Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

HAVANDA SU DÖVENLER... ŞİMDİKİLER GİBİ!

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Gına geldi&nbsp; bu boğuşmadan. Ya biz, ya onlar; bir &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; şık kalmadı. Her iki şıkkın ne getirip ne g&ouml;t&uuml;receğini hesaplayıp, adımlarınızı &ouml;ylece atmalısınız bundan b&ouml;yle. Kafkasya &ccedil;apında elli bini bulmayan milis kuvvetinin &ouml;n&uuml;ndeki bu duraklama, kepazelikten de &ouml;te bir şey. Otuz yıldan beri bir adım ileri, beş adım geri gidiyoruz. &Ccedil;ıldırasım geliyor.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">T&uuml;mgeneral Velyaminof &ccedil;ok zaman asık y&uuml;z&uuml;ne zoraki bir tebess&uuml;m &ccedil;izerek:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Buraya atanmamızın sebebi de bu değil mi komutanım?&rdquo; dedi. &ldquo; Sizin gibi bir kurmayı karşılarında g&ouml;rmediklerinden her ge&ccedil;en g&uuml;n daha da şımardı bu dağlılar. Ordumuzun ana g&ouml;vdesinin Terek&rsquo;in gerisine, hatta Sohumkale&rsquo;ye &ccedil;ekildiğini iyi ki Petersburg&rsquo;a rapor etmedik. Yoksa...&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sohumkale&rsquo;nin &Ccedil;ar ordusunca ele ge&ccedil;irilmeden &ouml;nceki emiri ve &Ccedil;arlık Rusyası ile birlikte &ccedil;alışmaktan başka yol g&ouml;remeyen Alişan Han kaşlarını celalle yıktı:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu &lsquo;yoksa&rsquo; lafı bizimle mi ilgilidir kumandan?&rdquo; diye atıldı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Velyaminof, General Rozen&rsquo;in m&acirc;nası pek de anlaşılmayan g&ouml;z işaretiyle, tarziye verir gibi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Ne haddime.&rdquo; dedi. &ldquo;Yoksa &Ccedil;ar Hazretleri kalpten giderdi de, bir de &ccedil;arlık se&ccedil;imi i&ccedil;in saray entrikalarıyla uğraşmak zorunda kalırdık.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sohumkale Valisinin makam odası binanın ikinci katındaydı ve pencereleri hem kuzeye, hem batıya bakıyordu. Binanın k&ouml;şesine d&uuml;ş&uuml;yordu oda.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehir, Terek&rsquo;e yaslanıp kendisiyle aynı adı taşıyan bir yaylanın kıyısında kurulmuştu. H&uuml;rriyet r&uuml;zg&acirc;rları esen &uuml;lkenin &ccedil;eşitli b&ouml;lgelerinden gelen yolları birbirine bağlıyordu. Hem orayı elinde tutan ordu i&ccedil;in, hem de kendi değerlerine g&ouml;re yaşamak i&ccedil;in harekete ge&ccedil;en Abaz, &Ccedil;e&ccedil;en, Adige ve Dağıstan kuvvetlerince m&uuml;him g&ouml;r&uuml;lmesinin sebebi, yukarıdan bakılınca daha&nbsp; iyi anlaşılıyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ccedil;evresinin &Ccedil;ar ordusunca &ldquo;temiz&rdquo; diye sıfatlandırılması, b&ouml;lgenin ikinci Ahulgoh&rsquo;u olmaya adaylığındandı. Hem General, hem T&uuml;mgeneral, hem emir subayları, hem Alişan Han bilhassa Ahulgoh&rsquo;ta &uuml;slenmiş İmam Muhammed&rsquo;in savaş makinası m&uuml;cahitlerini ta buraya sevkedip, kuvvetini sağa sola dağıtacak kadar izan fukarası olmadığını biliyorlardı ama bir &ldquo;yalnız kurt&rdquo;un bir avu&ccedil; cengaverle Sohumkale&rsquo;ye sızıp...</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Aman, Tanrı korusun...&rdquo; dedi Binbaşı Sergevi&ccedil;.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu sesli d&uuml;ş&uuml;nmenin, &Ccedil;ar&rsquo;ın &ouml;l&uuml;m ihtimali i&ccedil;in yapıldığını zanneden Velyaminov, bir taburu teslim ettiği Binbaşı Sergevi&ccedil;&rsquo;e, sicilinde yazılanları hatırlayınca memnunca g&uuml;l&uuml;mseyerek baktı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Yolculuğun nasıl ge&ccedil;ti?&rdquo; dedi. &ldquo; Bir Dağlı kolunu p&uuml;sk&uuml;rtm&uuml;şs&uuml;n...&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Binbaşı Sergeyive&ccedil; ger&ccedil;eği s&ouml;yleyip s&ouml;ylememede teredd&uuml;tl&uuml; durdu. Aslında p&uuml;sk&uuml;rtme filan yoktu. Dağlılar bilinmez bir sebepten geri &ccedil;ekilmiş, sağına d&uuml;şen&nbsp; &ccedil;am ormanında kaybolmuşlardı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehrin emniyet ve kolluk işleriyle vazifeli Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;&rsquo;in, huzursuzluk &ccedil;&ouml;llerindeymiş gibi i&ccedil; sıkıntısı iklim ve mevsimden değildi. Emredilen hedeften fersah fersah uzak oluşlarındandı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;, asabi bir şekilde avurtlarını kemirerek ruh h&acirc;lini ele verirken, Sohumkale Garnizon Komutanı Albay Krikov, tam tersine pek sakindi; anlatılanları k&acirc;le almaz bir tavırla dinliyordu. Ayak ayak &uuml;st&uuml;ne atmış, esneyip duruyor; bıkkın alın &ccedil;izgileri altındaki &ouml;lg&uuml;n g&ouml;zlerini i&ccedil;erdekilerin t&uuml;m&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinde&nbsp; dolaştırarak durumu kavramak istiyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">General Rozen tarafından bal gibi makam r&uuml;şveti olarak tayin edilen Vali Beslan Bek&rsquo;in hastalığını bah&acirc;ne ederek toplantıya katılmamasının aslında mesuliyetten ka&ccedil;ış olduğunu, hepsi gibi General Rozen de biliyordu ama &ldquo;adamın&rdquo; mazeretine itiraz edecek h&acirc;li yoktu şimdilik.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Şimdilik, bu bilmediğimiz topraklardaki harekat i&ccedil;in muhtacız onlara...&rdquo; dedi i&ccedil;inden. &ldquo; Biraz daha dayanacağız adamlara.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Oda kapısına yakın peykeye kurulmuş Alişan Han&rsquo;la Savsur Bek&rsquo;in yerli kıyafetleri, hem General&rsquo;i, hem de Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;&rsquo;i iğrendirse bile, buna dayanmaları gerektiğini iyi biliyorlardı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buraya d&uuml;şmanı yok etmeye gelmişlerdi; onu bunu dışlayarak kendilerine direnen kuvvetlere Emir Savsur&rsquo;u katmaya değil. Kendisi tersini d&uuml;ş&uuml;nse de &uuml;stlerinden gelen ve onlara ihtiya&ccedil;larını vurgulayan talimatları yok sayamazdı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Anladığınızı umarım,&rdquo; diyen ses ona aitti ve tiz titreşimlerle bezenmişti.&nbsp; Odadaki, &ccedil;aresizliğin itirafı olan sessizliği yine kendisinin bozması, i&ccedil;erdekilerin yine de bocaladıklarını anlatıyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Odadakilerin y&uuml;z hatlarına tek tek baktıktan sonra ekledi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Zaten anlamak zorundasınız da. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; şu an bulunduğunuz t&uuml;m mevkileri bize bor&ccedil;lusunuz; ayrıcalıklı hayat tarzınızı da... Herhal yaşama şeklinizin tam tersine d&ouml;nmesini istemezsiniz.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml;n burasında duraladı; başını, pencere &ouml;n&uuml;nde oturup kendini dinliyor g&ouml;r&uuml;nen Alişan Bek&rsquo;den yana &ccedil;evirdi, kaldığı yerden devam etti:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu anlattıklarımı, Alişan Han&rsquo;ın valiye duyuracağından kuşkum yok.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml;n burasında m&acirc;nalı bir g&uuml;l&uuml;ş durdurdu onu, postasından p&uuml;ro istedi. Yakıp bir nefes &ccedil;ekip havaya &uuml;fledi.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Buradan &ccedil;ıkınca,&rdquo;dedi bıyık altı g&uuml;l&uuml;ş&uuml;n&uuml; s&uuml;rd&uuml;rerek; &ldquo;Savsur Bek&rsquo;e ge&ccedil;miş olsuna gidersin belki. Burada hem kendi adına, hem de onun n&acirc;mına bulunuyorsun. Dediklerimi ona da duyurursun.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son s&ouml;zler, kır sa&ccedil;larına rağmen sakalsız bıyıksız simasını daha beter g&ouml;lgeledi Alişan Han&rsquo;in; kaşlarını &ccedil;atıp zemindeki koyu sarı desenli halıyı inceleyerek duymazdan geldi &ouml;nce, ama b&ouml;ylesi bir davranışın adamı kuşkulandıracağını hesaplayıp kendini toparladı. Nefeslendikten sonra, kısık sesiyle&nbsp; s&ouml;ylenirmiş gibi karşılık vermeyi&nbsp; zaruret&nbsp; bildi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Emirlerinizi&nbsp; Rus&ccedil;a bilen bir &ccedil;ocuk bile anında anlardı sayın kumandan,&rdquo; dedi; &ldquo; h&acirc;limizi &ouml;yle bir tasvir ettiniz ki mest oldum. Yalnız tasvir ettiniz, yalnız korkuttunuz, yalnız vaziyetimizin perişanlığını ilan ettiniz; bunca moral bozukluğu yetmiyormuş gibi, bir de bunları yaptınız bize; beklenmez bir &uuml;slup.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml; yarım bırakarak T&uuml;mgeneral Velyaminov&rsquo;un sorgular y&uuml;z ifadesine dikkat etti, belli bir h&uuml;km varmak istiyordu:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Yanlış anlayıp &icirc;tiraz ediyorum sanmayın beni,&rdquo; diye de yarım bıraktığı konuşmasını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;; &ldquo;&ccedil;&uuml;nk&uuml; buna gereğin kalmayacağı g&uuml;nlerin &ccedil;ok yakında olduğunuğunu hissediyorum. Ama sadece dağlıların ısrarcı mukavemetleri epey d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;rtt&uuml; beni.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alişan Han, Vali Beslan Bek&rsquo;in makam odasının alt kısmına d&uuml;şen koltuklarına iğreti oturmuş, konuşulanları sanki anlarmış gibi bakan kabile hanlarının en yaşlısına d&uuml;ş&uuml;nceli g&ouml;z attı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Ne konuşur bunlar? Vaadettikleri gibi asileri tepeleyip bize bağımsız bir yurt vereceklerse, ne bu telaş?&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alişan Han bilmiyordu ki &ldquo;her devir&rdquo;de hakim g&uuml;&ccedil;ler bir şeyler vaadederdi galibiyete kadar, sonra da hatırlarında kalan sadece kendi hedefleri olurdu. &ldquo;Tarihin tekerr&uuml;r&uuml; ne de acıydı! ( ...... Konan Kartal &ccedil;alışmadan...)</span></p> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L&nbsp;</div> <div>&nbsp;</div> <div class="yj6qo" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div class="adL" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2020 - Çarşamba

HAVANDA SU DÖVENLER... ŞİMDİKİLER GİBİ!

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Gına geldi&nbsp; bu boğuşmadan. Ya biz, ya onlar; bir &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; şık kalmadı. Her iki şıkkın ne getirip ne g&ouml;t&uuml;receğini hesaplayıp, adımlarınızı &ouml;ylece atmalısınız bundan b&ouml;yle. Kafkasya &ccedil;apında elli bini bulmayan milis kuvvetinin &ouml;n&uuml;ndeki bu duraklama, kepazelikten de &ouml;te bir şey. Otuz yıldan beri bir adım ileri, beş adım geri gidiyoruz. &Ccedil;ıldırasım geliyor.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">T&uuml;mgeneral Velyaminof &ccedil;ok zaman asık y&uuml;z&uuml;ne zoraki bir tebess&uuml;m &ccedil;izerek:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Buraya atanmamızın sebebi de bu değil mi komutanım?&rdquo; dedi. &ldquo; Sizin gibi bir kurmayı karşılarında g&ouml;rmediklerinden her ge&ccedil;en g&uuml;n daha da şımardı bu dağlılar. Ordumuzun ana g&ouml;vdesinin Terek&rsquo;in gerisine, hatta Sohumkale&rsquo;ye &ccedil;ekildiğini iyi ki Petersburg&rsquo;a rapor etmedik. Yoksa...&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sohumkale&rsquo;nin &Ccedil;ar ordusunca ele ge&ccedil;irilmeden &ouml;nceki emiri ve &Ccedil;arlık Rusyası ile birlikte &ccedil;alışmaktan başka yol g&ouml;remeyen Alişan Han kaşlarını celalle yıktı:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu &lsquo;yoksa&rsquo; lafı bizimle mi ilgilidir kumandan?&rdquo; diye atıldı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Velyaminof, General Rozen&rsquo;in m&acirc;nası pek de anlaşılmayan g&ouml;z işaretiyle, tarziye verir gibi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Ne haddime.&rdquo; dedi. &ldquo;Yoksa &Ccedil;ar Hazretleri kalpten giderdi de, bir de &ccedil;arlık se&ccedil;imi i&ccedil;in saray entrikalarıyla uğraşmak zorunda kalırdık.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sohumkale Valisinin makam odası binanın ikinci katındaydı ve pencereleri hem kuzeye, hem batıya bakıyordu. Binanın k&ouml;şesine d&uuml;ş&uuml;yordu oda.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehir, Terek&rsquo;e yaslanıp kendisiyle aynı adı taşıyan bir yaylanın kıyısında kurulmuştu. H&uuml;rriyet r&uuml;zg&acirc;rları esen &uuml;lkenin &ccedil;eşitli b&ouml;lgelerinden gelen yolları birbirine bağlıyordu. Hem orayı elinde tutan ordu i&ccedil;in, hem de kendi değerlerine g&ouml;re yaşamak i&ccedil;in harekete ge&ccedil;en Abaz, &Ccedil;e&ccedil;en, Adige ve Dağıstan kuvvetlerince m&uuml;him g&ouml;r&uuml;lmesinin sebebi, yukarıdan bakılınca daha&nbsp; iyi anlaşılıyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ccedil;evresinin &Ccedil;ar ordusunca &ldquo;temiz&rdquo; diye sıfatlandırılması, b&ouml;lgenin ikinci Ahulgoh&rsquo;u olmaya adaylığındandı. Hem General, hem T&uuml;mgeneral, hem emir subayları, hem Alişan Han bilhassa Ahulgoh&rsquo;ta &uuml;slenmiş İmam Muhammed&rsquo;in savaş makinası m&uuml;cahitlerini ta buraya sevkedip, kuvvetini sağa sola dağıtacak kadar izan fukarası olmadığını biliyorlardı ama bir &ldquo;yalnız kurt&rdquo;un bir avu&ccedil; cengaverle Sohumkale&rsquo;ye sızıp...</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Aman, Tanrı korusun...&rdquo; dedi Binbaşı Sergevi&ccedil;.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu sesli d&uuml;ş&uuml;nmenin, &Ccedil;ar&rsquo;ın &ouml;l&uuml;m ihtimali i&ccedil;in yapıldığını zanneden Velyaminov, bir taburu teslim ettiği Binbaşı Sergevi&ccedil;&rsquo;e, sicilinde yazılanları hatırlayınca memnunca g&uuml;l&uuml;mseyerek baktı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Yolculuğun nasıl ge&ccedil;ti?&rdquo; dedi. &ldquo; Bir Dağlı kolunu p&uuml;sk&uuml;rtm&uuml;şs&uuml;n...&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Binbaşı Sergeyive&ccedil; ger&ccedil;eği s&ouml;yleyip s&ouml;ylememede teredd&uuml;tl&uuml; durdu. Aslında p&uuml;sk&uuml;rtme filan yoktu. Dağlılar bilinmez bir sebepten geri &ccedil;ekilmiş, sağına d&uuml;şen&nbsp; &ccedil;am ormanında kaybolmuşlardı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şehrin emniyet ve kolluk işleriyle vazifeli Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;&rsquo;in, huzursuzluk &ccedil;&ouml;llerindeymiş gibi i&ccedil; sıkıntısı iklim ve mevsimden değildi. Emredilen hedeften fersah fersah uzak oluşlarındandı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;, asabi bir şekilde avurtlarını kemirerek ruh h&acirc;lini ele verirken, Sohumkale Garnizon Komutanı Albay Krikov, tam tersine pek sakindi; anlatılanları k&acirc;le almaz bir tavırla dinliyordu. Ayak ayak &uuml;st&uuml;ne atmış, esneyip duruyor; bıkkın alın &ccedil;izgileri altındaki &ouml;lg&uuml;n g&ouml;zlerini i&ccedil;erdekilerin t&uuml;m&uuml;n&uuml;n &uuml;zerinde&nbsp; dolaştırarak durumu kavramak istiyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">General Rozen tarafından bal gibi makam r&uuml;şveti olarak tayin edilen Vali Beslan Bek&rsquo;in hastalığını bah&acirc;ne ederek toplantıya katılmamasının aslında mesuliyetten ka&ccedil;ış olduğunu, hepsi gibi General Rozen de biliyordu ama &ldquo;adamın&rdquo; mazeretine itiraz edecek h&acirc;li yoktu şimdilik.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Şimdilik, bu bilmediğimiz topraklardaki harekat i&ccedil;in muhtacız onlara...&rdquo; dedi i&ccedil;inden. &ldquo; Biraz daha dayanacağız adamlara.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Oda kapısına yakın peykeye kurulmuş Alişan Han&rsquo;la Savsur Bek&rsquo;in yerli kıyafetleri, hem General&rsquo;i, hem de Y&uuml;zbaşı Pavlovi&ccedil;&rsquo;i iğrendirse bile, buna dayanmaları gerektiğini iyi biliyorlardı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buraya d&uuml;şmanı yok etmeye gelmişlerdi; onu bunu dışlayarak kendilerine direnen kuvvetlere Emir Savsur&rsquo;u katmaya değil. Kendisi tersini d&uuml;ş&uuml;nse de &uuml;stlerinden gelen ve onlara ihtiya&ccedil;larını vurgulayan talimatları yok sayamazdı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Anladığınızı umarım,&rdquo; diyen ses ona aitti ve tiz titreşimlerle bezenmişti.&nbsp; Odadaki, &ccedil;aresizliğin itirafı olan sessizliği yine kendisinin bozması, i&ccedil;erdekilerin yine de bocaladıklarını anlatıyordu.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Odadakilerin y&uuml;z hatlarına tek tek baktıktan sonra ekledi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Zaten anlamak zorundasınız da. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; şu an bulunduğunuz t&uuml;m mevkileri bize bor&ccedil;lusunuz; ayrıcalıklı hayat tarzınızı da... Herhal yaşama şeklinizin tam tersine d&ouml;nmesini istemezsiniz.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml;n burasında duraladı; başını, pencere &ouml;n&uuml;nde oturup kendini dinliyor g&ouml;r&uuml;nen Alişan Bek&rsquo;den yana &ccedil;evirdi, kaldığı yerden devam etti:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bu anlattıklarımı, Alişan Han&rsquo;ın valiye duyuracağından kuşkum yok.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml;n burasında m&acirc;nalı bir g&uuml;l&uuml;ş durdurdu onu, postasından p&uuml;ro istedi. Yakıp bir nefes &ccedil;ekip havaya &uuml;fledi.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Buradan &ccedil;ıkınca,&rdquo;dedi bıyık altı g&uuml;l&uuml;ş&uuml;n&uuml; s&uuml;rd&uuml;rerek; &ldquo;Savsur Bek&rsquo;e ge&ccedil;miş olsuna gidersin belki. Burada hem kendi adına, hem de onun n&acirc;mına bulunuyorsun. Dediklerimi ona da duyurursun.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son s&ouml;zler, kır sa&ccedil;larına rağmen sakalsız bıyıksız simasını daha beter g&ouml;lgeledi Alişan Han&rsquo;in; kaşlarını &ccedil;atıp zemindeki koyu sarı desenli halıyı inceleyerek duymazdan geldi &ouml;nce, ama b&ouml;ylesi bir davranışın adamı kuşkulandıracağını hesaplayıp kendini toparladı. Nefeslendikten sonra, kısık sesiyle&nbsp; s&ouml;ylenirmiş gibi karşılık vermeyi&nbsp; zaruret&nbsp; bildi:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Emirlerinizi&nbsp; Rus&ccedil;a bilen bir &ccedil;ocuk bile anında anlardı sayın kumandan,&rdquo; dedi; &ldquo; h&acirc;limizi &ouml;yle bir tasvir ettiniz ki mest oldum. Yalnız tasvir ettiniz, yalnız korkuttunuz, yalnız vaziyetimizin perişanlığını ilan ettiniz; bunca moral bozukluğu yetmiyormuş gibi, bir de bunları yaptınız bize; beklenmez bir &uuml;slup.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">S&ouml;z&uuml;n&uuml; yarım bırakarak T&uuml;mgeneral Velyaminov&rsquo;un sorgular y&uuml;z ifadesine dikkat etti, belli bir h&uuml;km varmak istiyordu:</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Yanlış anlayıp &icirc;tiraz ediyorum sanmayın beni,&rdquo; diye de yarım bıraktığı konuşmasını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;; &ldquo;&ccedil;&uuml;nk&uuml; buna gereğin kalmayacağı g&uuml;nlerin &ccedil;ok yakında olduğunuğunu hissediyorum. Ama sadece dağlıların ısrarcı mukavemetleri epey d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;rtt&uuml; beni.&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alişan Han, Vali Beslan Bek&rsquo;in makam odasının alt kısmına d&uuml;şen koltuklarına iğreti oturmuş, konuşulanları sanki anlarmış gibi bakan kabile hanlarının en yaşlısına d&uuml;ş&uuml;nceli g&ouml;z attı.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo; Ne konuşur bunlar? Vaadettikleri gibi asileri tepeleyip bize bağımsız bir yurt vereceklerse, ne bu telaş?&rdquo;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Alişan Han bilmiyordu ki &ldquo;her devir&rdquo;de hakim g&uuml;&ccedil;ler bir şeyler vaadederdi galibiyete kadar, sonra da hatırlarında kalan sadece kendi hedefleri olurdu. &ldquo;Tarihin tekerr&uuml;r&uuml; ne de acıydı! ( ...... Konan Kartal &ccedil;alışmadan...)</span></p> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L&nbsp;</div> <div>&nbsp;</div> <div class="yj6qo" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div class="adL" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.