Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

SURİYE yahut "DİYAR-I ŞAM"

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Suriye m&uuml;ltecisi kardeşimizi tanıyalı epey oldu. Adı Mahmud&rsquo;du.&nbsp; &Uuml;&ccedil; oğlunu Şam&rsquo;ın bir banliyosundaki camide namaz kılarken, bombardımanda şehid vermiş, kendisi de &ldquo;ş&uuml;heda babası&rdquo; olma saadetine ermişti. O,&nbsp; can yakan bu&nbsp; &ldquo;zahiri firak&rdquo; hadisesi karşısında&nbsp; &rdquo; İnna Lillah ve inna ileyhi raci&rsquo;un&rdquo; diyordu.<br /> <br /> Metindi ama bizim g&ouml;zlerimiz bulutlanmıştı; ge&ccedil;en Ramazan oru&ccedil;lu iken Fırat Nehri&rsquo;nde boğularak şehit d&uuml;şen oğlunu hatırlayan&nbsp; camii imamı İbrahim Bey de sesizdi.<br /> <br /> İkindi namazından &ccedil;ıkmış Kur&rsquo;an tefsiri dinlemek &ndash; talebe-i ulum sıfatına sahip olma bir yana, onları sevme şerefine nail olmak- &uuml;zere imam odasına ge&ccedil;miştik.<br /> <br /> İlk başta birine iş bulunduğu şeklinde havadis konuşuldu, ardından da o geldi mihmandarı olan tecr&uuml;beli m&uuml;lteciyle,&nbsp; İ&ccedil;eriye&nbsp; utana sıkıla değil,&nbsp; &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; bir ş&uuml;kran hissiyle girdi.<br /> <br /> Hemen kapının yanına &ccedil;&ouml;kmek istedi selam verdikten sonra. Arabi lisanı iyi bilen imam dostum İbrahim Bey ısrar edip onu i&ccedil;eriye &ccedil;ağırdı, ardından da biz işaretle yukarıya buyur ettik; yanımdaki boş yeri işaretledim ona . Bizi Arabi lisandan ve Osmanlıca&rsquo;dan uzak tutan zihniyete iğbirarım daha bir b&uuml;y&uuml;d&uuml;.<br /> <br /> İ&ccedil;eriye ondan sonra girdiler. Biri başından yaralıydı ve&nbsp; sekiz yaşındaydı. B&uuml;y&uuml;ğ&uuml; on yaşında var ya da yoktu. Verilen bilgiye g&ouml;re,&nbsp; sınıra ulaşmaya &ccedil;alışırken yaralanmıştı &ccedil;ocuk. İsimlerini sormak istedim ama zemin m&uuml;sait değildi.<br /> <br /> Mahmud&rsquo;un, evladının şehadet haberiyle okuduğu bir ayet daha vardı. Fecr suresinin 27. Ayeti. &ldquo;Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak d&ouml;n.&rdquo;<br /> <br /> Bununla,&nbsp;&nbsp; Rabb-I Rahim&rsquo;in razı olacağı fiilleri işlemekten ve sabırdan başka bir vazifemizin olmadığını murad etmişti, belli&hellip; Eve d&ouml;n&uuml;p de&nbsp; surenin mealini tamamen okuyunca, tarihteki zalim ve uluhiyet dava edenlerin başına gelen musibetleri hatırlattığını da anlayarak inşirah bulmuştum.&nbsp; &ldquo;Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem&rdquo; hitabı da bu manaya&nbsp; bakmıyor muydu hani?<br /> <br /> Hem Mahmud&rsquo;u, hem&nbsp;&nbsp; &ccedil;ocuklarını seyrederken hatırlayıp&nbsp; &uuml;mitle doldum:<br /> <br /> &ldquo; Eskiden beri I&rsquo;la-yı kelimetullah ve beka-yı istiklaliyet-I İslam i&ccedil;in; farz-I kifaye-I cihadı deruhte ile kendini yek-v&uuml;cud olan alem-I İslam&rsquo;a fedaya vazifedar ve HİLAFETE BAYRAKDAR olan bu devlet-I İslamiye&rsquo;nin felaketi, alem-I İslam&rsquo;ın saadet ve h&uuml;rriyet-I m&uuml;stakbelesiyle telafi edilecektir.&rdquo;&nbsp; (Asar-I Bediiyye, Envar Neşriyat, Hakikat &Ccedil;ekirdekleri, s.659)<br /> <br /> Aynen b&ouml;yleydi. Yaklaşık 1000 yıldan beri Allah ismi Celilini &ndash; ve alametlerini-&nbsp; cihanda en y&uuml;kseğe &ccedil;ıkarmaya ve İslam aleminin istiklalinin devamlı olması i&ccedil;in farz-I kifaye olan cihad vazifesini &uuml;stlenen ve&nbsp; &ndash; her t&uuml;rl&uuml; etnik unsuruyla birlikte- İslam aleminin İTTİHADına feda etmekle vazifeli olan ve halifelik sancağını y&uuml;kseltmek misyonunu &uuml;stlenmiş bu İslam devletinin felaketi, İslam Aleminin gelecekteki saadet ve h&uuml;rriyetiyle telafi edilecekti elbet; bunu &ldquo; Muhbir-i Sadık&rdquo;ın (asm)&nbsp; ihbari hadislerine dayanarak s&ouml;yleyen ehl-I idarenin&nbsp; &ldquo; Bitlisli Said&rdquo; dediği &Uuml;stad&nbsp; ne haklıdır!<br /> <br /> Ger&ccedil;i buradaki &ldquo;devlet-I İslamiye&rdquo;den kasıt Osmanlı Cihan Devleti&rsquo;dir. Tamamıyla olmasa da&nbsp; &ldquo;ekseriyet&rdquo;le İslami esaslara bina edilmiş bir devlet sistemine sahipti Osmanlı.<br /> <br /> Nur &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman Hazretleri Eskişehir M&uuml;dafaalarından birinde ve başka m&uuml;dafaalarında&nbsp; T&uuml;rkiye Cumhuriyeti i&ccedil;in de &ldquo;h&uuml;k&uuml;met-I İslamiye&rdquo; tabirini kullanır. Demek ki &ndash; m&uuml;&ccedil;tehidlerin ekseriyetince de kabul edildiği gibi- &ldquo;İslam Devleti&rdquo;nin &ndash;ya da Dar-&uuml;l İslam&rsquo;ın- diğer tarifi;&nbsp; &uuml;zerindekilerin&nbsp; ekseriyeti M&uuml;sl&uuml;man olan &uuml;lke demektir.<br /> <br /> Bu temel &ouml;l&ccedil;&uuml;ye g&ouml;re Suriye yaklaşık&nbsp; 40 yıldan beri&nbsp;&nbsp; &ldquo;Ladini&rdquo; Baas rejimi altında olmasına rağmen, yine de &ndash; ekseriyet ehli s&uuml;nnet olmasından- &ldquo;h&uuml;kumet-I İslamiye&rdquo;dir ve buradaki m&uuml;jde sadece Suriye i&ccedil;in değil, Filistin, Cubuti, Afganistan, &Ouml;zbekistan, &Ccedil;e&ccedil;enistan vb. &Uuml;lkeler i&ccedil;in de caridir.<br /> <br /> Bakara-154&nbsp; ayetini tefsir eden &Uuml;stad&rsquo;ın ifadelerini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce de kalbimin sızısından bile eser kalmadı:<br /> <br /> &ldquo;Şehid kendini hayy bilir. Feda ettiği hayatı, sekeratı tatmadığından gayr-I m&uuml;nkatı&rsquo; ve baki g&ouml;r&uuml;yor. Yalnız daha nezih olarak buluyor. Başka meyyite nisbeti şuna benzer ki: İki adam r&uuml;&rsquo;yada lezaizin enva&rsquo;ına cami&rsquo; bir bah&ccedil;ede geziyorlar. Biri r&uuml;yada olduğunu bilir, ehemmiyet vermez. Diğeri ise yakaza bilir, hakiki m&uuml;telezziz olur.&rdquo; ( Age. S. 132)<br /> <br /> Bazı dost ve medya mensuplarının dolaylı olarak birtakım&nbsp; &uuml;lkelerin &ndash;kifayetsiz şekilde- muhalif ve m&uuml;cahit g&uuml;&ccedil;lere desteklerini kerih, kabul edilemez g&ouml;rmelerine de &Uuml;stad&rsquo;ın şu beyanları ile g&uuml;lmeden edemedim:<br /> <br /> &ldquo;- Gavurlardaki iki cereyanları nasıl g&ouml;r&uuml;yorsun?<br /> &ndash; Şimdilik biri necis, biri encestir. Tahir-i mutlak yalnız desati-i İslamiyettir. &Ouml;yle ise iki cereyana da lanet. Evet,&nbsp; lakin bize bulaşmış olan encesin temizliği hesabına onun izalesine &ccedil;alışan necise necis demekle, onu da kendimize sı&ccedil;ratmak maslahat olmasa gerektir. Mesela bir hınzır seni boğuyor. Ayı da onu boğuyor. Ayının bağrına d&uuml;rtmekle kendine musallat etmek, akıldan ziyade C&Uuml;NUNDUR. (Ehl-i idarenin Suriye politikasını delilik olarak g&ouml;ren dost ve ulusalcıların kulakları &ccedil;ınlasın) Zaten bir cinnet-i m&uuml;stevliye&nbsp; D&Uuml;NYAYA DAĞILMIŞTIR.&rdquo; ( Age. S. 85)<br /> <br /> Bu ifadeler zihnimde dolanırken ilk romanım S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;E&Ccedil;ENYA ile tefrika Yokuşta Tırmanış&#39;ın ana karakterinin adının da Mahmud oluşuyla - bu tevafuktan- m&uuml;teşekkirdim Rabbimize...</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2020 - Salı

SURİYE yahut "DİYAR-I ŞAM"

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Suriye m&uuml;ltecisi kardeşimizi tanıyalı epey oldu. Adı Mahmud&rsquo;du.&nbsp; &Uuml;&ccedil; oğlunu Şam&rsquo;ın bir banliyosundaki camide namaz kılarken, bombardımanda şehid vermiş, kendisi de &ldquo;ş&uuml;heda babası&rdquo; olma saadetine ermişti. O,&nbsp; can yakan bu&nbsp; &ldquo;zahiri firak&rdquo; hadisesi karşısında&nbsp; &rdquo; İnna Lillah ve inna ileyhi raci&rsquo;un&rdquo; diyordu.<br /> <br /> Metindi ama bizim g&ouml;zlerimiz bulutlanmıştı; ge&ccedil;en Ramazan oru&ccedil;lu iken Fırat Nehri&rsquo;nde boğularak şehit d&uuml;şen oğlunu hatırlayan&nbsp; camii imamı İbrahim Bey de sesizdi.<br /> <br /> İkindi namazından &ccedil;ıkmış Kur&rsquo;an tefsiri dinlemek &ndash; talebe-i ulum sıfatına sahip olma bir yana, onları sevme şerefine nail olmak- &uuml;zere imam odasına ge&ccedil;miştik.<br /> <br /> İlk başta birine iş bulunduğu şeklinde havadis konuşuldu, ardından da o geldi mihmandarı olan tecr&uuml;beli m&uuml;lteciyle,&nbsp; İ&ccedil;eriye&nbsp; utana sıkıla değil,&nbsp; &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; bir ş&uuml;kran hissiyle girdi.<br /> <br /> Hemen kapının yanına &ccedil;&ouml;kmek istedi selam verdikten sonra. Arabi lisanı iyi bilen imam dostum İbrahim Bey ısrar edip onu i&ccedil;eriye &ccedil;ağırdı, ardından da biz işaretle yukarıya buyur ettik; yanımdaki boş yeri işaretledim ona . Bizi Arabi lisandan ve Osmanlıca&rsquo;dan uzak tutan zihniyete iğbirarım daha bir b&uuml;y&uuml;d&uuml;.<br /> <br /> İ&ccedil;eriye ondan sonra girdiler. Biri başından yaralıydı ve&nbsp; sekiz yaşındaydı. B&uuml;y&uuml;ğ&uuml; on yaşında var ya da yoktu. Verilen bilgiye g&ouml;re,&nbsp; sınıra ulaşmaya &ccedil;alışırken yaralanmıştı &ccedil;ocuk. İsimlerini sormak istedim ama zemin m&uuml;sait değildi.<br /> <br /> Mahmud&rsquo;un, evladının şehadet haberiyle okuduğu bir ayet daha vardı. Fecr suresinin 27. Ayeti. &ldquo;Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak d&ouml;n.&rdquo;<br /> <br /> Bununla,&nbsp;&nbsp; Rabb-I Rahim&rsquo;in razı olacağı fiilleri işlemekten ve sabırdan başka bir vazifemizin olmadığını murad etmişti, belli&hellip; Eve d&ouml;n&uuml;p de&nbsp; surenin mealini tamamen okuyunca, tarihteki zalim ve uluhiyet dava edenlerin başına gelen musibetleri hatırlattığını da anlayarak inşirah bulmuştum.&nbsp; &ldquo;Zalimler i&ccedil;in yaşasın Cehennem&rdquo; hitabı da bu manaya&nbsp; bakmıyor muydu hani?<br /> <br /> Hem Mahmud&rsquo;u, hem&nbsp;&nbsp; &ccedil;ocuklarını seyrederken hatırlayıp&nbsp; &uuml;mitle doldum:<br /> <br /> &ldquo; Eskiden beri I&rsquo;la-yı kelimetullah ve beka-yı istiklaliyet-I İslam i&ccedil;in; farz-I kifaye-I cihadı deruhte ile kendini yek-v&uuml;cud olan alem-I İslam&rsquo;a fedaya vazifedar ve HİLAFETE BAYRAKDAR olan bu devlet-I İslamiye&rsquo;nin felaketi, alem-I İslam&rsquo;ın saadet ve h&uuml;rriyet-I m&uuml;stakbelesiyle telafi edilecektir.&rdquo;&nbsp; (Asar-I Bediiyye, Envar Neşriyat, Hakikat &Ccedil;ekirdekleri, s.659)<br /> <br /> Aynen b&ouml;yleydi. Yaklaşık 1000 yıldan beri Allah ismi Celilini &ndash; ve alametlerini-&nbsp; cihanda en y&uuml;kseğe &ccedil;ıkarmaya ve İslam aleminin istiklalinin devamlı olması i&ccedil;in farz-I kifaye olan cihad vazifesini &uuml;stlenen ve&nbsp; &ndash; her t&uuml;rl&uuml; etnik unsuruyla birlikte- İslam aleminin İTTİHADına feda etmekle vazifeli olan ve halifelik sancağını y&uuml;kseltmek misyonunu &uuml;stlenmiş bu İslam devletinin felaketi, İslam Aleminin gelecekteki saadet ve h&uuml;rriyetiyle telafi edilecekti elbet; bunu &ldquo; Muhbir-i Sadık&rdquo;ın (asm)&nbsp; ihbari hadislerine dayanarak s&ouml;yleyen ehl-I idarenin&nbsp; &ldquo; Bitlisli Said&rdquo; dediği &Uuml;stad&nbsp; ne haklıdır!<br /> <br /> Ger&ccedil;i buradaki &ldquo;devlet-I İslamiye&rdquo;den kasıt Osmanlı Cihan Devleti&rsquo;dir. Tamamıyla olmasa da&nbsp; &ldquo;ekseriyet&rdquo;le İslami esaslara bina edilmiş bir devlet sistemine sahipti Osmanlı.<br /> <br /> Nur &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman Hazretleri Eskişehir M&uuml;dafaalarından birinde ve başka m&uuml;dafaalarında&nbsp; T&uuml;rkiye Cumhuriyeti i&ccedil;in de &ldquo;h&uuml;k&uuml;met-I İslamiye&rdquo; tabirini kullanır. Demek ki &ndash; m&uuml;&ccedil;tehidlerin ekseriyetince de kabul edildiği gibi- &ldquo;İslam Devleti&rdquo;nin &ndash;ya da Dar-&uuml;l İslam&rsquo;ın- diğer tarifi;&nbsp; &uuml;zerindekilerin&nbsp; ekseriyeti M&uuml;sl&uuml;man olan &uuml;lke demektir.<br /> <br /> Bu temel &ouml;l&ccedil;&uuml;ye g&ouml;re Suriye yaklaşık&nbsp; 40 yıldan beri&nbsp;&nbsp; &ldquo;Ladini&rdquo; Baas rejimi altında olmasına rağmen, yine de &ndash; ekseriyet ehli s&uuml;nnet olmasından- &ldquo;h&uuml;kumet-I İslamiye&rdquo;dir ve buradaki m&uuml;jde sadece Suriye i&ccedil;in değil, Filistin, Cubuti, Afganistan, &Ouml;zbekistan, &Ccedil;e&ccedil;enistan vb. &Uuml;lkeler i&ccedil;in de caridir.<br /> <br /> Bakara-154&nbsp; ayetini tefsir eden &Uuml;stad&rsquo;ın ifadelerini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce de kalbimin sızısından bile eser kalmadı:<br /> <br /> &ldquo;Şehid kendini hayy bilir. Feda ettiği hayatı, sekeratı tatmadığından gayr-I m&uuml;nkatı&rsquo; ve baki g&ouml;r&uuml;yor. Yalnız daha nezih olarak buluyor. Başka meyyite nisbeti şuna benzer ki: İki adam r&uuml;&rsquo;yada lezaizin enva&rsquo;ına cami&rsquo; bir bah&ccedil;ede geziyorlar. Biri r&uuml;yada olduğunu bilir, ehemmiyet vermez. Diğeri ise yakaza bilir, hakiki m&uuml;telezziz olur.&rdquo; ( Age. S. 132)<br /> <br /> Bazı dost ve medya mensuplarının dolaylı olarak birtakım&nbsp; &uuml;lkelerin &ndash;kifayetsiz şekilde- muhalif ve m&uuml;cahit g&uuml;&ccedil;lere desteklerini kerih, kabul edilemez g&ouml;rmelerine de &Uuml;stad&rsquo;ın şu beyanları ile g&uuml;lmeden edemedim:<br /> <br /> &ldquo;- Gavurlardaki iki cereyanları nasıl g&ouml;r&uuml;yorsun?<br /> &ndash; Şimdilik biri necis, biri encestir. Tahir-i mutlak yalnız desati-i İslamiyettir. &Ouml;yle ise iki cereyana da lanet. Evet,&nbsp; lakin bize bulaşmış olan encesin temizliği hesabına onun izalesine &ccedil;alışan necise necis demekle, onu da kendimize sı&ccedil;ratmak maslahat olmasa gerektir. Mesela bir hınzır seni boğuyor. Ayı da onu boğuyor. Ayının bağrına d&uuml;rtmekle kendine musallat etmek, akıldan ziyade C&Uuml;NUNDUR. (Ehl-i idarenin Suriye politikasını delilik olarak g&ouml;ren dost ve ulusalcıların kulakları &ccedil;ınlasın) Zaten bir cinnet-i m&uuml;stevliye&nbsp; D&Uuml;NYAYA DAĞILMIŞTIR.&rdquo; ( Age. S. 85)<br /> <br /> Bu ifadeler zihnimde dolanırken ilk romanım S&uuml;rg&uuml;ndeki &Ccedil;E&Ccedil;ENYA ile tefrika Yokuşta Tırmanış&#39;ın ana karakterinin adının da Mahmud oluşuyla - bu tevafuktan- m&uuml;teşekkirdim Rabbimize...</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.