Bilal Dursun YILMAZ
Köşe Yazarı
Bilal Dursun YILMAZ
 

Bir aşkın, bir tutkunun ardından giden bir ömür/ 3

<p><strong><u>R&ouml;portaj: Bilal Dursun Yılmaz</u></strong></p> <p>Araştırmacı yazar &Ouml;mer &Ouml;zcan&rsquo;la yaptığımız s&ouml;yleşimize bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz. S&ouml;yleşinin hayli ilgi g&ouml;rmesine mutlu olduk. Biz, toplum olarak bazen &ccedil;ok fazla m&uuml;tevazı oluyoruz. Bu da farkında olmadan &nbsp;<strong>k&uuml;fran-ı nimete</strong>&nbsp; <em>(nimetleri, verilenleri, elde olanları ink&acirc;r etmek, yok saymak, gereksiz tevazu) </em>sebebiyet veriyor. Ge&ccedil;miş senelerde katıldığım bir kongrede bir tebliğci &ldquo;Anadolu dantelleri&rdquo; konulu bir m&uuml;ze projesinden bahsetmişti.&nbsp; Projeyi katılımcılara izah ederken de bu alanda; Japonya&rsquo;da hatta Batı&rsquo;da Fransa&rsquo;da yapılan &ccedil;alışmaları da &ouml;rnek g&ouml;stermişti, bil hassa Japonların değerlerine verdiği &ouml;nemi&nbsp; (dantele) anlatacak s&ouml;z bulamıyordu, hatta Anadolu&rsquo;ya gelip bizim değerlerimize de bizden daha &ccedil;ok ilgi g&ouml;sterdiklerini &ouml;rneklerle anlatmıştı. Sonra da eki dantelleri Madame Coco, English Home gibi marka t&uuml;ccarlarının nasıl değerlendirdiğini anlatmıştı. Diyeceksiniz ki ne alakasız bir mevzu&hellip; Haklısınız doğrudan bir alakası yok fakat bizim değerlerimize olan k&ouml;r bakışımızı g&ouml;stermesi, bazı şeylerin iş işten ge&ccedil;tikten sonra idrak etmemiz durumunu ifade etmesi bakımından bu &ouml;rneği verdim. &Ouml;mer Bey &ldquo;&ccedil;ok kere bırak kardeş&rdquo; demesine rağmen bu r&ouml;portajı iyi ki yapmışız diyorum &ccedil;&uuml;nk&uuml; o, bir devre ışık tutacak, kendi sahasında ve umumi manada &ouml;nemli konuları aydınlatacak hatıraları sahipleriyle birlikte toprak olmaktan kurtararak insanlığın hizmetine fisebilillah sunmayı g&ouml;rev edinmiş bir araştırmacı&hellip; Pop&uuml;ler k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n g&uuml;n&uuml;birlik hadiselerinin kahramanları her g&uuml;n basında yer alırken b&ouml;yle dini,&nbsp; tarihi, i&ccedil;timai, sosyal konulara ışık tutacak araştırmacıların hizmetlerini kamuoyuna sunmak &nbsp;<strong>tahdis-i nimettir </strong><em>(&nbsp;teşekk&uuml;r etmek maksadıyla n&acirc;il olduğu&nbsp;nimeti&nbsp;anlatmak, onunla sevincini ve ş&uuml;kr&uuml;n&uuml; bildirmek).</em></p> <p><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image002.jpg" style="height:340px; width:605px" /><em>İlgin&ccedil;tir ki &Ouml;mer Beyle m&uuml;teaddit defalar bir araya gelmemize rağmen birlikte &ccedil;ekilmiş bir fotoğrafımız bile yok. Ben de zatıyla değil eserleri ile fotoğraf &ccedil;ekileyim dedim ama bu seferde yanımda fotoğraf &ccedil;ekecek kimse olmadığı i&ccedil;in pek basit bir &ouml;z &ccedil;ekim oldu&hellip;</em></p> <p><strong><em>Ağabeyler anlatıyor kitap serisini yazma fikri safhaları nasıl gelişti, bir kronolojiden bahsetmek m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</em></strong></p> <p><strong>HATIRALARI YAYINLAMA TEKLİFİ NESİL YAYINLARINDAN GELDİ</strong></p> <p>Hatıralar toplamak, arşivlemek fıtrat meselesi veya bir istihdam yahut da iktidarım haricinde sevk-i ilahi, bunu bilemiyorum&hellip;</p> <p>Zaman i&ccedil;inde topladığım hatıralar belli bir seviyede birikince kendim, ailem ve &ccedil;ocuklarım i&ccedil;in bunları bilgisayarda yazıya d&ouml;kt&uuml;m. Hatta fotoğraflar koydum, kitap falan aklımda bile yok daha. Sonra bunları İstanbul&rsquo;da ikamet eden ağabeyim Abd&uuml;lkadir &Ouml;zcan&rsquo;ın eşi Handan Hanıma g&ouml;sterdim. Handan yengem Nesil Yayın Grubu b&uuml;nyesinde yayın yapan Moral FM&#39;in M&uuml;d&uuml;r&uuml; Haluk İmamoğlu&#39;nun kardeşidir. O bana: &ldquo;Sen bunları bir CD yap, bana ver&rdquo; dedi. Ben de yazdıklarımı CD halinde kendisine verdim. &nbsp;O da ağabeyi Haluk İmamoğlu&rsquo;na vermiş.</p> <p>Bir zaman sonra Haluk Bey beni aradı, yanında Mustafa Tuncer yani m&uuml;stear adıyla Avukat Sefa M&uuml;rsel de vardı. Beraber iken telefon ettiler. Dediler ki: &ldquo;&Ouml;mer kardeş bu hatıralar &ccedil;ok kıymetli, bunların hepsi tahkikli, yeri, tarihi, muhatabı, şahitleri belli; biz bu hatıraları Nesil Yayınlarında yayınlamak istiyoruz.&rdquo; diye teklif ettiler. Ben de: &ldquo;Olur, memnuniyetle, hatta telif &uuml;creti falan da istemiyorum&rdquo; dedim. İlk kitap bu şekilde basılmış oldu. <em>Ağabeyler Anlatıyor-1 </em>kitabı bir anda sekiz baskı yaptı, &ccedil;ok tutuldu, itimat edildi, g&uuml;ven sağladı.</p> <p><strong>BU İŞ PARA İ&Ccedil;İN YAPILMAZ, BU AŞK VE SEVDA MESELESİDİR&hellip;</strong></p> <p>Sonra Nesil Yayınlarına bir ziyaretim esnasında Sefa M&uuml;rsel Bey ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;m. Bana: &ldquo;Bu &ccedil;alışmaların gerisi var mı?&rdquo; diye sordu. Dedim: &ldquo;&Ccedil;ok var, ama yayınlanmasını hi&ccedil; d&uuml;ş&uuml;nmedim.&rdquo; Dedi: &ldquo;Yok, sana kartımı vereyim bir problem &ccedil;ıkarsa beni ara, bunu devam ettirmek lazım, bu ağabeylerden hala g&ouml;r&uuml;şmediklerin varsa onları da ziyaret edip onların hatıralarını da toplamak lazım, bunu sen yapabilirsin&rdquo; dedi. Amiyane tabirle bir gaz verdi bize. İkinci kitap da bu şekilde basıldı. Ondan sonra arşivi a&ccedil;tık&ccedil;a arkası gelmeye başladı: 3, 4, 5, 6,7 kitabımız oldu. 8. kitap hazır, dijital halde internette var, fakat hen&uuml;z kitap olarak tab edilmedi.</p> <p>Telif &uuml;creti deyince aman aklınıza bir şey gelmesin. Telif &uuml;creti y&uuml;zde 3 ile başladı sonra y&uuml;zde 5 yaptılar, yani benim yollarda i&ccedil;tiğim &ccedil;ay paralarını bile karşılamaz. Zaten bu iş para i&ccedil;in yapılmaz ki, bu aşk meselesi, sevda meselesi&hellip; Şuradan bir Van&rsquo;a gidip gelsem bir kitaptan aldığım telif &uuml;creti o yol masrafını bile karşılamaz, durum bu. Hatırları kitaplaştırmak fikri ve gelişmesi b&ouml;yle başladı ve devam etti.</p> <p><strong><em>Bu sahada bildiğim kadarıyla mahdutta kalsa ilk &ccedil;alışmalar Necmettin Şahiner tarafından başlatıldı yoksa yanılıyor muyum, bu minvalde sizin &ccedil;alışmalarınızdan daha kapsamlı &ccedil;alışması olanları biliyor musunuz?</em></strong></p> <p><strong>NECMEDDİN ŞAHİNER &Ccedil;ALIŞMALARIMI HEP TAKDİR ETMİŞ, DESTEKLEMİŞTİR</strong></p> <p>Doğrudur, Necmettin Şahiner ağabeyin hakikaten bu konuda yani sahada koşuşturarak malzeme toplama konusunda kimse eline su d&ouml;kemez. Ben Bayram Y&uuml;ksel ağabeyden, &quot;Necmettin&#39;e dua ediyorum&quot;&nbsp; şeklinde bir s&ouml;z duymuştum.&nbsp;&Ccedil;ok koşturdu, &ccedil;ok &ccedil;alıştı, nurculuk tarihine epey malzeme toplamış oldu. Biz hemen hemen aynı d&ouml;nemlerde başladık gibi Necmettin Ağabey&#39;le. Fakat o ne yaptığını bilerek, profesyonelce bu işe başladı.&nbsp;Yani yaptığı &ccedil;alışmaları kitaplaştırmak, bunları arşivlemek niyetiyle başladı zannediyorum. Ben ise fıtrattan gelen bir sevk ve şevkle hatırat toplamaya başladım. Bizimki az &ouml;nce de anlattığım gibi sonradan inkişaf etti.&nbsp;</p> <p>Bu sahada bizim gibi yani Necmettin Ağabey&nbsp; ve benim gibi il il, kasaba kasaba hatta k&ouml;y k&ouml;y dolaşıp da Bedi&uuml;zzaman ve <em>Ris&acirc;le-i Nur </em>hakkında &nbsp;bilgi, belge, hatırat toplayan başka kimseler var mı bilemiyorum onu, varsa da kısmi&nbsp; sahada olmuştur&nbsp; herhalde.&nbsp; Necmeddin Şahiner&rsquo;e bir g&uuml;n dedim ki: &ldquo;Ağabey, Son Şahidler&rsquo;de bazı hatalar var, ben de yardım edeyim, bunları d&uuml;zeltelim?&rdquo; Elinde başka dosyalar vardı herhalde, olumlu cevap vermedi. Fakat her zaman &ccedil;alışmalarımı takdir etmiş, desteklemiş ve teşvik etmiştir.</p> <p>Başka t&uuml;rl&uuml; &ccedil;alışmaları olan ağabeyler de var. Mesela ciddi olarak Abd&uuml;lkadir Badıllı ağabeyin Mufassal Tarih&ccedil;e-i Hayat adında &uuml;&ccedil; ciltlik eseri var.&nbsp;Profes&ouml;r Ahmet Akg&uuml;nd&uuml;z hocamızın altı ciltlik b&uuml;y&uuml;k boy her cildi 1200 sayfalık dev bir &ccedil;alışması oldu;&nbsp; Arşiv Belgeleri Işığında Bedi&uuml;zzaman Said Nursi eseri var. Binlerce hatta on binlerce belge, bilgi ve hatıratı kendi kitaplarında birleştirdi bu ağabeyler. &Uuml;stadımız Bedi&uuml;zzaman ve <em>Ris&acirc;le-i Nur&rsquo;la </em>ilgili başka t&uuml;rl&uuml; araştırma yapan, tarama yapan &ccedil;ok kimseler de var elbette.</p> <p><strong><em>Ris&acirc;le-i Nur eserlerinde ismi ge&ccedil;en tanıklardan ne kadarı ile bire bir g&ouml;r&uuml;şme imk&acirc;nınız oldu?</em></strong></p> <p><strong>HATIRALARINI KAYDETTİĞİM AĞABEYLERİN SAYISI 300&rsquo;&Uuml; GE&Ccedil;ER</strong></p> <p>Bu konuda ben şanslıydım, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Ankara&#39;da &uuml;niversite okudum, Bayram Y&uuml;ksel Ağabey Ankara&#39;da kalıyordu o zamanlar. Biz onun nezaretinde medresede kalıyor iken, &ccedil;ok sayıda ağabey Ankara&#39;ya gelip gidiyordu.</p> <p>Tabii Eski Said d&ouml;neminin &ccedil;ok eski ağabeylerini g&ouml;rmek nasip olmadı. Mesela bir Hafız Ali, Hasan Feyzi, Santral Sabri gibi ağabeyleri yahut Ceylan ağabeyi gen&ccedil; yaşta vefat ettiği i&ccedil;in g&ouml;remedim. Şamlı Hafız Tevfik, H&uuml;srev ağabeyleri g&ouml;remedim. Hulusi, Refet, Sabri, Tahsin Tola, Ahmet Feyzi Kul, Mehmet Feyzi, Molla Hamid, İbrahim Fakazlı, Mustafa G&uuml;l, Cahid T&uuml;rkmenoğlu gibi daha &ccedil;ok sayıda ağabeylerimizle g&ouml;r&uuml;şmelerimiz olmuştur. Sonra &Uuml;stadımızın varis ve vekillerinden Z&uuml;beyir, Tahiri, Sungur, Bayram, H&uuml;sn&uuml; ve Abdullah Yeğin ağabeyler ile Said &Ouml;zdemir, Ahmed Aytimur, Mehmed Fırıncı ağabeylerimiz &ccedil;ok g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ağabeylerimizden olmuştur. Bu sayı 300&rsquo;leri ge&ccedil;er&hellip; Ali U&ccedil;ar Ağabey ile de bir zaman beraberliğimiz olmuştu. H&uuml;srev ağabeyle g&ouml;r&uuml;şmeyi &ccedil;ok arzu ettiğim halde, randevu alamadık, nasip olmadı.</p> <p><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image004.jpg" style="height:340px; width:605px" /></p> <p><em>&Ouml;mer &Ouml;zcan Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın eserlerinde ismini zikrettiği naşir ve varisim dediği talebelerinden h&uuml;sn&uuml; Bayramoğlu (soldan bitişik) ve Said &Ouml;zdemir (sarıklı) sağında &Ccedil;antacı Necmettin İlgen ile&hellip;</em></p> <p><strong><em>Bir de eserlerde ismi doğrudan ge&ccedil;meyip gizli &ouml;zne, (&lsquo;o hocaya&rsquo;, &lsquo;orada bulunan kardeş&rsquo;, &lsquo;casus adam&rsquo;, &lsquo;o m&uuml;ft&uuml;&rsquo;, &lsquo;daha birka&ccedil; kişi&rsquo;, &lsquo;o şeyhe&rsquo; vb. gibi) gizli tanıkları da merak edip araştırdınız mı, buldunuz mu? Bunlarla ilgili hatırlar okuyanların merakını cezbedecektir &ouml;rnek vermeniz m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</em></strong></p> <p><strong>ARAŞTIRDIK&Ccedil;A GİZLİ &Ouml;ZNELER ORTAYA &Ccedil;IKIYORDU</strong></p> <p>Keşke bir hazırlık yapıp bu sorunun cevabını &ouml;yle verseydim. Araştırmalarımız elbette &ouml;yle gizli &ouml;znelerin de ortaya &ccedil;ıkmasına vesile oluyordu. Mesela Hz. &Uuml;stad risalelerde diyor ki: &ldquo;Buranın korkak m&uuml;ft&uuml;s&uuml;&hellip;&rdquo; b&ouml;yle bir tabir ge&ccedil;iyor. Bura dediği Emirdağ, ben de hep kimdir bu zat diye merak ederdim, O&rsquo;nu bulduk. Tabii kendisi &ccedil;oktan vefat etmişti de kim olduğunu, adını, soyadını, fotoğrafını, kimliğini kendi &ccedil;ocuklarından, torunlarından bulduk, topladık. Mesela Barla Lahikasında bir mektup var. Yeni Aydın M&uuml;ft&uuml;s&uuml; Ahmet Feyzi&rsquo;ye aittir diye bir mektup&hellip; Ahmet Feyzi Ağabey m&uuml;ft&uuml; olmadığı, Aydın M&uuml;ft&uuml;s&uuml; olmadığı halde, neden bu mektupta &Uuml;stadımız B&ouml;yle yazmış diye merak ederdim, bunun da izini s&uuml;rd&uuml;k, elhamd&uuml;lillah onu da bulduk, karşıma akıllara ziyan bir hik&acirc;ye &ccedil;ıktı, artık teferruatını merak edenler kitaplardan okuyabilir.</p> <p>Buna benzer gizli kalmış meseleler ortaya &ccedil;ıkıyordu, araştırma yaptık&ccedil;a. Mesela ağabeylerimizin ve &uuml;stadımızın toplu &ccedil;ekilmiş &ccedil;ok sayıda fotoğrafları vardır. Orada kim kimdir? Nerede, hangi tarihte &ccedil;ekilmiş bu resimler; onları tek tek araştırmak nasip oldu bize. Belki hala tespit edilmesi gerekenler de olabilir. Bu da b&ouml;yle...</p> <p><strong><em>Ciddi bir arşiv taraması, fiili bir emek, maddi bir k&uuml;lfet gerektiren, hakikaten de meşakkatli olan b&ouml;yle bir işe girişmeyi nasıl bir gereksinime dayandırıyorsunuz?</em></strong></p> <p><strong>BENZERİ AZ OLAN BİR ARŞİV &Ccedil;IKMIŞ OLDU ORTAYA</strong></p> <p>Dediğim gibi gereksinimi aşk, sevda ve merak. Yani bu iş sadece niyet ve arzu ederek olacak bir şey değil. Bu araştırma ve arşiv tutma tutkusu tamamen fıtrat meselesidir benim i&ccedil;in. Bunu b&ouml;yle hayırlı bir şekilde kullanmayı Allah nasip ettiği i&ccedil;in, ş&uuml;krediyorum.</p> <p>Ger&ccedil;ekten hizmetle ilgisi olan gitmediğim il kalmadı gibi. Hatta il&ccedil;elere, k&ouml;ylere kadar&hellip; &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman ile kim g&ouml;r&uuml;şm&uuml;ş ise, Risalelerde kimin adı ge&ccedil;mişse onları tek tek arayıp bulmaya &ccedil;alıştık. Erzurum&#39;dan Van&#39;a, Antalya&#39;dan Kastamonu&#39;ya İnebolu&rsquo;ya, hele Isparta&rsquo;ya defalarca&hellip; Burdur, İstanbul, Ağrı Doğubayazıt, Ankara, Maraş, Bursa, Konya, Manisa, Afyon, Sandıklı, Denizli, Kayseri, Erzincan ve i&ccedil;inde bulunduğumuz İzmir&hellip; Saymakla bitmez&hellip; Nerede bir bilgi, belge varsa onlara ulaşmaya &ccedil;alıştık.</p> <p><img alt="Metin Kutusu: Bediüzzaman’ın eserlerinde ismini zikrettiği naşir ve varisim dediği talebelerinden Muallim Mustafa Sungur’un (rahmetullahi aleyh) Ömer Özcan’a yazdığı mektuptan sayfalar" src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image005.png" style="float:left; height:49px; width:610px" /><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image008.png" style="float:left; height:380px; width:608px" />Ve neticede Allah&#39;a ş&uuml;k&uuml;r, belki de benzeri az olan yazılı, sesli ve g&ouml;r&uuml;nt&uuml;l&uuml; bir Bedi&uuml;zzaman arşivi ortaya &ccedil;ıkmış oldu. Elbette bu hizmetler fiili emek istiyor, zahmet istiyor, masraf istiyor. Az &ouml;nce demiştim yol ve telefon masrafları, o g&uuml;nk&uuml; şartlar i&ccedil;in d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse az olmuyordu...</p>
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2020 - Pazartesi

Bir aşkın, bir tutkunun ardından giden bir ömür/ 3

<p><strong><u>R&ouml;portaj: Bilal Dursun Yılmaz</u></strong></p> <p>Araştırmacı yazar &Ouml;mer &Ouml;zcan&rsquo;la yaptığımız s&ouml;yleşimize bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz. S&ouml;yleşinin hayli ilgi g&ouml;rmesine mutlu olduk. Biz, toplum olarak bazen &ccedil;ok fazla m&uuml;tevazı oluyoruz. Bu da farkında olmadan &nbsp;<strong>k&uuml;fran-ı nimete</strong>&nbsp; <em>(nimetleri, verilenleri, elde olanları ink&acirc;r etmek, yok saymak, gereksiz tevazu) </em>sebebiyet veriyor. Ge&ccedil;miş senelerde katıldığım bir kongrede bir tebliğci &ldquo;Anadolu dantelleri&rdquo; konulu bir m&uuml;ze projesinden bahsetmişti.&nbsp; Projeyi katılımcılara izah ederken de bu alanda; Japonya&rsquo;da hatta Batı&rsquo;da Fransa&rsquo;da yapılan &ccedil;alışmaları da &ouml;rnek g&ouml;stermişti, bil hassa Japonların değerlerine verdiği &ouml;nemi&nbsp; (dantele) anlatacak s&ouml;z bulamıyordu, hatta Anadolu&rsquo;ya gelip bizim değerlerimize de bizden daha &ccedil;ok ilgi g&ouml;sterdiklerini &ouml;rneklerle anlatmıştı. Sonra da eki dantelleri Madame Coco, English Home gibi marka t&uuml;ccarlarının nasıl değerlendirdiğini anlatmıştı. Diyeceksiniz ki ne alakasız bir mevzu&hellip; Haklısınız doğrudan bir alakası yok fakat bizim değerlerimize olan k&ouml;r bakışımızı g&ouml;stermesi, bazı şeylerin iş işten ge&ccedil;tikten sonra idrak etmemiz durumunu ifade etmesi bakımından bu &ouml;rneği verdim. &Ouml;mer Bey &ldquo;&ccedil;ok kere bırak kardeş&rdquo; demesine rağmen bu r&ouml;portajı iyi ki yapmışız diyorum &ccedil;&uuml;nk&uuml; o, bir devre ışık tutacak, kendi sahasında ve umumi manada &ouml;nemli konuları aydınlatacak hatıraları sahipleriyle birlikte toprak olmaktan kurtararak insanlığın hizmetine fisebilillah sunmayı g&ouml;rev edinmiş bir araştırmacı&hellip; Pop&uuml;ler k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n g&uuml;n&uuml;birlik hadiselerinin kahramanları her g&uuml;n basında yer alırken b&ouml;yle dini,&nbsp; tarihi, i&ccedil;timai, sosyal konulara ışık tutacak araştırmacıların hizmetlerini kamuoyuna sunmak &nbsp;<strong>tahdis-i nimettir </strong><em>(&nbsp;teşekk&uuml;r etmek maksadıyla n&acirc;il olduğu&nbsp;nimeti&nbsp;anlatmak, onunla sevincini ve ş&uuml;kr&uuml;n&uuml; bildirmek).</em></p> <p><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image002.jpg" style="height:340px; width:605px" /><em>İlgin&ccedil;tir ki &Ouml;mer Beyle m&uuml;teaddit defalar bir araya gelmemize rağmen birlikte &ccedil;ekilmiş bir fotoğrafımız bile yok. Ben de zatıyla değil eserleri ile fotoğraf &ccedil;ekileyim dedim ama bu seferde yanımda fotoğraf &ccedil;ekecek kimse olmadığı i&ccedil;in pek basit bir &ouml;z &ccedil;ekim oldu&hellip;</em></p> <p><strong><em>Ağabeyler anlatıyor kitap serisini yazma fikri safhaları nasıl gelişti, bir kronolojiden bahsetmek m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</em></strong></p> <p><strong>HATIRALARI YAYINLAMA TEKLİFİ NESİL YAYINLARINDAN GELDİ</strong></p> <p>Hatıralar toplamak, arşivlemek fıtrat meselesi veya bir istihdam yahut da iktidarım haricinde sevk-i ilahi, bunu bilemiyorum&hellip;</p> <p>Zaman i&ccedil;inde topladığım hatıralar belli bir seviyede birikince kendim, ailem ve &ccedil;ocuklarım i&ccedil;in bunları bilgisayarda yazıya d&ouml;kt&uuml;m. Hatta fotoğraflar koydum, kitap falan aklımda bile yok daha. Sonra bunları İstanbul&rsquo;da ikamet eden ağabeyim Abd&uuml;lkadir &Ouml;zcan&rsquo;ın eşi Handan Hanıma g&ouml;sterdim. Handan yengem Nesil Yayın Grubu b&uuml;nyesinde yayın yapan Moral FM&#39;in M&uuml;d&uuml;r&uuml; Haluk İmamoğlu&#39;nun kardeşidir. O bana: &ldquo;Sen bunları bir CD yap, bana ver&rdquo; dedi. Ben de yazdıklarımı CD halinde kendisine verdim. &nbsp;O da ağabeyi Haluk İmamoğlu&rsquo;na vermiş.</p> <p>Bir zaman sonra Haluk Bey beni aradı, yanında Mustafa Tuncer yani m&uuml;stear adıyla Avukat Sefa M&uuml;rsel de vardı. Beraber iken telefon ettiler. Dediler ki: &ldquo;&Ouml;mer kardeş bu hatıralar &ccedil;ok kıymetli, bunların hepsi tahkikli, yeri, tarihi, muhatabı, şahitleri belli; biz bu hatıraları Nesil Yayınlarında yayınlamak istiyoruz.&rdquo; diye teklif ettiler. Ben de: &ldquo;Olur, memnuniyetle, hatta telif &uuml;creti falan da istemiyorum&rdquo; dedim. İlk kitap bu şekilde basılmış oldu. <em>Ağabeyler Anlatıyor-1 </em>kitabı bir anda sekiz baskı yaptı, &ccedil;ok tutuldu, itimat edildi, g&uuml;ven sağladı.</p> <p><strong>BU İŞ PARA İ&Ccedil;İN YAPILMAZ, BU AŞK VE SEVDA MESELESİDİR&hellip;</strong></p> <p>Sonra Nesil Yayınlarına bir ziyaretim esnasında Sefa M&uuml;rsel Bey ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;m. Bana: &ldquo;Bu &ccedil;alışmaların gerisi var mı?&rdquo; diye sordu. Dedim: &ldquo;&Ccedil;ok var, ama yayınlanmasını hi&ccedil; d&uuml;ş&uuml;nmedim.&rdquo; Dedi: &ldquo;Yok, sana kartımı vereyim bir problem &ccedil;ıkarsa beni ara, bunu devam ettirmek lazım, bu ağabeylerden hala g&ouml;r&uuml;şmediklerin varsa onları da ziyaret edip onların hatıralarını da toplamak lazım, bunu sen yapabilirsin&rdquo; dedi. Amiyane tabirle bir gaz verdi bize. İkinci kitap da bu şekilde basıldı. Ondan sonra arşivi a&ccedil;tık&ccedil;a arkası gelmeye başladı: 3, 4, 5, 6,7 kitabımız oldu. 8. kitap hazır, dijital halde internette var, fakat hen&uuml;z kitap olarak tab edilmedi.</p> <p>Telif &uuml;creti deyince aman aklınıza bir şey gelmesin. Telif &uuml;creti y&uuml;zde 3 ile başladı sonra y&uuml;zde 5 yaptılar, yani benim yollarda i&ccedil;tiğim &ccedil;ay paralarını bile karşılamaz. Zaten bu iş para i&ccedil;in yapılmaz ki, bu aşk meselesi, sevda meselesi&hellip; Şuradan bir Van&rsquo;a gidip gelsem bir kitaptan aldığım telif &uuml;creti o yol masrafını bile karşılamaz, durum bu. Hatırları kitaplaştırmak fikri ve gelişmesi b&ouml;yle başladı ve devam etti.</p> <p><strong><em>Bu sahada bildiğim kadarıyla mahdutta kalsa ilk &ccedil;alışmalar Necmettin Şahiner tarafından başlatıldı yoksa yanılıyor muyum, bu minvalde sizin &ccedil;alışmalarınızdan daha kapsamlı &ccedil;alışması olanları biliyor musunuz?</em></strong></p> <p><strong>NECMEDDİN ŞAHİNER &Ccedil;ALIŞMALARIMI HEP TAKDİR ETMİŞ, DESTEKLEMİŞTİR</strong></p> <p>Doğrudur, Necmettin Şahiner ağabeyin hakikaten bu konuda yani sahada koşuşturarak malzeme toplama konusunda kimse eline su d&ouml;kemez. Ben Bayram Y&uuml;ksel ağabeyden, &quot;Necmettin&#39;e dua ediyorum&quot;&nbsp; şeklinde bir s&ouml;z duymuştum.&nbsp;&Ccedil;ok koşturdu, &ccedil;ok &ccedil;alıştı, nurculuk tarihine epey malzeme toplamış oldu. Biz hemen hemen aynı d&ouml;nemlerde başladık gibi Necmettin Ağabey&#39;le. Fakat o ne yaptığını bilerek, profesyonelce bu işe başladı.&nbsp;Yani yaptığı &ccedil;alışmaları kitaplaştırmak, bunları arşivlemek niyetiyle başladı zannediyorum. Ben ise fıtrattan gelen bir sevk ve şevkle hatırat toplamaya başladım. Bizimki az &ouml;nce de anlattığım gibi sonradan inkişaf etti.&nbsp;</p> <p>Bu sahada bizim gibi yani Necmettin Ağabey&nbsp; ve benim gibi il il, kasaba kasaba hatta k&ouml;y k&ouml;y dolaşıp da Bedi&uuml;zzaman ve <em>Ris&acirc;le-i Nur </em>hakkında &nbsp;bilgi, belge, hatırat toplayan başka kimseler var mı bilemiyorum onu, varsa da kısmi&nbsp; sahada olmuştur&nbsp; herhalde.&nbsp; Necmeddin Şahiner&rsquo;e bir g&uuml;n dedim ki: &ldquo;Ağabey, Son Şahidler&rsquo;de bazı hatalar var, ben de yardım edeyim, bunları d&uuml;zeltelim?&rdquo; Elinde başka dosyalar vardı herhalde, olumlu cevap vermedi. Fakat her zaman &ccedil;alışmalarımı takdir etmiş, desteklemiş ve teşvik etmiştir.</p> <p>Başka t&uuml;rl&uuml; &ccedil;alışmaları olan ağabeyler de var. Mesela ciddi olarak Abd&uuml;lkadir Badıllı ağabeyin Mufassal Tarih&ccedil;e-i Hayat adında &uuml;&ccedil; ciltlik eseri var.&nbsp;Profes&ouml;r Ahmet Akg&uuml;nd&uuml;z hocamızın altı ciltlik b&uuml;y&uuml;k boy her cildi 1200 sayfalık dev bir &ccedil;alışması oldu;&nbsp; Arşiv Belgeleri Işığında Bedi&uuml;zzaman Said Nursi eseri var. Binlerce hatta on binlerce belge, bilgi ve hatıratı kendi kitaplarında birleştirdi bu ağabeyler. &Uuml;stadımız Bedi&uuml;zzaman ve <em>Ris&acirc;le-i Nur&rsquo;la </em>ilgili başka t&uuml;rl&uuml; araştırma yapan, tarama yapan &ccedil;ok kimseler de var elbette.</p> <p><strong><em>Ris&acirc;le-i Nur eserlerinde ismi ge&ccedil;en tanıklardan ne kadarı ile bire bir g&ouml;r&uuml;şme imk&acirc;nınız oldu?</em></strong></p> <p><strong>HATIRALARINI KAYDETTİĞİM AĞABEYLERİN SAYISI 300&rsquo;&Uuml; GE&Ccedil;ER</strong></p> <p>Bu konuda ben şanslıydım, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Ankara&#39;da &uuml;niversite okudum, Bayram Y&uuml;ksel Ağabey Ankara&#39;da kalıyordu o zamanlar. Biz onun nezaretinde medresede kalıyor iken, &ccedil;ok sayıda ağabey Ankara&#39;ya gelip gidiyordu.</p> <p>Tabii Eski Said d&ouml;neminin &ccedil;ok eski ağabeylerini g&ouml;rmek nasip olmadı. Mesela bir Hafız Ali, Hasan Feyzi, Santral Sabri gibi ağabeyleri yahut Ceylan ağabeyi gen&ccedil; yaşta vefat ettiği i&ccedil;in g&ouml;remedim. Şamlı Hafız Tevfik, H&uuml;srev ağabeyleri g&ouml;remedim. Hulusi, Refet, Sabri, Tahsin Tola, Ahmet Feyzi Kul, Mehmet Feyzi, Molla Hamid, İbrahim Fakazlı, Mustafa G&uuml;l, Cahid T&uuml;rkmenoğlu gibi daha &ccedil;ok sayıda ağabeylerimizle g&ouml;r&uuml;şmelerimiz olmuştur. Sonra &Uuml;stadımızın varis ve vekillerinden Z&uuml;beyir, Tahiri, Sungur, Bayram, H&uuml;sn&uuml; ve Abdullah Yeğin ağabeyler ile Said &Ouml;zdemir, Ahmed Aytimur, Mehmed Fırıncı ağabeylerimiz &ccedil;ok g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z ağabeylerimizden olmuştur. Bu sayı 300&rsquo;leri ge&ccedil;er&hellip; Ali U&ccedil;ar Ağabey ile de bir zaman beraberliğimiz olmuştu. H&uuml;srev ağabeyle g&ouml;r&uuml;şmeyi &ccedil;ok arzu ettiğim halde, randevu alamadık, nasip olmadı.</p> <p><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image004.jpg" style="height:340px; width:605px" /></p> <p><em>&Ouml;mer &Ouml;zcan Bedi&uuml;zzaman&rsquo;ın eserlerinde ismini zikrettiği naşir ve varisim dediği talebelerinden h&uuml;sn&uuml; Bayramoğlu (soldan bitişik) ve Said &Ouml;zdemir (sarıklı) sağında &Ccedil;antacı Necmettin İlgen ile&hellip;</em></p> <p><strong><em>Bir de eserlerde ismi doğrudan ge&ccedil;meyip gizli &ouml;zne, (&lsquo;o hocaya&rsquo;, &lsquo;orada bulunan kardeş&rsquo;, &lsquo;casus adam&rsquo;, &lsquo;o m&uuml;ft&uuml;&rsquo;, &lsquo;daha birka&ccedil; kişi&rsquo;, &lsquo;o şeyhe&rsquo; vb. gibi) gizli tanıkları da merak edip araştırdınız mı, buldunuz mu? Bunlarla ilgili hatırlar okuyanların merakını cezbedecektir &ouml;rnek vermeniz m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</em></strong></p> <p><strong>ARAŞTIRDIK&Ccedil;A GİZLİ &Ouml;ZNELER ORTAYA &Ccedil;IKIYORDU</strong></p> <p>Keşke bir hazırlık yapıp bu sorunun cevabını &ouml;yle verseydim. Araştırmalarımız elbette &ouml;yle gizli &ouml;znelerin de ortaya &ccedil;ıkmasına vesile oluyordu. Mesela Hz. &Uuml;stad risalelerde diyor ki: &ldquo;Buranın korkak m&uuml;ft&uuml;s&uuml;&hellip;&rdquo; b&ouml;yle bir tabir ge&ccedil;iyor. Bura dediği Emirdağ, ben de hep kimdir bu zat diye merak ederdim, O&rsquo;nu bulduk. Tabii kendisi &ccedil;oktan vefat etmişti de kim olduğunu, adını, soyadını, fotoğrafını, kimliğini kendi &ccedil;ocuklarından, torunlarından bulduk, topladık. Mesela Barla Lahikasında bir mektup var. Yeni Aydın M&uuml;ft&uuml;s&uuml; Ahmet Feyzi&rsquo;ye aittir diye bir mektup&hellip; Ahmet Feyzi Ağabey m&uuml;ft&uuml; olmadığı, Aydın M&uuml;ft&uuml;s&uuml; olmadığı halde, neden bu mektupta &Uuml;stadımız B&ouml;yle yazmış diye merak ederdim, bunun da izini s&uuml;rd&uuml;k, elhamd&uuml;lillah onu da bulduk, karşıma akıllara ziyan bir hik&acirc;ye &ccedil;ıktı, artık teferruatını merak edenler kitaplardan okuyabilir.</p> <p>Buna benzer gizli kalmış meseleler ortaya &ccedil;ıkıyordu, araştırma yaptık&ccedil;a. Mesela ağabeylerimizin ve &uuml;stadımızın toplu &ccedil;ekilmiş &ccedil;ok sayıda fotoğrafları vardır. Orada kim kimdir? Nerede, hangi tarihte &ccedil;ekilmiş bu resimler; onları tek tek araştırmak nasip oldu bize. Belki hala tespit edilmesi gerekenler de olabilir. Bu da b&ouml;yle...</p> <p><strong><em>Ciddi bir arşiv taraması, fiili bir emek, maddi bir k&uuml;lfet gerektiren, hakikaten de meşakkatli olan b&ouml;yle bir işe girişmeyi nasıl bir gereksinime dayandırıyorsunuz?</em></strong></p> <p><strong>BENZERİ AZ OLAN BİR ARŞİV &Ccedil;IKMIŞ OLDU ORTAYA</strong></p> <p>Dediğim gibi gereksinimi aşk, sevda ve merak. Yani bu iş sadece niyet ve arzu ederek olacak bir şey değil. Bu araştırma ve arşiv tutma tutkusu tamamen fıtrat meselesidir benim i&ccedil;in. Bunu b&ouml;yle hayırlı bir şekilde kullanmayı Allah nasip ettiği i&ccedil;in, ş&uuml;krediyorum.</p> <p>Ger&ccedil;ekten hizmetle ilgisi olan gitmediğim il kalmadı gibi. Hatta il&ccedil;elere, k&ouml;ylere kadar&hellip; &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman ile kim g&ouml;r&uuml;şm&uuml;ş ise, Risalelerde kimin adı ge&ccedil;mişse onları tek tek arayıp bulmaya &ccedil;alıştık. Erzurum&#39;dan Van&#39;a, Antalya&#39;dan Kastamonu&#39;ya İnebolu&rsquo;ya, hele Isparta&rsquo;ya defalarca&hellip; Burdur, İstanbul, Ağrı Doğubayazıt, Ankara, Maraş, Bursa, Konya, Manisa, Afyon, Sandıklı, Denizli, Kayseri, Erzincan ve i&ccedil;inde bulunduğumuz İzmir&hellip; Saymakla bitmez&hellip; Nerede bir bilgi, belge varsa onlara ulaşmaya &ccedil;alıştık.</p> <p><img alt="Metin Kutusu: Bediüzzaman’ın eserlerinde ismini zikrettiği naşir ve varisim dediği talebelerinden Muallim Mustafa Sungur’un (rahmetullahi aleyh) Ömer Özcan’a yazdığı mektuptan sayfalar" src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image005.png" style="float:left; height:49px; width:610px" /><img src="file:///C:/Users/omer/AppData/Local/Temp/OICE_DC7301B8-F1F7-4068-8698-E6CB9DFB130F.0/msohtmlclip1/01/clip_image008.png" style="float:left; height:380px; width:608px" />Ve neticede Allah&#39;a ş&uuml;k&uuml;r, belki de benzeri az olan yazılı, sesli ve g&ouml;r&uuml;nt&uuml;l&uuml; bir Bedi&uuml;zzaman arşivi ortaya &ccedil;ıkmış oldu. Elbette bu hizmetler fiili emek istiyor, zahmet istiyor, masraf istiyor. Az &ouml;nce demiştim yol ve telefon masrafları, o g&uuml;nk&uuml; şartlar i&ccedil;in d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse az olmuyordu...</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.