Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

İSLAM BİLİM ADAMLARI İBN-İ HATİP, GIRNATA, ENDÜLÜS, 1313-1374

İSLAM BİLİM ADAMLARI İBN-İ HATİP, GIRNATA, ENDÜLÜS, 1313-1374 İbn-i Hatip diğer taraftan çalıştığı bilimsel konulara o zamanlar İslâmi yönden de iyi ve yeterli bir bilgiye sahip olduğu için o toplumlara şunları söylemiştir: “Bu konuda yaptığım araştırma ve gözlemler yanında rehber edindiğim ayet ve hadisler ile İslâmın idarecilerinin tutumları da benim iddia ettiğim konunun önemini ortaya koymaktadır: "Kendi kendinizi tehlikeye atmayınız.” (Bakara, 195) “Bir yerde taun (veba) çıktığı zaman oraya girmeyin. Eğer hastalık çıkan yerde iseniz, oradan da çıkmayınız” (Hadis-i Şerif) “Hz. Ömer, Şam’da veba salgınının çıktığını öğrendiği zaman oraya girmemiş, askerlerinin halkla görüşmelerini engellemiştir. Buradan anlaşılmaktadır ki benim iddiamı yâni karantina metodunu o zaman Hz. Ömer uygulanmıştır.” Şayet ilmine ve buluşlarına güvenmezse, İbn-i Hatip böyle cesur davranabilir miydi? İbn-i Hatip, İbnü’l-Ceyyâb’ın sır kâtibi olmuş, İbnü’l-Ceyyâb 1349 senesinde veba salgınında ölünce onun yerine vezirlik makamına getirilmiş, 6 sene vezirlik görevi ile birlikte, Dîvân-ı İnşâ reisliği ve sır kâtipliği görevlerini de birlikte yürütmüştür. Ancak bu esnada ilmi çalışmalarını ihmal etmemiştir. Birçok badirelerden geçmesine rağmen gözaltı yıllarıda bile eser yazmakla meşgul olmuştur. Düşmanlıkların ve suçlamaların devam ettiği birçok olaylardan sonra 1374 yılıda Merîni Sultanı tarafından tutuklanarak hapsedilmiş ve daha sonra da öldürülmüştür. İbnü’l-Hatîb’in vezirliğinde çeşitli devlet adamlarına ve dostlarına yazdığı resmî ve özel mektuplar tarihî ve edebî açıdan değerini korumaktadır. Bu belgeler ile müellif tarihi eserlerinde Endülüs halkının yaşayışını, kültür ve âdetlerini de anlatmıştır. Başlıca Eserlerinden: El-İḥâṭa fî aḫbâri (târîḫi) Ġırnâṭa. Gırnata’nın tarih, coğrafya ve topografyasına dair bilgileri ve şehirle herhangi bir bağlantısı olan önemli şahsiyetlerin biyografilerini konu edinen bir eserdir. Nüfâżatü’l-cirâb fî ʿulâleti’l-iġtirâb. İbnü’l-Hatîb’in 761-763 (1360-1362) yıllarında sürgün olarak kaldığı Selâ şehriyle ilgili hatıralarını anlatan, Fas ve Merînîler tarihi açısından önemli olan eserde, müellifin bazı devlet adamlarına ve dostlarına yazdığı mektuplara da yer vermiştir. Aʿmâlü’l-aʿlâm fî men bûyiʿa ḳable’l-iḥtilâm min mülûki’l-İslâm. İbnü’l-Hatîb bu eseri, İslâm dünyasında çocuk yaşta hükümdarı tanıtmak ve küçük yaşta hükümdar olmanın dinen meşrû olduğunu ifade etmek için yazmaya başlamışsa da bu çerçeve aşılarak, Nasrî Sultanı Ganî-Billâh Muhammed’e kadar gelen İslâm tarihini ele almıştır. Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 10.09.2021
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2021 - Cuma

İSLAM BİLİM ADAMLARI İBN-İ HATİP, GIRNATA, ENDÜLÜS, 1313-1374

İSLAM BİLİM ADAMLARI İBN-İ HATİP, GIRNATA, ENDÜLÜS, 1313-1374 İbn-i Hatip diğer taraftan çalıştığı bilimsel konulara o zamanlar İslâmi yönden de iyi ve yeterli bir bilgiye sahip olduğu için o toplumlara şunları söylemiştir: “Bu konuda yaptığım araştırma ve gözlemler yanında rehber edindiğim ayet ve hadisler ile İslâmın idarecilerinin tutumları da benim iddia ettiğim konunun önemini ortaya koymaktadır: "Kendi kendinizi tehlikeye atmayınız.” (Bakara, 195) “Bir yerde taun (veba) çıktığı zaman oraya girmeyin. Eğer hastalık çıkan yerde iseniz, oradan da çıkmayınız” (Hadis-i Şerif) “Hz. Ömer, Şam’da veba salgınının çıktığını öğrendiği zaman oraya girmemiş, askerlerinin halkla görüşmelerini engellemiştir. Buradan anlaşılmaktadır ki benim iddiamı yâni karantina metodunu o zaman Hz. Ömer uygulanmıştır.” Şayet ilmine ve buluşlarına güvenmezse, İbn-i Hatip böyle cesur davranabilir miydi? İbn-i Hatip, İbnü’l-Ceyyâb’ın sır kâtibi olmuş, İbnü’l-Ceyyâb 1349 senesinde veba salgınında ölünce onun yerine vezirlik makamına getirilmiş, 6 sene vezirlik görevi ile birlikte, Dîvân-ı İnşâ reisliği ve sır kâtipliği görevlerini de birlikte yürütmüştür. Ancak bu esnada ilmi çalışmalarını ihmal etmemiştir. Birçok badirelerden geçmesine rağmen gözaltı yıllarıda bile eser yazmakla meşgul olmuştur. Düşmanlıkların ve suçlamaların devam ettiği birçok olaylardan sonra 1374 yılıda Merîni Sultanı tarafından tutuklanarak hapsedilmiş ve daha sonra da öldürülmüştür. İbnü’l-Hatîb’in vezirliğinde çeşitli devlet adamlarına ve dostlarına yazdığı resmî ve özel mektuplar tarihî ve edebî açıdan değerini korumaktadır. Bu belgeler ile müellif tarihi eserlerinde Endülüs halkının yaşayışını, kültür ve âdetlerini de anlatmıştır. Başlıca Eserlerinden: El-İḥâṭa fî aḫbâri (târîḫi) Ġırnâṭa. Gırnata’nın tarih, coğrafya ve topografyasına dair bilgileri ve şehirle herhangi bir bağlantısı olan önemli şahsiyetlerin biyografilerini konu edinen bir eserdir. Nüfâżatü’l-cirâb fî ʿulâleti’l-iġtirâb. İbnü’l-Hatîb’in 761-763 (1360-1362) yıllarında sürgün olarak kaldığı Selâ şehriyle ilgili hatıralarını anlatan, Fas ve Merînîler tarihi açısından önemli olan eserde, müellifin bazı devlet adamlarına ve dostlarına yazdığı mektuplara da yer vermiştir. Aʿmâlü’l-aʿlâm fî men bûyiʿa ḳable’l-iḥtilâm min mülûki’l-İslâm. İbnü’l-Hatîb bu eseri, İslâm dünyasında çocuk yaşta hükümdarı tanıtmak ve küçük yaşta hükümdar olmanın dinen meşrû olduğunu ifade etmek için yazmaya başlamışsa da bu çerçeve aşılarak, Nasrî Sultanı Ganî-Billâh Muhammed’e kadar gelen İslâm tarihini ele almıştır. Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 10.09.2021
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.