DOST KİMDİR BİLİRMİSİN?

DOST KİMDİR BİLİRMİSİN? Ne güzel söylemiş Aşık Veysel, Nice güzellere ey yar bağlandım kaldım bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne faydalandım Her türlü isteğim ey yar topraktan aldım Benim sadık yârim kara topraktır kara topraktır kara topraktır. Herdem büyük bir sitayişle söyleriz. Ne eski dostlar kaldı, ne de eski dostluklar. Geçmişe döner o güzel insanları ve onların dostluklarından, adamlıklarından bahsederiz. Aslında biraz değil çok ama çokça özlem duyarız. Bizim yaşta olanlar bu dostları bu dostlukları çok görmüş birebir şahit olmuşlardır. Zira o dostlardan ve dostluklardan her evde bir tane vardı. Ya şimdi? Dostlara da, dostluklara da adeta "Gölge etme başka ihsan istemem" der gibiyiz. Adeta gündüz ortasında mumla arar duruma geldik. Herhalde biraz değil çok ama çokça dünyevileştik Hiçbir ilave etmeden mükemmel bir yazı. Buyurun Dost kimdir biliyor musunuz? Paraya sıkışmışsın, işlerin de pek iyi gitmiyor. Ev kirası, mutfak giderleri, evladüiyal derken iyice bunalmışsın. Kimseye de halini açamıyorsun. Hele delikanlılık da varsa sende, borç istemek ölüm gibi geliyor. İşte tam da bu demde olan biteni fark edip, “Paraya ihtiyacın var mı kardeşim?” diye soran değil, eline iki arada bir derede para tutuşturmaya çalışan kişidir dost. “Yahu gerek yok kardeş, ben idare ediyordum,” dediğinde, “Oğlum bi akıllı ol ya, verdik işte,” gibi saçma sapan cümleler kuran o güzel kişidir dost. Dost kimdir biliyor musunuz? Akşam konuşup hal hatır sorduktan sonra sesindeki küçük kırılmalardan ya da ara ara dalıp gitmelerinden şüphelenip ayrıldıktan saatler sonra, “Birader, seni biraz durgun gördüm rahat edemedim. Aşağıya in ben geldim. Tatlı da aldım lan,” diye mesaj atan adamdır dost... Dost kimdir biliyor musunuz? Sen sabah namazını kaçırma diye her gün aynı vakitlerde seni telefonla taciz edendir. Telefonlara dönmeyip namazı geciktirince seni hayra teşvik için arayıp ileri geri konuşandır, o deli kişidir dost. “Seviyorum ulan seni!” dediğinde hemen utanan, baş başa yemek yerken hesabı çoktan ödemiş olan, sen hastanede yatarken dışarıda tütün içen, sana bir şey olsa evladını öz evladı gibi bilecek olan, senin mutluluğuna senden fazla mutlu olup coşan ve hatta abartan, yan yana, omuz omuza, sesiniz kısılana kadar ALLAHU-EKBER diye haykırdığınız, birlikte dayak yiyip “Ulan ne dövdüler bizi ha,” diye güldüğünüz, kendisinin de ihtiyacı olduğu halde uyduruk bahanelerle elindekini sana vermeye çalışan, yani hasılı seni Allah için seven kişidir hakiki dost. Halden anlayan tüm dostlara selam bakî selam ile.. (Allah Cümlemizi Korusun kitabından alıntıdır) Selam ve dua ile. Bülent ERTEKİN