Mesut BALYEMEZ
Köşe Yazarı
Mesut BALYEMEZ
 

DEVLETTEN ADALETİ ÇIKARIRSANIZ NE OLUR?

DEVLETTEN ADALETİ ÇIKARIRSANIZ NE OLUR? Yüce Allah(c.c) Nisa 58. Ayette “Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir.” Buyurmuştur. Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Devlet otoritesi en büyük hamidir. Haksızlıklarla onun vasıtasıyla (yani hukuk yoluyla) mücadele edilir ve onun vasıtasıyla (tehlikelerden) korunulur. Şayet bu otoriteyi kullanan(lar), Allah’tan sakınmayı emreder ve adaletle hükmeder(ler)se bu yaptıklarından sevap kazanır(lar). Bunun aksine davranır(lar)sa (vebalini) çeker(ler).” (Müslim, İmâre, 43) Hz. Ömer (R.A) “Adalet, Mülkün Temelidir” demiş. Buradaki “Mülk” kelimesi “Devlet, Saltanat” anlamına gelmektedir Tabii olduğumuz dinin adalet konusunda ne kadar hassas olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz lakin ne yazık ki son zamanlarda ülkemizde adaletin çivisi çıktı. Gün geçmiyor ki yargıdan vicdanları yaralayan karar çıkmasın. Onlarca sabıkası olan suç makinesi bir adam, karısını veya bir başka şahsı bilmem kaçıncı defa, onlarca yerinden bıçaklıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest bırakılıyor. Bilmem kaçıncı defadır hırsızlık yaparken suçüstü yakalanıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest kalıyor. Polise, sağlık personeline, görevli memura hakaret veya darp yapıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest kalıyor. Baklava çalan hapse giderken, deveyi hamudu ile götüren arka kapıdan serbest kalıyor. Duyunca acaba yanlış mı duydum diyor kulaklarına inanmıyorsun ama ne yanlış duydun nede şaka. Diğer yandan yıllarca yasalara saygılı bir şekilde yaşamış bir vatandaş diğerine hasbel kader ileri git diyor veyahut uğradığı bir haksızlık karşısında istemeden bir yanlış söz kullanıyor hoppp bir bakıyorsun bilmem kaç yıl, hemi de “Ertelemesiz Hapis” Bu Nasıl bir adalettir vallahi anlamak mümkün değil. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra adaletin terazisi de şirazesi de kaydı. Bu aleni olarak ortaya çıkmış durumda saklanacak, gizlenecek tarafı da yok. Davaya bakıyorsun karar belli ama emin olamıyorsun. Nasıl bir karar çıkacak bilemiyorsun. Adalete güven kayboldu. En kötüsü de bu. Siz hiçbir davada mahkeme harcının kazanan tarafa yüklendiğini duydunuz mu? Ben duydum. Adam dava açmış, davayı kazanmış, mahkeme harcını kaybeden tarafa değil de kazanan tarafa yüklemiş hakim bey. Birde son zamanlarda yeni bir moda çıktı. SMH yani Sosyal Medya Hakimliği. Bazı olaylarda SMH etkili oluyor. Savcının verdiği bir serbest bırakma kararı Sosyal Medya Hakimliği tarafından iptal edilebiliyor. Serbest bırakılan zanlı gelen tepkiler üzerine ertesi gün tutuklanabiliyor. Sosyal Medyada gösterilen tepkinin dozajı adaletin verdiği kararlarda artık etkili. Böyle bir şey olabilir mi? Suç sayılan bir fiilin cezası kanunlarda bellidir. Suç, tutuklanmayı gerektiriyor ise sanık zaten tutuklanır aksi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılır. Taciz veya şiddet uygulayan bir sanık adli kontrol şartıartı ile serbest kalırken benzer suçtan bir başka sanık tutuklanabiliyor. Kamuoyunun, sosyal medyanın tepkisine göre karar değişiyorsa adalet terazinizde bir sapma var demektir. Son zamanlarda şüphe nedeni ile tutuklanıp aylarca hapis yatıp daha sonra beraat edenleri de çok duyar olduk. Böyle bir adalet olabilir mi? Adam suçsuz günahsız aylarca yatıyor, işini, eşini kaybediyor, perişan oluyor. O insanın aylarca yaşadığı psikolojik travma ne olacak? Çoluk, çocuğunun yaşadıkları ne olacak? 12 Eylül döneminde tutuklanıp, aylarca işkence gören, gördüğü işkence neticesinde yürüme engelli olan bir abimiz vardı. Sekiz sene kadar yattıktan sonra beraat etmişti. Ne yazık ki beraat ettikten birkaç yıl sonra kırklı yaşlarda hayatını kaybetmişti. Allah Rahmet eylesin. Adaletin tecellisi illa için ölmek mi lazım? Yargı’da akıl almaz kararların çıkmasında acaba hakimlerin verdikleri yanlış karardan dolayı herhangi bir bedel ödememesinin etkisi olabilir mi? Herhangi bir hata yapan meslek sahipleri bunun cezasını ödüyor. Hatta insan hayatını kurtarmak için yemin eden doktorlar dahi herhangi bir hata yapıp, hastayı kaybetsin ya da etmesin (Ki asla isteyerek yapmazlar) cezasını çekip meslekten ihraç dahi edilebiliyorken hayati hatalar yapan (bilerek ve isteyerek de olsa) Hakimlerin kararlarından dolayı bedel ödememesi kabul edilemez. Adamı şüphe nedeni ile at içeri 1 yıl yatsın sonra berat et. Fazla ceza ver, gitsin istinaftan dönsün. Böyle bir şey olabilir mi? Sanırım, verdiği yanlış karardan dolayı en az ceza alan meslek erbabı yargı mensupları. Acaba bu hangi adalete hangi vicdana sığar. Bedel olmazsa biz daha çokkkkkkk yanlış kararlar duymaya devam ederiz. Rahmetli Timurtaş Hoca’yı “Dinsiz Devlet” dediği için mahkemeye çıkartırlar. Hakim Hoca’ya söz verir. Timurtaş Hoca, -Hakim bey pilava yağ koymazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Yağsız pilav" der. -Peki hakim bey çaya şeker atmazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Şekersiz çay olur" der. -Peki Hakim bey dini devlete sokmazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Dinsiz Devlet olur" der. Timurtaş Hoca; -Vallahi ben demedim siz dediniz der. Peki, Devletten Adaleti çıkartırsanız ne olur? Sağlıcakla.. Mesut BALYEMEZ mesutb44@gmail.com
Ekleme Tarihi: 21 Mayıs 2022 - Cumartesi

DEVLETTEN ADALETİ ÇIKARIRSANIZ NE OLUR?

DEVLETTEN ADALETİ ÇIKARIRSANIZ NE OLUR? Yüce Allah(c.c) Nisa 58. Ayette “Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir.” Buyurmuştur. Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Devlet otoritesi en büyük hamidir. Haksızlıklarla onun vasıtasıyla (yani hukuk yoluyla) mücadele edilir ve onun vasıtasıyla (tehlikelerden) korunulur. Şayet bu otoriteyi kullanan(lar), Allah’tan sakınmayı emreder ve adaletle hükmeder(ler)se bu yaptıklarından sevap kazanır(lar). Bunun aksine davranır(lar)sa (vebalini) çeker(ler).” (Müslim, İmâre, 43) Hz. Ömer (R.A) “Adalet, Mülkün Temelidir” demiş. Buradaki “Mülk” kelimesi “Devlet, Saltanat” anlamına gelmektedir Tabii olduğumuz dinin adalet konusunda ne kadar hassas olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz lakin ne yazık ki son zamanlarda ülkemizde adaletin çivisi çıktı. Gün geçmiyor ki yargıdan vicdanları yaralayan karar çıkmasın. Onlarca sabıkası olan suç makinesi bir adam, karısını veya bir başka şahsı bilmem kaçıncı defa, onlarca yerinden bıçaklıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest bırakılıyor. Bilmem kaçıncı defadır hırsızlık yaparken suçüstü yakalanıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest kalıyor. Polise, sağlık personeline, görevli memura hakaret veya darp yapıyor, “Adli kontrol şartı” ile serbest kalıyor. Baklava çalan hapse giderken, deveyi hamudu ile götüren arka kapıdan serbest kalıyor. Duyunca acaba yanlış mı duydum diyor kulaklarına inanmıyorsun ama ne yanlış duydun nede şaka. Diğer yandan yıllarca yasalara saygılı bir şekilde yaşamış bir vatandaş diğerine hasbel kader ileri git diyor veyahut uğradığı bir haksızlık karşısında istemeden bir yanlış söz kullanıyor hoppp bir bakıyorsun bilmem kaç yıl, hemi de “Ertelemesiz Hapis” Bu Nasıl bir adalettir vallahi anlamak mümkün değil. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra adaletin terazisi de şirazesi de kaydı. Bu aleni olarak ortaya çıkmış durumda saklanacak, gizlenecek tarafı da yok. Davaya bakıyorsun karar belli ama emin olamıyorsun. Nasıl bir karar çıkacak bilemiyorsun. Adalete güven kayboldu. En kötüsü de bu. Siz hiçbir davada mahkeme harcının kazanan tarafa yüklendiğini duydunuz mu? Ben duydum. Adam dava açmış, davayı kazanmış, mahkeme harcını kaybeden tarafa değil de kazanan tarafa yüklemiş hakim bey. Birde son zamanlarda yeni bir moda çıktı. SMH yani Sosyal Medya Hakimliği. Bazı olaylarda SMH etkili oluyor. Savcının verdiği bir serbest bırakma kararı Sosyal Medya Hakimliği tarafından iptal edilebiliyor. Serbest bırakılan zanlı gelen tepkiler üzerine ertesi gün tutuklanabiliyor. Sosyal Medyada gösterilen tepkinin dozajı adaletin verdiği kararlarda artık etkili. Böyle bir şey olabilir mi? Suç sayılan bir fiilin cezası kanunlarda bellidir. Suç, tutuklanmayı gerektiriyor ise sanık zaten tutuklanır aksi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılır. Taciz veya şiddet uygulayan bir sanık adli kontrol şartıartı ile serbest kalırken benzer suçtan bir başka sanık tutuklanabiliyor. Kamuoyunun, sosyal medyanın tepkisine göre karar değişiyorsa adalet terazinizde bir sapma var demektir. Son zamanlarda şüphe nedeni ile tutuklanıp aylarca hapis yatıp daha sonra beraat edenleri de çok duyar olduk. Böyle bir adalet olabilir mi? Adam suçsuz günahsız aylarca yatıyor, işini, eşini kaybediyor, perişan oluyor. O insanın aylarca yaşadığı psikolojik travma ne olacak? Çoluk, çocuğunun yaşadıkları ne olacak? 12 Eylül döneminde tutuklanıp, aylarca işkence gören, gördüğü işkence neticesinde yürüme engelli olan bir abimiz vardı. Sekiz sene kadar yattıktan sonra beraat etmişti. Ne yazık ki beraat ettikten birkaç yıl sonra kırklı yaşlarda hayatını kaybetmişti. Allah Rahmet eylesin. Adaletin tecellisi illa için ölmek mi lazım? Yargı’da akıl almaz kararların çıkmasında acaba hakimlerin verdikleri yanlış karardan dolayı herhangi bir bedel ödememesinin etkisi olabilir mi? Herhangi bir hata yapan meslek sahipleri bunun cezasını ödüyor. Hatta insan hayatını kurtarmak için yemin eden doktorlar dahi herhangi bir hata yapıp, hastayı kaybetsin ya da etmesin (Ki asla isteyerek yapmazlar) cezasını çekip meslekten ihraç dahi edilebiliyorken hayati hatalar yapan (bilerek ve isteyerek de olsa) Hakimlerin kararlarından dolayı bedel ödememesi kabul edilemez. Adamı şüphe nedeni ile at içeri 1 yıl yatsın sonra berat et. Fazla ceza ver, gitsin istinaftan dönsün. Böyle bir şey olabilir mi? Sanırım, verdiği yanlış karardan dolayı en az ceza alan meslek erbabı yargı mensupları. Acaba bu hangi adalete hangi vicdana sığar. Bedel olmazsa biz daha çokkkkkkk yanlış kararlar duymaya devam ederiz. Rahmetli Timurtaş Hoca’yı “Dinsiz Devlet” dediği için mahkemeye çıkartırlar. Hakim Hoca’ya söz verir. Timurtaş Hoca, -Hakim bey pilava yağ koymazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Yağsız pilav" der. -Peki hakim bey çaya şeker atmazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Şekersiz çay olur" der. -Peki Hakim bey dini devlete sokmazsanız ne olur diye sorar. Hakim, -Dinsiz Devlet olur" der. Timurtaş Hoca; -Vallahi ben demedim siz dediniz der. Peki, Devletten Adaleti çıkartırsanız ne olur? Sağlıcakla.. Mesut BALYEMEZ mesutb44@gmail.com
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.