bundan doğdu; daha &ouml;ncekilere g&ouml;z atmamın temel saiki, en başta meraktı. Kendimizi nasıl bir y&uuml;k&uuml;n altına bırakıverdiğimizi anlayarak, y&uuml;reğimizi kavuran pişmanlığın i&ccedil; &ccedil;ekişiyle dışa vurmuştuk.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Akşamın ilk saatlerinde postanede, Birecik&rsquo;e yazdırdığım telefonun bağlanmasını beklerken, memurun gazetesine ş&ouml;yle bir bakınca oradaki bir değerlendirme alakamı &ccedil;ekti . Demokratik Parti macerası ile sonraki zamanlarda asıl maksadı anlaşılabilecek bir demokratlaşma davasını g&uuml;den siyasi ekibi birbirine benzetiyordu. Hani &ccedil;ok g&uuml;zel bir deyim vardır T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;de; &ldquo;Sa&ccedil;ı nasılsa &ouml;n&uuml;ne d&uuml;şecek; ak mı, kara mı o zaman belli olur.&rdquo; ; yazarlarımız &ccedil;ok mevzuda haddinden fazla sabırsızlar gibimize gelir; tabii eğer kalemlerinin altında halkı aydınlatmanın, &lsquo;efkar-ı umumiyenin terc&uuml;manı&rsquo; gibi bir sıfatı kazanmanın dışında &ccedil;ok daha ayrı bir maksatları yoksa tabii&hellip; Eğer bir kısım temennilerini, &ldquo;fikir libası&rdquo; giydirerek halka sunma ve onları ajite etme niyetle bereli iseler, dikkate bile alınmaya değmezler sanırım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&quot;Han&ccedil;er olup maziden bağımızı kestiniz</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir kasırga oldunuz, hoyrat hoyrat estiniz.&rdquo; ( Dr. Verdi KANKILI&Ccedil;) mısralarıyla dile getirilen hakikata mahkumiyetimiz -hamdolsun-&nbsp; tırtıklanmaya başlandığına g&ouml;re, bir b&uuml;y&uuml;k ittifakın temelleri de atılıyor demektir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir yığın tenkitle bıkıp usanmadan k&uuml;&ccedil;&uuml;ltmeye &ccedil;alıştığımız kısır d&ouml;ng&uuml;l&uuml; ve kelimenin tam manasıyla &lsquo; m&uuml;rteci&rsquo; zihniyet dahi, &ouml;zlediği, varmak istediği, dayatma niyetini taşıdığı baskıcı sistemi, suret-i haktan g&ouml;r&uuml;nerek &ouml;n&uuml;m&uuml;ze altın kaplar i&ccedil;inde sunmaya devam ettiğine g&ouml;re, &lsquo;bizdenmiş&rsquo; g&ouml;r&uuml;nen ve t&uuml;rl&uuml; bahaneyi y&uuml;z&uuml;ne gererek dağınıklığımızı s&uuml;rd&uuml;rten kimselere ne oluyor ki asıl alternatifi ortaya koymada &ndash; gecikme bir yana &ndash; yayan kalıyorlar.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Adamların belki de &ouml;yle bir &lsquo;alternatif sunma&rsquo; gibi meseleleri yok da, sadece ormana dağılan avlarını tekrar bir araya Utoplamak i&ccedil;in &lsquo;yem borusu&rsquo; &ccedil;alıyorlar; bizim de &ouml;yle d&uuml;ş&uuml;nmek i&ccedil;imizden gelmiyor belki&hellip; Bir toz talaz i&ccedil;inde debelenip duruyoruz. Elin adamı kalkıp da bize ahkam kesmeye yetkili g&ouml;r&uuml;yor kendini,&nbsp; fırsatı biz tanıyoruz ona...</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Vahid-i sahih&rsquo; misali, ger&ccedil;i &ccedil;ok &ccedil;ok ayrı bir meseleye verilmiştir ama, ahalinin bu perişanlığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce, insan hatırlamadan da edemiyor.Hi&ccedil; bir m&uuml;şterek değeri bizzat kendi g&ouml;n&uuml;ll&uuml;l&uuml;ğ&uuml;yle ortadan silinivermiş insan yığınına antitez olmayıp, b&uuml;t&uuml;n havsalalardan &ccedil;ıkmış antitezleri &ccedil;&uuml;r&uuml;ten &ldquo;&uuml;st&uuml;n fikri&rdquo; nasıl anlatıp da, kabul ettireceksin; adamın anlayıp dinlemeye g&ouml;nl&uuml; olmadıktan sonra?..</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Za&rsquo;af-ı diyanet&rdquo; hastalığıyla, &lsquo;cehalet&rsquo; ve &lsquo;zekavet-i betra&rsquo;ya defalarca dikkat &ccedil;ekilmesi, hi&ccedil; bir zaman boşuna değildir herhal. İş yine &lsquo;vakt-i merhun&rsquo;u beklerken, yapılabilecek &lsquo;m&uuml;sbet&rsquo; (olması gereken, sabitleşmiş, m&uuml;stakim &ccedil;alışmalara kalıyor; gerisi laf &uuml; g&uuml;zaf. &ldquo;K&uuml;ll&uuml; elde edemeyen, c&uuml;z&rsquo;&uuml; de bırakamaz&rsquo; manasındaki kıyas, burada da ge&ccedil;erlidir.</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.