Önder GÜZELARSLAN
Köşe Yazarı
Önder GÜZELARSLAN
 

İlim Dilencisi Olmak İlmin sözlük anlamı, bilmek, şuurda oluşan ve kesin bir manada bilmek anlamındadır.

<p>&nbsp;Kainatta olmuş, olan ve olacak olan b&uuml;t&uuml;n bilgilere yine ilim denir. İlim bilinen bir şeyi mahiyeti &uuml;zere idrak etmektir. Bir kimseye bir şey kendi mahiyeti &uuml;zere tebay&uuml;n ettiğinde o kimse o şeyi bilmiş olur. İlim nurdur ve ilim, hem maddi, hem manevi aydınlık demektir. İlim yoluyla insanlar cehalet karanlığından ve kalbin karanlığından da kurtulurlar.</p> <p>İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkta sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, d&uuml;şmana karşı siperdir. İnsan i&ccedil;in haya, g&ouml;zler i&ccedil;in ziyadır. İlim arzulamak ve ilim yolunda m&uuml;cadele etmek herkesin arzulayabileceği bir şey değildir. Zira ilim yolu meşakkatlidir. İlme ulaşmak &ouml;yle kolay değildir. Bir takım badireleri atlatmayı g&ouml;ze almak gerekir. İlim talep eden insanlar bir &ccedil;ok zorlukları g&ouml;ze almayı bilmiş olanlardır.<br /> Hazreti peygamber Efendimiz (s.a.v.) İlim &ouml;ğrenmekle ilgili ş&ouml;yle buyurmaktadır.</p> <p>&ldquo;Kim ilim talebi i&ccedil;in yolculuk yaparsa Allah onu cennete g&ouml;t&uuml;recek yola sokar. Muhakkak ki melekler kanıtlarını ilim talebesi &uuml;zerine gererler. Bu onlardan razı oldukları i&ccedil;indir. Muhakkak ki g&ouml;kte ve yerde bulunanlar ilim talebesi i&ccedil;in istiğfar ederler. Hatta denizdeki yunus balığı bile. &Acirc;limin abide &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; bedir gecesinde ayın yıldızlara &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; gibidir. Ş&uuml;phesiz ki &acirc;limler Nebilerin varisleridir. Nebiler, geriye ne dirhem, ne de dinar bırakıyorlar. Onlar ancak ilmi miras olarak bırakırlar. Kim ondan alırsa b&uuml;y&uuml;k bir pay ve kazan&ccedil; almış olur.&rdquo;</p> <p>Hz. Ali (r.a.) da ilim ile ilgili şu veciz s&ouml;z&uuml; s&ouml;ylemiştir:</p> <p>&ldquo;İlim, maldan hayırlıdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle &ccedil;oğalır.&rdquo;<br /> İlimi elde etmek i&ccedil;in, &ccedil;&ouml;lde susamış insanın suyu arzulaması ve suya ulaşması i&ccedil;in g&ouml;sterdiği gayret gibi gayret g&ouml;stermesi gerekir. İlim yolu meşakkatler ile doludur. Vakti zamanında Bak&icirc; bin Mahled, hadis ilminin &ouml;ğrenmek ister. Bunun i&ccedil;inde uzun ve yorucu bir yolculuğa katlanır. End&uuml;l&uuml;s&rsquo;ten yola &ccedil;ıkar yaya olarak Bağdat&rsquo;a gelir. İlim aşkı ona g&uuml;nlerce, aylarca yol y&uuml;r&uuml;mesine mani olamamıştır. Bak&icirc; bin Mahled&rsquo;in arzusu Ahmed bin Hanbel&rsquo;den hadis okumak, onun ilminden feyz alıp bereketlenmek ve ondaki hadis ilmini tahsil etmektir. Aylarca yol aldıktan sonra Bağdat&rsquo;a ulaşır ancak Ahmed bin Hanbel&rsquo;in bir eve hapsedilmiş olduğunu &ouml;ğrenir. Bunun &uuml;zerine b&uuml;y&uuml;k bir &uuml;z&uuml;nt&uuml; duyar. Zira aylarca O&rsquo;ndan ilim tahsil etmek i&ccedil;in bu yolu katetmiştir. Geri d&ouml;nemezdi. Kendine bir &ccedil;ıkış yolu bulmak i&ccedil;in d&uuml;ş&uuml;nd&uuml; durdu. En sonunda aklına bir fikir geldi. Dilenci kılığına girmek. Ahmed bin Hanbel&rsquo;in evinin &ouml;n&uuml;nde dilencilik yapıyormuş gibi olacaktı. Ama o aslında dilencilik yapmayacak, Ahmed bin&nbsp; Hanbel&rsquo;in pencereden kendisine yazdığı hadis kağıtlarını alacaktı. Aylarca hadis ilmi i&ccedil;in yol kateden Bak&icirc; bin Mahled bu kez de aylarca Ahmed bin Hanbel&rsquo;in evinin &ouml;n&uuml;nde dilenci kılığında bekleyerek ondan hadis ilmi almaya &ccedil;alıştı. Yani ilim dilencisi oldu. Ahmed bin Hanbel&rsquo;den hadis ilmi &ouml;ğrenebilmek i&ccedil;in b&ouml;yle bir dilenciliği g&ouml;ze almak doğrusu değerdi. Sonunda m&uuml;thiş bir efor g&ouml;stererek d&ouml;neminin en b&uuml;y&uuml;k hadis alimlerinden birisi olmuştur.<br /> Bir talebenin, ilim &ouml;ğrenebilmesi ve doğru yolu bulabilmesi i&ccedil;in, bir &ouml;ğreticiye ihtiyacı vardır. Hz. Peygamber Efendimiz&rsquo;de bir&nbsp; Hadis-i Şerifinde: &ldquo;İlim &uuml;stattan &ouml;ğrenilir&rdquo; buyurmuştur.<br /> İlim &ouml;ğrenmek isteyen b&uuml;t&uuml;n g&uuml;c&uuml;n&uuml; ilme bağlamalıdır! Başka şeylerden alakayı kesmelidir! Dağınık fikir, suyu b&ouml;l&uuml;nen ırmağa benzer. Sağa sola aktığından bah&ccedil;eyi sulayamaz. O nedenle b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle ilim tahsil ettiği konu ne ise ona odaklanmalıdır. Zorluklara karşı sabırla g&ouml;ğ&uuml;s germelidir. İlim yolu tabiri caizse acı ila&ccedil;larla donatılmıştır.&nbsp; Akıllı olan, bunların i&ccedil;ine yerleştirilmiş tatlıları g&ouml;r&uuml;r. &Uuml;zerindeki acı &ouml;rt&uuml;leri de tatlı gibi &ccedil;iğner. Acılardan tat alır ve b&ouml;ylece ilmin lezzetine varır.</p>
Ekleme Tarihi: 04 Şubat 2021 - Perşembe

İlim Dilencisi Olmak İlmin sözlük anlamı, bilmek, şuurda oluşan ve kesin bir manada bilmek anlamındadır.

<p>&nbsp;Kainatta olmuş, olan ve olacak olan b&uuml;t&uuml;n bilgilere yine ilim denir. İlim bilinen bir şeyi mahiyeti &uuml;zere idrak etmektir. Bir kimseye bir şey kendi mahiyeti &uuml;zere tebay&uuml;n ettiğinde o kimse o şeyi bilmiş olur. İlim nurdur ve ilim, hem maddi, hem manevi aydınlık demektir. İlim yoluyla insanlar cehalet karanlığından ve kalbin karanlığından da kurtulurlar.</p> <p>İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkta sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, d&uuml;şmana karşı siperdir. İnsan i&ccedil;in haya, g&ouml;zler i&ccedil;in ziyadır. İlim arzulamak ve ilim yolunda m&uuml;cadele etmek herkesin arzulayabileceği bir şey değildir. Zira ilim yolu meşakkatlidir. İlme ulaşmak &ouml;yle kolay değildir. Bir takım badireleri atlatmayı g&ouml;ze almak gerekir. İlim talep eden insanlar bir &ccedil;ok zorlukları g&ouml;ze almayı bilmiş olanlardır.<br /> Hazreti peygamber Efendimiz (s.a.v.) İlim &ouml;ğrenmekle ilgili ş&ouml;yle buyurmaktadır.</p> <p>&ldquo;Kim ilim talebi i&ccedil;in yolculuk yaparsa Allah onu cennete g&ouml;t&uuml;recek yola sokar. Muhakkak ki melekler kanıtlarını ilim talebesi &uuml;zerine gererler. Bu onlardan razı oldukları i&ccedil;indir. Muhakkak ki g&ouml;kte ve yerde bulunanlar ilim talebesi i&ccedil;in istiğfar ederler. Hatta denizdeki yunus balığı bile. &Acirc;limin abide &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; bedir gecesinde ayın yıldızlara &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; gibidir. Ş&uuml;phesiz ki &acirc;limler Nebilerin varisleridir. Nebiler, geriye ne dirhem, ne de dinar bırakıyorlar. Onlar ancak ilmi miras olarak bırakırlar. Kim ondan alırsa b&uuml;y&uuml;k bir pay ve kazan&ccedil; almış olur.&rdquo;</p> <p>Hz. Ali (r.a.) da ilim ile ilgili şu veciz s&ouml;z&uuml; s&ouml;ylemiştir:</p> <p>&ldquo;İlim, maldan hayırlıdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle &ccedil;oğalır.&rdquo;<br /> İlimi elde etmek i&ccedil;in, &ccedil;&ouml;lde susamış insanın suyu arzulaması ve suya ulaşması i&ccedil;in g&ouml;sterdiği gayret gibi gayret g&ouml;stermesi gerekir. İlim yolu meşakkatler ile doludur. Vakti zamanında Bak&icirc; bin Mahled, hadis ilminin &ouml;ğrenmek ister. Bunun i&ccedil;inde uzun ve yorucu bir yolculuğa katlanır. End&uuml;l&uuml;s&rsquo;ten yola &ccedil;ıkar yaya olarak Bağdat&rsquo;a gelir. İlim aşkı ona g&uuml;nlerce, aylarca yol y&uuml;r&uuml;mesine mani olamamıştır. Bak&icirc; bin Mahled&rsquo;in arzusu Ahmed bin Hanbel&rsquo;den hadis okumak, onun ilminden feyz alıp bereketlenmek ve ondaki hadis ilmini tahsil etmektir. Aylarca yol aldıktan sonra Bağdat&rsquo;a ulaşır ancak Ahmed bin Hanbel&rsquo;in bir eve hapsedilmiş olduğunu &ouml;ğrenir. Bunun &uuml;zerine b&uuml;y&uuml;k bir &uuml;z&uuml;nt&uuml; duyar. Zira aylarca O&rsquo;ndan ilim tahsil etmek i&ccedil;in bu yolu katetmiştir. Geri d&ouml;nemezdi. Kendine bir &ccedil;ıkış yolu bulmak i&ccedil;in d&uuml;ş&uuml;nd&uuml; durdu. En sonunda aklına bir fikir geldi. Dilenci kılığına girmek. Ahmed bin Hanbel&rsquo;in evinin &ouml;n&uuml;nde dilencilik yapıyormuş gibi olacaktı. Ama o aslında dilencilik yapmayacak, Ahmed bin&nbsp; Hanbel&rsquo;in pencereden kendisine yazdığı hadis kağıtlarını alacaktı. Aylarca hadis ilmi i&ccedil;in yol kateden Bak&icirc; bin Mahled bu kez de aylarca Ahmed bin Hanbel&rsquo;in evinin &ouml;n&uuml;nde dilenci kılığında bekleyerek ondan hadis ilmi almaya &ccedil;alıştı. Yani ilim dilencisi oldu. Ahmed bin Hanbel&rsquo;den hadis ilmi &ouml;ğrenebilmek i&ccedil;in b&ouml;yle bir dilenciliği g&ouml;ze almak doğrusu değerdi. Sonunda m&uuml;thiş bir efor g&ouml;stererek d&ouml;neminin en b&uuml;y&uuml;k hadis alimlerinden birisi olmuştur.<br /> Bir talebenin, ilim &ouml;ğrenebilmesi ve doğru yolu bulabilmesi i&ccedil;in, bir &ouml;ğreticiye ihtiyacı vardır. Hz. Peygamber Efendimiz&rsquo;de bir&nbsp; Hadis-i Şerifinde: &ldquo;İlim &uuml;stattan &ouml;ğrenilir&rdquo; buyurmuştur.<br /> İlim &ouml;ğrenmek isteyen b&uuml;t&uuml;n g&uuml;c&uuml;n&uuml; ilme bağlamalıdır! Başka şeylerden alakayı kesmelidir! Dağınık fikir, suyu b&ouml;l&uuml;nen ırmağa benzer. Sağa sola aktığından bah&ccedil;eyi sulayamaz. O nedenle b&uuml;t&uuml;n&uuml;yle ilim tahsil ettiği konu ne ise ona odaklanmalıdır. Zorluklara karşı sabırla g&ouml;ğ&uuml;s germelidir. İlim yolu tabiri caizse acı ila&ccedil;larla donatılmıştır.&nbsp; Akıllı olan, bunların i&ccedil;ine yerleştirilmiş tatlıları g&ouml;r&uuml;r. &Uuml;zerindeki acı &ouml;rt&uuml;leri de tatlı gibi &ccedil;iğner. Acılardan tat alır ve b&ouml;ylece ilmin lezzetine varır.</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.