Önder GÜZELARSLAN
Köşe Yazarı
Önder GÜZELARSLAN
 

EĞİTİM Mİ, KARAKTER Mİ ?

EĞİTİM Mİ, KARAKTER Mİ ?   Bizim lise de okuduğumuz yıllarda münazaralar yapılırdı. Bir konu belirlenir o konu etrafında herkes görüşlerini beyan ederdi. En çok üzerinde münazara ettiğimiz konulardan birisi de insanın yetişmesinde aile mi önemli yoksa çevre mi? Bir diğer konuda yine eğitim çerçevesinde olurdu. Yazımıza başlık olarak verdiğimiz konuda aslında böyle bir konu. Bir insanın yetişmesi, olgunlaşması ve pişmesinde eğitimin rolü nedir? Kişinin karakteri bu yönde ne derece etkilidir? Bu konuyu Padişah ile veziri arasında geçen bir diyalog gayet güzel  izah etmektedir. Vakti zamanında Padişah, baş vezire şöyle sormuş: -“Eğitim  mi önemli, karakter mi?” Vezir hiç beklemeden hemen cevap vermiş: -“Karakter  önemlidir sultanım!” Bunun üzerine Padişah, memleketin her yanına tellallar göndererek şöyle seslenmiş: -“Duyduk duymadık demeyin. En iyi hayvan eğiticisine 100 kese altın ödül verilecektir!” Yapılan elemelerden sonra bir kişi, ‘ülkenin en iyi hayvan eğiticisi’ olarak padişahın huzuruna çıkmış. Padişah sormuş: -“Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?” Hayvan eğiticisi: -“Altı ayda öğretirim padişahım!” demiş. Aradan altı ay geçmiş. Eğitici padişahın huzuruna alınmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş: -“Öğrettin mi?” -“Öğrettim padişahım!” diye cevap vermiş. Saray erkanı toplanmış. Hünerli kedi elinde tepsiyle servis yapmaya başlamış. Tam baş vezirin önüne geldiği zaman padişah yine baş vezire sormuş: -“Ey vezir! Söyle bakalım, eğitim mi önemlidir, karakter mi?” Baş vezir, padişahın sorusuna cevap vermeden önce, kaftanının altında hazır tuttuğu bir fareyi yere bırakmış. Kedi, fareyi görünce tepsiyi attığı gibi farenin peşinden koşmaya başlamış. Altı aylık eğitim de boşa gitmiş. Baş vezir, padişahın sorusuna cevap vermiş: -“Karakter önemlidir padişahım.” Bu olay bir hikâye olarak anlatılır. Ancak boşuna anlatılmaz. Önünde bir fare gördüğünde her şeyi unutan bu kedi gibi, eline bir fırsat geçtiğinde çıkarının peşinde koşan, dinini, değerlerini, velhasıl her şeyini satan, eğitimli fakat karakteri bozuk bir sürü insan ile karşılaşabilmekteyiz. Bazen derler ya can çıkar ama huy çıkmaz. Yani karakter değişmez. İşte onun için öncelikle bize lazım olan şey karakteri sağlam insanlar yetiştirebilmektir. Eğitim ve bilgi her şekilde öğrenilebilir. Bugün de en çok sıkıntı duyduğumuz konulardan birisidir karaktersiz insan mevzusu. Tarih boyunca da bu hep sorun olmuştur. Karakteri zayıf olan insanlar bir göreve geldiklerinde kendi menfaatleri için yapamayacakları şey yoktur. Bu tarz insanlara görev vermemek gerekir. Ya da çok iyi kontrolde tutulmaları gerekir. yanlış işler yapmalarına fırsat verilmemelidir.  Bir insanın karakterinin inşasında en önemli nokta ahlâktır. Yüce dinimiz, eşref-i mahlûk olan insanoğlunun toplum içindeki davranışlarını belli bir düzene koyarak, hayatı ahlâk kuralları ve güzellikler üzerine bina etmiştir. Fert ve toplumun ayakta durabilmesi ahlâk ile mümkündür. Âlemlerin Efendisi Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur. Bir gün Sahabe-i Kiram Hazret-i Aişe validemize gelerek, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in ahlâkı nasıldı diye sorduklarında Hz. Aişe validemiz onlara, siz “Kur'an okumaz mısın  Rasûlullah'ın ahlâkı Kur'an'dır.” buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim’i incelediğimizde Rabbimiz bizlere iyi ve güzel huyları öğrenip, kötü ve fena huylardan uzak durmamızı öğütlemektedir. Bir Müslüman olarak bizlerinde ahlâkî gayesi dünya ve dünyevî kazançlar değil, Allah (c.c.)'ın rızası olmalıdır. Onun için güzellikler içinde yaşamayı kendimize düstûr edinmeliyiz. İslam'ın ana gayesi, bütün insanları ahlâkî yönden en üst seviyeye çıkarmaktır. Öyle ise ahlâken yükselmek için Kur'an'ın gösterdiği nurlu yoldan yürümek, Kur'an ahlâkıyla ahlâklanmak ve dinimizin güzellikleriyle gönül dünyamızı aydınlatmak ve davranışlarımızı bununla süslememiz gerekir. Önder GÜZELARSLAN
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2021 - Perşembe

EĞİTİM Mİ, KARAKTER Mİ ?

EĞİTİM Mİ, KARAKTER Mİ ?   Bizim lise de okuduğumuz yıllarda münazaralar yapılırdı. Bir konu belirlenir o konu etrafında herkes görüşlerini beyan ederdi. En çok üzerinde münazara ettiğimiz konulardan birisi de insanın yetişmesinde aile mi önemli yoksa çevre mi? Bir diğer konuda yine eğitim çerçevesinde olurdu. Yazımıza başlık olarak verdiğimiz konuda aslında böyle bir konu. Bir insanın yetişmesi, olgunlaşması ve pişmesinde eğitimin rolü nedir? Kişinin karakteri bu yönde ne derece etkilidir? Bu konuyu Padişah ile veziri arasında geçen bir diyalog gayet güzel  izah etmektedir. Vakti zamanında Padişah, baş vezire şöyle sormuş: -“Eğitim  mi önemli, karakter mi?” Vezir hiç beklemeden hemen cevap vermiş: -“Karakter  önemlidir sultanım!” Bunun üzerine Padişah, memleketin her yanına tellallar göndererek şöyle seslenmiş: -“Duyduk duymadık demeyin. En iyi hayvan eğiticisine 100 kese altın ödül verilecektir!” Yapılan elemelerden sonra bir kişi, ‘ülkenin en iyi hayvan eğiticisi’ olarak padişahın huzuruna çıkmış. Padişah sormuş: -“Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?” Hayvan eğiticisi: -“Altı ayda öğretirim padişahım!” demiş. Aradan altı ay geçmiş. Eğitici padişahın huzuruna alınmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş: -“Öğrettin mi?” -“Öğrettim padişahım!” diye cevap vermiş. Saray erkanı toplanmış. Hünerli kedi elinde tepsiyle servis yapmaya başlamış. Tam baş vezirin önüne geldiği zaman padişah yine baş vezire sormuş: -“Ey vezir! Söyle bakalım, eğitim mi önemlidir, karakter mi?” Baş vezir, padişahın sorusuna cevap vermeden önce, kaftanının altında hazır tuttuğu bir fareyi yere bırakmış. Kedi, fareyi görünce tepsiyi attığı gibi farenin peşinden koşmaya başlamış. Altı aylık eğitim de boşa gitmiş. Baş vezir, padişahın sorusuna cevap vermiş: -“Karakter önemlidir padişahım.” Bu olay bir hikâye olarak anlatılır. Ancak boşuna anlatılmaz. Önünde bir fare gördüğünde her şeyi unutan bu kedi gibi, eline bir fırsat geçtiğinde çıkarının peşinde koşan, dinini, değerlerini, velhasıl her şeyini satan, eğitimli fakat karakteri bozuk bir sürü insan ile karşılaşabilmekteyiz. Bazen derler ya can çıkar ama huy çıkmaz. Yani karakter değişmez. İşte onun için öncelikle bize lazım olan şey karakteri sağlam insanlar yetiştirebilmektir. Eğitim ve bilgi her şekilde öğrenilebilir. Bugün de en çok sıkıntı duyduğumuz konulardan birisidir karaktersiz insan mevzusu. Tarih boyunca da bu hep sorun olmuştur. Karakteri zayıf olan insanlar bir göreve geldiklerinde kendi menfaatleri için yapamayacakları şey yoktur. Bu tarz insanlara görev vermemek gerekir. Ya da çok iyi kontrolde tutulmaları gerekir. yanlış işler yapmalarına fırsat verilmemelidir.  Bir insanın karakterinin inşasında en önemli nokta ahlâktır. Yüce dinimiz, eşref-i mahlûk olan insanoğlunun toplum içindeki davranışlarını belli bir düzene koyarak, hayatı ahlâk kuralları ve güzellikler üzerine bina etmiştir. Fert ve toplumun ayakta durabilmesi ahlâk ile mümkündür. Âlemlerin Efendisi Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur. Bir gün Sahabe-i Kiram Hazret-i Aişe validemize gelerek, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in ahlâkı nasıldı diye sorduklarında Hz. Aişe validemiz onlara, siz “Kur'an okumaz mısın  Rasûlullah'ın ahlâkı Kur'an'dır.” buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim’i incelediğimizde Rabbimiz bizlere iyi ve güzel huyları öğrenip, kötü ve fena huylardan uzak durmamızı öğütlemektedir. Bir Müslüman olarak bizlerinde ahlâkî gayesi dünya ve dünyevî kazançlar değil, Allah (c.c.)'ın rızası olmalıdır. Onun için güzellikler içinde yaşamayı kendimize düstûr edinmeliyiz. İslam'ın ana gayesi, bütün insanları ahlâkî yönden en üst seviyeye çıkarmaktır. Öyle ise ahlâken yükselmek için Kur'an'ın gösterdiği nurlu yoldan yürümek, Kur'an ahlâkıyla ahlâklanmak ve dinimizin güzellikleriyle gönül dünyamızı aydınlatmak ve davranışlarımızı bununla süslememiz gerekir. Önder GÜZELARSLAN
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.