İSLAM BİLİM ADAMLARI Bediüzzaman Said Nursi 37
                                İSLAM BİLİM ADAMLARI 
 
Bediüzzaman Said Nursi 37
 
Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele, Üçüncü İşarette daha önce Sözler’i nazara verirken de dikkatleri üzerine çekmek istediğim bir konuyu bir de müellifin anlatımıyla görelim.
 
Risale-i Nur eczaları, bütün mühim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeyi (iman ve Kur’an esaslarını), hattâ en muannide (inatçılara) karşı dahi parlak bir surette (şekilde) ispatı, çok kuvvetli bir işaret-i gaybiye (önceden fark edilmeyen gizli bir işaret) ve bir inâyet-i İlâhiyedir (Allah’ın CC inayeti ve yardımıdır). 
Çünkü hakaik-i imaniye ve Kur'âniye (iman ve Kur’an esasları) içinde öyleleri var ki, en büyük bir dâhi (son derece zeki, dehâ ve hikmet sahibi) telâkki edilen (kabul edilen) İbni Sina, fehminde (anlamada) 
aczini (yetersizliğini) itiraf etmiş, "Akıl buna yol bulamaz" demiş. Onuncu Söz risalesi, o zâtın dehâsıyla (olağanüstü zekâ ve akılıyla) yetişemediği hakaiki (gerçekleri, esasları), 
avâmlara (sıradan halk tabakasına) da, çocuklara da bildiriyor.
 
Hem meselâ, sırr-ı kader (kaderin sırrı) ve cüz-i ihtiyarînin (insanın elindeki seçim gücünün, iradesinin) halli (çözmek, aydınlığa kavuşturmak) için, koca Sa'd-ı Taftazanî gibi bir allâme ( büyük âlim), kırk elli sahifede, meşhur Mukaddemât-ı İsnâ Aşer namıyla (adıyla) telvih nam (adlı) 
kitabında ancak hallettiği (aydınlığa kavuşturduğu) ve ancak havassa (seçkinler sınıfına, aydın ve bilginlere) bildirdiği aynı mesâili (meseleleri), kadere (Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce bilmesi, takdir etmesi, plânlamasına) dair olan Yirmi Altıncı Sözde, İkinci Mebhasın iki sahifesinde tamamıyla, hem herkese bildirecek bir tarzda beyanı (açıklaması, izahı), eser-i inâyet (Allah’ın yardımının eseri, sonucu) olmazsa nedir? Mektubat 524.
 
Bediüzzaman’ın eserlerinin bu kadar çok insanlar tarafından okunması, altmışa yakın dile tercüme edilmesi ve tesirinin hikmeti nedir diye sorulan bir soruyu da Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Meselede çok güzel cevap vermektedir. Merak edenler oradan okuyabilirler.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
27.07.2023                           
                            
                        
                                    Ekleme
                                    Tarihi: 27 Temmuz 2023 -Perşembe                                
                                                                                    İSLAM BİLİM ADAMLARI Bediüzzaman Said Nursi 37
                                                                    
                                    İSLAM BİLİM ADAMLARI 
 
Bediüzzaman Said Nursi 37
 
Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele, Üçüncü İşarette daha önce Sözler’i nazara verirken de dikkatleri üzerine çekmek istediğim bir konuyu bir de müellifin anlatımıyla görelim.
 
Risale-i Nur eczaları, bütün mühim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeyi (iman ve Kur’an esaslarını), hattâ en muannide (inatçılara) karşı dahi parlak bir surette (şekilde) ispatı, çok kuvvetli bir işaret-i gaybiye (önceden fark edilmeyen gizli bir işaret) ve bir inâyet-i İlâhiyedir (Allah’ın CC inayeti ve yardımıdır). 
Çünkü hakaik-i imaniye ve Kur'âniye (iman ve Kur’an esasları) içinde öyleleri var ki, en büyük bir dâhi (son derece zeki, dehâ ve hikmet sahibi) telâkki edilen (kabul edilen) İbni Sina, fehminde (anlamada) 
aczini (yetersizliğini) itiraf etmiş, "Akıl buna yol bulamaz" demiş. Onuncu Söz risalesi, o zâtın dehâsıyla (olağanüstü zekâ ve akılıyla) yetişemediği hakaiki (gerçekleri, esasları), 
avâmlara (sıradan halk tabakasına) da, çocuklara da bildiriyor.
 
Hem meselâ, sırr-ı kader (kaderin sırrı) ve cüz-i ihtiyarînin (insanın elindeki seçim gücünün, iradesinin) halli (çözmek, aydınlığa kavuşturmak) için, koca Sa'd-ı Taftazanî gibi bir allâme ( büyük âlim), kırk elli sahifede, meşhur Mukaddemât-ı İsnâ Aşer namıyla (adıyla) telvih nam (adlı) 
kitabında ancak hallettiği (aydınlığa kavuşturduğu) ve ancak havassa (seçkinler sınıfına, aydın ve bilginlere) bildirdiği aynı mesâili (meseleleri), kadere (Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce bilmesi, takdir etmesi, plânlamasına) dair olan Yirmi Altıncı Sözde, İkinci Mebhasın iki sahifesinde tamamıyla, hem herkese bildirecek bir tarzda beyanı (açıklaması, izahı), eser-i inâyet (Allah’ın yardımının eseri, sonucu) olmazsa nedir? Mektubat 524.
 
Bediüzzaman’ın eserlerinin bu kadar çok insanlar tarafından okunması, altmışa yakın dile tercüme edilmesi ve tesirinin hikmeti nedir diye sorulan bir soruyu da Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Risale Olan Yedinci Meselede çok güzel cevap vermektedir. Merak edenler oradan okuyabilirler.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
27.07.2023                                                                
                                                        
                                                
                                                    Yazıya ifade bırak !
                                                    
                                                    
                                        
                                                    
                                                    
                                                                                                                    Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
                                                                                
                                                    
                                                
                                            
                                             Okuyucu Yorumları
                                                                                            (0)
                                                                                    
                                    Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.



