Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

Düşman Kime Saldırıyorsa ( Kavala Talebi Üzerine)

İnsanlık ve İslam Alemi'nde can yakan ve “ilk olarak kalpte hissedilen darbe”ler ile (Bediüzzaman) sarsıntıya uğratıldığı bir hakikattır. Pek çok ülkede türlü ayak oyunları ile insanların irade ve huzurları ortadan kaldırıldı. Katliamlarla da karşılaşıldı. Bunlardan en yakın misal Mısır. Biraz daha uzak olanları Arakan, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan ; daha uzak olanlarıysa Kırım, Çeçenistan,Cubuti, Afganistan ve Özbekistan… Misalleri çoğaltmak mümkün. Geçen gün ilçemdeki bütün sivil toplum kuruluşlarınca yapılan basın açıklamasını takip ve müdahil olmak için Ulucamide idim. Açıklanan bildirideki dikkatimi çeken bazı ifadeleri paylaşmak istiyorum ve daha sonra bir meseleye temas etmek istiyorum. “Mısır’da halkın tercihine, iradesine yönelik darbeyi ve darbeyi (müspetçe, silah kullanmadan) protesto eden Mısır halkına karşı katliam yapan darbecileri şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bizler “Mısır’da yaşananlar bizi ilgilendirmez.” demiyor ve tüm hürriyet yanlıları ile Müslümanların dikkatini bu katliama çekmek istiyoruz. Mısır’da sadece özgürlük isteyenlerin üzerine ateş açılmıştır- hala da açılmaya devam edilmektedir. Yapılan katliam ve açılan bu ateşle sadece Mısır halkı değil insanlık da ölmüştür. Mısır’daki katliamdan en az Sisi kadar ABD , AB,nbazı İslam ülkeleri, darbe ve katliamlara yüksek ve etkili tepki vermeyen İKÖ de sorumludur. Darbeye darbe diyemeyenler ile “Ama Mursi’nin de hataları vardı.” diyen bazı dost medyanın da iştiraki vardır! Mısır’daki katliama karşı sessiz kalanlar dilsiz şeytandır. Önceki Adeviye meydanı baskınında bir oğlunu şehit veren Ebu Mervan, “ Allah’ın , zalimlerin yaptıklarından habersiz olduğunu zannetme. Allah’ın yiğit erleri vardır. Bazıları canlarını verdiler, bazısı da sıralarını bekliyor” diyerek dünyaya en güzel mesajı vermiştir……" Ayder, Bilim-der, Eğitim-Bir-Sen, Diyanet-sen, Uhuvvet-der, Vahdet vakfı olarak diyoruz ve inanıyoruz ki, Mısır’da zorbalık ve hukuksuzluk yenilecek, İslami direniş ve milli irade direnişi kazanacaktır…..” Bu son hadiselerle Mısır ve Türkiye milletleri ( Millet-i İbrahimiye…) İslam Aleminin yüz akı olmuşlardır. Bilhassa Mısır halkı “ Dahilde kılıç kullanılmaz” (Bediüzzaman) şeklinde “ Dahilde cihat ilimle olur.” İslami hükmünü formule eden Üstad’ın beyanı gibi müsbet hareket etmiş, “ Mazlumiyetle ölmeyi –zalimiyetle- zilletle yaşamaya tercih edenlerdeniz.” (Bediüzzaman) beyanına uygun davranmıştır. İhvan’ın sivil ve silahsız direnişini “menfi hareket” olarak gören dostlar hatırlamalı ki bazı darbelere karşı sivil direniş –mesela bazı mitinglerle- direnmeye Üstad’dan mehaz bulan insanlara bugün ne olmuş ki zalimle bir olma manasına gelebilecek bir tavır sergiliyorlar? Malum; İttihad ve Terakkiye şiddete muhalefet ettiği halde 1. Dünya Harbinde o muhalefetini neden terk ettiğini soranlara Bediüzzaman Said Nursi “Düşmanın onlara şiddet-i hücumundan.” diye karşılık vermiştir. Enver Paşa ile Venizelos’un ikisine de aynı “eleştiriyi” yapmanın “sefillik-alçaklık” olduğunu diyen de Nur Üstad değil midir? Mehmet Nuri BİNGÖL
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2021 - Cumartesi

Düşman Kime Saldırıyorsa ( Kavala Talebi Üzerine)

İnsanlık ve İslam Alemi'nde can yakan ve “ilk olarak kalpte hissedilen darbe”ler ile (Bediüzzaman) sarsıntıya uğratıldığı bir hakikattır. Pek çok ülkede türlü ayak oyunları ile insanların irade ve huzurları ortadan kaldırıldı. Katliamlarla da karşılaşıldı. Bunlardan en yakın misal Mısır. Biraz daha uzak olanları Arakan, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan ; daha uzak olanlarıysa Kırım, Çeçenistan,Cubuti, Afganistan ve Özbekistan… Misalleri çoğaltmak mümkün. Geçen gün ilçemdeki bütün sivil toplum kuruluşlarınca yapılan basın açıklamasını takip ve müdahil olmak için Ulucamide idim. Açıklanan bildirideki dikkatimi çeken bazı ifadeleri paylaşmak istiyorum ve daha sonra bir meseleye temas etmek istiyorum. “Mısır’da halkın tercihine, iradesine yönelik darbeyi ve darbeyi (müspetçe, silah kullanmadan) protesto eden Mısır halkına karşı katliam yapan darbecileri şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bizler “Mısır’da yaşananlar bizi ilgilendirmez.” demiyor ve tüm hürriyet yanlıları ile Müslümanların dikkatini bu katliama çekmek istiyoruz. Mısır’da sadece özgürlük isteyenlerin üzerine ateş açılmıştır- hala da açılmaya devam edilmektedir. Yapılan katliam ve açılan bu ateşle sadece Mısır halkı değil insanlık da ölmüştür. Mısır’daki katliamdan en az Sisi kadar ABD , AB,nbazı İslam ülkeleri, darbe ve katliamlara yüksek ve etkili tepki vermeyen İKÖ de sorumludur. Darbeye darbe diyemeyenler ile “Ama Mursi’nin de hataları vardı.” diyen bazı dost medyanın da iştiraki vardır! Mısır’daki katliama karşı sessiz kalanlar dilsiz şeytandır. Önceki Adeviye meydanı baskınında bir oğlunu şehit veren Ebu Mervan, “ Allah’ın , zalimlerin yaptıklarından habersiz olduğunu zannetme. Allah’ın yiğit erleri vardır. Bazıları canlarını verdiler, bazısı da sıralarını bekliyor” diyerek dünyaya en güzel mesajı vermiştir……" Ayder, Bilim-der, Eğitim-Bir-Sen, Diyanet-sen, Uhuvvet-der, Vahdet vakfı olarak diyoruz ve inanıyoruz ki, Mısır’da zorbalık ve hukuksuzluk yenilecek, İslami direniş ve milli irade direnişi kazanacaktır…..” Bu son hadiselerle Mısır ve Türkiye milletleri ( Millet-i İbrahimiye…) İslam Aleminin yüz akı olmuşlardır. Bilhassa Mısır halkı “ Dahilde kılıç kullanılmaz” (Bediüzzaman) şeklinde “ Dahilde cihat ilimle olur.” İslami hükmünü formule eden Üstad’ın beyanı gibi müsbet hareket etmiş, “ Mazlumiyetle ölmeyi –zalimiyetle- zilletle yaşamaya tercih edenlerdeniz.” (Bediüzzaman) beyanına uygun davranmıştır. İhvan’ın sivil ve silahsız direnişini “menfi hareket” olarak gören dostlar hatırlamalı ki bazı darbelere karşı sivil direniş –mesela bazı mitinglerle- direnmeye Üstad’dan mehaz bulan insanlara bugün ne olmuş ki zalimle bir olma manasına gelebilecek bir tavır sergiliyorlar? Malum; İttihad ve Terakkiye şiddete muhalefet ettiği halde 1. Dünya Harbinde o muhalefetini neden terk ettiğini soranlara Bediüzzaman Said Nursi “Düşmanın onlara şiddet-i hücumundan.” diye karşılık vermiştir. Enver Paşa ile Venizelos’un ikisine de aynı “eleştiriyi” yapmanın “sefillik-alçaklık” olduğunu diyen de Nur Üstad değil midir? Mehmet Nuri BİNGÖL
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.